Spor yazarları, Türkiye'nin Macaristan zaferini ve A Ligi'ne yükselişini köşelerinde değerlendirdi. İşte o yorumlar...
Gürcan Bilgiç: "Rakip hoca Rossi'nin, "Kendi sahamızda yenilmiyoruz" inancını da yıktık. Montella'nın risk alan takımlar karşısında iş yapan "sıfır" santrforlu dizilişinin ekmeğini yedik. Tabii, ilk maçtaki avantajlı skorun katkısıyla. Hadi bakalım, yolları açık olsun… Şimdi daha sert, becerikli, kariyerli ve hata affetmeyen rakipleri olacak. Daha heyecanlı maçlar izleyeceğiz, daha iddialı olacağız. Bize yakıştığı gibi…" (Sabah)
Zeki Uzundurukan: "Futbolcularımız sakin kalmayı başardılar. Her anlamda Macarlara futbol dersi verdik. Sahadan sildik! İkinci yarıda Montella'nın Arda Güler ve Kerem'i kenara alıp; İrfan Can ve Barış Alper'i sahaya sürmesi de çok yerinde bir hamleydi. Maçın son bölümünde oyunu soğuttuk. Rakibi kalemizden uzak tuttuk. Macarları iki maçta da iyi futbolla yenmek; bizleri Dünya Kupası yolunda umutlandırdı. Bizim Çocuklar, futbolda yeni bir çılgınlık daha ürettiler! Tebrikler Bizim Çocuklar! Durmak yok yola devam!" (Fotomaç)
Fatih Doğan: "Zaferin iki değil üç yüzü var. İlki oyun disiplini ve iştahından hiç kopmadık. Başta Hakan Çalhanoğlu olmak üzerine bütün futbolcularımız özverili ve etkiliydi. İkincisi, Avrupa'nın 2'nci bölgeden 3'üncü bölgeye en hızlı geçiş yapan takımlarımdan biri olan Türkiye, hızını konuşturdu. Hem hızlı hem de 2-0'ı bulana kadar tempolu ve baskılı oynadık. İsmail'in 11'de ön liberoda başlaması, 8'de ve öne doğru Hakan'ın daha etkili, gösterişli oynamasına katkı sağladı. Bütün oyuncularımız elinden geleni başarıyla sahaya yansıttılar. Üçüncüsü; skoru korumak için kapanmayı değil orta sahayı tutmayı tercih eden Montella'nın takımı maçı 3-0'a götüren yolda bu sefer konuşulacak kadar tecrübe ortaya koydu." (Sabah)
Turgay Demir: "Arda, Kenan, Kerem, Hakan, Orkun, Mert Günok, Kaan, Mert Müldür, Enes, Rıdvan, Ferdi, Mert, Uğurcan, Merih, Deniz Gül, Yusuf Akçiçek, Demir Ege, Salih, Ahmed, Barış, Emre Mor, İrfan Can, Oğuz, Yunus... Macaristan önde baskı kurmaya çalışırken, "Bir gol yersek yandık" korkusuyla ayaklarının titrediği gözle görülür bir gerçekti. Maçın başlarında karşı karşıya kaldıkları pozisyonda, Uğurcan'ın "altın eldivenine" takılmasalar belki gecenin hikayesi değişebilirdi. O nedenle, UğurCANSIN diyorum. Çünkü onların hayallerinin bitip bizimkinin başladığı an, o andı... Alman hakem Felix Zwayer, adil bir yönetim gösterdi, penaltıyı tereddütsüz verdi. Konu futbolsa adaletli yöneten bir hakemle bu oyun çok daha güzel oluyor. Hakan penaltıyı attıktan sonra maç bitti ama Macarlar yine de can çekişiyordu. Kenan, Kerem, Oğuz paslaşmasının ardından Arda harika bir vuruşla fişi çekti. Aslında okyanusları geçtikten sonra Karadağ deresinde boğulmadan çıkmalıydık ama olsun… Artık hak ettiğimiz yerdeyiz. Var olun çocuklar. Teşekkürler Montella." (Fotomaç)
Murat Özbostan: "İki maçta iki güzel sonuçla halkımıza mutlu geceler yaşattı çocuklar. Hak ettiğimiz yere ulaştık. Zirvede büyük takımlarla büyük oyunlar oynayıp ülkemize nice mutlu zaferler tattırırlar inşallah. Macaristan açıkçası tur umuduyla çıkmıştı sahaya. Özellikle taraftarı çok ateşliydi, yaptıkları şovlarla takımlarına inanıyorlardı ama arada bir fark vardı. Bizim futbolcularımız, onların 3-4 gömlek üstünde. Yani kalite vardı kalite.." (Sabah)
Engin Verel: "İyi bir jenerasyonla dün Avrupa'nın zirvesinde yerimizi aldık. Bu hem çocuklarımız hem de ülkemiz için harika bir fırsat. Artık Millî Takım formasını giyebilmek için herkes daha çok can atacak, daha çok çalışacak. Ben, bu jenerasyonla A Ligi'nde de büyük sempati toplayacağımızı düşünüyorum. Yolunuz açık olsun." (Akşam)
Mustafa Çulcu: "Hakem, Szoboszlai'ye karşı çok toleranslıydı. 51'de Arda'ya kayarak kontrolsüz giren Dardai'ye çıkan sarı sınırları zorladı. Bu derece sert futbola izin veren Zwayer, 72'de Abdülkerim-Varga arasında yaşanan basit didişmeyi kart yerine kişilikle çözebilirdi! Diğer çıkardığı sarılar doğruydu. Bu maçtan 31 faul 7 sarı kartla iyi çıktı lakin performansına baktığımızda asla bir Marciniak veya Turpin değildi." (Sabah)