Türk Futbolu’nda son günlerin en büyük tartışması Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin görevde kalıp kalmayacağı, seçimlerin ne zaman yapılacağı ve hakem kararları... İşte akıllardaki tüm soruların yanıtlarını TFF Başkanı Büyükekşi verdi... Milliyet'e konuşan Büyükekşi, çok konuşulacak açıklamalara imza attı.
18 Temmuz olarak belirledikleri seçim tarihinin daha öne alınmasının söz konusu olmadığını belirten Büyükekşi, "Haziran’da seçim istiyorlar ama o tarihlerde maçı olan milli takımın motivasyonu nasıl olur hiç düşünmüyorlar... Kötü niyetli bazı kişiler, ‘EURO 2024’te Büyükekşi mi oynayacak ki, seçimi öne almıyor’ diyor. Büyükekşi oynamayacak ama Montella’yı Büyükekşi getirdi. Sorumluluk bizde. Şu anda milli takımın başında Hamit Altıntop ve Mustafa Eröğüt var. Seçim öne alınırsa milli futbocular, belki de hiç tanımadıkları biriyle EURO 2024’e gidecek. 3-5 kişinin hırsları için bu işi riske atamayız" ifadelerini kullandı.
Kulüplerin düzenlediği imza kampanyasının başarısız olduğuna da dikkat çeken TFF Başkanı, "130 imza lazım ama 80’e ancak geldiler. Süper Lig’de 12 kulüp kesinlikle imza atmıyor. Azınlıkta olan 3-5 kulüp sadece kendi çıkarlarını düşünerek erken seçim istiyor, ondan sonra da bunun adına Türk futbolu diyorlar. Zaten bu saatten sonra toplasalar da kanun gereği seçimi ancak 10-12 Temmuz tarihine aldırabilirler" dedi.
Büyükekşi, geçen yıl sporcu gelir vergisi stopaj tutarlarının iade edilmesine yönelik bir kanun değişikliği de yaptırmayı başardıklarını belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı’na ve dönemin Maliye Bakanı Nurettin Nebati’ye, Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu’na gittim; ‘Kulüplerin durumu çok kötü’ dedim. Kanunda stopaj yüzde 15’ten 20’ye çıkmıştı. Stopajların 5 gün içinde kulüplerin hesabına yatırılmasını sağladık. Bunun parasal karşılığını anlatayım, Anadolu kulüpleri için 75 milyon lira ile 100 milyon lira arasında değişiyor. Dört büyük kulüp için ise 500’er milyon lira" diye konuştu.
TFF’nin 6 Şubat depremlerinden sonra başlattığı "Omuz Omuza" kampanyasının sonuçları hakkında bilgi veren Mehmet Büyükekşi, "Taahhütte bulunanların yüzde 70’i sözünü tuttu. Bir kişi var, 3 bin konteyner sözü vermişti, tutmadı. Şimdi utanmadan Futbol Federasyonu Başkanlığı’na aday oldu. 25 bin kişiye geçici barınma imkanı sağladı. 6-7 Nisan’da deprem bölgesine gidip 4 bin 500 konteynere 2’şer bin liralık erzak kartı dağıttık" dedi.
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, bazı çevrelerin kendilerini ‘gelmiş geçmiş en kötü federasyon yönetimi’ ilan etmesiyle ilgili olarak ise şu açıklamayı yaptı; "Bazı kulüpler 3-5-7 milyon dolar harcayarak sosyal medyada algı operasyonu yapıyor. Dördü de yapıyor. Ben de onlara; ‘Hakemleri bir kenara bırakın, iki yıllık görev dönemimde bir tane yanlış işimizi söyleyin’ dedim. Söyleyemediler! Hakemle yatıp, hakemle kalkıyorlar. Varsa yoksa hakem. En kötü federasyon böyle olduk. Başka bir açıklaması yok..."
Başkan Büyükekşi, "Üç yıl daha görev süreniz vardı, buna rağmen neden seçim kararı aldınız?" sorusu üzerine ise şu açıklamayı yaptı:
"Karşınızdaki insanlar aklıyla değil hırsıyla düşünüyor. Biz de ‘Bu adamların amacı ne’ diyoruz. Biz 7 Nisan’da seçim tarihini açıkladık, aradan 22 gün geçmiş, ‘İstanbulspor Başkanı Ecmel Sarıalioğlu bizi günde 10 sefer arıyor, erken seçim için imza vermemizi istiyor’ diyorlar. Seçim demişim, hala bastırıyor. Aklıyla hareket etmiyor. Sadece o da değil, dört kulüp daha aynısını yapıyor. Kimisinin akrabasını arıyorlar, bazen de hatırlı insanları devreye sokuyorlar. Bir imza için neler yapıyorlar! Biz seçim diyerek itibarımızı koruduk. 18 Temmuz’daki Mali Genel Kurul’a seçim koymasam bunlar bizim itibarımızla oynayacaktı. ‘Gelin seçim yapalım’ dedik. Mayıs sonu gelsin aday olup olmayacağımıza karar vereceğiz. Sayısal çoğunluk ayrı bir şey. Ben istenmediğim yerde durmam. Niye durayım ki! Benim ihtiyacım da yok. Ama önce kulüplerin beni istemesi lazım. Bunu şu anda birçok başkan söylüyor. ‘İmza verdim ama oyumun fotoğrafını çekeceğim, sana oy vereceğim’ diyen başkanlar var."
18 Temmuz tarihinin geç olmadığını savunan Büyükekşi, "Ben 2 Temmuz’da görev başladım. Naklen yayın, harcama limiti, yabancı sayısı belli değildi, MHK ve diğer kurullar da yoktu. 12 Temmuz’a kadar hepsini bitirdim. Halbuki şu anda yabancı kuralı, naklen yayın belli, harcama limiti 10 Haziran’da açıklanacak. MHK ve diğer kurullar da 4 yıllığına seçildi. Onlar istifa etmediği sürece kalabilirler. Peki derdiniz ne? Cevap yok. Ben de diyorum ki, kardeşim sizin derdiniz üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?" diye konuştu.
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi hakem tartışmalarını sona erdirecek yeni bir projenin devreye sokulacağını belirtti. Hakemlik müessesini ayağa kaldıracak olan proje Almanya’dan örnek alınacak ve Kulüpler Birliği’nin de dahil olacağı bir şirket modeli işleyecek. İşte detaylar;
1 Profesyonel Hakem Kurulu (PHK) ve Ulusal Hakem Kurulu (UHK) olmak üzere iki kurul olacak. PHK’de 3 üye TFF, 2 üye Kulüpler Birliği Vakfı’nın önerdiği adaylar arasından atanacak. Bu kurul Süper Lig, 1. Lig Hakem, Yardımcı Hakem ve VAR kadrosundan sorumlu olacak. UHK ise 2. Lig, 3 Lig ve alt kategorilerdeki müsabakalardan sorumlu olacak. Tüm üyeleri TFF tarafından atanacak.
2 TFF ve Kulüpler Birliği Vakfı birer şirket kuracak. Bu iki şirket ortak yeni bir şirket daha yaratacak. Yüzde 51 hisse TFF, yüzde 49 hisse Kulüpler Birliği Vakfı’nın olacak. Ortak kurulacak şirkete 5 kişi atanacak. 3 üyeyi TFF, 2 üyeyi Kulüpler Birliği Vakfı belirleyecek. Şirketleşme olsa bile amatör ligler, akademi ligleri ve kadın liglerinden sorumlu tüm üyeleri TFF tarafından atanacak bir Hakem Kurulu ayrıca bulundurulacak. Ve bu kurul TFF bünyesinde olacak.
Her iki projede de olmazsa olmaz iki değişmez şart var: TFF Genel Kurul kararı ve UEFA onayı...
Büyükekşi, "Hiçbir bürokrat yetkisinin kısıtlanmasını istemez. Çünkü bu bir güçtür. Ama biz yetkimizi vermeye hazırız. UEFA izin verirse yüzde 100’ünü devrederiz. Çünkü bizim başka bir hesabımız, ajandamız yok. Bizim derdimiz futbol. Bu değişikliği yapmak zorundayız. Eğer bu yapılmazsa benden sonra 10 tane başkan da değişse Türk futbolu ilerlemez, geriye gider. Eğer hakem yönetim sistemi değişirse federasyon da kulüpler de sadece kendi işlerine bakar ve bu sayede Türk futbolu kurtulur. Türkiye’de hakem tartışmaları bitmedikçe, feriştahı gelse bu dedikodular bitmez. En eğitimli dediğiniz insanları seçin yine değişmez. Eğer kulüpler, yeni sistemle ilgili düşüncelerini cumaya kadar bize bildirirse, 18 Temmuz’daki genel kurula kadar gerekli şirketi kurar, personeli alır, iş bir tek genel kurulun onayına kalır" diye konuştu.
-Süper Lig için Trendyol ile 838 milyon, milli takım için 700 milyon liralık sponsorluk anlaşmaları yaptık.
-Yıllık yayın geliri 1.9 milyar TL idi, biz 2.2 milyara çıkardık. 80 milyon dolara denk gelen bu rakamı 182 milyon dolara yükselttik.
-Korsan yayını önlemeye yönelik çalışmalar yaptık.
-Yabancı futbolcu sayısı belirsizdi, ocak ayında transfer penceresine şetişecek şekilde 12’ye düşürdük.
-A Milli Takım biz geldiğimizde FiFA sıralamasında 58. idi, 36. basamağa çıktık.
-Tarihimizde ilk kez bir Avrupa Şampiyonası’na grup lideri olarak gittik.
-UEFA kulüpler sıralamasında 22. sıradan 9. basamağa geldik.
-2032 Avrupa Şampiyonası’nın ev sahipliğini aldık.
-Seyirci yasağını kaldırdık.
-Her hafta 2. ve 3. liglerden 10 maçı TFF’nin YouTube kanalından yayınlıyoruz.
-Kadın ligleri çok önemli aşama kaydetti. A Milli Takım C’den B’ye yükseldi.
-Tüm Süper Lig kulüplerine akademi kurma zorunluluğu getirdik.
-Hakem akademisini açtık.