"Tayfur Hoca'nın yerinde olsam..."

Vodafone Cup'ın İzmir'de gerçekleşen Türkiye finalini Sporx.com olarak yerinde izleme şansı yakaladık. Final maçı öncesinde 'Şöhretler Karması'nın kaptanlığını yapan Metin Tekin, editörlerimizden Lemi Çalığ ile birlikte Türk futbolu, Milli Takımlar, gündem ve tabii ki Beşiktaş hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdi...

Haber; Sporx.com
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
'Tayfur Hoca'nın yerinde olsam...'
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
27 Aralık 2011 02:15
ÖZEL RÖPORTAJ: Lemi ÇALIĞ
lemic@maksimum.net


Toplam 529 takımın katıldığı Vodafone Cup'ın Türkiye finallerini İzmir'de Sporx.com olarak yerinde izleme şansı yakaladık.

Kayseri, Mersin ve Bursa'da gerçekleşen elemelerin ardından final maçı için Türkiye'nin en güzel şehirlerinden İzmir'de önemli isimlerle birlikte hem Türkiye finallerini, hem de birbirinden başarılı simalardan oluşan 'Şöhretler Karması'nın gösteri maçını keyifle izledik...

Pascal Nouma'nın liderliğindeki 'Şöhretler Karması'nda eski Beşiktaşlı futbolculardan Recep Çetin, Ali Eren Beşerler, Bayram Bektaş, Hakan Çalışkan, oyuncu Ersin Korkut gibi isimlerin mücadele ettiği organizasyona Metin Tekin ve Yılmaz Vural'ın da bulunduğu Türk futbolunun renkli simaları da destek verdi. 5-5'lik eşitlikle sona eren karşılaşmanın ardından 'Şöhretler Karması'nın kaptanlığını yapan Metin Tekin ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Türk futbolu, Milli Takım, tabii ki Beşiktaş ve gündeme ilişkin sorular yönelttiğimiz 'Sarı Fırtına' lakaplı efsane futbolcu (şimdilerin televizyon yorumcusu), birbirinden çarpıcı tespitlerde bulunarak ilginç açıklamalar yaptı.

YAŞLANMAYAN VETERAN


Vodafone Cup'ı nasıl buldunuz? Büyük bir organizasyonla İzmir'de Türkiye finali gerçekleşti. Pascal Nouma'da bu turnuvanın tanıtım yüzü olarak katılan tüm sporculara büyük destek verdi...
 
- Pascal çok renkli, Türkiye'yi çok seven aynı zamanda da çok sevilen bir futbol kişiliği. Böyle bir organizasyonda onun da olması turnuvaya ayrı bir renk kattı. Vodafone'u bu güzel organizasyon için tebrik etmek gerekir. Futbol tutkusunu içinde yaşayan yüzlerce amatör ruh, birbirleriyle mücadele etti. Final maçı öncesinde de şöhretler karmasını izledik. Çok keyifli de bir maç oldu.



Karşılaşmada oynayan isimler için ne dersiniz? Recep Çetin gibi hala çok formda isimler var?


- Recep Çetin 46 yaşında ama istese hala profesyonel olarak futbola devam edebilir. Bizim yaşlanmayan arkadaşımızdır o gerçekten. Formundan hiçbir şey kaybetmemiş. Veteran takımında ama hala veteran değil. 2. Lig B kategorisinde rahatlıkla mücadele edebilir. Bize bugün onu kanıtladı.

Pascal'da hırsıyla eski günlerini aratmadı. Sahada takımın liderlik görevini üstlendi.


- İki güzel kafa golü attı. Onun da form durumu gayet iyi. Futbol heryerde futboldur. İster halı saha olsun, ister büyük sahada. Ama her zaman futbolcu sahaya kazanmak için çıkar. Bu hiçbir zaman değişmez.

HİÇ TRANSFER TEKLİFİ ALDI MI?


(Metin Tekin'le karşılaşıp Beşiktaş'a değinmemek olmaz. Kolej takımı, Gordon Milne ve 15 siyah-beyaz yıl...)


Beşiktaş'ta kaç yıl oynadınız?


- 15 yıl aralıksız Beşiktaş'ta oynadım...

Hiç transfer teklifi aldınız mı? Ya da hiç ayrılmayı düşündünüz mü?


- Futbol oynadığımız dönemlerde elbette teklifler aldım. Ancak her zaman Beşiktaş'ta oynamayı tercih ettim. Ayrılmayı da hiç bir zaman düşünmedim diyebilirim.

15 yıllık süre içerisinde kaç farklı hocayla çalıştınız ve hangi ismi kariyeriniz açısından daha farklı bir noktaya koyarsınız?

- 4 farklı teknik direktörle çalıştık. Bunların arasında farklı bir yere koyabileceğim isim olarak Gordon Milne'i söyleyebilirim. Her ne kadar kendisiyle biraz problemli başlasak da sonrası ikimiz açısından da çok iyi gelişti. Büyük başarılar elde ettik.

O dönemki takıma gelelim. Takım içerisinde futbolcuların birbiriyle uyumu, herkesin birbiriyle olan yakın dostluğu bilindiği gibi 'kolej takımı' şeklinde nitelendi. Bunun sırrı neydi?

- Gerçekten de önemli isimlerden oluşan bir oyuncu grubunun içerisindeydik. Aynı yaş grubundan oluşan, saha dışında da çok iyi iletişim içerisinde olan isimlerle birlikte önemli başarılar yakaladık. Sahada oynananın dışında iyi iletişimimizin yaptığı katkı, bu yakıştırmaların yapılmasına yardım etti.

Şuanki mevcut Beşiktaş kadrosunda bu tip bir arkadaşlık havası, ya da birlik-beraberlik duygusu seziyor musunuz peki?


- Dönem çok değişti tabii ki. Artık çok farklı futbol ortamları oluştu. Takımlardaki yabancı futbolcu sayıları arttı. Bu kadar kalabalık bir oyuncu grubunu bir arada tutmak da zordur. Artık insanlar bilgisayarını, telefonunu yanına alıp daha izole bir yaşam geçirebiliyorlar. O zamanlar daha grup halinde yaşanıyordu. İlişkiler de daha samimi gelişiyordu bu sayede.

"TAYFUR HOCA'NIN YERİNDE OLSAM..."


Milli Takım antrenörlüğü dışında bağımsız olarak teknik direktörlük de yaptınız. Siyah beyazlı camiadan zaman içerisinde teknik ekipte yer almanız konusunda hiç teklif aldınız mı?


- Teknik direktörlük için almadım ancak menajerlik için bir görüşmemiz olmuştu. Fakat gerçekleşmedi...

Beşiktaş'ın bu sezonun ilk yarısındaki performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Başarılı buldunuz mu?


- Ben gayet başarılı olduklarını düşünüyorum. Her iki kulvarda da yürüyorlar. Kupada tur atladılar, ligde de üst sıralardan kopmadılar. Başarılı olarak değerlendirebiliriz.

Beşiktaş'ın bu sezonki performansından bahsetmişken... Tayfur Hoca yeniden takıma döndü. Teknik adamlık koltuğunu Carvalhal'e bırakıp farklı bir sorumluluk almayı seçmesi sizce nasıl bir tercih oldu?

- Şu aşamada yapılabilecek en güzel yapılanma gerçekleşti bana göre. Zor günlerin ardından olayın dışında kalmayıp bu şekilde teknik kadroda yer alması doğru bir yapılanmadır bence. Tayfur Hoca'nın yerinde ben de olsam bu şekilde davranmayı seçerdim...

"OĞUZ ÇETİN KENDİNİ SAVUNMAK DURUMUNDA"


(Ve Milli Takım dönemi... Oğuz Çetin ile birlikte A Milli Takım'da Fatih Terim'in yardımcılığını yaptığı dönemle ilgili Metin Tekim önemli tespitlerde bulundu.)


4 yıl Oğuz Çetin'le birlikte Fatih Terim'in yardımcılığını yaptınız. Hiddink döneminin başlaması ile birlikte de görevinizi bıraktınız. Devam etmeme kararı sizin tercihiniz miydi?

- Evet. Fatih Hoca ile göreve 2005'te geldik. Onun ayrılışı ile birlikte ben de bıraktım. Benim Hiddink'le herhangi bir görüşmem olmadı. Ben zaten bırakmıştım Hiddink'in gelişinden önce. Sonrasında da karşılıklı bir görüşmemiz olmadı açıkçası. Teklif de olmadı. Hiddink kendi tercih etti Oğuz Hoca'yla devam etmeyi.

O dönemi nasıl değerlendirirsiniz? Hiddink doğru bir tercih miydi?


- Kriterler vardır Milli Takım'da. Şampiyonaya gidiyor musunuz, gidemiyor musunuz? Gidemediğimize göre başarısız olduğumuz açıktır. Play-off'a kalmak başarıydı bence. En azından hedeflerden biriydi. Ancak gidilemediğine göre bu bir başarısızlıktır tabii ki...



Başarısızlığın ardından Milli Takım döneminde beraber çalıştığınız Oğuz Çetin'e büyük baskılar oldu. Özellikle kadro tercihleri konusunda. Siz bu eleştirileri doğru buluyor musunuz?


- Bir kere şunu açıklığa kavuşturalım. Teknik direktör bir takımı çalıştırıyorsa herşeyden sorumlu odur. Kadro tercihi konusunda da Oğuz Çetin'in tabii ki yardımları olmuştur ancak bir oyuncuyu kadroya çağırmak ya da oynatıp oynatmamak tamamen teknik direktöre bağlıdır. Oğuz Hoca Hiddink'in yardımcısıydı sadece. Hiyerarşinin bozulmasına imkan yok. Çok fazla yüklenildi kendisine...

Son açıklamasında Oğuz Hoca basının da üzerine geldiğini bellirtti. Bunu da kendisinin çok fazla göz önünde olmamasına bağladı. Doğru mu sizce?


- Çok fazla sorumluluk yüklendi. Bu da gerçekçi ve doğru değildi. O da eleştiriler karşısında kendisini savunmak durumunda. Bu sözlerini kötüye yormamak lazım. Çünkü basın hakikaten önemli bir güç. Baktığınız zaman geçmişi başarılarla doludur Oğuz Çetin'in. Milli Takım kaptanlığı, hocalığı. Fenerbahçe de de aynı şekilde...

Siz kendisiyle beraber çalışırken ikili ilişkilerinizde bir problem oldu mu?


- Biz Oğuz Hoca'yla çok uyumlu çalıştık. İletişimsizliğimiz, mesleki anlamda bir problemimiz olmadı açıkçası. Müfit Erkasap'la da aynı şekilde. 4 yılı aşkın bir süre Fatih Hoca ile uyumlu bir süreç geçirdik.

"TEKNİK ADAM YETİŞTİRECEK DONANIMDA İNSAN ÇOK AZ"


(Şu sıralarda televizyon yorumculuğu yapan Metin Tekin'e Türk teknik adamlarını ve Türk futbolunun altyapı sorunlarını sorduk...)


Futbol kulüplerimizin yerli teknik adamlara doğru bir yönelişi var. Yerli ve yabancı teknik direktör arasındaki farkların ortadan kalktığını söyleyebilir miyiz?


- Artık hakikaten gelişen bir teknik direktörlük çizgisi var. Yabancı teknik direktörler Türkiye'ye gelerek ülkeye değer kazandırdılar. Büyük katkıları oldu. Ancak şimdi Türk hocalar da Avrupa'nın kalite çizgisini yakaladı. Çok başarılı genç teknik direktörler var. Bu yönden de gelişmeler bence olumlu.

En çok dikkatinizi çeken, beğendiğiniz isim?


- Bir çok isim var tabii ki. Ertuğrul Sağlam, Mehmet Özdilek, Abdullah Avcı, Tolunay Kafkas. Çok isim var.

4 büyük takımdan sadece Beşiktaş'ın çalıştırıcısı yabancı olarak görülüyor. Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?


- Artık değerlendirme yaparken Yabancı-Türk ayrımı yapmamak lazım. Önemli olan belli bir çizgide olmaktır. Carvalhal'de bu zamana kadar iyi bir görüntü çizdi. Futbol bilgisiyle, davranışıyla artık Türk teknik adamlar da belirli seviyelere gelmiş durumda. Yabancı antrenör tercihi Beşiktaş'ın tercihi olmuştur...

Genç Milli Takımlarda çeşitli görevler aldınız. Türk futbolunun altyapısında ne gibi sorunlar var? Yeni bir jenerasyon yakalanamamasının nedeni nedir sizce?

- Yeni bir jenerasyon yakalamak kolay değildir. Her şeyi yerine oturtabileceğiniz bir jenerasyon yakalamak biraz şans işi. Bizim sorunumuz biraz teknik adamlık altyapısında başlıyor bence. Bu konuda bugüne kadar altyapılarda teknik adam yetiştirme konusunda yeterli donanımda insanların olmayışı da bir gerçektir. Bu da bizim bir gerçeğimizdir...

Peki çözüm nedir sizce teknik adamların doğru eğitilmesi konusunda?


- Yeni yeni uygulanmaya başlanan jira eğitim sistemi bence başarılı olacaktır. Özellikle altyapılarda bu eğitim sisteminin izlerini göreceğiz. Ancak bu orta vadede olabilecek bir süreç. 3 yıl ile 5 yıl arasında geçen sürenin ardından bunun geri dönüşleri olacaktır. Ancak bugüne kadar kendi özeleştirimizi yaparsak altyapılarda gerekli eğitimi verdiğimizi söylememiz mümkün değil. Teknik adamlar olarak gerekli sorumlulukları almamız gerekiyor.

                                                     ****

Beyefendi kişiliğiyle tanınan Metin Tekin, göründüğünden daha sıcak kanlı ve pozitif enerjiye sahip bir futbol adamı... Kendisine Türk futbolu için yapacağı yeni görevler için başarılar diliyoruz. Güneşli bir İzmir sabahında gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbet için de ayrıca teşekkürü bir borç biliyoruz. Bir teşekkür de Türkiye çapında başarılı bir organizasyon gerçekleştiren Vodafone ailesine...
Yasal Uyarı: Bu haber kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Tümü
 Reklam