Sneijder: "Merhaba Jose. Sana teşekkür etmek istiyorum. Seninle birlikte 2010'da muazzam bir yıl geçirdik. Her şeyi kazandık. Ne yazık ki, sadece 1 sezonu birlikte geçirebildik. Ancak, her zaman hatıralarımda olacak. Bana duyduğun güven, benim için çok önemliydi. Her şey için teşekkür ederim. Umarım kısa süre içerisinde görüşürüz, dostum! Kendine iyi bak."
"Fatih Terim, fantastik bir ilişkimin olduğu birçok menajerden bir tanesi. İnsanlar bunu çok iyi bilmiyor olabilir. Çünkü, çıkıp tüm dünyaya ne kadar iyi arkadaş olduğumuzu hiç söylemedik. Fatih ile çok iyi arkadaşlığım var."
"Aklımdaki en önemli futbol anılarımdan biri İstanbul'da. Real Madrid ile Galatasaray'a karşı oynuyorduk. Madrid'de onları kolaylıkla yendik. İstanbul'a gittik ve çok zorlandık. İlk yarı sonunda öndeydik ve tüm dünya maçın bittiğini düşünüyordu. Fatih, oyuncuları, özellikle Drogba ve Sneijder inanıyordu. Fatih ve tribünler arasında inanılmaz bir bağ vardı. Neredeyse turu çeviriyorlardı. Maçın sonunda turu geçtik ve yarı finale kaldık."
"O maçın sonunda Fatih ile birlikte sahanın ortasına kadar gitme ihtiyacı hissettim. Çünkü, bu inanılmaz maç için Fatih'e, oyuncularına ve taraftarlara şükranlarımı sunmak istedim. Böylesi bir şey ancak Fatih gibi bir teknik direktörün takımıyla mümkün olabilirdi. Zannediyorum 4-3 öndeydik ve bitime 15 dakika vardı. Bittiğinde mutluydum. Fatih, gerçekten çok iyi ilişkilerimin olduğu birkaç teknik direktörden bir tanesi."
"Chelsea oyuncularını, bir takım olarak hareket etmeleri için iple birbirlerine bağladınız mı?"
- Yanlış.
"Porto ile Şampiyonlar Ligi'ni kazanınca fotoğraf çektirmek istemediniz; Çünkü, bu kupayı tekrar kazanmak için bir motivasyon aracı yaptınız mı?"
- Yanlış. İspatlarım, fotoğraflarım var.
"Masörünüze maçtan önce oyuncuları motive edebilmek için takım konuşturması yaptırdığınız doğru mu?"
- Doğru. Birkaç kez oldu. Portekiz Ligi'nde oldu. İlk yarı mağluptuk ve takım kaptanı kenara gelmek istediğini söyledi. 2 dakika dışarı çıktım. Masör konuştu ve ben de son taktikleri verdim.
"Oyuncularımın kendilerini ifade etmelerini severim. Masör olayı sadece Porto'da oldu ancak diğer kulüplerde de büyük maçlardan önce kendilerini ifade etmelerini istedim. Buna izin verdim. Kendi tecrübelerini aktardılar."
"Köpeğiniz için polisle tartışmaya girdiniz mi?"
- Evet. Daha yeni bir köpek almıştık. Portekiz'den gelmişti. Tüm iğneleri yapılmıştı ancak İngiliz gümrük polisleri onu karantinaya aldılar. Zaten çok küçüktü ve çok korkuyordu. Çocuklarım da küçüktü, onunla birlikte uyuyorlardı. Avukatımı aradım ve bu sorunu çözmesini istedim. Sorunu çözdük. Fakat köpek, onun için verdiğimiz çabayı hiç unutmadı.