Sergen Yalçın içinde bulundukları olumsuz tablo yüzünden kadronun ekonomik açıdan daha da daralacağını söyledi.
Beşiktaş’ın teknik patronu Sergen Yalçın çok zor bir dönemde göreve geldiğinin altını çizdi, Beşiktaş Dergisi’nin 1.5 yıl sonra basılı halde raflardaki yerini alan Mayıs ayı sayısındaki röportajında hedeflerini anlatan Yalçın, siyah-beyazlı camiadan destek istedi. Sergen Yalçın, “Çok zor bir dönemde, zor şartlar altında göreve geldik. Bunu biliyoruz. Kulübün içinde bulunduğu durum çok sağlıklı değil. Geldiğimiz süreçte de bu böyleydi. Ben ve ekibim elimizden geldiğince oyuncuları motive ettik. Her şeye çok pozitif bakıyoruz zaten. Bardağın dolu tarafından bakmaya ve taraftarlara doğru mesajlar vermeye çalışıyoruz. Onların da olumlu yönden bakıp, takımın arkasında olmalarını istiyoruz. Oyuncularımıza sahip çıkalım, camiamıza sahip çıkalım. Burası hepimizin camiası” dedi.
Siyah-beyazlı hoca önümüzdeki sezon 30 milyon euro bütçeli bir takım kurabileceklerini aktardı. Mali açıdan çok zorlu bir dönemden geçtiklerinin altını çizen siyah-beyazlı çalıştırıcı, “İçinde bulunduğumuz olanaklar, maddi değeri yüksek bir takım kurmamızı engelliyor. 2-3 yıl önce Beşiktaş takımının bütçesi 90 milyon euroydu. Önümüzdeki sene bu rakam maksimum 30 milyon euro civarında olacak" dedi
“Bizim özel hayatımız falan yok. Antrenmanlar dışında hava güzelse sahilde bir yerde bir kahve içiyoruz. Belki akşam bir yemeğe gidiyoruz. Bütün yaşantımız bu şekilde devam ediyor. İşimizi konsantre olmuş durumundayız. Sadece ben değil, ekibim ve herkes öyle. Çünkü çok ciddi bir sorumluluk aldık. Bunun altından kalmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Ne gerekiyorsa!"
Sergen Yalçın çok büyük hedeflerle göreve başladığını dile getirdi. Anadolu takımlarında uzun süre görev yaptıktan sonra Beşiktaş’ın başına geçtiğini hatırlatan siyah-beyazlı hoca şunları söyledi:
“Futbolculuk dönemimle, teknik direktörlük dönemimin hiçbir alakası yok. Ben 7 senedir teknik direktörlük yapıyorum. Anadolu’da çok zor kulüplerde çalıştım. Çok zor pozisyondaki takımları alıp, çalıştırdım. Bunun neticesinde Beşiktaş’a geldim. Oralarda ciddi bir emek verdim ve bunun sayesinde kendi camiama geldim. Ben teknik direktörüm, futbolcu değilim."
“Koronavirüs salgını günlerinde işimizi yapamadığımıza üzülüyoruz. En büyük problem o. Alıştığımız antrenman ve maç temposunun dışında kalmak, çok rutin bir hayat yaşamak doğal olarak insanı moral açıdan düşürüyor. Ancak şu anda dünyada çok ciddi bir salgın var, yapacak bir şey yok. Mecburen bu rutin uygulamanın içinde kalıyoruz, ama neyi özlüyorsun derseniz, tabii ki işimizi özlüyoruz. Özleyeceğimiz başka bir şey yok.”
“Altyapıdan kadroya kattığımız oyuncularımız var. Rıdvan’ı kullanmayı düşünüyoruz. Şu an bünyemizde olan Kartal Kayra ve Ersin var, Erdoğan var. Dört oyuncu A takım bünyesinde. Ama tutup da altyapıdan 10 oyuncuyu yukarı çıkaramayız. Her şeyin bir sınırı var. Seneye altyapıdan 10 oyuncuyla takım kuracağız diye bir şey beklemesin kimse. Almamız gereken, yukarı çıkabilecek oyuncular varsa biz zaten onları alıyoruz. Keşke çıkabilecek 10 oyuncu olsa da hepsini alsak.”