"Gücünü sayın Cumhurbaşkanımızdan almaları söz konusu bile değil. Bu gücü, bilgisizliklerinden, cahilliklerinden alıyorlar. Cumhurbaşkanımızın haricinde herkes baskı yapabilir, yapıyorlar da. Cumhurbaşkanımızın baskı yapmalık bir işi yok zaten. Onun haricinde bütün etrafındaki insanlar, milletvekilleri, yöneticiler, bürokratlar, imza veren arkadaşlarımızı arayarak, "Niçin imza verdiniz, imzanızı geri çekin. Zaten 18 Temmuz'da seçim olacak, aday da olmayacak, zaten gidecek. Bunun imzayla yıkılmasını istemiyoruz." diye söylemlerde bulunuyorlar. Ama ben aday olmayacağına ve buradan gideceğine inanmıyorum."
"Esas olan buradan gidince ortaya çıkacak. Bugün imzanızı geri çekin diye arayanlar, nasıl bu işi görmedik diye pişman olacaklar. İçerideki durum çok sıkıntılı. Biz her gün bilgileri alıyoruz."
"Cumhurbaşkanımızın işi yok bunlarla mı uğraşacak. Cumhurbaşkanımıza ismini vererek buraya gelmesine sebep olanlar, Cumhurbaşkanımızı da yanılttılar, tüm kulüpleri de yanılttılar. Beceriksiz adamın biri. Böyle beceriksizlerin böyle görevlerde işi yok, olmamalı!"
"İstanbulspor ile özel olarak ilgilendiklerini ve gereğini yaptıklarına inanıyorum. Karagümrük'le de ilgilendiler."
"Ben hakemleri çağırarak talimat verdiğine inanıyorum, o dereceye geldim ben."
"7-8 aydır TFF ile toplantı yapmıyoruz. O adam olduğu sürece federasyona gitmeyeceğim. Bunun olduğu maçlara da gitmeyeceğim."
"Şu anda Süper Lig'de her ne kadar imza vermeyen kulüp varsa da, bu kulüplerin hiçbir tanesi Mehmet Büyükekşi'yi asla istemiyor. Buna herkes emin olsun. Galatasaray dahil, herkes dahil. Bu adamın bir daha federasyon başkanı istemiyorlar. Sadece imza ile buradan gitmesin, bu şekilde yıpranmasın, bu şekilde gitmesin istiyorlar. Biz de, "Seçim olacağına inanmıyoruz. Biz imza toplayalım. Kendiliğinden gitmezse, imzalar devreye girsin." diyoruz"
"Bugün 147 imza, belki 200-250 imza olacak. Bundan sonraki süreç federasyonun başkanının alacağı tavırlara göre olacak. "Ben adayım" derse belki 300 imza toplanacak. Bu adam buraya 60 oy alıp içeriye gireceğini düşünmüyorum. Önümüzdeki milli takım süreci olduğu için, insanlar alt ligleri ve delegeleri Avrupa'yı maçlara taşıyacağı için belki de o arada insanlardan imza toplayacaklar. Bunu kullanacaklar belki. 64 imza veya 100 imzayı toplayıp salona girecek aday olursa. Ama kapalı kapılar arkasında o Antep'in bile reyini alamayacak. Kesinlikle öyle. Antep'in lobisinden hiçbir şey olmaz. Hepsi Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı futbol adına buna oy vermez, vermemeli de zaten."
"Dursun ağabey, bizim büyüğümüz. Dursun ağabey toplantılarda işine geleni duyuyor, işine gelmeyeni duymuyor. "Biraz daha bağırır mısınız" diyor. Böyle bir özelliği var, belki gerçekten kulaklarından rahatsız, bilmiyoruz."
"Orada bir şey oldu. (Kulüpler Birliği toplantısı) Şu anda aklıma gelmedi ama bir şey olmadı. İşine geleni duyuyor, işine gelmeyeni duymuyor diye bir espri oldu. Yanlış anladı bizi, sonradan gittim sarıldım. "Kusura bakma, yanlış anladın, başka bir şey söyledim" demek istedim. O zaman 16 kulüp gelmişti. 8-9 tanesi kulüplerin başkanıydı. Orada, "İmza toplamayalım, ben federasyon başkanıyla bir aydır bizzat görüşüyorum. Kendisinin diyalog yoluyla haziranın başına bu seçimin alınacağına inanıyorum. Ben ikna edeceğime inanıyorum. Heyet oluşturalım ve heyetle gidelim" dedi. Heyet başkanı olarak Dursun ağabey tayin edildi, gidildi. Samsunspor ve Kasımpaşa başkanı ile birlikte Dursun ağabey gitti. Ben gitmeden, "Tamam anladım, değerlendireyim diyecek, 10-15 gün sonraya yeniden randevu verecek veya sizi kovacak" dedim. Bunu dedim ve o gün maalesef kovuldular. O arada hukukçularımızın hazırladığı eğer haziranın başında seçim olursa artıları, 18 Temmuz'da olursa sorunlarını 16 kulüp başkanının olacağı yerde tek tek açıkladılar. Onun üzerine Dursun Ağabey ikna olmuştu. Göksel Gümüşdağ da daha önce bir açıklama yapmıştı. Hukuki görüşler açıklandıktan sonra, "Diyalogla bu işi çözelim, imza toplamayalım, gerekirse ilk imzayı ben vereceğim" demişti kendisi. Sonra federasyona gidildi. Sonra, bu işi, "Sadece 3 kulüp istiyor" dedi. Ben onun üstüne, kendisine bir mektup yazdım. Ben o olayı da 2 gün sonra fark ettim, hayretler içerisinde kaldım. Sebep ne? Buradaki artı ve eksileri niye bildiri yaptınız? Bu şekilde açıklama yaptıktan sonra kendisine bir mektup yazdım. Mektubun aynısını Erden Bey'e de yolladım. Salı gününe kadar bir açıklama yapmazsa, ben bunu komple basınla paylaşacağım diye söyledim. Dursun Ağabey bizim ağabeyimiz zaten."
"Mehmet Büyükekşi ile Dursun Özbek'in danışıklı dövüş içinde olduğunu sanmıyorum."
"Adam (Mehmet Büyükekşi) Galatasaraylı, Galatasaray kongre üyesi. Aslında oraya girince yakasından Galatasaray rozetini çıkartması gerekiyor. Kişilik sorunu var adamın zaten, sıkıntı orada zaten. Tarafsız kalamıyor, biz böyle mi yönetileceğiz?"
Galatasaray odaklı yöneten bir federasyon başkanı mı var?
"Var, kesinlikle var. Galatasaraylı var. Bir tane Yusuf Günay diye bir adam var. Nedir belli değil. Açık açık her şey zaten. Saman altından su yürüten bir adam zaten. Çok belirgin yani. Biz bunları yaşıyoruz, görüyoruz."
(İstanbulspor - Galatasaray maçı) "Ben 2-0 öne geçmedim mi, şu anda o maç şampiyonluğu tayin etmiyor mu? 2-0'dan maç 1-1 olur mu, böyle tarih gördünüz mü dünyada? Ne vardı bizim pozisyonumuzda? Böyle bir saçma bir şey olabilir mi? 20 milyonu memnun ediyorsun, 20 milyonu rahatsız ediyorsun. Böyle bir şampiyonluk ne Galatasaray'a ne Fenerbahçe'ye lazım ne kimseye lazım. Biz küme düştük diye diyorlar, bizim alakamız yok. Ben zaten Konyaspor maçında küme düştüm."
"Biz küme düştük, puan toplayamadık... Bunların hiçbiri bizim için sorun değil. Biz çıkarız, kendi mücadelemizi yaparız. Ne kadar gidebiliyorsak gideriz. Kendi ayaklarımızın üzerinde dururuz. Kimseden beklentimiz yok."
"Federasyon başkanı olarak ilk aday olduğu zaman, adının bir şeylere karıştığını duyduktan sonra biz bunun bu işin altından kalkamayacağını anlamıştık. Biz o zamandan beri karşıyız. Güven vermiyor, güvenmiyoruz."
"Cumhurbaşkanımızın etrafındaki insanlar, o ne duymak istiyorlarsa onu anlatıyorlar. Başka bir şey anlatmıyorlar. Her şey çok güzel, öyle değil aslında. Kulüpler Birliği olarak, Cumhurbaşkanımız ile randevu... Ankaragücü'nün başkanı Faruk Bey birkaç kez teşebbüste bulundu ama bir türlü olmadı. Birkaç başkan görüşsün falan dediler ama bir türlü olmadı. Kulüpler Birliği çatısı altında bir görüşme olmadı."
