Galatasaray'ın Uruguaylı yıldızı Lucas Torreira, ESPN Uruguay'da geleceğine dair oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kazanılan şampiyonluğa değinen Torreira, "Galatasaray tişörtüm hala üzerimde. Şampiyonuz ama yakında kutlamayı bitireceğim ve antrenman yapacağım. Arkadaşlarımla, kardeşlerimle antrenman yapacağım." ifadelerini kullandı.
Annesinin ölümünün kendisini çok sarstığını söyleyen yıldız oyuncu, "Çok terapi gördüm. Annemin ölümünden sonra İspanya'dayken terapiye başladığımı hatırlıyorum. Bir anneyi kaybetmenin şoku bazen çok zor oluyor çünkü kimse bunu beklemiyor. Gerçek şu ki, bu sorunun üstesinden nasıl geleceğinizi söyleyen bir el kitabı yok..." sözlerini sarf etti.
Milli takıma alınmaması hakkında konuşan Lucas Torreira, "Milli takım beni biraz şaşırttı çünkü iki Dünya Kupası ve Copa America'da oynadıktan sonra neredeyse 6 yıldır milli takımdaydım ve neredeyse her yıl çağrılırken bu kez çağrılmamak biraz şok edici, biraz zor ama hocanın kararını anlıyorum." dedi.
Galatasaray'ın Avrupa'da forma giydiği son kulüp olacağını söyleyen Uruguaylı yıldız, "Boca'da oynamak için can atıyorum. Bunu tüm ruhumla istiyorum. Riquelme ile sık sık konuşuyorum. Galatasaray'da 2028 yılına kadar yeni sözleşme imzaladım. Bunun Avrupa'daki son kulübüm olacağını biliyorum ve sonrasında Boca'ya gitmek istiyorum." sözlerini sarf etti.
Galatasaray formasıyla 2 şampiyonluk yaşayan 28 yaşındaki Lucas Torreira, geçtiğimiz sezon çıktığı 47 maçta 1 gol 3 asistlik performans göstermişti.
Fenerbahçe ile oynadıkları Süper Kupa maçına değinen Torreira "Türkiye'de her şey biraz medyatik. Fenerbahçe ile aramızda her zaman fark var, biz üstünüz.
Sosyal medyada da her zaman çok fazla tartışma oluyor ve bu da hakemlerle ilgili tartışmalara yol açıyor. Süper Kupa'dan önceki hafta Fenerbahçe'nin Trabzonspor ile yaşadığı sorunu hatırlıyor musunuz bilmiyorum. Süper Kupa'dan önceki hafta, federasyon bazı oyunculara ceza verme kararı aldı.
Bunun Süper Kupa'da oynamalarını engellediğini sanmıyorum ama biraz dezavantajlı olduklarını düşündüler ya da biz kendi açımızdan böyle gördük.
Haftalar boyunca gelip gelmeyeceklerini, U19'larla geleceklerini ya da gidip yedi oyuncuyla maça çıkacaları gibi pek çok seçenekleri vardı. Konferans maçlarını bahane ediyorlardı. Ayrıca İstanbul'dan çok uzakta bir şehirde oynadık ve insanlar için de güzel olurdu çünkü o şehirde bu büyüklükte çok fazla maç oynanmıyordu." sözlerini sarf etti.