San Antonio Spurs ve Golden State Warriors bu sezon ilk defa Pazartesi bir araya geldi ve çok yüksek beklentilerle büyük coşkular arasında, Warriors, Gregg Popovich'in ekibini henüz son çeyrek başlamadan eline aldı ve 120-90 mağlup etti.
Henüz aylardan Ocak olmasına ve kilit bir oyuncunun kenara çok uzun süre gelmemesine rağmen, Warriors'ın bu galibiyetinden çıkarılması gereken 5 ders işte şunlar:
5. Top kayıpları en iyi takımların bile planlarını bozar
Spurs ekibi ilk yarıda 13 top kaybı yaptı ve maç sonunda 25 top kaybı vardı - utanç verici ve San Antonio ile hiç örtüşmeyen bir istatistik. Kötü pas üstüne kötü pas yapan ekip, top ile çok pervasız idi.
Bazen top kaybı bir kağıt kesiği gibidir: sinir eder ama dünyanın sonu da değildir. Ama Golden State'e karşı, top kayıpları köpekbalığı saldırısı gibidir: tahrip edicidir. Ve Spurs'ün savunma şekli de, ligin en iyi açık saha hücum setine sahip olan takıma yem atıyormuş gibiydi.
Top kayıpları, kendini imha etmek isteyenler için etkili bir reçete ve Spurs, bu ekiple bir sonraki karşılaşmasında bu kadar dikkatsiz olmayacaktır.
4. Golden State'i kendi oyun tarzında kimse yenemez
Kısa 5'li hücumu, Warriors'ın olayıdır ve kendileri bunu alanı açan, pas trafiği yapan, adamını önünde tutan ve şut atabilen ideal adamlardan kurmuş durumdalar. Bununla ilgili herşey benzersiz.
Pazartesi gecesi, Spurs ateşe ateşle karşılık vererek, Kawhi Leonard'ı uzun forvete ve LaMarcus Aldridge'i de pivota aldı. Bu hamle, Spurs'ün cüsseye ve boya güvenen karakterine uyuşmayan bir hareketti.
Warriors'a karşı kısa oyuncularla gitmenin fiilen imkansız olduğu görüldü. Leonard ve Aldridge'in eşleştikleri oyuncuların savunma anlamında da üstesinden gelmeleri gerekiyordu ama Draymond Green, All-Star isim Aldridge'i 9 şutta 5 sayıda tuttu.
Çok çirkin bir olay olmasıyla birlikte, Golden State'in de en ölümcül 5'lisi ile bundan faydalanmadığını hatırlatmak lazım. Bu, bizi bir sonraki maddeye götürüyor...
3. Tim Duncan düşündüğümüzden daha da önemli
Duncan maçı ağrıyan bir sağ diz sebebiyle kaçırdı. Ne kadar ağrıyordu? Kimse bilemez. Lakin Gregg Popovich'in bu durumdan çok şikayetçi olmadığı belliydi.
Peki Spurs sağlıklı bir Duncan'ın pivot oynadığı bu maçta galibiyete ulaşabilir miydi? Büyük ihtimalle hayır. Warriors ekibi çember altında %56.3 ile sayı buldular ve bu alanın dışında da boyalı alanda rakam %57.1 idi. Ortalama olarak, maç başına pota altından 29.9 deneme yapıyorlar. Duncan'sız Spurs'e karşı ise 40 denemede bulundular.
Bu kayda değer bir fark.
Lakin 30 sayılık fark olan maçta 39 yaşındaki ismin günü kurtaramayacağı da belliydi.
2. Tony Parker'ın saklanacağı yer yok
Parker zor bir gece geçirdi. Oynadığı 18 dakikada yalnızca 5 sayı atmakla kalmadı, 33 yaşındaki isim sahada 74 gibi duruyordu. Popovich'in savunmaya yolladığı her guard ile problem yaşayan isim, Steph Curry, Shaun Livingston, Harrison Barnes ve Andre Iguodala ile karşı karşıya geldi ve başarısız oldu.
San Antonio'nun bu problemi nasıl çözeceği belli değil.
1. Stephen Curry yaşayan en iyi oyuncu
Spurs ekibi basketbolun en iyi savunmasına sahip ve NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi savunmasına sahip. Kawhi Leonard, bireysel olarak dünyanın en iyi savunmacısı, onların takımında. Öyle ki, tek başına hücum planlarını başlamadan taşlaştırabilme özelliğine sahip.
Ama bu savunmaları o gece parça pinçik edildi. Peki neden? Çünkü diğer takımda Stephen Curry vardı. San Antonio önüne Kawhi Leonard'ı koysa da bu işe yaramadı. Sonra Parker ve Patty Mills'i beraber gönderdiler, sonuç yine aynıydı.
İkili oyunlarda ise, bir pozisyonda önüne LaMarcus Aldridge'in de çıktığı oldu, lakin o da işe yaramadı.
Söyleyecek fazla bir şey yok. Curry yaşayan en iyi oyunculardan biri, eğer en iyisi olmasa bile. Ve Spurs'ün bu sezon 6. yüzüğünü kovaladığını düşünürsek, bu adama bir çare bulmaları gerekiyor.
Henüz aylardan Ocak olmasına ve kilit bir oyuncunun kenara çok uzun süre gelmemesine rağmen, Warriors'ın bu galibiyetinden çıkarılması gereken 5 ders işte şunlar:
5. Top kayıpları en iyi takımların bile planlarını bozar
Spurs ekibi ilk yarıda 13 top kaybı yaptı ve maç sonunda 25 top kaybı vardı - utanç verici ve San Antonio ile hiç örtüşmeyen bir istatistik. Kötü pas üstüne kötü pas yapan ekip, top ile çok pervasız idi.
Bazen top kaybı bir kağıt kesiği gibidir: sinir eder ama dünyanın sonu da değildir. Ama Golden State'e karşı, top kayıpları köpekbalığı saldırısı gibidir: tahrip edicidir. Ve Spurs'ün savunma şekli de, ligin en iyi açık saha hücum setine sahip olan takıma yem atıyormuş gibiydi.
Top kayıpları, kendini imha etmek isteyenler için etkili bir reçete ve Spurs, bu ekiple bir sonraki karşılaşmasında bu kadar dikkatsiz olmayacaktır.
4. Golden State'i kendi oyun tarzında kimse yenemez
Kısa 5'li hücumu, Warriors'ın olayıdır ve kendileri bunu alanı açan, pas trafiği yapan, adamını önünde tutan ve şut atabilen ideal adamlardan kurmuş durumdalar. Bununla ilgili herşey benzersiz.
Pazartesi gecesi, Spurs ateşe ateşle karşılık vererek, Kawhi Leonard'ı uzun forvete ve LaMarcus Aldridge'i de pivota aldı. Bu hamle, Spurs'ün cüsseye ve boya güvenen karakterine uyuşmayan bir hareketti.
Warriors'a karşı kısa oyuncularla gitmenin fiilen imkansız olduğu görüldü. Leonard ve Aldridge'in eşleştikleri oyuncuların savunma anlamında da üstesinden gelmeleri gerekiyordu ama Draymond Green, All-Star isim Aldridge'i 9 şutta 5 sayıda tuttu.
Çok çirkin bir olay olmasıyla birlikte, Golden State'in de en ölümcül 5'lisi ile bundan faydalanmadığını hatırlatmak lazım. Bu, bizi bir sonraki maddeye götürüyor...
3. Tim Duncan düşündüğümüzden daha da önemli
Duncan maçı ağrıyan bir sağ diz sebebiyle kaçırdı. Ne kadar ağrıyordu? Kimse bilemez. Lakin Gregg Popovich'in bu durumdan çok şikayetçi olmadığı belliydi.
Peki Spurs sağlıklı bir Duncan'ın pivot oynadığı bu maçta galibiyete ulaşabilir miydi? Büyük ihtimalle hayır. Warriors ekibi çember altında %56.3 ile sayı buldular ve bu alanın dışında da boyalı alanda rakam %57.1 idi. Ortalama olarak, maç başına pota altından 29.9 deneme yapıyorlar. Duncan'sız Spurs'e karşı ise 40 denemede bulundular.
Bu kayda değer bir fark.
Lakin 30 sayılık fark olan maçta 39 yaşındaki ismin günü kurtaramayacağı da belliydi.
2. Tony Parker'ın saklanacağı yer yok
Parker zor bir gece geçirdi. Oynadığı 18 dakikada yalnızca 5 sayı atmakla kalmadı, 33 yaşındaki isim sahada 74 gibi duruyordu. Popovich'in savunmaya yolladığı her guard ile problem yaşayan isim, Steph Curry, Shaun Livingston, Harrison Barnes ve Andre Iguodala ile karşı karşıya geldi ve başarısız oldu.
San Antonio'nun bu problemi nasıl çözeceği belli değil.
1. Stephen Curry yaşayan en iyi oyuncu
Spurs ekibi basketbolun en iyi savunmasına sahip ve NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi savunmasına sahip. Kawhi Leonard, bireysel olarak dünyanın en iyi savunmacısı, onların takımında. Öyle ki, tek başına hücum planlarını başlamadan taşlaştırabilme özelliğine sahip.
Ama bu savunmaları o gece parça pinçik edildi. Peki neden? Çünkü diğer takımda Stephen Curry vardı. San Antonio önüne Kawhi Leonard'ı koysa da bu işe yaramadı. Sonra Parker ve Patty Mills'i beraber gönderdiler, sonuç yine aynıydı.
İkili oyunlarda ise, bir pozisyonda önüne LaMarcus Aldridge'in de çıktığı oldu, lakin o da işe yaramadı.
Söyleyecek fazla bir şey yok. Curry yaşayan en iyi oyunculardan biri, eğer en iyisi olmasa bile. Ve Spurs'ün bu sezon 6. yüzüğünü kovaladığını düşünürsek, bu adama bir çare bulmaları gerekiyor.
