Los Angeles Lakers ve Milwaukee Bucks efsanesi Kareem Abdul-Jabbar, George Floyd'un ölümünün sonrasındaki protestolar hakkında fikrini belirttiği makaleyi yayınlamak için, Los Angeles Times ile işbirliği yaptı.
Abdul-Jabbar, bu son olayların güçlü-zayıf ilişkisini ve ironisini kaleme aldı. Bazı protestolar sırasında ortaya çıkan isyanları ve yağmaları haklı bulmadığını belirtti ve alternatif bir bakış açısı sundu:
"Polis karakollarının dışında, yumrukları havada olan kızgın siyahi protestoculara baktığınızda, ne görüyorsunuz? Beyazsanız, 'Kesinlikle sosyal mesafeyi uygulamıyorlar' diye düşünüyor olabilirsiniz. Sonra siyah yüzlerin Target marketini yağmaladığını fark ediyor ve 'Bu, onların anlatmak istediği şeye zarar veriyor' diye düşünüyor olabilirsiniz. Sonra polis karakolunun aleve verildiğini görüyorsunuz ve parmağınızı sallayıp, 'Söylediklerinin tam tersini yapıyorlar' diyorsunuzdur.
Yanılmıyorsunuz, ama haklı da değilsiniz. Siyah topluluk, eğitim, adalet sistemi ve işlerin doğasında var olan kurumsal ırkçılığa alışkındır. Ve kamusal ve politik farkındalığı arttırmak için tüm geleneksel şeyleri yapsak da - Atlantic'e açık ve anlaşılır makaleler yazıp, CNN üzerindeki devam eden yıkımı açıklayan ve değişim vaat eden adayları destekleyen - çok az bir etkisi oluyor."
"BELKİ DE BU BUNU UMURASMIYORLARDIR"
Abdul-Jabbar daha sonra görüşünü açıklamaya devam etti ve Amerikalıların - özellikle beyazların - neden bu protestocuların eylemlerini yargılamak için çok acele etmemesi gerektiğine ışık tutmaya çalışıtı:
"Yani, belki de siyah topluluğun ana endişesi, şu anda protestocuların iki ya da dört metre uzakta durması ya da birkaç umutsuz kişinin bazı tişörtler çalması ya da bir polis karakolunu yakıp yıkması değil, oğullarının, kocalarının, kardeşlerinin ve babaların sadece bir yürüyüşe, bir koşuya, araba kullanmaya çıkması sırasında polisler veya özenti polisler tarafından öldürürülmemesidir. Ya da siyah olmanın, hayatlarının geri kalanında evde barınmaları anlamına geldiği için, ülkelerini enfekte eden ırkçılık virüsünün KOVID-19'dan daha ölümcül olmasıdır."
Trump ve koronavirüs çağındaki siyah protestoculara baktığınızda görmeniz gereken şey, barların ve güzellik salonlarının açık olmasını istedikleri için değil, yaşamak istedikleri için uçurumun kenarına itilen insanlar. Nefes almak isteyen insanlar."
"NEREDEN İZLEDİĞİNİZE BAĞLI"
Son olarak Lakers efsanesi, yüzyıllarca süren baskının neden Afroamerikan topluluğunu uçurumun kıyısına ittiğine dair tam bir anlayışa sahip olmayan ayrıcalıklı Amerikalılara laf etmekten de kendini alamadı:
"Yani siyah protestoculara baktığınızda gördükleriniz, o yanan binada yaşadığınıza ya da televizyonda "NCIS" in başlamasını beklerken bunu kucağınızda bir kase mısır cipsi ile izlediğinize göre değişir.
Görmek istediğim şey acele yargı değil, acele adalettir."
Kareem sosyal adaletsizliklerden bahsetmekten asla çekinmemişti ve buradaki tabloya benzersiz bir bakış getirmiş oldu. Eski Lakers ve Bucks yıldızı isyanı ve yağmalamayı desteklemese de, bir kısmının gerçekleşme sebebini anlıyor. Sistemik ırkçılık ve baskıdan dolayı çok fazla bastırılmış öfke bulunuyor ve insanlara bu durumdan ötürü gına gelmiş durumda.
Abdul-Jabbar, bu son olayların güçlü-zayıf ilişkisini ve ironisini kaleme aldı. Bazı protestolar sırasında ortaya çıkan isyanları ve yağmaları haklı bulmadığını belirtti ve alternatif bir bakış açısı sundu:
"Polis karakollarının dışında, yumrukları havada olan kızgın siyahi protestoculara baktığınızda, ne görüyorsunuz? Beyazsanız, 'Kesinlikle sosyal mesafeyi uygulamıyorlar' diye düşünüyor olabilirsiniz. Sonra siyah yüzlerin Target marketini yağmaladığını fark ediyor ve 'Bu, onların anlatmak istediği şeye zarar veriyor' diye düşünüyor olabilirsiniz. Sonra polis karakolunun aleve verildiğini görüyorsunuz ve parmağınızı sallayıp, 'Söylediklerinin tam tersini yapıyorlar' diyorsunuzdur.
Yanılmıyorsunuz, ama haklı da değilsiniz. Siyah topluluk, eğitim, adalet sistemi ve işlerin doğasında var olan kurumsal ırkçılığa alışkındır. Ve kamusal ve politik farkındalığı arttırmak için tüm geleneksel şeyleri yapsak da - Atlantic'e açık ve anlaşılır makaleler yazıp, CNN üzerindeki devam eden yıkımı açıklayan ve değişim vaat eden adayları destekleyen - çok az bir etkisi oluyor."
"BELKİ DE BU BUNU UMURASMIYORLARDIR"
Abdul-Jabbar daha sonra görüşünü açıklamaya devam etti ve Amerikalıların - özellikle beyazların - neden bu protestocuların eylemlerini yargılamak için çok acele etmemesi gerektiğine ışık tutmaya çalışıtı:
"Yani, belki de siyah topluluğun ana endişesi, şu anda protestocuların iki ya da dört metre uzakta durması ya da birkaç umutsuz kişinin bazı tişörtler çalması ya da bir polis karakolunu yakıp yıkması değil, oğullarının, kocalarının, kardeşlerinin ve babaların sadece bir yürüyüşe, bir koşuya, araba kullanmaya çıkması sırasında polisler veya özenti polisler tarafından öldürürülmemesidir. Ya da siyah olmanın, hayatlarının geri kalanında evde barınmaları anlamına geldiği için, ülkelerini enfekte eden ırkçılık virüsünün KOVID-19'dan daha ölümcül olmasıdır."
Trump ve koronavirüs çağındaki siyah protestoculara baktığınızda görmeniz gereken şey, barların ve güzellik salonlarının açık olmasını istedikleri için değil, yaşamak istedikleri için uçurumun kenarına itilen insanlar. Nefes almak isteyen insanlar."
"NEREDEN İZLEDİĞİNİZE BAĞLI"
Son olarak Lakers efsanesi, yüzyıllarca süren baskının neden Afroamerikan topluluğunu uçurumun kıyısına ittiğine dair tam bir anlayışa sahip olmayan ayrıcalıklı Amerikalılara laf etmekten de kendini alamadı:
"Yani siyah protestoculara baktığınızda gördükleriniz, o yanan binada yaşadığınıza ya da televizyonda "NCIS" in başlamasını beklerken bunu kucağınızda bir kase mısır cipsi ile izlediğinize göre değişir.
Görmek istediğim şey acele yargı değil, acele adalettir."
Kareem sosyal adaletsizliklerden bahsetmekten asla çekinmemişti ve buradaki tabloya benzersiz bir bakış getirmiş oldu. Eski Lakers ve Bucks yıldızı isyanı ve yağmalamayı desteklemese de, bir kısmının gerçekleşme sebebini anlıyor. Sistemik ırkçılık ve baskıdan dolayı çok fazla bastırılmış öfke bulunuyor ve insanlara bu durumdan ötürü gına gelmiş durumda.