Fenerbahçe'nin Nijeryalı oyuncusu Bright Osayi-Samuel, Trabzonspor maçı sonrası yaşananlarla ilgili ilk kez konuştu. İşte Osayi - Samuel'in ülkesinden Brila TV'ye yaptığı açıklamalar...
"Evet, sanırım her şey maçın bitiminden önce başladı; maç boyunca üzerimize cisimler atılıyordu, ki bu Türkiye'de normaldir, bilirsiniz. Ancak, o maçta çok daha fazlasını yaptılar. Sanırım hakem tüm maç boyunca 4-5 kez oyunu durdurdu. Benim için Livakovic'in darbe aldığı ve kanının aktığı bir nokta vardı, hakem orada maçı durdurmadı. Hatta o süreçte rakip takım bir gol attı."
"Hakem (Halil Umut Meler) hiçbir şey yapmadı. Onu suçlayamam çünkü bunu yapacak gücü olduğunu sanmıyorum. Çünkü, birkaç kez ne yapabileceğini sormak için birileriyle konuşmaya gitti. Onlar da maçı durdurmak istemedi. Bence en başarından beri olayı tetikleyen şey buydu!"
"Bir şekilde maçı kazanmayı başardık, çünkü çok iyi oyuncularımız var. Yolumuza birçok engel koymaya çalışsalar da yine de kazanmanın bir yolunu bulduk. 3-2 kazandık. Açıkçası, Türkiye'de çoğu takım sahanın ortasında kutlama yapmayı sever. Biz de öyle yaptık. Evimizde tek maç kaybettik ve o da Trabzonspor'a karşıydı, onlar da sahanın ortasında sevindi. Ortada kutlama yaptılar. Orada hiçbir şey olmadı. Biz sahanın ortasında sevinince, bazı taraftarlar sahaya girmeye çalıştı, ellerinde bıçaklar vardı ve takıma saldırmaya çalıştılar."
"Bazı insanlar yaptıklarımın nefsi müdafaa olmadığını söylüyor. Biri size elinde bir bıçakla geliyorsa bu nasıl nefsi müdafaa olmaz! Tribünlerden çıkıp sahaya geliyorlar. Sadece takımımı ve arkadaşlarımı savunmak zorundaydım. Daha önce hiç yaşamadığım bir durumdu. Çok korkutucuydu."
"Takım arkadaşlarımın birçoğu soyunma odasına kesikler ve morluklarla geliyordu. Bir futbol sahasında bu nasıl mümkün olabilir. Asla anlayamıyorum. Bazı takım arkadaşlarımın çok korktukları gözlerinden okunuyordu. Ben sadece takımımı savunmak zorundaydım. Çünkü herkes buna karşı duramaz. Yaptığım sadece buydu."
"Sanırım yaptıklarım adrenalinden de kaynaklanıyordu. İlk dakikadan itibaren bize cisimler fırlattıklarını bildiğim için içimde bir huzursuzluk vardı. Sadece ben değildim, arkadaşlarını savunmak için mücadele eden başka takım arkadaşlarım da vardı."