Hürriyet yazarları Güntekin Onay, Fırat Aydınus, Uğur Meleke ve Mehmet Arslan, "G.Saray; Eyüp, Sivas ve Malmö’den sonra Trabzon önünde bol skorlu-bol gelgitli bir zafere imza attı. Nasıl buldunuz sarı kırmızılıları?" sorusuna yanıt aradı.
Uğur MELEKE: Okan Buruk’un G.Saray da 3. yılı. Üç sezondur direkt rakiplerine karşı başarılı bir performansı var. İlk sezonunda F.Bahçe’yi 2 kez yendi, o 2 galibiyetle Jesus’un takımını geçti. 3. sezonunda F.Bahçe de G.Saray da derbilerde 13’er puan topladı, sarı kırmızılılar burun farkıyla kazandı şampiyonluğu. Bu sezon 3 direkt rakibini de yendi ve F.Bahçe ile olan 6 puanlık mesafesini buradan okuyabilirsiniz. Buruk’un G.Saray’ının bu sezonki farkı yine büyük maçlarda yarattığı mesafe.
Güntekin ONAY: G.Saray 8 günde 3 şehirde 3 yüksek tempolu maç oynadı. Sivas’ta 80 dakika 10 kişiyle geri döndü ve yüksek eforlu bir maç çıkardı. Malmö’de son dakikaya kadar yoğun bir mücadele verdi. Üstüne de Süper Lig temposunun çok üstünde bir 90 dakika oynadı. Davinson ve Osimhen’siz başladığı maçı, 3 gol yemesine rağmen kazandı. Gerçekten de Buruk ve takımı büyük iş başardı.
Fırat AYDINUS: Trabzonspor maçında Galatasaray’ın defansif hataları ile ofansif performansının birbirleri ile yarıştığını söyleyebiliriz. Galatasaray son dakikaya kadar asla beraberliğe razı olan bir görüntü çizmedi. Hele maçın sonlarına doğru bir puan almaktansa ‘ya hep ya hiç’ kimliğinde, Rus ruletine dönen maçta son düdüğe kadar kazanma hedefli mücadeleden vazgeçmediler.
Mehmet ARSLAN: Şahane bir maçtı. Trabzon-Fenerbahçe (2-3) maçı gibi son saniyede skor yine değişti. Galatasaray istek ve adanmışlıkla diğer takımlardan ayrılıyor. Her oyuncu ekstra bir katkı sağlamak, yenilgiye isyan etmek ve ayağa kalkmak için çabalıyor ve bunu bir izleyici olarak size hissettiriyor. Bir not da Osimhen’e... Oyuna girdiği andan itibaren takıma ve sahaya yaydığı özgüven inanılmazdı. Sonuç olarak saha içi odaklanmasıyla Galatasaray her takımdan bir adım önde.