Spor yazarları, Fenerbahçe'nin kendi sahasında 1-0 kaybettiği Medipol Başakşehir karşılaşmasını değerlendirdi. Yazıların tamamını paragraf sonunda adı geçen gazetelerde bulabilirsiniz.
ERMAN TOROĞLU: Fenerbahçe maçlarının artık yoruma ihtiyacı yok. Neden? Fenerbahçe takımına yorum yapmanız için bu takımın bir şey oynaması lazım. Hani iyi oynayacaklar ona yorum yapacaksın, kötü oynayacaklar ona da yorum yapacaksın; ama hiçbir şey oynamayan bir takıma nasıl yorum yapacaksın?Çok net, sahadaki F.Bahçe'nin sorumlusu, bu F.Bahçe'yi bu hale getiren isim tek başına Ali Koç'tur. Saçma sapan işler yaptı. Bir yaptığı bir yaptığını tutmadı. F.Bahçe takımını yaz-boz tahtasına çevirdi, sonunda da gemiyi karaya oturttu. (Fotomaç)
AHMET ÇAKAR: Fenerbahçe için artık çaresizlik, başarısızlık sıradan hale geldi. Taraftar üzülmüyor belki, en kötü şey alışmak. Koskoca Fenerbahçe'ye bakıyoruz, Berisha'nın direğe çarpan frikiğinden başka pozisyonu var mı? Tuhaf bir takım... Sezon başı yollanan Ozan Tufan'ın bile kurtarıcı olarak geri gelmesi, Fenerbahçe'deki planlamanın, futbola bakış açısının ne denli sığ olduğunun göstergesi. (Sabah)
UĞUR MELEKE: Son 18 ayda sağ ve sol bekte yaşanan kargaşa bile strateji olmadığını gösterdi. Bakınız sadece 18 ayda, sadece iki pozisyonda yaşanan kargaşa bile Fenerbahçe’nin bir Futbol hafızası, bir organizasyonu, bir kulüp stratejisi olmadığını kanıtlıyor. Bir takıma her gelen teknik adam 20 oyuncu gönderip, 20 oyuncu alamaz. Bir takım teknik adam değişikliği yaşasa dahi bir hafızası olur, hoca değişti yine her seferinde her şeyi sil baştan yapamazsın. Kazanımları yok sayamazsın. Suç bugün Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışan Kartal’da değil. Suç Belözoğlu yönetiminde şampiyonluk yarışı yapan takıma sıfır saygı duyup, Pereira’ya her şeyi yıkıp-yeniden yapma yetkisi veren Ali Koç yönetiminde. (Hürriyet)
ÖMER ÜRÜNDÜL: Başakşehir maçında Fenerbahçe gerçeği bir kere daha görüldü. Sezon başından beri sistemi oturmayan ve kadro istikrarı inanılmaz derecede sağlanamayan bir takımdan başarı beklemek mümkün değil. Başakşehir'e bakalım; sağ açıkta senelerdir oynadığı takımlara ne katkı verdiğini anlayamadığım, ne yaptığı çok bilinmeyenli denklem olan Deniz Türüç. Fizik düşüşe giren Okaka. Orta sahada Berkay ve Tolga gecenin iki başarılı ismiydi. Fenerbahçe'de olsa kadroya giremezler. Fenerbahçe'nin bıraktığı Hasan Ali'nın başarısı da hâlâ sol bek arayan Fenerbahçe'ye bir mesajdır. Ve bu takım Fenerbahçe'yi yeniyor. Neden? Çünkü oturmuş bir sistem ve kadro istikrarı günümüz futbolunun en önemli ilkesidir. (Sabah)
ŞANSAL BÜYÜKA: Fenerbahçe Başkanı Ali Koç transferleri yanlış yaptı; Kabul... Fenerbahçe’ye son üç yılda gelen teknik direktörler bu işi bilmiyorlar; hadi bu da kabul... Peki futbolcular ne iş yapıyor? F.Bahçe bunları “mahalleden toplayıp” almadı ki... Tamam ciddi karavanalar attı da önemli kariyerlere de yatırım yaptı. Kulübün başında başkan, takımın başında hoca olmasa, çıkıp “çift kale” niyetine oynasanız bile bundan çok daha iyi olmanız lazım... Ama Fenerbahçe’de o kadar kötü, o kadar kurak bir futbol iklimi var ki; sahada ot bile bitmiyor. O kadar kötüsünüz, o kadar kötü maçlar oynuyor, o kadar acı çektiriyorsunuz ki, Fenerbahçe taraftarı neredeyse; rahmetli Müslüm Baba’nın konserlerinde kahırdan göğüslerine jilet atan hayranlarının psikolojisini yaşamaya başladı. Fenerbahçe taraftarının bu katıksız sevgisinin, desteğinin, ilgisinin karşılığı bu olamaz. Üstelik bu mesleği hatırına yapmıyorsunuz, hatırlı bir para alarak yapıyorsunuz. (Milliyet)
İLKER YAĞCIOĞLU: İlk devre Ferdi ve Pelkas'ın çabaları ile Fenerbahçe pozisyonlar üretti. Devrenin başlangıcında işler iyi gitse de Başakşehir kaliteli ayakları ile baskıyı kırıp F.Bahçe kalesine gitmeye başladı ve Berkay'ın şık golüyle de öne geçti. Sonrasında İsmail Kartal elindeki bütün hücumcuları oyuna sürdü. Baskı yapmaya da çalıştı ama aradığı golü bulamadı. Sonuçta zaten ligde bir beklenti yoktu. Fenerbahçe bu mağlubiyetle de ilk 4 içindeki yerini de riske atmış oldu. (Takvim)
ENGİN VEREL: Baştan söyleyeyim Fenerbahçe kazansa da kaybetse de sahada çok dağınık bir görüntüsü var. İsmail Kartal ilk maçını Altay'a karşı 2-1 kazandığında da bu görüntü hakimdi, berabere kaldığı Sivas maçında da... Fenerbahçe kendi taraftarının önünde coşku ve arzu olarak kazanmaya odaklıydı ancak ne kafalar ne de ayaklar bunu başaracak birlik-beraberlik ruhuna sahip değildi. Siz göreve getirdiğiniz hocaya, "Emanetçi" derseniz, futbolcu da o hocanın peşinden bu kadar gider. Sonuçta kaybetilmiş bir sezon daha... (Akşam)
OKTAY DERELİOĞLU: Fenerbahçe golü bulamayınca mental olarak diri kalamadı. Başakşehir'in golü gelince de panik-atak bir görüntü sergiledi. Tüm bunlara tribünlerdeki taraftarların protestoları da eklenince Fenerbahçeli topçular için moral çöküntüsü kaçınılmaz oldu. Başakşehir ayakta ve sakin kalarak kazandı. Fenerbahçe'de eksik olan da buydu. Moralsizlik ve stres bu takımın futbolunu olumsuz etkiliyor. Hoca değişikliği tek başına çözüm değil. (Takvim)
HİLMİ TÜRKAY: Maçta tempo üst düzey değildi. Yıllarını geçirdiği F.Bahçe’ye ilk kez rakip olan Emre Belözoğlu, Sarı-Lacivertlileri iyi analiz etmiş. İlk devre Başakşehir yarı alanında beklemeyi seçti. F.Bahçe ise sadece yüklenir gibi yaptı o kadar. Pelkas’ta düzelme var, İrfan’la iyi ikili oldular. Nedense Kartal, onları da kenara aldı. İkinci yarıya Berisha’nın direkten dönen frikiğiyle başlayan sarı-lacivertliler, ummadığı anda Berkay’ın golüyle geriye düştü. 90 dakika rakip kaleye gidemeyen, pozisyonu olmayan, mücadele etmeyen, inanmayan, savaşmayan bu F.Bahçe’nin başına Löw gelse ne olur? (Cumhuriyet)
GÜRCAN BİLGİÇ: Fenerbahçe'nin övülecek tarafı kalmadı. Bu takımda Fizik ve mental açıdan diplerde. Rakibi hiç tehdit edemedi. Geriye çekildiğin de bile tehdit yaratamadı. Başakşehir 1-0 öne geçti ve kapandı. Fenerbahçe'de futbolcular 'aman top bana gelecek kaybedeceğim' diye düşünüyorsa sıkıntı. Ali Koç kongrede çıktı 'geçmişten ders aldık' dedi ve sonra gitti Vitor Pereira'yı getirdi. Demek ki hiç ders almamış. Türkiye'nin dinamiklerini bilmeyen bir Fenerbahçe başkanı var. Vitor Pereira'yı getiriyorsun ama 5 sene önce bu adam gelmiş sende çalışmış. Sor bakalım bu adam niye gitmişti. Sivas maçını kazansaydı geçen sezon Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Gönderecek miydi Emre Belözoğlu'nu, tabiki hayır. 1 maçla mı Emre kötü teknik direktör oldu?
TÜMER METİN: Fenerbahçe'yi zor günler bekliyor. Bence Ali Koç'u zor günler bekliyor. Çok uzun zamandır, neredeyse Kadıköy'deki maçların ikinci yarısının 10. dakikasında istifa sesleri... Oyuncu, teknik adam, yönetim etkileniyor. Sanki gidişat pek iyi durumda değil Fenerbahçe'de. Fenerbahçe için durum iyi değil, ne önerirsin derseniz; yorumlarda, sıkıntılı durumlar için teşhislerde bulunuyoruz, bu kadro mühendisliğinin acilen yeniden inşa edilmesinin gerektiğini düşünüyorum. Başka türlü de düzeleceği kanaatinde değilim.
ÖNDER ÖZEN: Fenerbahçeli futbolcular, mücadele ediyorlar, ellerinden geleni yapıyorlar ama görüntü organize değil. Birbirine bağlanamıyor bir türlü Fenerbahçeli oyuncular. Özellikle top Fenerbahçe'deyse, geriye düşmüşse veya 0-0 uzamışsa bağlantı kopuyor Fenerbahçe'de. Bu ciddi bir sorun var. Performansın önünde ciddi psikolojik engeller olduğunu görüyorum. Ben eminim İsmail Hoca da oyundan memnun değil, yapmak istedikleri bunlar değildi ama tuhaf bir çaresizlik var Fenerbahçe'de, ben adını koyamıyorum.
REHA KAPSAL: Fenerbahçe futbol takımı performansını ben yönetim kurulu performansıyla aynı görüyorum. İkisi de eş değer. Yönetim çok başarısız futbol takımı da çok başarısız. Fenerbahçe takımında en önemlisi sanki herkes tatilden yeni gelmiş, birbirlerinin özelliğini bilmeyen, hazırlanmamış bir oyun oynuyorlar. Bizim en büyük sıkıntımız, söyleriz ya 'İsmail Kartal işte bizim çocuğumuzdur' ama antrenörlük başka bir şey. Hoca 1 senedir Konyaspor'dan ayrılmış bekliyor evinde. Eğer Fenerbahçe kulübüne geldiysen antrenörlük katkısı vereceksin. Sezon başından beri hiçkimseden teklif yok bu hocaya, antrenörlük bizim çocuğumuzla olacak iş değil. Bunlardan biraz kurtulsak futbolun biraz önünü açacağız. Fenerbahçe antrenörsüz maça çıksa bundan kötü oynayamaz.