Mehmet Demirkol'dan gündem değerlendirmesi!

Fenerbahçe'nin açıklamasındaki en ilginç ifade, borç yapılandırmadan ziyade bir tasviye protokolü olması. Geçen sene yönetimin, "Biz bu işe bu şekilde giremeyiz" dediği yapılandırmaya çok daha ciddi bir eleştiri bu cümle. Avrupa gelirlerinin kesilmesi durumunda, Avrupa'ya gidemezse ne olacak? Gidişat da pek gidecekmiş gibi durmuyor.

Anladığım kadarıyla Mert Hakan'ın Fenerbahçe ile anlaştığı söylendiği için "eski sözleşme" teklifini yapan kulüp Fenerbahçe olamaz diye düşünüyorum. Galatasaray'ın Sivas'tan, "Biz bu oyuncularla görüşmek için izin istiyoruz" şeklinde biz izin alınmadığı söyleniyordu. Böyle bir iznin olmadığı bir ortamda nasıl olur da eski tarihli bir sözleşme yapalım teklifi olur? Yazılı izin bence kalkmalı bu arada. Oyuncunun 6 ay önceden görüşme hakkı varsa o hak vardır. Niye kulübüyle görüşesin ki? Hiçbir şekilde izin olmaması lazım, böyle daha çok hadise çıkıyor.

Mecnun Otyakmaz'ın "Oyuncularımızın ocak ayından beri kimyası bozuldu" sözleriyle ilgili: Oyuncuyla alakalı bir şey kimyasının bozulması. Herhangi bir profesyonel işte belli bir tarihte bir yere gideceğin bellidir ama o dakikaya kadar parayı aldığın yere en iyi şekilde hizmet etmen gerekir. Bu iş böyledir. Burada bir kimya bozulduysa en büyük pay Rıza Hoca'nın. Sezonun teknik adamı olabilirdi, kıl payı kaçırdı. Pandemi başından beri, "Zaten oyuncular gidiyor, zaten konsantre edemiyorum..." dedi. Bir şampiyonluk olacaksa bile komutan böyle konuşurken olmaz.

Mert Hakan'ın aralık ayındaki durumuyla şu andaki durumu aynı değil, daha iyi durumda. Burada menajerler de tabi etkili oluyorlar. Kadro mühendisliği takım idaresi falan derken her oyuncuyu istediğin gibi idare edemeyebilirsin. İdare edebileceğin oyuncularla çalışıp, oyuncuları iyi yönetebilmek yöneticilik.

Luiz Gustavo gitmek istiyor mu, istemiyor mu? En önemlisi bu. Kontratı var da kontratı olması demek mutlu olduğu anlamına gelmeyebilir. Bırakmıyorum, gitmiyorsun diye inat edebilirsin ama adam performans vermeyebilir. Luiz Gustavo sakatlandığı son maça kadar en çok uğraşan adamdı Fenerbahçe'de. Ben hakikaten beklemezdim bunu. Oyunculuğu konusunda hiçbir şüphemiz yoktu tabii ki. Dert etmiş adam belli. Burada oturmamış bir takımın içinde uğraşır mı diye düşünüyordum ama adam dert etmiş kendine. Sonuna kadar uğraşıyor. Ali Koç yönetiminin zannediyorum tek başarılı transferi şu ana kadar. Üzerine tartışma olmayan tek oyuncu. Ben isterim ki kalmak istiyor olsun. Ben Mert Hakan olsam, "Gustavo var orada, toparlar hepimizi" diye düşünürüm. Umuyorum Gustavo'nun kararı kalmak yönündedir. Pozisyonunun en iyisi şu anda.

Sağlam karakter koydu. Benim beklentimin çok ötesinde. Ben bu kadarını beklemiyordum. Sürekli hoca değişiyor, sorunların hiçbirini saha içerisinde yansıtmıyor. Belki arkada ortalığı birbirine katıyordur, olabilir. Bu nasıl iş diyor olabilir. Sahaya çıktığı zaman bunların hiçbiri yok. Aslında bizi ilgilendiren kısım zaten sahanın içi. Takımdaki herkesin performansı aşağı inerken, onun performansı yukarı çıktı ve orada durdu.

Frey, Toulouse'a mı gidecek acaba? Comolli orada ya. Bizim anlamadığımız bir problem var herhalde Zajc ile ilgili. Ben de potansiyelli olduğunu ve kullanıılabileceğini düşünüyorum ama hiç öyle bakılmıyor. 8-10 transfer Beşiktaş, 8-10 transfer Fenerbahçe, Galatasaray da yapacak. Yine acayip bir transfer piyasası. Yüzde 80'i Türk olmalı şu anda bir de. Göbek atıyor Türk futbolcular.

Ertuğrul Sağlam röportajını dinledim. Yeni kısıtlamanın doğru olacağını düşünüyor, doğru kullanılması halinde tabii ki. Ertuğrul Hoca'nın böyle konularda derinlemesine düşündüğünü düşünürüm ve görüşlerine güvenirim. Ertuğrul Hoca neyi tam olarak öneriyor diye düşündüm.  Ertuğrul Sağlam, "Bu durumu iyi değerlendirebilirsek bundan iyi bir şey çıkar" diyor. 'Bu durumu iyi değerlendirebilmek için kısıtlammaya ihtiyaç var mı?' sorusu geliyor aklıma. Hoca şunu söylüyor galiba: "Yabancı sınırıyla falan uğraşmayalım, önemli değil onlar. Biz yeter ki yetiştirmeye başlayalım."

"2 sene sonra altyapıdan mutlaka bir oyuncu sahada olacak" bu kuralın uygulanma ihtimali yok. 11'de olacaksa 5 dakika sonra çıkarırım onu ben, 5 değişiklik hakkı var nasıl olsa. Oyuncu değiştirirken de yerine altyapıdan koyacaksın demektir, oyuncu sahada olacak diyorsan. Bunlar uygulanabilir şeyler değil. Altyapısı olmayan bir ülkede nasıl yapacaksın? Uygulanmayacak bu, eminim, tamamlanması mümkün değil. Belçika'da, Hollanda'da belki yapabilirsin bunları.

Özellikle büyük takımlarımızın transferlerinin yarısı panik transferi olduğu için bir düzen içerisinde yapılan transferler değil. Fatih Terim, "Bu takım değişecek" demişti aralık ayında. "Aslında oyuncular iyi ama sakat geldiler, hazır değiller" demişti. Şampiyonlar Ligi'ne gideceksin, yapamıyorsun. Önümüzdeki sene Şampiyonlar Ligi'ndeyim, kadroyu şekillendireyim, sonra 1-2 tane noktaya yaparım transfer gibi olmuyor. Seri, Lemina, Falcao geliyor, hepsi de son dakika. Onlar da sakat, iyi çalışmamış, kendisini veremiyor. Nzonzi vardı mesela. Hepsi çok değerli oyuncular.

Fenerbahçe'den 30 yaşındaki oyuncuya 4 yıllık sözleşme teklifi yapılması pek makul değil gibi. Novak, olumlu tarafından bakılırsa Trabzonspor'da sonuna kadar en soğukkanlı şekilde mücadele eden oyunculardan biri. Panik havası yok, savunma yönünde biraz eksikleri vardı ama bir santrforun atamadığı kadar gol atıyor. Ayrılırsa kimse onu Trabzonspor'da kötü hatırlanmaz.

Lille'e giderse yapar Burak. Sağlığı müsaade ederse Lille'de yapabileceğini düşünüyorum. Bütün sezon üzerinden değil ama belli bir rotasyon içerisinde başarılı olabileceği bir lig ve kulüp. Beşiktaş nasıl dolduracak orayı? Burak kalitesinde golcü bulabilmek kolay değil ama Burak'ın maaşını verebilmek de çok mümkün değil.

Welinton için Fatih ve Rıdvan'ın ikisini birden mi verecek Beşiktaş? Altyapı zorunluluğu varken... Rıdvan potansiyelli bir isim, Fatih mutlaka değerlendirilebilecek bir isim. Fatih, Necip'ten bekleneni gerçekleştirebilecek bir oyuncu. Birçok mevkide oynayabiliyor.

Welinton'un vereceği performans standardında birisi hemen gelmez altyapıdan. Sezon planlamasına öyle girilmez. Arka beşliyi kim sürdürülebilir performanslı bir şekilde kurarsa o şampiyon oluyor. Bunu kim yaptı? Başakşehir yaptı. Hem kalecileri iyi, kanat savunmacıları iyi, hem defans iyi. Fenerbahçe'de Skrtel'i kaybettik dendi, Skrtel kurtarmazdı Fenerbahçe'yi. O yapının içinde Epureanu ile birlikte Skrtel, rotasyonun içinde işe yaradı. Sergen Hoca da Welinton'u böyle düşünebilir. Benim burayı doğru kurmam gerek, iki genç oyuncuyu kaybedeceğim ama bu sezonu kazanmalıyım diye düşünebilir. Ama Sergen Hoca'nın kafasındaki transferlerin hocanın imajını çok besleyecek transferler olmadığını da düşünüyorum. Bir taraftan da bütçe diye bir durum var. Yurt içinden tanıdığı yerli yabancı oyuncuları istiyor galiba.

Dorukhan'ın Beşiktaş'tan talep ettiği maaş ile ilgili: Bu tip rakamlar çok fazla tabii. Ancak Beşiktaş açısından riskli bir kontrat olmakla birlikte bu riskin içinde fırsat da var. İleride büyük para kazanabileceğin de bir kontrat olabilir. Geçen senenin en parlak performanslarından birini koydu ortaya. Ancak Şenol Güneş'siz performansını bilmiyoruz. Şenol Güneşli Güven, "Enteresan bir adam bu. Değişik bir fizik, olur mu olmaz mı, yapıyor bu çocuk" diyorduk. Ancak bu sene olmadı, kötüye gitti. Umarım Dorukhan'da olmaz bu. Dorukhan, Beşiktaş'ın hem yararlanacağı hem de para kazanacağı bir oyuncu.

Benim izlenimim, Oğuzhan'ın Avrupa'da devam etmek istediği yönünde. Pek niyeti yok gibi geliyor bana. Eğer oynayacaksa da Oğuzhan'dan sadece saha içerisinde ne isteniyorsa o görevin verilip, ekstra hiçbir şey verilmemesi lazım. Sergen hoca da onu anlar, bunu ister. Kaptanlık falan bitirdi onu, yalvardım burada. Yapabilecek adam var, bundan problem yaşayacak adam var. O pazubanda İnönü'de seyircinin bakışı başka oluyor. Rıza Çalımbay performansı bekliyor taraftar. Ondan sadece ne isteniyorsa onu yapacağı bir fanusun içine koyacak Sergen Hoca.

Arda Turan için 'Sahada ya da kulübede olsun' şeklinde bir tartışma olduğu söyleniyor. Arda Turan, tabii ki futbol oynayabilir ama kendisi istiyor mu, onu bilmiyoruz. Başakşehir kadar iyi bir sahne olabilir miydi Arda için? Mümkün değildi. Oradaki iyi performansıyla Galatasaray'a transferi tartışılmazdı. Bu yaşta 1-2 sene oynamamazlık iyi gelmez insana. Fatih Hoca, anlaşılan o ki Arda'yı istiyor. Fatih Hoca'ya yakın güçte bir isim de yok kulüpte.