Spor Ekonomisti Tuğrul Akşar, ''Son 10 yılda Türkiye'deki futbol gelirleri yaklaşık yüzde 300'lük artışla 585 milyon avroya ulaşsa da sportif başarı, 10 yıl öncesine göre geriledi'' dedi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Atatürk Kültür Merkezi'nde, EÜ ve Pamukkale Üniversitesi tarafından düzenlenen ''1. Uluslararası Spor Ekonomisi ve Yönetimi Kongresi''nin ''Türkiye'nin ve Ege Bölgesi'nin Spor Alanında Potansiyeli, Avantajları ve Fırsatları'' başlıklı paneline katılan Akşar, iktisadi anlamda Türk futbolunun Avrupa ile mücadele edebilmesinin zor olduğunu söyledi.
Akşar, milli gelirden aldığı yüzde 15'lik payla üçüncü sırada yer alan Ege Bölgesi'nin, bugüne kadar futbolun en üst liginde 8 takımla yer alabildiğini belirterek, bölgede var olan potansiyelin, harekete geçirilemediğini vurguladı.
Türkiye ve Avrupa'da, kulüp gelirlerinin ortalama yarısının, yayın gelirlerinden oluştuğunu kaydeden Akşar, şöyle konuştu:
''Son 10 yılda Türkiye'deki futbol gelirleri yaklaşık yüzde 300'lük artışla 585 milyon avroya ulaşsa da sportif başarı, 10 yıl öncesine göre geriledi. Ayrıca artan gelirlere rağmen kulüplerimiz hala borçlu. Bu yıl Spor Toto Süper Lig'de transfere 107 milyon avro harcanmış, futbolcu satışından ise şike soruşturmasının etkisiyle 89 milyon avro gelir elde edilmiş. Son 10 yılda transfer harcamalarının yüzde 67'sinin 3 büyük kulüp tarafından yapılması, ligde ciddi bir rekabetsizlik olduğunu gösteriyor. Mevcut yapılanmayla Türk futbolu uluslararası arenada hak ettiği yeri alamaz. Kulüpler Birliği neden bahis gelirlerinde kulüp paylarını yüzde 7'den yüzde 25'e çıkarmak için kulis yapmaz da, gider Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun ile ilgili kulis yapar, anlamak mümkün değil.''
''Ege'de spora destek veren firmalar bir elin parmaklarını geçmiyor''
Pınar Karşıyaka Basketbol Şube Sorumlusu Özgür Aris de, takımlarının 40 yıldır, birçok takımın süreklilik kazanamadığı Basketbol 1. Ligi'nde mücadele ettiğini belirtti.
Takımın, 1998 yılından bu yana Pınar Karşıyaka adıyla ligde mücadele ettiğini hatırlatan Aris, bunun, müessese kulüpleri hariç, en uzun marka sponsorluğu olduğuna dikkati çekti.
Aris, İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı Türkiye'nin 500 Büyük Firması Araştırması'na, Ege Bölgesi'nden toplam 14,6 milyar liralık ciroya sahip yaklaşık 40 şirketin bulunduğuna işaret ederek, ''Ne yazık ki bu firmalar arasında spora destek verenler, bir elin parmaklarını geçmiyor. Ege'de sporun ilerlemesinin tıkandığı nokta da bu'' dedi.
-Göztepe'den üniversite projesi-
Göztepe Başkan Vekili Serdar Samur ise, 2007'de sosyal sorumluluk projesi olarak kulübü alan Altınbaş Holding'in, önlerine bir dünya kulübü olma vizyonu koyduğunu belirterek, oluşturdukları yönetim modeli ve vizyon doğrultusunda koydukları hedefleri bir bir gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Futbol kulüplerinin temel ham maddesinin insan olduğunu anımsatan Samur, ''Bu anlamda altyapıların ve futbolcuların yeteneklerinin geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda, ileride bir üniversite kurma projesi mevcut. Altyapının geliştirilmesine paralel, stat yapımı da gündemimizde'' diye konuştu.
Samur, futbolda kurumsallaşmanın sağlanması ve gelirlerin artmasıyla futbol dışındaki şubelerde de takım oluşturabileceklerini dile getirdi.
EÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Soyuer de, Göztepe Kulübü ile üniversite bünyesinde Futbol Araştırma Merkezi kurulması yönünde prensip anlaşmasına vardıklarını bildirdi.
Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu Başkanı Mevlüt Dinç ise, çocukların futbol oynayacakları bir sokak bile kalmadığını ileri sürerek, ''Çocuklar, futbol kurallarını ve takım oyunu oynamayı, dijital oyunlarda öğreniyor. Oyunlar, futbol kulüpleri açısından da lisans kullanım hakkı vermeleriyle önemli bir gelir kapısı olabilir. Ayrıca takımların tanınırlığına katkıda bulunur'' diye konuştu.
Kongre, yarın sona erecek.
Ege Üniversitesi (EÜ) Atatürk Kültür Merkezi'nde, EÜ ve Pamukkale Üniversitesi tarafından düzenlenen ''1. Uluslararası Spor Ekonomisi ve Yönetimi Kongresi''nin ''Türkiye'nin ve Ege Bölgesi'nin Spor Alanında Potansiyeli, Avantajları ve Fırsatları'' başlıklı paneline katılan Akşar, iktisadi anlamda Türk futbolunun Avrupa ile mücadele edebilmesinin zor olduğunu söyledi.
Akşar, milli gelirden aldığı yüzde 15'lik payla üçüncü sırada yer alan Ege Bölgesi'nin, bugüne kadar futbolun en üst liginde 8 takımla yer alabildiğini belirterek, bölgede var olan potansiyelin, harekete geçirilemediğini vurguladı.
Türkiye ve Avrupa'da, kulüp gelirlerinin ortalama yarısının, yayın gelirlerinden oluştuğunu kaydeden Akşar, şöyle konuştu:
''Son 10 yılda Türkiye'deki futbol gelirleri yaklaşık yüzde 300'lük artışla 585 milyon avroya ulaşsa da sportif başarı, 10 yıl öncesine göre geriledi. Ayrıca artan gelirlere rağmen kulüplerimiz hala borçlu. Bu yıl Spor Toto Süper Lig'de transfere 107 milyon avro harcanmış, futbolcu satışından ise şike soruşturmasının etkisiyle 89 milyon avro gelir elde edilmiş. Son 10 yılda transfer harcamalarının yüzde 67'sinin 3 büyük kulüp tarafından yapılması, ligde ciddi bir rekabetsizlik olduğunu gösteriyor. Mevcut yapılanmayla Türk futbolu uluslararası arenada hak ettiği yeri alamaz. Kulüpler Birliği neden bahis gelirlerinde kulüp paylarını yüzde 7'den yüzde 25'e çıkarmak için kulis yapmaz da, gider Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun ile ilgili kulis yapar, anlamak mümkün değil.''
''Ege'de spora destek veren firmalar bir elin parmaklarını geçmiyor''
Pınar Karşıyaka Basketbol Şube Sorumlusu Özgür Aris de, takımlarının 40 yıldır, birçok takımın süreklilik kazanamadığı Basketbol 1. Ligi'nde mücadele ettiğini belirtti.
Takımın, 1998 yılından bu yana Pınar Karşıyaka adıyla ligde mücadele ettiğini hatırlatan Aris, bunun, müessese kulüpleri hariç, en uzun marka sponsorluğu olduğuna dikkati çekti.
Aris, İstanbul Sanayi Odası'nın açıkladığı Türkiye'nin 500 Büyük Firması Araştırması'na, Ege Bölgesi'nden toplam 14,6 milyar liralık ciroya sahip yaklaşık 40 şirketin bulunduğuna işaret ederek, ''Ne yazık ki bu firmalar arasında spora destek verenler, bir elin parmaklarını geçmiyor. Ege'de sporun ilerlemesinin tıkandığı nokta da bu'' dedi.
-Göztepe'den üniversite projesi-
Göztepe Başkan Vekili Serdar Samur ise, 2007'de sosyal sorumluluk projesi olarak kulübü alan Altınbaş Holding'in, önlerine bir dünya kulübü olma vizyonu koyduğunu belirterek, oluşturdukları yönetim modeli ve vizyon doğrultusunda koydukları hedefleri bir bir gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Futbol kulüplerinin temel ham maddesinin insan olduğunu anımsatan Samur, ''Bu anlamda altyapıların ve futbolcuların yeteneklerinin geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda, ileride bir üniversite kurma projesi mevcut. Altyapının geliştirilmesine paralel, stat yapımı da gündemimizde'' diye konuştu.
Samur, futbolda kurumsallaşmanın sağlanması ve gelirlerin artmasıyla futbol dışındaki şubelerde de takım oluşturabileceklerini dile getirdi.
EÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Soyuer de, Göztepe Kulübü ile üniversite bünyesinde Futbol Araştırma Merkezi kurulması yönünde prensip anlaşmasına vardıklarını bildirdi.
Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu Başkanı Mevlüt Dinç ise, çocukların futbol oynayacakları bir sokak bile kalmadığını ileri sürerek, ''Çocuklar, futbol kurallarını ve takım oyunu oynamayı, dijital oyunlarda öğreniyor. Oyunlar, futbol kulüpleri açısından da lisans kullanım hakkı vermeleriyle önemli bir gelir kapısı olabilir. Ayrıca takımların tanınırlığına katkıda bulunur'' diye konuştu.
Kongre, yarın sona erecek.
