Sabah Spor yazarları, Avrupa Futbol Şampiyonası'nın başlamasına kısa bir süre kala A Milli Takım'ı değerlendirdi.
Ay-Yıldızlıların 3 yenilgi ve bir beraberlikle sonuçlanan hazırlık maçları performansı Avrupa Şampiyonası için bir ölçü olur mu?
LEVENT TÜZEMEN: "Milli Takımın Polonya'ya karşı ortaya koyduğu mücadeleyi, kazanma adına vazgeçmeme arzusunu ve oyuncuların iştahını beğendim. Tek eksik hala ideal bir 11'imizin olmaması. Futbolcular birbirleriyle oynama alışkanlığını kazanamadığı gibi belirli bir sistem içinde de oynamıyorlar. Bu tablo doğaçlama bir oyun anlayışını sahaya yansıtıyor ve millilerimiz, bireysel performanslarını ön plana çıkartıp, mücadele sergiliyor."
GÜRCAN BİLGİÇ: "İtalya ve Polonya maçlarında ne yaptığını bilen bir takım gördüm ben. Taktik disipline sahip bir kadro vardı ve oyunu kendi istedikleri gibi yönlendirdiler. Skorlara takılıp kalmıyorum o yüzden. Bu maçların hiçbirinde "ideal" dediğimiz takım olmadı. Hakan Çalhanoğlu haricinde sürekli değişti kadro. Ama Polonya maçının tamamında yapabileceklerinin sınırında gezdiler. Maçı kazanmak adına çok çalıştılar, pozisyonlar buldular, rakip sahada üstünlüğü ellerinde tuttular. Yani; benim endişem yok, beklentilerim büyük."
İSKENDER GÜNEN: "Hazırlık maçlarında alınan sonuçların bir hayal kırıklığı yarattığı düşüncesindeyim. Her ne kadar oynanan karşılaşmanın adı hazırlık da olsa kompakt yapıdan uzak görüntüler, bir hayli öne çıktı. Bu da şampiyona öncesinde 'Ümit var' dememizi engelledi. Ama takım kadrosunu göz önüne aldığımızda Avrupa Şampiyonası'nda çok daha farklı isteyen, arzu eden bir milli takım seyredeceğimizi düşünüyorum. Görünen o ki Arda, bizim takımın en önemli yaratıcı oyuncusu… Mutlaka oyun onunla şekillendirilmeli. Çok daha fazla üretken bir yapı ortaya çıkacaktır."
ALİ GÜLTİKEN: "Genel itibarıyla milli takım olayı motivasyona dayalı bir olay. Gerçek ortamdaki performanslar çok daha farklı oluyor. Hazırlık maçları elbette bazı denemeleri de içinde barındırdığı için riskler de alınabiliyor. Ama resmi maçların performansları tamamen farklı olacaktır. Ben hem oyuncuların hem de teknik heyetin çok daha yüksek performanslar ortaya koyacağına inanıyorum. Gürcistan ile ilk karşılaşmayı oynamamız büyük bir kura şansı. Bu maçı kazanabildiğimiz takdirde diğer maçlar için stratejik üstünlük de yakalayacağız."
Sakatlıklar kamp öncesi başladı, maçlarda devam etti. Takımda eksikliği çok net olarak hissedilen üç tane madde sayabilir misiniz?
LEVENT TÜZEMEN: "En büyük eksiklik savunmada yaşanıyor. Turnuvada Samet ve Abdülkerim ile oynamak yeterli olmaz. Özellikle Samet çok pozisyon hatası yapıyor. Abdülkerim de hücuma bodoslama çıkmamalı. Çünkü kaptırdığı toptan sonra geri dönüşte sıkıntı yaşıyor. İtalya maçında Ozan Kabak sakatlandıktan sonra Montella'yı uyarmış ve savunma kurgusunu güçlendirmesi için öneride bulunmuştum. Ancak İtalyan hoca hâlâ kadro arayışlarını sürdürüyor. Samet'e de nedense çok fazla güveniyor. Eğer turnuvada gruptan çıkmak istiyorsak Montella, defansı zaman varken onarmalı. Ayrıca forvet hattında Kenan Yıldız, Barış Alper ve İrfan Can mutlaka olmalı. Bu üçlü hücuma derinlik kazandırıyor."
GÜRCAN BİLGİÇ: "Stoper tandeminde ciddi sorunlar var. Samet Akaydın "alarm" veriyor. Tek başına maçı Polonya'ya hediye etti. Oynadığında sanki ona da önlem almamız lazım. Santrforlarımızı topla buluşturmada problemler var. Bireysel kalitesi yüksek oyuncular ile problem çözmeye çalışıyoruz. Hücumda setlerimiz olmalı. Bek hücumunu neredeyse hiç yapmadık. Bu, öndeki dörtlünün geri gelmemesi nedeniyle de olabilir. Özellikle ilk Gürcistan maçında taç çizgisine basan beklere ihtiyacımız olabilir."