Fenerbahçe'nin rekor transferi Youssef En-Nesyri, Türkiye günleri hakkında ilk kez açıklamalarda bulundu. Faslı golcü, TV 100'den Ersin Düzen’e yaptığı açıklamada, dikkat çeken ifadeler kullandı.
Soru: Süper Lig'deki son maçlarda gol ve asist katkıların arttı. Bu performansı sezon başına göre nasıl değerlendirirsin?
En-Nesyri: "Son haftalarda çok sıkı şekilde çalışmalarımızı sürdürdük. Takım olarak birlik halinde çalıştık ve maçlara iyi hazırlandık. Maçlara iyi hazırlandığınızda da maçları kazanıyorsunuz. Bu bir ekip çalışması. Takımıma gol katkısında yardım edebildiğim için çok gururluyum. Onlar olmadan gol atamam, o yüzden takım arkadaşlarıma teşekkür ediyorum."
Soru: Kendi performansında sezon başına göre nasıl bir değişim oldu? Arkadaşlarına mı uyum sağladın? Fiziksel olarak daha mı iyi hissediyorsun kendini?
En-Nesyri: "İlk geldiğimde de çalışmalarımı en iyi şekilde sürdürüyor, ancak golle tanışamıyordum. Gollerde zaten bir tane atınca gerisi geliyor."
Soru: Golcü, gol kaçırınca üzerinde baskı hisseder mi? Sen üzerinde bu baskıyı yaşadın mı?
En-Nesyri: "Forvetler attıkları gollerle değerlendirilir. Gol atan bir forvetsen en iyi forvetsin; ama atamıyorsan değilsin. İnsanlar önce forvetten gol atmasını bekler. Ama benim için öncelik bu değil, takıma yardım etmek. Her maç gol atamayacağımı biliyorum; ama en azından benim için ilk sırada gelen şey takıma yardım edebilmek. Çünkü günün sonunda takım kazanıyor."
Soru: La Liga ile Türkiye Ligi arasındaki majör farklar nelerdir senin için?
En-Nesyri: "La Liga’da 10 sene geçirdim. Orada oynanan her maç zor. Türkiye’de çok iyi diyebileceğimiz 3-4 takım var. Bu takımlar, tüm maçlarını kazanabilecek güçte takımlar. Bazı takımlar sıralamada iyi bir yerde olmasalar da evlerinde oynadıkları maçlarda çok iyi bir oyun sergileyebiliyorlar. Temel fark olarak bunu söyleyebilirim."
Soru: Türkiye’deki savunma oyuncularının pozisyon alması, kalitesi ve seninle olan mücadelesi hakkındaki düşüncelerin nelerdir?
En-Nesyri: "Her takımda iyi stoperler var. Takım halinde iyi savunma yapan takımlar var; ama La Liga’da stoperler daha iyi baskı yapıyor, daha iyi markaj yapıyorlar. Burada zaman zaman savunma oyuncuları forvet oyuncusunu daha rahat bırakıyor diyebilirim."
Soru: Jose Mourinho ile ilk olarak ne zaman görüştün? Onunla çalışmanın farklılıkları nelerdir? Seni en çok hangi özelliği şaşırttı?
En-Nesyri: "Mourinho çok büyük bir teknik direktör. Çalışmaları çok iyi, ekibi çok iyi ve kuvvetli. Oyunculara çok yardım ediyorlar. Biz de onlara yardım etmek için buradayız. Kendisinden beni şaşırtan bir şey olmadı; ama onunla burada çalışmak çok hoşuma gidiyor. Gelmeden önce, bana kulübün ne kadar büyük olduğunu, şehrin ne kadar güzel olduğunu ve mutlaka gelmem gerektiğini söylemişti. Bana ‘Birbirimize yardım edeceğiz’ demişti. Ben de ona yardım etmek için buraya geldim ve onun için her şeyi vermek istiyorum."
Soru: Fenerbahçe’ye gelmendeki en ikna edici rol Mourinho’nun mu?
En-Nesyri: "Mourinho ve Mario Branco ile yaptığım görüşmelerin önemi oldu. Buraya mutlaka gelmem gerektiğini söylediler. Aynı zamanda başkanımızla da konuştum. Kulüp, buraya gelebilmem için her şeyi yaptı. Ben de buraya geldim. Umarım bunun karşılığını en iyi şekilde veririm ve elimden geleni yapıp her zaman başım dik şekilde burada olurum."
Soru: Amrabat’ın gelişiyle birlikte Fenerbahçe’de oyun olarak neler değişti?
En-Nesyri: "Amrabat çok iyi ve bizler için önemli bir futbolcu. Orta sahada muhakkak fark yaratıyor. Ama Fenerbahçe, isimlerden bağımsız olarak her zaman iyi oynayan, güçlü oynayan ve kazanmak için oynayan bir takım. Amrabat olsun ya da olmasın, ben olayım ya da olmayayım hiç fark etmez. Fenerbahçe her zaman güçlü oyununu sergilemeye devam eder."
Soru: Takımın mevcut performansını nerede görüyor ve gelecekte nerelere kadar çıkabileceğini öngörüyorsun?
En-Nesyri: "İyi çalışıyoruz, konsantrasyonumuz yüksek. Taraftarı mutlu edebilmek ve maçları kazanmak için saha içinde her şeyimizi vereceğiz. Hiçbir zaman pes etmeden yolumuza devam edeceğiz. Rakibimiz de puan kaybedecektir. Önemli olan kendi maçlarımıza odaklanıp kazanmak. İnşallah sezonu şampiyon olarak bitireceğiz."
Soru: Beşiktaş ve Athletic Bilbao yenilgileri art arda gelince taraftarda bir kırılma ve statta tepki oldu. Saha içindeki birisi olarak ne düşünüyorsun? Taraftara ne mesaj verirsin?
En-Nesyri: "Dünya üzerindeki her takım 2 maç üst üste kaybedebilir. Manchester City, dünyanın en güçlü takımlarından ama onlar da üst üste 6-7 maç kazanamadılar. 2 maç kaybedebilirsiniz ama ondan fazlasını kaybetmemeniz, pes etmemeniz gerekiyor. Biz pes etmedik. Üst üste 2 maç kaybetmiştik ama 3. maçımızı kazandık. Bundan sonra da kazanarak devam etmek istiyoruz."
Soru: Galatasaray ve Fenerbahçe sence şampiyonluk yarışında yalnız mı kaldı? İlerleyen haftalarda bu böyle devam eder mi?
En-Nesyri: "Şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Her takım şampiyonluk için savaşabilir. Şu an bakınca evet, bu iki takım arasında geçiyor gibi görünüyor. Ama aşağıdan bir takımın gelip gelemeyeceğini bilemezsiniz. Zirveye ne kadar yaklaşırsa, sonraki maçlarında daha çok savaşır. Bizim yapmamız gereken, savaşmak ve kendi maçlarımızı kazanmak. Biz de bunu yapacağız ve inanıyoruz ki Galatasaray’ı yakalayacağız."
Soru: Mourinho ve yönetimin zaman zaman hakem kararlarıyla ilgili tepkileri oluyor. Bununla ilgili ne söylemek istersin?
En-Nesyri: "Diğer liglerle kıyasladığımda hakem performanslarında bir fark olduğunu düşünüyorum. Bu şikâyetlerin de normal olduğunu düşünüyorum. Avrupa Ligi veya Şampiyonlar Ligi maçı izlediğinizde farkı görebiliyorsunuz, aynı değil. Türkiye’de penaltıların çok kolay çalındığını düşünüyorum. Bu durum sadece Mourinho’nun değil, kimsenin hoşuna gitmez. Herkesin hakemler hakkında konuşmasının doğru ve haklı olduğunu düşünüyorum."
Soru: Galatasaray maçlarını takip ediyor musun? Hakem kararları konusunda arada bir fark görüyor musun?
En-Nesyri: "Rakiplerimizin maçlarını izlemiyorum, kendi maçlarımızı izliyorum. Özellikle kendimi izlemeye çalışıyorum; neleri daha iyi yapabilirim ve takım olarak neleri daha iyi yapabiliriz diye. Ancak çok büyük bir maç olursa ya da kendi ülkemden bir maç olursa izliyorum. Rakiplerimizin maçlarını izlemek hoşuma gitmiyor. Hoşuma giden şey, kendi oyunumu izlemek ve çalışmalarımı ona göre sürdürmek."
Soru: Gol sevincinin anlamı ne? İlk ne zaman yaptın?
En-Nesyri: "O gol sevincini yapalı yaklaşık 4-5 yıl geçti. Yeğenim için yaptığım bir sevinçti o."
Soru: Fas’ta birçok hayır işi yapıyorsun. Özellikle çocukların eğitimi ve spor yapma olanaklarını artırmak için bağışlar yapıyorsun. Bununla ilgili neler söylemek istersin?
En-Nesyri: "İnsanlara her zaman yardım etmeye çalışıyorum ancak dile getirmek hoşuma gitmiyor. Bunun benim ve yardım ettiğim insanlar arasında kalmasını istiyorum. Sosyal medyada paylaşmayı sevmiyorum."