Türkiye 103 sporcu ile katıldığı 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nı 1'i altın, 3'ü gümüş, 4'ü bronz olmak üzere toplam 8 madalya ile altın madalya sayısı baz alınarak yapılan sıralamada 41'inci olarak tamamladı.
"Başarılı olmak için 25 madalya gerekiyor"
Gazeteci Sadık Söztutan, "Madalya sayısı olarak Türkiye'nin en başarılı 4'üncü olimpiyatı, ancak bu sadece kağıt üstünde. Olimpiyat uzmanlarının hesaplarına göre, nüfus ve kişi başına düşen gelir kriterleri ile sıralama yapıldığında Türkiye'nin başarılı sayılabilmesi için 25 madalya alması gerekiyor." diyor.
Olimpiyatlarda Türkiye adına 9 branşta yarışan 29 devşirme sporcudan sadece 3'ü, halterde Türkmenistanlı Daniyar İsmayilov (gümüş), güreşte Dağıstanlı Selim Yaşar (gümüş) ve atletizmde Kübalı Yasmani Copello Escobar (bronz) ülkemize madalya kazandırdı.
"Olimpiyat bir reklam panosudur, buraya hangi sporcunun posteri asılırsa asılsın, altında yazan ülkenin reklamını yapmış olur." diyen Söztutan, "Bu açıdan 'devşirme' denen sporculara itirazım yoktur. Ama doğal bir kros alanı olan Türkiye'nin kendi atletini yetiştirmesi lazım. Tarih boyunca mesafe koşucuları doğudan çıkıyorsa (Veli Ballı, Mehmet Yurdadön, Sermet Timurlenk, Sultan Taşçı, Sadık Salman) bu bölgeye özel program gerekir mesela. Türkiye'nin para ve tesis bakımından hiçbir eksiği yoktur. Derdimiz sporcu yetiştirmekte. İyi bir programa ve ehil hocalara ihtiyaç var." şeklinde görüşlerini ifade ediyor.
Rio'da en fazla madalya güreşten geldi
Rio'da tek altın madalyamızı kazanan Taha Akgül, 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda altın madalyanın sahibi olan Mahmut Demir'den 20 yıl sonra Türkiye'ye ağır sıklette birinciliği getirdi. Rio'da en çok madalya kazandığımız (5) branş olan güreşçilerimiz, 1964 Tokyo Olimpiyatları'ndan bu yana en başarılı performansını sergiledi.
Dünya ve Avrupa şampiyonu, olimpiyat ikincisi eski milli güreşçi Şeref Eroğlu, sporcuların iyi eğitilmesi gerektiğini ve onlara rehberlik yapılmasının önemine vurgu yaptı. Türkiye için güreşin vazgeçilmez bir spor olduğunu belirten Eroğlu, "Olimpiyatlar denilince bizim çocuklar akla gelir, bizim çocuklar da güreşçilerdir. Yine milletimizin gururu oldular, bize onur yaşattılar. Diğer sporcular dahil güreşçilerimize ne kadar teşekkür etsek az. Özellikle Taha'nın aldığı altın madalya, Türkiye'nin içinde bulunduğu hassas durumda millet olarak bizi perçinledi ve milli beraberlik şuurumuzun artmasına vesile oldu." yorumunda bulundu.
Güreşçilerin Rio'da iyi iş çıkardıklarını belirten Eroğlu şöyle konuştu:
"Cumhuriyet tarihinde özel durumlardan dolayı katıldığımız en önemli olimpiyat. Alınacak her madalya çok kıymetli. Allah mahcup etmedi, güreş 5 madalya kazandı. Bundan iyisi can sağlığı, bir olimpiyatta bir branşın alabileceği en fazla madalya sayısı bu olabilirdi herhalde."
Sporcu yetiştirmeyi 2024 olimpiyatları için yapmalıyız
2000 ve 2004 olimpiyatlarında Türkiye halterde toplam 4 altın madalya kazanmıştı. Son iki olimpiyatta ise haltercilerimiz istenilen performansı gösteremeyip madalyasız geri dönmüştü. Rio'da ise yüzümüz halterde Daniyar İsmayilov'un gümüş madalya kazanmasıyla güldü ve Daniyar halter tarihine adını yazdırdı.
Eski olimpiyat şampiyonu milli halterci Halil Mutlu, Türkiye'nin bu branşta son dönemdeki başarısızlığında sistem yanlışlıklarının önemli olduğunu söyledi. Mutlu, "Oyunlara kota alabilirsiniz ama yarıştıracak sporcu bulamazsanız bir işe yaramıyor. Açıkçası halter, beklentilerimize karşılık veremedi." diye konuştu.
"8 sene önce sporu bıraktım, benden sonra kimse yetişmedi." diyen Halil Mutlu, şöyle devam etti:
"Aynı sporcularla yola devam ediyoruz, alttan yetişen sporcu yok. Nurcan 2004, Sibel ise 2008 yılından gelen isimler. Kişiye yönelik sistemle başarı kazanılmaz. Onlar bıraktığı zaman ne yapacaksınız. Çocuklarımıza sahip çıkmak ve sabretmemiz gerekiyor. Sporcu yetiştirirken de seçici davranmak lazım. 200 sporcu varken iki takım çıkarabiliyorduk. Şu anda bin küsur lisanslı sporcu var, olimpiyatta yarışacak sporcu yetiştiremiyoruz. 2020 Tokyo Olimpiyatları artık geldi. Sporcu yetiştirmeyi 2024 olimpiyatları için yapmalıyız. 12 senedir olimpiyat oyunlarında halterde madalya yok. 12 sene kayıp demektir."
Donanımlı teknik adam ile antrenörlere ihtiyaç var
Rio Olimpiyat Oyunları'nda kazanılan madalyalarla beklentilerin karşılanmadığını belirten gazeteci Murat Ağca ise, "Olimpiyatlara 21 spor dalında katılarak bu alanda rekor kırmamıza rağmen 5 madalya yine ata sporu güreşten geldi. Özellikle ağırlıklı olarak devşirme dediğimiz sporcularımızdan beklenen verimi alamadık. Türkiye son 3 olimpiyatta katılım açısından yaptığı sıçramayı altın madalya sayısına yansıtamadı ve birer altında takıldı. Son dönemde yaşanan doping krizi sonrası halterdeki düşüşün de bunda büyük etkisi var. Varsın az olsun ama yeter ki madalyalarımız temiz olsun." diyor.
Spor altyapısına ve tesisleşmeye büyük yatırımların yapılması gerektiğini söyleyen Ağca, "Türkiye'nin artık insana yatırım yapma zamanı geldi. Özellikle donanımlı ve yetkin teknik adam ile antrenörlere ihtiyaç var. Yeni dönemde spor teşkilatı ve federasyonların bu yöndeki çalışmalara ağırlık vermesi, Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri'ndeki (TOHM) genç ve yetenekli sporcu havuzunun artmasını ve sonuçta da sporcu kalitesinin yükselmesini sağlayacaktır. Bunun da doğal sonucu daha çok başarı ve madalya olacaktır." şeklinde görüş belirtiyor.
Kadınlarda tek madalya Nur Tatar'dan
Rio'da kadınlardaki tek madalyamız ise milli tekvandocu Nur Tatar'dan geldi. Nur, kadınlar 67 kiloda kürsünün 3. basamağına çıkarak, üst üste iki olimpiyatta madalya kazanan ilk Türk kadın sporcu oldu.
Milli sporcu, Rio'da Türkiye'ye hem tekvandoda hem de kadınlardaki tek madalyasını getirdi. 2012 Londra Olimpiyatları'nda aldığı gümüş madalyanın ardından, kariyerinde 2. kez olimpiyat kürsüsüne çıkan sporcu, ayrıca Türk olimpiyat tarihinde, kadınlarda kazanılan 9. madalyaya imza attı.
Neler yapılmalı?
Toplam madalya sayısı baz alınarak yapılan değerlendirmede 34'üncü olan Türkiye'nin, nüfusu, spor geçmişi, potansiyeli ve büyüyen ekonomisi diğer ülkelerle kıyaslandığında, olimpiyatların ülkemiz açısından başarısız geçtiği değerlendirmesi yapılıyor.
Uzmanlar, madalya sayımız 2012 Londra Olimpiyatları'na göre her ne kadar fazla olsa da, Rio 2016'da başarılı olmadığımız görüşünde. Bir altın, 2 gümüş ve 1 bronz madalya ile tamamladığımız 2012 Londra'dan yeterli dersler çıkarılmamış gözüküyor.
2020 ve 2024 Olimpiyat Oyunları'nda başarılı olabilmek için ise şimdiden çalışmalara başlamak gerektiği ortak beklenti.
Yapılması gereken işlerden biri de Rio'da sporcularımızın ve rakiplerimizin performanslarının Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından tüm detaylarıyla incelenmesi. Bu bağlamda, sporcu yetiştirme merkezleri tekrar ele alınmalı, spor akademileri, spor liseleri hatta ortaokulları yurt geneline yaygınlaştırılmalı.
2020 Tokyo Olimpiyatları, karateyle birlikte daha çok madalya kazanacağımız bir organizasyon olmaya aday. Eğer başarıyı ve madalya sayısını artırmak istiyorsak Rio'da yarışıp tecrübe kazanan Mete Gazoz, Yasemin Ecem Anagöz ve Tutya Yılmaz gibi genç sporcuların da 4 yıl sonraki olimpiyatlara daha iyi hazırlanması gerekiyor.
"Başarılı olmak için 25 madalya gerekiyor"
Gazeteci Sadık Söztutan, "Madalya sayısı olarak Türkiye'nin en başarılı 4'üncü olimpiyatı, ancak bu sadece kağıt üstünde. Olimpiyat uzmanlarının hesaplarına göre, nüfus ve kişi başına düşen gelir kriterleri ile sıralama yapıldığında Türkiye'nin başarılı sayılabilmesi için 25 madalya alması gerekiyor." diyor.
Olimpiyatlarda Türkiye adına 9 branşta yarışan 29 devşirme sporcudan sadece 3'ü, halterde Türkmenistanlı Daniyar İsmayilov (gümüş), güreşte Dağıstanlı Selim Yaşar (gümüş) ve atletizmde Kübalı Yasmani Copello Escobar (bronz) ülkemize madalya kazandırdı.
"Olimpiyat bir reklam panosudur, buraya hangi sporcunun posteri asılırsa asılsın, altında yazan ülkenin reklamını yapmış olur." diyen Söztutan, "Bu açıdan 'devşirme' denen sporculara itirazım yoktur. Ama doğal bir kros alanı olan Türkiye'nin kendi atletini yetiştirmesi lazım. Tarih boyunca mesafe koşucuları doğudan çıkıyorsa (Veli Ballı, Mehmet Yurdadön, Sermet Timurlenk, Sultan Taşçı, Sadık Salman) bu bölgeye özel program gerekir mesela. Türkiye'nin para ve tesis bakımından hiçbir eksiği yoktur. Derdimiz sporcu yetiştirmekte. İyi bir programa ve ehil hocalara ihtiyaç var." şeklinde görüşlerini ifade ediyor.
Rio'da en fazla madalya güreşten geldi
Rio'da tek altın madalyamızı kazanan Taha Akgül, 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda altın madalyanın sahibi olan Mahmut Demir'den 20 yıl sonra Türkiye'ye ağır sıklette birinciliği getirdi. Rio'da en çok madalya kazandığımız (5) branş olan güreşçilerimiz, 1964 Tokyo Olimpiyatları'ndan bu yana en başarılı performansını sergiledi.
Dünya ve Avrupa şampiyonu, olimpiyat ikincisi eski milli güreşçi Şeref Eroğlu, sporcuların iyi eğitilmesi gerektiğini ve onlara rehberlik yapılmasının önemine vurgu yaptı. Türkiye için güreşin vazgeçilmez bir spor olduğunu belirten Eroğlu, "Olimpiyatlar denilince bizim çocuklar akla gelir, bizim çocuklar da güreşçilerdir. Yine milletimizin gururu oldular, bize onur yaşattılar. Diğer sporcular dahil güreşçilerimize ne kadar teşekkür etsek az. Özellikle Taha'nın aldığı altın madalya, Türkiye'nin içinde bulunduğu hassas durumda millet olarak bizi perçinledi ve milli beraberlik şuurumuzun artmasına vesile oldu." yorumunda bulundu.
Güreşçilerin Rio'da iyi iş çıkardıklarını belirten Eroğlu şöyle konuştu:
"Cumhuriyet tarihinde özel durumlardan dolayı katıldığımız en önemli olimpiyat. Alınacak her madalya çok kıymetli. Allah mahcup etmedi, güreş 5 madalya kazandı. Bundan iyisi can sağlığı, bir olimpiyatta bir branşın alabileceği en fazla madalya sayısı bu olabilirdi herhalde."
Sporcu yetiştirmeyi 2024 olimpiyatları için yapmalıyız
2000 ve 2004 olimpiyatlarında Türkiye halterde toplam 4 altın madalya kazanmıştı. Son iki olimpiyatta ise haltercilerimiz istenilen performansı gösteremeyip madalyasız geri dönmüştü. Rio'da ise yüzümüz halterde Daniyar İsmayilov'un gümüş madalya kazanmasıyla güldü ve Daniyar halter tarihine adını yazdırdı.
Eski olimpiyat şampiyonu milli halterci Halil Mutlu, Türkiye'nin bu branşta son dönemdeki başarısızlığında sistem yanlışlıklarının önemli olduğunu söyledi. Mutlu, "Oyunlara kota alabilirsiniz ama yarıştıracak sporcu bulamazsanız bir işe yaramıyor. Açıkçası halter, beklentilerimize karşılık veremedi." diye konuştu.
"8 sene önce sporu bıraktım, benden sonra kimse yetişmedi." diyen Halil Mutlu, şöyle devam etti:
"Aynı sporcularla yola devam ediyoruz, alttan yetişen sporcu yok. Nurcan 2004, Sibel ise 2008 yılından gelen isimler. Kişiye yönelik sistemle başarı kazanılmaz. Onlar bıraktığı zaman ne yapacaksınız. Çocuklarımıza sahip çıkmak ve sabretmemiz gerekiyor. Sporcu yetiştirirken de seçici davranmak lazım. 200 sporcu varken iki takım çıkarabiliyorduk. Şu anda bin küsur lisanslı sporcu var, olimpiyatta yarışacak sporcu yetiştiremiyoruz. 2020 Tokyo Olimpiyatları artık geldi. Sporcu yetiştirmeyi 2024 olimpiyatları için yapmalıyız. 12 senedir olimpiyat oyunlarında halterde madalya yok. 12 sene kayıp demektir."
Donanımlı teknik adam ile antrenörlere ihtiyaç var
Rio Olimpiyat Oyunları'nda kazanılan madalyalarla beklentilerin karşılanmadığını belirten gazeteci Murat Ağca ise, "Olimpiyatlara 21 spor dalında katılarak bu alanda rekor kırmamıza rağmen 5 madalya yine ata sporu güreşten geldi. Özellikle ağırlıklı olarak devşirme dediğimiz sporcularımızdan beklenen verimi alamadık. Türkiye son 3 olimpiyatta katılım açısından yaptığı sıçramayı altın madalya sayısına yansıtamadı ve birer altında takıldı. Son dönemde yaşanan doping krizi sonrası halterdeki düşüşün de bunda büyük etkisi var. Varsın az olsun ama yeter ki madalyalarımız temiz olsun." diyor.
Spor altyapısına ve tesisleşmeye büyük yatırımların yapılması gerektiğini söyleyen Ağca, "Türkiye'nin artık insana yatırım yapma zamanı geldi. Özellikle donanımlı ve yetkin teknik adam ile antrenörlere ihtiyaç var. Yeni dönemde spor teşkilatı ve federasyonların bu yöndeki çalışmalara ağırlık vermesi, Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri'ndeki (TOHM) genç ve yetenekli sporcu havuzunun artmasını ve sonuçta da sporcu kalitesinin yükselmesini sağlayacaktır. Bunun da doğal sonucu daha çok başarı ve madalya olacaktır." şeklinde görüş belirtiyor.
Kadınlarda tek madalya Nur Tatar'dan
Rio'da kadınlardaki tek madalyamız ise milli tekvandocu Nur Tatar'dan geldi. Nur, kadınlar 67 kiloda kürsünün 3. basamağına çıkarak, üst üste iki olimpiyatta madalya kazanan ilk Türk kadın sporcu oldu.
Milli sporcu, Rio'da Türkiye'ye hem tekvandoda hem de kadınlardaki tek madalyasını getirdi. 2012 Londra Olimpiyatları'nda aldığı gümüş madalyanın ardından, kariyerinde 2. kez olimpiyat kürsüsüne çıkan sporcu, ayrıca Türk olimpiyat tarihinde, kadınlarda kazanılan 9. madalyaya imza attı.
Neler yapılmalı?
Toplam madalya sayısı baz alınarak yapılan değerlendirmede 34'üncü olan Türkiye'nin, nüfusu, spor geçmişi, potansiyeli ve büyüyen ekonomisi diğer ülkelerle kıyaslandığında, olimpiyatların ülkemiz açısından başarısız geçtiği değerlendirmesi yapılıyor.
Uzmanlar, madalya sayımız 2012 Londra Olimpiyatları'na göre her ne kadar fazla olsa da, Rio 2016'da başarılı olmadığımız görüşünde. Bir altın, 2 gümüş ve 1 bronz madalya ile tamamladığımız 2012 Londra'dan yeterli dersler çıkarılmamış gözüküyor.
2020 ve 2024 Olimpiyat Oyunları'nda başarılı olabilmek için ise şimdiden çalışmalara başlamak gerektiği ortak beklenti.
Yapılması gereken işlerden biri de Rio'da sporcularımızın ve rakiplerimizin performanslarının Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından tüm detaylarıyla incelenmesi. Bu bağlamda, sporcu yetiştirme merkezleri tekrar ele alınmalı, spor akademileri, spor liseleri hatta ortaokulları yurt geneline yaygınlaştırılmalı.
2020 Tokyo Olimpiyatları, karateyle birlikte daha çok madalya kazanacağımız bir organizasyon olmaya aday. Eğer başarıyı ve madalya sayısını artırmak istiyorsak Rio'da yarışıp tecrübe kazanan Mete Gazoz, Yasemin Ecem Anagöz ve Tutya Yılmaz gibi genç sporcuların da 4 yıl sonraki olimpiyatlara daha iyi hazırlanması gerekiyor.