Mehmet Demirkol: "Ben olsam bu sorumluluğu almam"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklaması böyleyse (Sorumluluk federasyonda), ben federasyon başkanı olsam oynatmam. O sorumluluğu alamam.

Sayın Nihat Özdemir'in açıklamalarındaki en önemli kelime, 'şimdilik'. Son derece temkinli bir açıklama olarak gördüm. İtiraz edebileceğim çok az şey var.

Bu dönemin adı aslında '1. deneme dönemi.' İlk dalga geldi, 'Acaba yeni normali yaşatabilir miyiz?' düşüncesi bu. Sadece biz yapmıyoruz bunu, Avrupa ve Amerika da yapıyor. Deniyorlar.'

Ben böyle bir karar alacak olsam, herkesle oturur, konuşurum. Bütün teknik direktörlere sorarım. Profesyonel Futbolcular Derneği'ne, kulüplere, herkese, mümkün olduğunca çok insana sorarım. Hatta en başta da sağlıkçılara sorar, aldığım bilgiyi aktarırım. Doğru bilgi paylaşımıyla bir karara varırım.

Konyaspor'un açıklaması hakkında: "Ne istendiği net değil ama bir itiraz var, onu görüyorsun. 'Bu kararı sahada olanlar versin cümlesi önemli.' ama hangi sahada olanlar? Senede 1-2-3 milyon euro alanlar, '1 sene oynamasam da olur.' derler. Alt liglerde bununla zar zor geçinen insanlar 'Oynanmasın.' der mi?"

Rıza Çalımbay gibi, şampiyonluk yarışı veren bir takımın teknik direktörü 'Bu iş olmaz.' diyorsa, burada problem olur tabii. Daha önceden konuşulmuştur diye düşünüyorum.

Rıza hoca bundan 1 ay evvel, 'Antalya'da hep beraber oynarız.' demişti. Bugün eğer bunu söylüyorsa, bunu bir çelişki olarak değil, oyunculardan aldığı geri dönüş olarak değerlendirmek gerekir. Demek ki oyuncular oynamak istemiyor.

Marmara Bölgesi'nde otobüsle gidilebilecek stadyumlarda ligi bitirmek daha doğru olurdu ancak tekrar ediyorum, belli ki futbol, '1. deneme dönemi'nin' bir vitrini olarak gösterilecek. Amaç o demek ki.

Bugün itibariyle, eğer Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu: 'Arkadaşlar, bu iş artık belli bir şekilde kontrol altına alınmıştır, maç oynanabilir.' diyorsa, buna söylenecek bir şey yok. Aradan 50 gün geçti. Artık bildiğimiz birçok şey var, hala bilinmeyen birçok şey olmasına rağmen. O yüzden, o gün, 'Oynanmasın.' diyenlerin, bugün 'Oynansın.' demesi, bir çelişki değildir.

Tekrar ediyorum ve doğru anlamak gerektiğini düşünüyorum. 'Şimdilik oynamak istiyoruz.' dedi Nihat Özdemir. Bu, kolaylıkla ve hemen değiştirilebilecek bir karar. '12'sinde başlıyoruz, bu iş bitmiştir, hadi toparlanın.' demiyor.

Maçlar kısaltılsın haberi hakkında: "Ne faydası var onu bilmiyorum ama, bir korner pozisyonunda 6 kişi birbirinin üzerine çıktı, kaleciyle çarpıştı. 1 dakika olmuş, yarım dakika olmuş, ne fark eder. Belki sıcaklık anlamında riski azaltmak için olabilir"

En ufak bir anda tekrar kapılar kapanacak, böyle bakmak lazım. 'Eyvah, lig başlayacak, her şey birbirine girecek.', böyle bir kesinlik yok. '1. deneme dönemi' bunun adı.

Dünyayı saran bu pandemi, Türk futbolu açısından yeniden doğuşa da yol açar. Korkunç bir hastalık ama hayırlı bir sonucu olur diye umuyorum.

Elinde bu kadar kaynak varken, 'Biz bu ekonomiyi nasıl kurtaracağız?' diye düşünüyor olmak kadar acıklı bir şey yok. Genç nüfusu olmayanlar bunu düşünüyor olsa, 'Onlarda ne yapsın, yok.' dersin.

Elimizde bor var deniliyor, bundan önce genç nüfus ve kaynak var. Beyinden ve yetenekten daha büyük kaynak yok. Bunları iyi eğitip Avrupa'nın Brezilyası olmak lazım. Yerin altındakini çıkarırsın, o sorun değil. Sen yerin üstündekini eğit.

Şöyle bir şey okudum, 'N. Bjelica, Fenerbahçe'nin en ucuz hocası olacak.' Ne kadarmış diye baktım, 1 milyon euro olacakmış maaşı. Yaklaşık 8 milyon lira. Daum, zamanında 3.3 milyon euro alıyormuş. 7 milyon lira yapıyor. Sen kendi paranla bak ucuz mu pahalı mı. Neden başkasının parasıyla bakıyorsun?