Galatasaray'ın yıldızı Taylan Antalyalı, Galatasaray mobil aplikasyonunda kendisine yöneltilen sorulara cevap verdi.
Feghouli: Saçlarını neden kestirmiyorsun Taylan?
Taylan: Aslında saçlarımı kesmememin bir nedeni yok. Tarz değişikliği diyebiliriz. Bir de uzun denemek istedim. Şu an yakıştığını da düşünüyorum, kestirmeyi düşünmüyorum. Feghouli, çok fazla saçı olmadığı için belki kıskanmıştır ama...
Feghouli: Neden Milli Takım'da yoksun? Why yok Milli Takım?
Taylan: Soso, her fırsatta Milli Takım için beni destekliyor. Benim düşüncem öncelikle sarı - kırmızılı forma altında kalıcı olup, buarada başarımı sürdürmek. Milli Takım, tabii ki her Türk genci gibi benim de hayalim. Burada başarılı olup, istikrarı sürdürürsem orada olabileceğimi düşünüyorum.
40 yıllık Galatasaraylı oynuyorsun, bunu neye borçlusun?
İnsanlar beni çocukluğumdan itibaren tanımıyorlar. Kendimi her zaman buraya ait hissettim, burada bulunmassam bile. Burada 2. senem ve daha fazla buraya ait hissediyorum. Bu da performansıma yansıyor.
Taylan'ın yol hikayesi?
Buraya gelmek kolay olmadı, kimse için kolay olmamıştır. Muğla'da Yatağan ilçesinde başladımi daha sonra Muğlaspor'da devam etti. 14 yaşımda Bucaspor akademisine transfer olmuştum. Burası benim için gelişimim adına çok önemliydi. Her türlü imkanımız da vardı. Altyapıyı orada aldım diyebilirim. Sonrasında profesyonel anlamda inişli-çıkışlı zamanlarım oldu. Tabii ki herkes ister her zaman yukarı doğru gitsin ama insan yaşayabiliyor bölye sıkıntılı dönemler. O dönemlerde pes etmemek ve onlardan tecrübe edinmek çok önemliydi. Ben de doğru tecrübeleri aldığımı düşünüyorum ve asla çalışmayı da bırakmadım. Çok şükür ki şu an buradayım.
Geçen sene fazla forma şansı bulamıyorken "Bu iş olmayacak galiba" dediğin oldu mu?"
Galatasaray Kulübü'ndeyseniz buranın forması her zaman ağırdır. Onu taşımak gerekir. Hocamın da uygun gördüğü zaman bana formayı vereceğini biliyordum. Önemli olan o zaman hazır olmaktı. Oynamadığım sürece herkes gibi ben de mutsuzdum doğal olarak. Böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Asla çalışmayı bırakmadım. Hocalarımdan, büyüklerimden, takım arkadaşlarımdan her zaman bir şeyler öğrenmeue çalıştım. O fırsat geldiğinde iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Hoca da aynı fikirde. Ondan sonra oynadıkça özgvenim de arttı, iştahım kabardı diyebilirim. Daha fazla çalışıp, bu formayı daha iyi taşımaya çalışacağım.
Galatasaray'dan ilk teklif geldiğinde neler hissettin?
Aslında transferin son dönemiydi. Menajerimden böyle bir şey duyduğumdaki o duyguyu tarif edemem. Anlatırken cevap dahi verememiştim. Aileme bahsettim, onlar da çok mutlu oldular. Transfer işleri kolay değil, olur veya olmaz. Ancak olmasa bile Galatasaray Kulübü'nden istenmek bambaşka bir duyguydu benim için.
Transfer döneminde oluşan "orta saha" beklentisi seni nasıl etkiledi?
Geçen seneye göre giden çok fazla arkadaşımız oldu. Özellikle benim bölgemde oynayan çok fazla oyuncu gitmişti. Ben de açıkçası buraya takviye bekliyordum. Çünkü hedefleri her zaman yüksek olan bir kulüpteyiz ve önemli oyuncuların bulunduğu bir kulüpteyiz. Kendimi hazır histettim her zaman. O tür oyuncularla mücadele edebilmek için kendimi her zaman hazır tuttum, bekliyordum da... Fırsat geldiğinde de sezona iyi bir başlangıç yaptım.
6 numaraya dönüşme sürecini nasıl anlatırsın?
Oynadığım bölge itibariyle orta saha oyuncuları özellikle... Şu anda 6 numara biraz daha defansif oynuyor gibi duruyorum ama sürelerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Top ayağımdayken, sol ayağıma da oldukça güveniyorum. Onun için de çalışmalar yaptım. Orta saha oynuyordum yine ama biraz daha 8 ve 10 numara olarak ofansif görevlerim vardı. Sezon başında böyle bir ihtiyaç olunca ben de yapabileceğime inanıyordum. Başta Fatih Hoca olmak üzere tüm hocalarım gerekli uyarılarda bulunmuştu orada nasıl oynamam gerektiği hakkında. Ben de onları iyi dinlediğimi düşünüyorum. Performansım bu noktadaysa hocalarımın çok büyük emeği var.
Fatih Terim'in sana verdiği bir öğüt?
Hocamızın tabii ki çok büyük tecrübeleri var. Tecrübelerinden faydalanmayı ben çok istiyorum. Ağzından çıkan her kelime benim için çok değerli. Özellikle birini seçmek değil de her kelimesi çok değerli.
Neden 4 numara?
Geçen sene Muğla'nın plakasından dolayı 48 numarayı giyiyordum. Bu sene bir değişiklik yapmak istedim. Genç milli takımlarda 8 numaraya ayrı bir hayranlığım vardı, onu almak istiyordum. Tabii son 8 numarayı giyen Selçuk İnan olunca direkt istiyorum diyemedim. Onunla konuşmak istedim. Selçuk Ağabey ile konuştuğumda muhakkak sana çok yakışacaktır, uzun yıllar da giyersin demişti. O an karar vernmiştim 8 numarayı almaya ama Babel almıştı. Ben de herkes biliyor zaten bunu Gerrard hayranıyım. Onun milli takımında giydiği 4 numarayı almak istedim. Öyle bir değişiklik yaptık.
Gerrard?
Rangers maçından sonra kendisiyle tanışma fırsatım oldu, çok memnun oldum ve çok da heyecanlanmıştım. Maçın atmosferi ve sonucu çok farklıydı. Sonucu istediğimiz gibi olmadı ama uzun yıllardır takip ettiğim, oyun stilini çok beğendiğim bir oyuncuydu. Maçtan sonra kendisi de formamı alıp, imzalamıştı. Onun da bilgisi varmış ona duyduğum hayranlıktan. Onun için teşekkür etti, güzel şeyler söyledi. Onlar da bende kalsın. Rangers maçında imzaladığı formayı şu anda evimde çerçevelettim, odamda duruyor.
Avrupa hayalin?
Galatasaray zaten Türkiye'nin bu anlamda gözdesi. Avrupa'ya açılan bir kapı.
* Maçlardan önce ailemle konuşurum.
* İzin günlerimde mutlaka arkadaşlarımla vakit geçiririm. Tabii şu dönemde evdeyiz. Pek de vakit geçirdiğim söylenemez.
* Galatasaray'a ilk geldiğimde çocukluk hayalimin gerçekleştiğini hissettim.
* Bir gün Galatasaray'dan ayrılırsam çok güzel anılarla hatırlanmak isterim.
* Seyircisiz maç benim için tatsız tuzsuz bir yemek gibi.