UĞUR MELEKE: "İlk golü atan, ikincinin üretiminde yer alan Batshuayi günün en iyilerindendi. Lakin ben Dzeko-Batshuayi’nin bir arada da sahada olabileceklerini düşünüyorum. Dzeko’nun gol sayısının düşmesinin nedeni son dönemde çok fazla derine gelip oynamasıydı. Oyun kurucu gibi davranmak zorunda kalınca haliyle gol ritmi azalmıştı Dzeko’nun. Bence Dzeko derinde, Batshuayi önde bir arada da sahada olabilirler bu ikili." [Hürriyet]
ERMAN TOROĞLU: "Fenerbahçe'de maçtan önce tartışmalar var. Dzeko olayı var. Michy Batshuayi ilk 11'de çıkıyor. 10 kişi kalmış Beşiktaş karşısında bile son 10 dakikayı bitirene kadar perişan oldular. Yani sonunu getiremiyorlar. Bazı futbolculara fazla yük biniyor, bazılarına binmiyor. Valla bravo seyirciye yine de takımına sahip çıkıyor. Her şey olabilir ligde. Ama Fenerbahçe'nin kemikleşmiş bir kadro yapısı yok. Derbide neden Dzeko'yu sahaya çıkarmadın? Kötü bir durumda sorumlusu Dzeko olacaktı. Ama skor bulunca onu yeniden oyuna almak zorunda kaldı. Batshuayi yine takımı kurtardı. Batshuayi'nin oynadığı süre ile attığı gol, yaptığı asiste baktığımızda Dzeko'nun çok üstünde. Demekki Kartal, forma adaletini de sağlayamamış." [Sabah]
GÜRCAN BİLGİÇ: "İlk saniye ile birlikte "kabus" gibi çöktü Beşiktaş'ın üstüne Fenerbahçe… Nefes aldırmadan yüklendiler, maçın düğümünü çözecek golün peşine düştüler. Sağdan – soldan geldiler. 25'te Beşiktaş'ın 10 kişi kalması, ardından Fred- Tadic, Batshuayi üçgeni ile gelen golle birlikte maçın imzası atıldı. Devre bittiğinde 70'e 30 top Fenerbahçe'deydi. İkinci yarının ilk 15'inde de tempo sürdü. Sonrasında Serdar Topraktepe'nin hamleleri geldi. Son saniyelere kadar beraberliğin peşinden ayrılmadı. İki "yaralı" takımın, iki taraflı çaresizliği, içinde dersler barındırıyor. Livakovic'in müthiş kurtarışı dönüm noktası elbette. Mert'in ilk yarıdaki tecrübesi de başka bir yerde. Ama eksik rakibin baskısına bu kadar teslim olup, çözüm üretememek, İsmail Kartal'ın da, o çok övdüğü oyuncularının da "ayıbı" [Sabah]
ERCAN GÜVEN: Şimdiye kadar çok daha kötü kadroları olmuştu ama hiç bu kadar ırgalanıp, karıştırılıp umutsuz hale getirilmemişti Beşiktaş takımı… Sezon itibarıyla ayrı hocayla çıkmadığı derbi yoktu mesela. Bitkindi. Bezgindi. Fenerbahçe ise üzgün... "Üzgün ile bezginin derbisi" İsmail Kartal "sürpriziyle" başladı. En tecrübeli, en kariyerli, en çok gol atan takım kaptanı Dzeko, derbide kulübedeydi. Neden?.. Yakında çıkar kokusu. Yenildi ama ezilmedi Beşiktaş. Kazandı ama ne işe yarayacağını bilemiyor Fenerbahçe. Dramatik bir derbiydi" [Milliyet]
AHMET ÇAKAR: "Fenerbahçe güle oynaya derbiyi kazandı. Sonuç olarak şampiyonluk adayları engelleri birer birer geçiyorlar… Fenerbahçe bu kadar kolay geçeceğini tahmin etmemiştir herhalde." [Sabah]
ÖMER ÜRÜNDÜL: "Fenerbahçe, 3 puanla maçı bitirdi ve yarışa devam dedi. Ama takımın genel form durumunun hiç iyi olmadığı açık bir gerçek. Gelelim İsmail Kartal'a… İsmail sakatlanmış, Krunic'in ayakta duracak hali yok Mert Hakan'ı oyuna almayıp mecburen ikinci değişiklik hakkını Becao'ya kullanıp onun moralini sıfıra indiriyorsun. Böyle planlama olur mu?" [Sabah]
HALİL ÖZER: "Moralsiz bir Fenerbahçe için ligin kader anlarından birisiydi bu maç... İlk yarıda İsmail’in sakatlığı oyun sistemine darbe vurduysa da, üç puanı almayı başardı. Sonuç olarak Fenerbahçe takibi sürdürüyor. Ama belli ki Sivas maçı takımın moralini bozmuş. Bu her hallerinden belli. O yüzden bu maç Fenerbahçe için çok önemliydi. Son 20 dakikadaki paniklerine rağmen kazasız belasız maçı atlattılar." [Milliyet]
İLKER YAĞCIOĞLU: "Maçın geneli Fenerbahçe'nin daha çok topla oynadığı, galibiyete daha yakın olduğu bir karşılaşma oldu. Oyunun son bölümü sıkıntılı geçti. Cenk'in golü sonrası panik yaşandı. İkinci gol çok gecikti. İkinci golün gelmemesi Fenerbahçeli oyuncuları strese soktu. Kolay da değil tabii ki. Moraller bozuk. Maça rakibinin 7 puan gerisinde başlıyorsun. İyi oyun veya kötü oyundan ziyade derbiyi kazanmak her şeyden daha değerli ve önemli. Fenerbahçe kazanarak Galatasaray'ın da rahatlamasına izin vermeden dört puan farkla yarısını devam ettiriyor."
RIDVAN DİLMEN: "Beşiktaş'ın büyüklüğüne yakışır şekilde rakibine ezilmedeği, Fenerbahçe'nin de rakibine saygı duyduğu ve son 4 haftaya girilirken 1-0'a razı olduğunu gördük. Beklediğim gibi geçen bir maç oldu. Dominik Livakovic’e haksızlık yapılıyor bence gayet iyi oynuyor. Biraz duygusal bir oyuncu seneye daha da iyi olacaktır. İlk yarıda çaprazdan çıkardığı bir top var, ikinci yarının başında Muleka'nın kafasını da çok iyi çıkardı."