RÖPORTAJ: Lemi ÇALIĞ
lemic@sporx.com
İzmir, Kayseri, Mersin ve Bursa'da yapılacak Vodafone Cup seçmeleri öncesinde Akdeniz'in güzel şehri Mersin'de Pascal Nouma ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Ancak öncesinde yaşadıklarımıza kısaca değinmeden olmaz.
Mersin'e gitmeden önce Pascal'la konuşmakla ilgili kafamızda planlar vardı ancak, gerek Mersin halkının Nouma'ya olan yoğun ilgisi, gerekse de başarılı oyuncunun programının yoğunluğu röportaj imkanını biraz zora soktu. Ancak bu yoğunluğa rağmen dostlarımızın da araya girmesiyle Nouma'yla sohbet etme imkanını oluşturduk.
Sabahın erken saatinde start alan koşuşturmamız Mersin'e hareket edişimizle başlayarak Pascal Nouma ile halı sahada karşılıklı oynadığımız futbol maçıyla devam etti. Nouma'yla aynı sahada top oynamanın verdiği heyecanı yaşadıktan sonra da basın mensupları ve Nouma'nın da katılımıyla keyifli bir yemek yedik. Akşam saatlerinde ise son dakika ayarlanan röportaj için son hazırlıklar tamamlandı ve kısa bir bekleyişin ardından Fransız yıldız karşımızdaydı.
İşte bir solukta okuyacağınız Nouma röportajı:
(Şunu da belirtmeden geçmek olmaz, beklendiği gibi her zamanki samimiyeti üzerindeydi Pascal'ın ve her sorumuza içtenlikle yanıt verdi...)
"GENÇ İNSANLARIN HEYECANINI İÇİMDE YAŞIYORUM"
- Vodafone Cup'ın tanıtım yüzü oldun ve İzmir, Mersin, Kayseri gibi şehirleri gezerek seçmeleri takip ediyorsun. Her organizasyonda seni neşeli görüyoruz. İşini çok mutlu ve içten yaptığın çok belli.
"Evet doğrudur. Vodafone'la güzel bir işbirliği içerisine girdik. Futbolu çok seven, gerçekten çok seven biri olarak böyle bir işe soyunduğum için çok mutluyum. Profesyonel olmayan insanların bu tip organizasyonların içerisinde olması ve futboldan keyif almaları beni de çok mutlu ediyor. Benimle birlikte sahada olmak isteyen insanların heyecanlarını da içimde yaşıyorum. Şu ana kadar her şey çok iyi gidiyor."
- Vodafone Cup Türkiye şampiyon takımının dünya finallerinde koçluğunu yapacağını duyduk. Daha önceden bir teknik direktörlük deneyimin olmuş muydu?
"Evet. Bu benim için yeni bir deneyim olmayacak. Çocuklarla birlikte çalıştığım iki tane futbol okulum var. Burada gençlere ve çocuklara futbol öğretmeye çalışıyoruz. İstanbul'un Anadolu yakasında bir okulumuz var. İkincisini de Kemerburgaz'da bir okula bağlı olarak devam ettiriyoruz. Onlarla birlikte olmak da bana ayrı bir keyif veriyor.
"
IRKÇILIK TARTIŞMALARI VE NET BİR CEVAP!!!
Nouma ile sohbetimizde konuyu biraz da Beşiktaş'a getiriyoruz. Takımın genel durumu vs. konuşurken söz dönüp dolaşıp Beşiktaş - Galatasaray derbisine geliyor ve Eboue'nin Beşiktaş taraftarına 'ırkçı' yakıştırmasında bulunduğunu hatırlatıyoruz. Cevabını bildiğimiz bir soruyu kendisine yöneltiyoruz...
- Beşiktaş - Galatasaray derbisinde Eboue siyah beyazlı taraftarların kendisine ırkçı saldırıda bulunduğunu iddia etti bildiğin gibi. Senin yorumun nedir bu konuda?
"Bir kere şunu belirteyim. Ben de o maçta stattaydım. Ben Eboue'ye böyle bir saldırı olduğunu görmedim. Futbol oynadığım dönemde birçok maça çıktık, gerilimi yüksek maçlara. Bana da ağza alınmayacak laflar söylendi. Ancak bunu ırkçılık olarak hiçbir zaman nitelendirmedim. Bu futboldur. Saha içerisinde bu tip kötü sözler döner dolaşır. Ancak bu hiçbir zaman ırkçılık hedefli sözler olmamıştır."
- Bunun asla olmadığını biliyoruz ancak bir kez daha soralım; Sence Beşiktaş taraftarı ırkçı mı? ya da Türkiye'de ırkçılık var mı?
"Sadece Beşiktaş için değil ben yaklaşık 11 senedir Türkiye ile iç içeyim. Ne Galatasaraylısından, ne Fenerbahçelisinden ne de Türk halkından hiç böyle birşey görmedim. Yolda bana Fenerbahçelisinden Galatasaraylısına herkes sarılıyor. İlgi gösteriyor. Bu gibi durumlar burada asla sorun olmaz. En basit örnekle Beşiktaş'ın en sevilen amigolarından Alen Markaryan Ermeni asıllıdır. Yanlış ifadelerle insanları yanlış yönlendirmeye gerek yok bence.
"MELO'YA NE DENECEK MERAK EDİYORUM"
Unutmadan şunu da hatırlatmak isterim. İkinci kez Beşiktaş'a gelmemi isteyen Beşiktaş taraftarının kendisidir. Onlar eğer ırkçı olsaydı bunu isterler miydi?..."
- Sen de Türkiye'de asla ırkçılık olmadığını vurguluyorsun. Sence Eboue bu şekilde davranarak neden, neyi amaçladı? Biraz ortamı kızıştırmak istediğini söyleyebilir miyiz?
"Bunu neden yaptığını bilemem tabii ki. Ama bunu yaparak insanları zan altında bırakıyor. Bu doğru değil. Ben futbol oynadığım dönemde her hesaplaşmayı sahada yapmak istedim ve öyle de oldu. Başka yollardan bunu yapmaya çalışmak kimseye yakışmaz. Bence düzgün yollardan maçı kazanmayı hedeflemeliydi."
- Yine aynı maçta Melo ve Engin Baytar gibi isimlerin tribünlere bazı istenmeyen hareketleri oldu. Yıllar önce bir Fenerbahçe maçında senin de tribünlere yaptığın malum hareketi hatırlıyorum. Bu hareketinden dolayı ceza almıştın...
"Benim yaptığım hareket şortumun içine elimi sokmaktı. Bununla ilgili olarak bana ceza verilirken 'çocuklara kötü örnek olabileceğim' şeklinde bir açıklama yapıldı ve Federasyondan 7 ay ceza aldım. Melo'nun hareketi de çocuklara kötü örnek olabilecek bir hareketti. Bu hareketinin ardından Melo'ya nasıl bir ceza verilecek, ya da ne yapılacak ben de merak ediyorum açıkçası..."
"ÖNEMLİ OLAN SAHADA NELER VEREBİLDİĞİNDİR"
Beşiktaş'ın son durumunu ve eleştirilen yıldızların performansını da Pascal'a sormak istedik. O da her zamanki gibi büyük bir içtenlikle samimi yanıtlar verdi.
- Beşiktaş'tan ayrıldığın günden itibaren Beşiktaş taraftarı sana olduğu kadar kimseye bağlanamadı. Guti gibi Quaresma gibi dünya çapında isimler gelse de senin kadar ilgi görmediklerini görüyoruz...
"Herkes çok farklıdır. Ben transfer dönemlerinde hep Pascal gibi bir isim transfer edilsin diye taraftarların isteklerini duyuyorum. Ben Beşiktaş'a gelen herkesin faydalı olmasını isterim. Benimle kimsenin bir tutulmaması lazım. Quaresma, Quaresma'dır Almeida da Almeida. Ben de Pascal Nouma'yım. Taraftarın da ayrı görüp değerlendirmesi lazım. Onları da sahiplenmesi lazım."
- Seninle Beşiktaş'a gelen diğer yıldız isimlerin seninle kıyaslanmasının nedeni belki de 'Nouma'nın sahada canla başla savaşıyor olması ve taraftarın da bunu görüyor' olmasıdır. Sence de öyle mi?
"İnsanlar sizin ne kadar gol attığınıza ya da kaç asist yaptığınıza her zaman bakmazlar. Taraftar için önemli olan forma için sahada ne kadar çalışıyorsun, takım için neler verebiliyorsun bunun görülmesidir. Sorun da zaten burada başlıyor..."
ZIDANE, WEAH, GINOLA, SERGEN VE YASİN SÜLÜN
Nouma ile kısa süren sohbetimizde biraz da Beşiktaş dışında oynadığı takımlardan bahsettik. Zinedine Zidane'la aynı sahada forma giydiği dönemi ve beraber oynamaktan en çok keyif aldığı isimleri kendisine sorduk...
- Dünyanın en büyük futbol yıldızlarından Zinedine Zidane'la Milli Takım döneminde aynı formayı giydiğini biliyoruz. Bize onun nasıl biri olduğunu tarif edebilir misin?
"Tam olarak benim gibi biridir. Sahada oldukça agresiftir. Futbola müthiş konsantredir. Maç içerisinde kimseyi tanımaz. Ancak maçtan sonra normal hayatına devam eder."
- Beşiktaş haricinde oynadığın takımlarda unutamadığın, beraber oynamaktan en fazla keyif aldığın isimleri saymanı istesek...
"George Weah, David Ginola, Rai, Olivier Dacourt... (Son olarak unutmaması gerektiğini dile getirerek) PSG döneminden Youri Djorkaeff. Bu isimler hep özeldi benim için."
- Peki Beşiktaş'tan birkaç isim istesek?...
"Ahmet Dursun, Sergen Yalçın, Bayram Bektaş, Yasin Sülün..."
lemic@sporx.com
İzmir, Kayseri, Mersin ve Bursa'da yapılacak Vodafone Cup seçmeleri öncesinde Akdeniz'in güzel şehri Mersin'de Pascal Nouma ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Ancak öncesinde yaşadıklarımıza kısaca değinmeden olmaz.
Mersin'e gitmeden önce Pascal'la konuşmakla ilgili kafamızda planlar vardı ancak, gerek Mersin halkının Nouma'ya olan yoğun ilgisi, gerekse de başarılı oyuncunun programının yoğunluğu röportaj imkanını biraz zora soktu. Ancak bu yoğunluğa rağmen dostlarımızın da araya girmesiyle Nouma'yla sohbet etme imkanını oluşturduk.
Sabahın erken saatinde start alan koşuşturmamız Mersin'e hareket edişimizle başlayarak Pascal Nouma ile halı sahada karşılıklı oynadığımız futbol maçıyla devam etti. Nouma'yla aynı sahada top oynamanın verdiği heyecanı yaşadıktan sonra da basın mensupları ve Nouma'nın da katılımıyla keyifli bir yemek yedik. Akşam saatlerinde ise son dakika ayarlanan röportaj için son hazırlıklar tamamlandı ve kısa bir bekleyişin ardından Fransız yıldız karşımızdaydı.
İşte bir solukta okuyacağınız Nouma röportajı:
(Şunu da belirtmeden geçmek olmaz, beklendiği gibi her zamanki samimiyeti üzerindeydi Pascal'ın ve her sorumuza içtenlikle yanıt verdi...)
"GENÇ İNSANLARIN HEYECANINI İÇİMDE YAŞIYORUM"
- Vodafone Cup'ın tanıtım yüzü oldun ve İzmir, Mersin, Kayseri gibi şehirleri gezerek seçmeleri takip ediyorsun. Her organizasyonda seni neşeli görüyoruz. İşini çok mutlu ve içten yaptığın çok belli.
"Evet doğrudur. Vodafone'la güzel bir işbirliği içerisine girdik. Futbolu çok seven, gerçekten çok seven biri olarak böyle bir işe soyunduğum için çok mutluyum. Profesyonel olmayan insanların bu tip organizasyonların içerisinde olması ve futboldan keyif almaları beni de çok mutlu ediyor. Benimle birlikte sahada olmak isteyen insanların heyecanlarını da içimde yaşıyorum. Şu ana kadar her şey çok iyi gidiyor."
- Vodafone Cup Türkiye şampiyon takımının dünya finallerinde koçluğunu yapacağını duyduk. Daha önceden bir teknik direktörlük deneyimin olmuş muydu?
"Evet. Bu benim için yeni bir deneyim olmayacak. Çocuklarla birlikte çalıştığım iki tane futbol okulum var. Burada gençlere ve çocuklara futbol öğretmeye çalışıyoruz. İstanbul'un Anadolu yakasında bir okulumuz var. İkincisini de Kemerburgaz'da bir okula bağlı olarak devam ettiriyoruz. Onlarla birlikte olmak da bana ayrı bir keyif veriyor.
"IRKÇILIK TARTIŞMALARI VE NET BİR CEVAP!!!
Nouma ile sohbetimizde konuyu biraz da Beşiktaş'a getiriyoruz. Takımın genel durumu vs. konuşurken söz dönüp dolaşıp Beşiktaş - Galatasaray derbisine geliyor ve Eboue'nin Beşiktaş taraftarına 'ırkçı' yakıştırmasında bulunduğunu hatırlatıyoruz. Cevabını bildiğimiz bir soruyu kendisine yöneltiyoruz...
- Beşiktaş - Galatasaray derbisinde Eboue siyah beyazlı taraftarların kendisine ırkçı saldırıda bulunduğunu iddia etti bildiğin gibi. Senin yorumun nedir bu konuda?
"Bir kere şunu belirteyim. Ben de o maçta stattaydım. Ben Eboue'ye böyle bir saldırı olduğunu görmedim. Futbol oynadığım dönemde birçok maça çıktık, gerilimi yüksek maçlara. Bana da ağza alınmayacak laflar söylendi. Ancak bunu ırkçılık olarak hiçbir zaman nitelendirmedim. Bu futboldur. Saha içerisinde bu tip kötü sözler döner dolaşır. Ancak bu hiçbir zaman ırkçılık hedefli sözler olmamıştır."
- Bunun asla olmadığını biliyoruz ancak bir kez daha soralım; Sence Beşiktaş taraftarı ırkçı mı? ya da Türkiye'de ırkçılık var mı?
"Sadece Beşiktaş için değil ben yaklaşık 11 senedir Türkiye ile iç içeyim. Ne Galatasaraylısından, ne Fenerbahçelisinden ne de Türk halkından hiç böyle birşey görmedim. Yolda bana Fenerbahçelisinden Galatasaraylısına herkes sarılıyor. İlgi gösteriyor. Bu gibi durumlar burada asla sorun olmaz. En basit örnekle Beşiktaş'ın en sevilen amigolarından Alen Markaryan Ermeni asıllıdır. Yanlış ifadelerle insanları yanlış yönlendirmeye gerek yok bence.
"MELO'YA NE DENECEK MERAK EDİYORUM"
Unutmadan şunu da hatırlatmak isterim. İkinci kez Beşiktaş'a gelmemi isteyen Beşiktaş taraftarının kendisidir. Onlar eğer ırkçı olsaydı bunu isterler miydi?..."
- Sen de Türkiye'de asla ırkçılık olmadığını vurguluyorsun. Sence Eboue bu şekilde davranarak neden, neyi amaçladı? Biraz ortamı kızıştırmak istediğini söyleyebilir miyiz?
"Bunu neden yaptığını bilemem tabii ki. Ama bunu yaparak insanları zan altında bırakıyor. Bu doğru değil. Ben futbol oynadığım dönemde her hesaplaşmayı sahada yapmak istedim ve öyle de oldu. Başka yollardan bunu yapmaya çalışmak kimseye yakışmaz. Bence düzgün yollardan maçı kazanmayı hedeflemeliydi."
- Yine aynı maçta Melo ve Engin Baytar gibi isimlerin tribünlere bazı istenmeyen hareketleri oldu. Yıllar önce bir Fenerbahçe maçında senin de tribünlere yaptığın malum hareketi hatırlıyorum. Bu hareketinden dolayı ceza almıştın...
"Benim yaptığım hareket şortumun içine elimi sokmaktı. Bununla ilgili olarak bana ceza verilirken 'çocuklara kötü örnek olabileceğim' şeklinde bir açıklama yapıldı ve Federasyondan 7 ay ceza aldım. Melo'nun hareketi de çocuklara kötü örnek olabilecek bir hareketti. Bu hareketinin ardından Melo'ya nasıl bir ceza verilecek, ya da ne yapılacak ben de merak ediyorum açıkçası..."
"ÖNEMLİ OLAN SAHADA NELER VEREBİLDİĞİNDİR"
Beşiktaş'ın son durumunu ve eleştirilen yıldızların performansını da Pascal'a sormak istedik. O da her zamanki gibi büyük bir içtenlikle samimi yanıtlar verdi.
- Beşiktaş'tan ayrıldığın günden itibaren Beşiktaş taraftarı sana olduğu kadar kimseye bağlanamadı. Guti gibi Quaresma gibi dünya çapında isimler gelse de senin kadar ilgi görmediklerini görüyoruz...
"Herkes çok farklıdır. Ben transfer dönemlerinde hep Pascal gibi bir isim transfer edilsin diye taraftarların isteklerini duyuyorum. Ben Beşiktaş'a gelen herkesin faydalı olmasını isterim. Benimle kimsenin bir tutulmaması lazım. Quaresma, Quaresma'dır Almeida da Almeida. Ben de Pascal Nouma'yım. Taraftarın da ayrı görüp değerlendirmesi lazım. Onları da sahiplenmesi lazım."
- Seninle Beşiktaş'a gelen diğer yıldız isimlerin seninle kıyaslanmasının nedeni belki de 'Nouma'nın sahada canla başla savaşıyor olması ve taraftarın da bunu görüyor' olmasıdır. Sence de öyle mi?
"İnsanlar sizin ne kadar gol attığınıza ya da kaç asist yaptığınıza her zaman bakmazlar. Taraftar için önemli olan forma için sahada ne kadar çalışıyorsun, takım için neler verebiliyorsun bunun görülmesidir. Sorun da zaten burada başlıyor..."
ZIDANE, WEAH, GINOLA, SERGEN VE YASİN SÜLÜN
Nouma ile kısa süren sohbetimizde biraz da Beşiktaş dışında oynadığı takımlardan bahsettik. Zinedine Zidane'la aynı sahada forma giydiği dönemi ve beraber oynamaktan en çok keyif aldığı isimleri kendisine sorduk...
- Dünyanın en büyük futbol yıldızlarından Zinedine Zidane'la Milli Takım döneminde aynı formayı giydiğini biliyoruz. Bize onun nasıl biri olduğunu tarif edebilir misin?
"Tam olarak benim gibi biridir. Sahada oldukça agresiftir. Futbola müthiş konsantredir. Maç içerisinde kimseyi tanımaz. Ancak maçtan sonra normal hayatına devam eder."
- Beşiktaş haricinde oynadığın takımlarda unutamadığın, beraber oynamaktan en fazla keyif aldığın isimleri saymanı istesek...
"George Weah, David Ginola, Rai, Olivier Dacourt... (Son olarak unutmaması gerektiğini dile getirerek) PSG döneminden Youri Djorkaeff. Bu isimler hep özeldi benim için."
- Peki Beşiktaş'tan birkaç isim istesek?...
"Ahmet Dursun, Sergen Yalçın, Bayram Bektaş, Yasin Sülün..."
Beşiktaş
