Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Enner Valencia, Fenerbahçe'deki günlerine dair Fanatik'e açıklamalarda bulundu.
Futbol hayatına nasıl başladın? Futbolcu olmaya nasıl karar verdin?
“Futbola çok genç yaşta Ekvador’un bir ilinde bulunan kendi köyümde başladım. Oynadıkça her şeyin bu noktaya geldiğini görüyorum. Küçükken hep kendi mahallemdeki arkadaşlarla futbol oynardık. Tabii kolay olmadı. Çünkü babama bazen yardım ediyordum ve bundan dolayı işe gitmem gerekiyordu. Ancak zaman buldukça arkadaşlarımla futbol oynayarak başladım diyebilirim.”
Kariyerinin kırılma anı sence neydi?
“Benim için en büyük kırılma noktası ben kendi ligimde fedaratif bir seviyede oynarken, Ekvador’da başka bir şehirden beni çağırdıklarını öğrendim. Benden artık profesyonel bir seviyede oynamamı istediklerini ve altyapı seviyesinde bir oyuncudan daha fazlası olduğumu söylediklerinde insan daha fazla inanıyor.”
Premier Lig'de de forma giydin. Sence en zorlu lig demek doğru olur mu?
“Benim oynadığım ligler arasında tabii ki en zorlu liglerden biri olduğunu söylemem doğru olur. Çok fiziksel bir lig, taktiksel anlamda organize olan takımlar var. Organizasyonu yüksek olan bir lig aynı zamanda. Doğru bir tespit diyebilirim bu konuda.”
Fenerbahçe'ye transfer sürecini biraz anlatır mısın? Neler yaşandı ve nasıl karar verdin?
“Fenerbahçe serüveni aslında pandemi döneminde başladı. O dönem dünyada kapanma yaşanıyordu, dolayısıyla hepimiz evdeyken, farklı konularda çözümler bulmaya çalışıyorken… Ben hatta o dönem Tigres’te oynuyordum. O sırada menajerimden bir bilgi geldi. Erol Bulut’un menajerimle konuşmasında Fenerbahçe’ye teknik direktör olarak geçerse beni takımda görmek istediğini iletmişti. Bu süreçte de Erol Bulut Fenerbahçe’ye geçtiği zaman beni de yanında götürmüş oldu. Zamanla bu gelişmeler ilerledikçe bir baktım ki kendimi İstanbul’da ve Fenerbahçe’de buldum. Bu güzel takımda da yer alabildiğim için çok mutluyum.”
Fenerbahçe'de en unutamadığın maç hangisidir?
“Herhalde bir tane seçmem gerekirse 4 tane gol attığım maçı seçiyorum. Hayatımda hiç 4 gol atmamıştım ve böyle bir tecrübe yaşamak da çok tatlı olmuştu.”
Türkiye'de Fenerbahçe dışında herhangi bir kulüpten teklif aldın mı?
“Yok başka bir takımdan teklif almadım. Türkiye’den ilk gelen teklif Fenerbahçe’ydi. İyi ki kabul etmişim. Çok güzel bir dönem geçirdim.”
Fenerbahçe kariyerinde en büyük pişmanlığım dediğin bir şey oldu mu hiç?
“Fenerbahçe’ye geldiğinizde zaten kulübün tarihinden dolayı beklentilerin ne kadar yüksek olduğunu bilerek kulübe geliyorsunuz. Dolayısıyla benim için en önemli ve en büyük hedef her zaman kupalar kazanmaktı bu takımda. Özellikle lige çok özel bir odağımız olmuştu ama maalesef benim bulunduğum süreçte kazanamadık. Birkaç yıldır da kulüp ligi kazanmak istiyor. En azından bir kupa kazanabilmiştim. Ama o ligi kazanamamak, kafamın bir köşesinde kaldı hep.”
Fenerbahçe'de de forma giyen birisi olarak sence yıllardan beri takımın şampiyon olamama nedeni ne olabilir?
“Benim bulunduğum süreçte ligi kazanmaya çok yaklaştık. Aslında çok efor verdiğimiz, çok iyi oynadığımız, taktiksel anlamda işleri düzgün yaptığımız sezonlar geçirdik. İlk sezonumda hatırlıyorum; ligin bitimine 2 hafta kala sahamızda Sivasspor’a karşı bir maçımız vardı. Kazansaydık, son haftaya lider konumda girecektik ve her şey bizim elimizde olacaktı. Maalesef o maçı sahamızda kaybetmiştik ve istediğimiz gibi sonuçlandıramamıştık. Diğer 2 sezonda da baktığımızda baya yaklaştığımızı düşünüyorum. Böyle düzgün yönetilen bir kulübün aynı zamanda başkanın da çok iyi işler çıkardığı, hep takımlarının ve oyuncularının yanında olduğu bir sistemde er ya da geç bu şampiyonlukların geleceğine inanıyorum. Sonuçta bazı şeyler doğru yapılıyor ama futbol her zaman sizin tarafınızda olmuyor. Böyle devam edildikçe de ben kupaların geleceğine eminim.”
Fenerbahçe'den neden ayrıldın? Ayrılık sürecin nasıl gelişti?
“4 yıllık sürecin ardından ben kontrat yılıma giriyordum. Bu süreçte Fenerbahçe ile kontrat yenileme görüşmeleri yapıyorduk ama son adım bir türlü gelmiyordu. Fenerbahçe döneminde çok güçlü bir performans gösterince ilgi de çok fazla oldu diyebilirim diğer takımlardan. Bu ilgilenenler arasında Brezilya’dan Internacional vardı. Bu süreçte Internacional’den güzel bir teklif gelince ve bana çok ilgi gösterdiklerini gördüğümde, aynı zamanda da Fenerbahçe ile kontrat yenileme sürecim tamamlanmadığı için sözümü Internacional takımına verdim. Fenerbahçe’den kontrat yenileme teklifi gelmesine rağmen söz verdiğim için sezon bitiminde Brezilya’ya gittim.”
Türkiye'de taraftarları nasıl yorumlarsın?
“Kuşkusuz tutku demem gerekiyor. Çok tutkulu taraftar grupları var. Türk taraftarına bayılıyorum. Her zaman çok yüksek sesle tezahürat yaparlar. Asla enerjileri bitmez. Bu yüzden tutkulu dışında bir kelime bulmak zor.”
Fenerbahçe’den ayrılmış olmana rağmen hala Süper Lig’i takip ediyor musun?
“Zaman ve saat farkı izin verdikçe maçları takip etmeye çalışıyorum. Bazen telefonumda bulunan Türkçe aplikasyondan skorları takip ediyorum. 7 saat fark olduğu için zaman açısından denk gelebilirsem maçları takip ediyorum.”
Sence şu an ligde Fenerbahçe mi, Galatasaray mı şampiyon olur? Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansı sence yüzde kaç?
“Lig durumuna baktığımızda Galatasaray’ın birkaç puan fark atmış olduğunu görüyoruz. Ama Süper Lig’i yakından tanıdığımı düşünüyorum ve sonuna kadar mücadele edilen bir lig, son haftaya kadar… Fenerbahçe için en önemlisi son haftaya kadar savaşıp puan farkını eritmek olacak. Şu an Fenerbahçe 1. sırada olsa yüzde 80 demek isterdim ama tabloda öyle değil. Ancak kulübün son haftalara kadar savaşıp puan farkını kapatacağına da inanıyorum. Puan farkının şimdiden çok önemli olduğunu düşünmüyorum.”
Mourinho gibi dünyaca ünlü bir teknik adam şu anda Fenerbahçe'nin başında. Sen bu takımın bir parçası olmak ve Mourinho ile çalışmak ister miydin?
“Ben aslında sürecin başından bu yana takip etmeye çalıştım. Sonuçta çok büyük bir kulübe çok büyük bir antrenörün geldiğini söyleyebilirim. Mourinho’nun ne kadar ‘Winner’ bir kişiliği olduğunu zaten hepimiz biliyoruz. Bu takımda yer almaktan çok keyif alırdım. Zaten kadroda yer alan futbolcuların ne kadar yetenekli olduklarını da biliyorum. Burada en önemlisi sezonun sonunda bir kupa kaldırarak büyük bir mutluluk yaşamak ve bunu yapmalarını istiyorum.”
Türkiye'de 3 sezon forma giydin ve 59 gol atma başarısı gösterdin. Icardi, Dzeko, Osimhen, Immobile ülkemizde forma giyiyor. Türk futboluna bir golcü oyuncu gözüyle baktığında bu isimleri nasıl değerlendirirsin?
“Bu isimler Süper Lig’in değerini arttıran ve gösteren bir unsur. Bu isimler sonuçta ligin büyüklüğünün farkında oldukları için geliyorlar. Aynı zamanda ligin güzelliğine de katkı sağlıyorlar. Bu isimlerin global futbolda ne kadar etkin olduklarını ve ne kadar değerli olduklarını biliyoruz. Ligin değeri için pozitif bir şey. Umarım bu sezon gol kralı Fenerbahçe’den çıkar.”
Arda Güler ile aynı zamanda Fenerbahçe’de forma giydin? Arda Güler hakkında neler söylemek istersin? Bir de Real Madrid’e transfer oldu ama yeterli süre bulamadı, bu konuyla ilgili yorumların nelerdir?
“Arda’nın yeteneğini hepimiz biliyoruz. Kendisi sahaya çıktığında zaten kendisi bunu gösteriyor. Ben onunla soyunma odasını paylaştığım süreçte hepimize çok nazik davranırdı. Hatta ben ona hep ‘Senin bir gün İngiltere, İtalya, İspanya’daki büyük takımlardan birine gitmen gerekiyor’ derdim. Şükürler olsun, hem İspanya oldu hem de Real Madrid’e gitti. Geleceğinin parlak olduğunu hepimiz görüyoruz. Real Madrid’de süre sıkıntısını adaptasyon süreci olarak değerlendirebiliriz. Nasıl Vinicius Junior ve Rodrygo yıllarca adaptasyon sorunu yaşadıysa, zamanı geldiğinde Arda da sürelerini çoğaltıp 11’e girecektir. Burada önemli olan tek şey Arda’nın şimdi olduğu gibi çalışmasına devam etmesi. Bir şeyi aklına koyduğunda her şeyi elde edebileceğini biliyoruz. Sadece buna devam etmesi gerekiyor.”
Süper Lig'de en seni en çok zorlayan savunmacı kim oldu?
“İsim bulmak biraz zor aslında. Ben kendi istatistiklerimi düşündüğümde, Galatasaray’a gol atamadığımı biliyorum. Bir forvet olarak en büyük dileğiniz, büyük maçlarda gol atmaktır. Tek bir savunmacı seçemesem bile, komple Galatasaray savunması diyebilirim. O maçlarda hep gol atmak istedim ama olmadı.”
Ekvador Milli Takımı’nda Kolombiya’ya karşı Messi gibi bir gol attı. Bu konuda neler söylemek istersin?
“Milli Takım’da son 2 maç da güzel geçti, 6 puan topladık. İlk top bana geldiğinde, ben kontrol edip bir takım arkadaşıma pas vermeyi düşünüyordum. Ama tüm o hareketler gerçekleşirken, topu kontrol ettiğimde savunmacının bana biraz daha alan verdiğini gördüm. Onu görünce kendim devam etmeye karar verdim. Asla ne olacağını bilemezsiniz ama hızlı kararlar verilen anlardandı. Şansım da yanımdaydı ve golü atmayı başarınca çok mutlu oldum.”