Milli Takım'ın ve VakıfBank'ın yıldız voleybolcusu Zehra Güneş, yeni sezon öncesi dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Zehra Güneş, olimpiyatlarda neler yaşadığından bahsederken sosyal medya baskısıyla nasıl mücadele ettiğini de anlattı.
"17 YAŞINDAN BERİ BUNLARLA UĞRAŞIYORUZ"
'Sosyal medyadan gelen baskıyı hissediyor musun?' sorusuna Zehra Güneş şu şekilde yanıt verdi:
"Hayatımızda, sahada yaşadığımız baskı bunlardan çok daha büyük. Biz ne yazık ki buna çok küçük yaşta maruz kalmaya alıştık: Ebrar, ben, Hande. 17 yaşından beri bunlarla uğraşıyoruz. Bir noktada burada kalıp çok yüksek seviyede voleybol oynamak istiyorsan bunları dışarıda bırakman gerekiyor. Çünkü bunların sahada sana etki etmemesi gerekiyor. Dış faktörleri kendinden uzak tutabildiğin takdirde başarılı oluyorsun."
"Çok büyük bir mental kuvvet gerektiriyor ama onlardan gelen bir baskıyı hissetmiyorum. Çünkü onlar bugün konuşup yarın konuşmayacaklar ama ben burada hep işimi yapmaya devam edeceğim. Gerçek hedeflerim, hayallerim ve bu uğurda yaptığım fedakarlıklar var. İsmini bile bilmediğim bir insanın bana baskı yaşatmasına izin vermiyorum."
"ÇOK BÜYÜK BİR ŞEY BAŞARDIM"
Yıldız voleybolcu olimpiyatlardaki durumu hakkında ise şu sözleri dile getirdi: "Yaz süreci benim için olimpiyata yetişmekti. Yüzde 100 performansımı sergileyemeyeceğimi biliyordum ama en sonunda kendime dedim ki Zehra sen sahada potansiyelinin ve enerjinin yüzde 100'ünü verdiğinde en azından geriye dönüp baktığında arkadaşlarının suratına bir gülümseme kondurabildiysen bu hedeflerinden bir tanesiydi senin. O yüzden ben çok mutluyum. Çünkü çok büyük bir şey başardım. Ama daha büyük bir şey başarıp madalya alabilirdik, onun için üzgünüm. Daha gencim, olimpiyat görebileceğimi düşünüyorum. Bir sonraki olimpiyatlarda madalya ile döneceğimize eminim."
"BİR GÜN BENİM DE FORMAM UMARIM ASILI OLUR"
Gözde ve Melis gibi formanın asılı olduğunu düşündüğünde ne hissediyorsun?
"Melis Abla da Gözde Abla da çok büyük isimler bence. Vakıfbank'a fazla emek vermiş insanlar. Sonuna kadar hak ediyorlardı bunu. Bir gün umarım benim de formam orada asılı olur ve Vakıfbank çatısı altında ne kadar değerli olduğumu bir kez daha ölümsüzleştirmiş oluruz."
Zehra Güneş, olimpiyatlarda neler yaşadığından bahsederken sosyal medya baskısıyla nasıl mücadele ettiğini de anlattı.
"17 YAŞINDAN BERİ BUNLARLA UĞRAŞIYORUZ"
'Sosyal medyadan gelen baskıyı hissediyor musun?' sorusuna Zehra Güneş şu şekilde yanıt verdi:
"Hayatımızda, sahada yaşadığımız baskı bunlardan çok daha büyük. Biz ne yazık ki buna çok küçük yaşta maruz kalmaya alıştık: Ebrar, ben, Hande. 17 yaşından beri bunlarla uğraşıyoruz. Bir noktada burada kalıp çok yüksek seviyede voleybol oynamak istiyorsan bunları dışarıda bırakman gerekiyor. Çünkü bunların sahada sana etki etmemesi gerekiyor. Dış faktörleri kendinden uzak tutabildiğin takdirde başarılı oluyorsun."
"Çok büyük bir mental kuvvet gerektiriyor ama onlardan gelen bir baskıyı hissetmiyorum. Çünkü onlar bugün konuşup yarın konuşmayacaklar ama ben burada hep işimi yapmaya devam edeceğim. Gerçek hedeflerim, hayallerim ve bu uğurda yaptığım fedakarlıklar var. İsmini bile bilmediğim bir insanın bana baskı yaşatmasına izin vermiyorum."
"ÇOK BÜYÜK BİR ŞEY BAŞARDIM"
Yıldız voleybolcu olimpiyatlardaki durumu hakkında ise şu sözleri dile getirdi: "Yaz süreci benim için olimpiyata yetişmekti. Yüzde 100 performansımı sergileyemeyeceğimi biliyordum ama en sonunda kendime dedim ki Zehra sen sahada potansiyelinin ve enerjinin yüzde 100'ünü verdiğinde en azından geriye dönüp baktığında arkadaşlarının suratına bir gülümseme kondurabildiysen bu hedeflerinden bir tanesiydi senin. O yüzden ben çok mutluyum. Çünkü çok büyük bir şey başardım. Ama daha büyük bir şey başarıp madalya alabilirdik, onun için üzgünüm. Daha gencim, olimpiyat görebileceğimi düşünüyorum. Bir sonraki olimpiyatlarda madalya ile döneceğimize eminim."
"BİR GÜN BENİM DE FORMAM UMARIM ASILI OLUR"
Gözde ve Melis gibi formanın asılı olduğunu düşündüğünde ne hissediyorsun?
"Melis Abla da Gözde Abla da çok büyük isimler bence. Vakıfbank'a fazla emek vermiş insanlar. Sonuna kadar hak ediyorlardı bunu. Bir gün umarım benim de formam orada asılı olur ve Vakıfbank çatısı altında ne kadar değerli olduğumu bir kez daha ölümsüzleştirmiş oluruz."
