Benik Afobe: "Bir gün Premier Lig'e döneceğim"

Türkiye gerçekten farklı. Benim için iyi bir deneyim, hep yurt dışında oynamak istemiştim. 27 yaşında bunu yapmak için doğru bir zamandı. Bir Afrikalı Kongo'ya gittiğinde aslında Avrupa'ya gitmiş gibi hisseder. Türkiye için de bu anlamda Avrupa'da diyebiliriz.

Mikel ile gelmeden önce konuştum. Bana Türkiye Ligi'nin insanların düşündüğü gibi kolay, emekli olacak bir yer olmadığını söyledi. Seviye gerçekten iyi. Başakşehir geçen sene şampiyon oldu, bu sene 12. sırada. Şampiyonlar Ligi'nde mücadele verdiler ve şimdi burada gelip 5-1 yeniliyorlar.

İnsanlar Süper Lig'in kalitesinin Premier Lig ve Championship arasında nerede olduğunu bana soruyorlar. Premier Lig'in en alt 10 sırası ile Championship'in ilk 6 sırası arasında diyebiliriz. Takımların birçoğu iyi bir standartta diyebiliriz.

Konfor alanında olmak her zaman iyidir. Huddersfield'da öyleydim, sonra Trabzon'a geldim, iyi restoran yok, kasaba hayatı gibi. Karantinada herkes evinde, dünyanın en iyi yerinde olsan da yine çok bir şey yapamazsın. Karantinada burada olmam güzel, İngiltere'ye göre daha yumuşak kurallar var.

Burada yabancıyız, Türk oyuncular var, yabancılar değişiyor. Dürüst olmak gerekirse, çeviri ekibi ve oyuncu ilişkileri ekibi üst düzey. Oğlum Ekim ayında doğdu ve özel jet ayarladılar. Biz yabancılara gerçekten çok iyi davranıyorlar. İstanbul, Paris'te değilim ve Trabzon'da olmak gerçekten farklıydı ama bu deneyimden de memnunum.

Çapraz bağlarımı ilk kopardığımda 21 yaşındaydım ve Arsenal'deydim. Benden önce 3 genç oyuncu için de aynısı oldu. Arsenal benimle gerçekten çok iyi ilgilendi. İkincisi ise Bristol'da oldu. Benim için iki kat daha zordu. Kızımı kaybettim, kimsenin bunu yaşamasını istemem.

Kızımı kaybettikten sonra dua ederek sakinleştim. Tanrı'ya inanan bir insanım. Devam etmeni sağlayacak bir şeyler bulmalısın. Şanslıyım ki bir kızım daha vardı. Hepimiz kötü olsaydık, o da kötü olacaktı. Kızımın annesinin, babasının sürekli ağladığını görmesini istemedim.

Arsenal'de şu anda 18 yaşında olsaydım, şansım olurdu. Van Persie 30 gol atıyordu. Bana en iyi oyuncuyu sorduklarında Cesc Fabregas derdim. Bir gün idmanda topu diğer tarafa atmasını bekliyordum ve bir anda bana attı, kaleciyle karşı karşıya kaldım. Bu forvetler böyle 40 goller atıyordu. Forvetlerin 40 gol atmasını sağlayan böyle orta saha oyuncularıdır. Doğru yerde olmak önemli ama bu da önemli.

Trabzonspor'a gelmek benim için çok iyi bir hamleydi. İngiltere'den uzaklaşmak istedim ve beni alan hoca da Eddie Newton'du. Beni 10 yıldan fazladır biliyordu. Sezon başında oynuyordum, 6 maçta sanırım 3 gol attım. Sonra o gönderildi ve yeni hoca geldi, 2 maç onunla oynadım ve boyun spazmı geçirdim. Diğer forvet goller attı ve takım değişti, o dönemden beridir de kazanıyoruz ve hoca takımı değiştirmiyor.

20 maç daha var, takıma gireceğim ve goller atacağım. Elbette Premier Lig'e geri dönerek goller atma planım var.