Süper Lig'de 21. haftanın geride kalmasıyla birlikte heyecan da artarak devam etti. Hürriyet gazetesi spor yazarları Fırat Aydınus, Güntekin Onay, Uğur Meleke, Mehmet Arslan "Fenerbahçe kötü bir devrenin ardından 10 dakikalık baskıyla Göztepe engelini aştı. İkinci 45’teki değişimi neye bağlarsınız?" sorusuna yanıt aradı.
Mehmet Arslan: O 10 dakika, Fenerbahçe taraftarlarının aylardır, yıllardır hayalini kurduğu takımın kendini gösterdiği 10 dakikaydı. O 10 dakika olmasa Fenerbahçe’nin bu Göztepe’den puan alması mucize olurdu. Golcüsünü o kafa vuruşunu yaparken, kanat oyuncusunu o ortayı yaparken, takımı o mücadeleyi verirken izlemek istiyordu tüm Fenerbahçeliler. Şampiyonluk istiyorsa Fenerbahçe 10 dakika yetmez. Bunu 60-70 dakikaya çıkarmalı.
Uğur Meleke: Fenerbahçe ilk 45 dakikada sahada yoktu adeta. İlk devrede tek bir pozisyon bulabildiler ve rakip ceza alanında sadece 4 kez topla buluştular. Ancak pazar gecesi saat 19:50 sularında Kadıköy’de bir kırılma anı yaşandı. İkinci yarıda Fenerbahçe dörtlü savunmaya döndü, sol kanadı Kostic-Maximin hamlesi ile aktive oldu. Ve 10 dakikada 3 golle çektiler maçın fişini. Mourinho cezalıydı ama bilemiyorum artık video konferans yoluyla mı, yoksa daha önce kariyerinde birkaç kez yaptığı gibi çamaşır sepetine gizlenerek mi nasıl başardıysa başardı; devre arasında değiştirdi müsabakanın kaderini.
Güntekin Onay: Fenerbahçe ilk yarıda Göztepe’nin baskısından pasla çıkamadı. Bütün ikinci topları Göztepe orta sahası topladı. Jose Mourinho çok deneyimli bir teknik adam; ikinci yarıda orta sahanın merkezini by-pass edip sol taraftan sahaya sürdüğü iki taze güç Kostic ve Maximin ile Dzeko ve En-Nesyri’ye yüksek toplar gönderdi. Szymanski, Fred ve Amrabat’tan da ilk yarıda Göztepe’nin yaptığı gibi ikinci toplara baskı yapmalarını istedi. Ama maçı çevirmelerinin ana nedeni sarı lacivertli futbolcuların oynadığı futboldan çok, sahada göstermiş oldukları kazanma kararlılığı ve mücadeleci ruhtu.