Spor yazarlarından Uğur Meleke, Galatasaray'ın 3-2'nin rövanşında Young Boys'a 1-0 yenilip UEFA Şampiyonlar Ligi'ne playoff turunda veda ettiği maçı Hürriyet'teki köşesinde kaleme aldı.
Dün Ali Sami Yen’de ilk 45 dakikanın sonunda ikili mücadele istatistikleri şöyleydi: Yerde Galatasaray yüzde 34, Young Boys yüzde 66... Havada Galatasaray yüzde 22, Young Boys yüzde 78... Ben uzun zamandır bir takımın bir başkasına ikili mücadele anlamında bu kadar ezildiğini anımsamıyorum yazacaktım ki sonra hatırladım: Bir hafta önce aynı Galatasaray, aynı Young Boys karşısında yaşamıştı bu sıkıntıyı!
İki ayaklı eşleşmelerin en önemli avantajı, ilk maçta rakibinizi analiz şansı bulmak ve rövanşta aynı hataları tekrar etmemek için çalışmak olmalı. Öyle değil mi? Ancak dün İstanbul’daki ilk yarıyı izleyince aklımda şöyle bir soru işareti oluştu: Galatasaray teknik ekibindeki hiç kimse Bern’deki ilk maçı izlemedi mi? O maçta da Young Boys neredeyse tüm hava toplarını kazanmamış mıydı? Ben de o müsabakanın tenkitinde kalecileri çıkarırsak Young Boys’un boy ortalaması 1,88, Galatasaray’ınsa 1,78 diye belirtmemiş miydim? Sarı kırmızılılar nasıl olur da İstanbul’da ilk 45 dakikada yine kaderini kenar ortalarına bağlar? İlk yarıda hava toplarında yalnızca %22’de kalınmasına rağmen nasıl hâlâ havadan oynamaya çalışılır? İnanılmaz.
Young Boys’lular güçlü ve atletik. Ancak Galatasaraylılar da kaliteli. Böyle bir rakibe üstünlük kurmak için yerden oynamalı ve topu süratli dolaştırmalısınız. Galatasaray teknik ekibi ikinci yarıda üç doğru değişiklik yaptı. Israrla taç çizgisine yapışan Ziyech ve uzay boşluğuna 40 metrelik toplar atan Köhn çıktı. Kanatlar hareketlendi.
Galatasaray’da hatları bağlayan ve takım boyunu kısaltan Kerem Demirbay’ın girişi, hem pas kalitesini hem de hızını artırdı. Galatasaray 46-86 arası doğru futbol oynadı. İcardi’nin şahane servisleriyle bir Batshuayi’yle, bir de Aktürkoğlu ile gole çok yaklaştı. Demirbay iki iyi şut denedi. 87’de İcardi’nin değerlendiremediği pozisyonun dönüşünde tüm hayaller suya düştü maalesef. Dün ikinci 45’te Okan Buruk tercihleriyle tur biletine yaklaştı. Ancak alamadı. Çünkü ilk 45’teki Okan Buruk’un rakip analizi, seçimleri ve kararları felaketti.