ERMAN TOROĞLU: Kayseri-F.Bahçe maçını izliyorum; Kayserispor evlere şenlik. F.Bahçe biraz kımıldadı, maçı 4-0 yaptı. F.Bahçeli oyuncular, hiç olmazsa rakiple mücadele ediyorlar, kavga ediyorlar. Çok mu iyi oynuyorlar, hayır. Maalesef bu sene lig böyle bitecek. İnşallah seneye değişik bir lig izleriz. Zor ama gene de ümidimizi kaybetmeyelim. (Sabah)
AHMET ÇAKAR: F.Bahçe, şu haliyle ligin en iyi takımlarından biri haline geldi. Kayseri'de de resital sundular. İnanılmaz mücadele ve özveri ile oynayıp, oyun disiplinine sadık kalıyorlar. F.Bahçe, İsmail Kartal ile birlikte önce kıpırdandı sonra da coşmaya başladı. Üstelik hiçbir futbolcu kaytaramıyor, taktik disiplinden ayrılamıyor. Böyle olunca da art arda puanlar ve galibiyetler geliyor. (Sabah)
GÜRCAN BİLGİÇ: Milli maç aralarının takımlara getirdiği durgunluğa ilk çare, ev sahibi olmak. Değilseniz, istikrarı korumak. Ne orta sahanın taşları ile oynadı İsmail Kartal, ne de ön taraftaki oyuncuların pozisyonlarıyla. Ayrılığı, özleme çevirip, oyun ezberlerini hatırlamalarını bekledi. Devre bittiğinde 12 şutun, 11'i ceza sahası içindendi Fenerbahçe adına. İrfan Can'ın muhteşem golüyle fark üçe çıktığında, artık başka bir oyuna döndüler. Tempoyu düşürdüler, rakibi izlemeye aldılar, Bundan sonrasında "akıl oyunları" başladı. Genç bir takım için kazanarak yol almak, her şeyin önünü açıyor. İsmail Kartal ilk golü bulduğu duran top setleriyle hemen her maçta takımını golün eşiğine de getiriyor. Helal olsun hocaya… (Sabah)
ÖMER ÜRÜNDÜL: Fenerbahçe, Kayseri'de 90 dakika oyunun kontrolünü elinde tutarak kolay ve farklı bir galibiyet elde etti. İlk devrede çok temaslı bir mücadele vardı. Fazla sayıda faullerin gündeme gelmesi futbol kalitesini olumsuz etkiledi. Fenerbahçe'nin temel taktik ilkesi önde baskıydı. Derbi öncesinde hem 3 puan hem de moral kazanmış oldular. Fenerbahçe'de olumlu gelişmeler devam ediyor. Kayserispor'u deplasmanda farklı yenmek daha da önemlisi net bir pozisyon vermemek çok önemliydi. Takımda bir disiplin göze çarpıyor. Oyuncularda hırs ve motivasyon var. (Sabah)
İLKER YAĞCIOĞLU: Fenerbahçe Kayseri'de başından sonuna kadar müthiş bir maç oyndı. Hücumda da savunmada da oyuncular kusursuza yakın mücadele ettiler. 6-7 hafta evvel ıslıklanan, taraftardan tepki gören, herkesin ümidini kestiği bu takım 7 maçta 6 galibiyet, 1 beraberlik aldıysa... Ki o beraberliği de 75 dakika 10 kişi oynayarak lig lideri Trabzonpor'a karşı elde ettiyse övgüleri hak eden isim takımın teknik direktörüdür. (Takvim)
GÜNTEKİN ONAY: İsmail Kartal’a herkes gereken saygıyı göstermeli, bunu fazlasıyla hak ediyor. Bu Fenerbahçe parlıyor. Milli maç arası öncesinde iyi bir ritm yakalayan sarı lacivertlilerin bu ivmeyi kaldığı yerden devam ettirip ettirmeyeceği soru işaretiydi. Top ayağında iken kendine güvenli ve hızlı oynayan sarı-lacivertliler; top rakipte iken de müthiş bir baskıyla yıldırıyor. Disiplinli, dinamik ve enerjik F.Bahçe, taraftarına keyif verirken bu çıkışta İsmail Kartal’ın payı çok net ortada. Boş tribünlere oynayan, protesto edilen sahada yürüyen Fenerbahçe takımını hangi noktadan alıp bu seviyeye getirmesi takdiri hak ediyor. Bu büyük yükselişi kendi değerimiz İsmail Kartal değil de Dieter Hoffman adlı bir Alman veya Jorge Lopes diye bir Portekizli teknik adam gerçekleştirmiş olsa saatlerce yere göğe sığdırılmayacaktı. İsmail hocaya herkes gereken saygıyı göstermeli. Çünkü bunu fazlasıyla hak ediyor. (Hürriyet)
ERCAN GÜVEN: Haftalardır futbolcularına tek tek dokunan, ödül ve ceza dağıtımında adaletten şaşmayan İsmail Kartal, bu kez doğrudan oyuna dokundu ve kusursuz çalışması gereken orta sahaya dayalı hücum ve savunma planını, aynen hayalindeki gibi sahaya taşıdı. Hem de Başkan Ali Koç’a rağmen! Neden?.. Çünkü, İsmail Kartal ve talebeleri tüm bunları yaparken Fenerbahçe başkanı aradığı ünlü/pahalı yabancı hoca sayısını ikiye çıkarmış, adeta "siz ne yaparsanız yapın ben bu masayı yıkıp yeniden kuracağım" mesajı vermekteydi. Takımda herkes omuz omuza kendi yarattıkları ve en çok kendileri hissettikleri “korkuları” tek tek hafızalardan silmeye, ikincilik gibi Fenerbahçe’ye pek de uymayan bir hedefe konsantre olmaya, en azından gelecek sezonun çatısını kurmaya uğraşırken, yukarıdan "boşuna çabalamayın" gibi bir ses geliyor. Doğrusu tuhaf bir yönetim tarzı! (Milliyet)
METİN TEKİN: Fenerbahçe; en net, en temiz, en kolay galibiyetini aldı. Çok net bir futbolla aldı. Bu maçı sezon başında izlesek, şampiyonluğun en önemli adaylarından biriydi derdik. Maç için en doğru kelime net. Fenerbahçe, pozisyon vermedi, çok pozisyon üretti. 4 net gol üretti. İkincilik yarışında Fenerbahçe çok önemli avantaj sağladı. Bu ivmesi ikinciliğe çok yakın kılıyor Fenerbahçe'yi
TÜMER METİN: Nereden bakarsanız bakın. 7 maç 6 galibiyet ve 1 beraberlik var. Önemli bir puan istatistiği artı bu 7 maçlık periyotta ilk 3 maç kazandı ama oyunu kazandığı maçlar değildi, maçı kazandığı maçlardı. Fenerbahçe'nin kadrosu araya zaman girdiği için Konya maçının 2. yarısı olağanüstü bir performans gösterdi. Bunu bütün bir sezona yayabilirsen istediğin emele ulaşırsın bu oyunla. Kazanma alışkanlığıyla birlikte biraz ritim bulan bir Fenerbahçe var
ÖNDER ÖZEN: İsmail Kartal, defteri çok rahat kapatacak. Hiç baş ağrısı, sıkıntı yok. Olumsuz bir şey olmadığı gibi önümüzdeki haftalar için de olumlu şeyler var. Fenerbahçe, harikulade bir haftayı geride bıraktı. İkincilik için çok güçlendi. Sezon biraz daha uzun olsa mıydı, ya da yapılanlar daha önce yapılsa düşüncesi var artık insanlarda.
RIDVAN DİLMEN: Fenerbahçeliler için çok güzel bir gün. Çok rahat kazandı. Maçın başından sonuna kadar çok mutluluk duyduğum bir oyun sergiledi Fenerbahçe. Ben Ali beyin kendi dünyasında 'ben nasıl müsade ettim bu güçlü kadronun bu kadar kopmasına' diyordur. Vitor Pereira bu sistemle oynasaydı çok farklı bir skor alacağını düşünmüyorum. Şampiyonluk yarışından da bu kadar çabuk kopmazdı. Fenerbahçe'nin kadrosu Trabzonspor ayarında bir kadrosu olduğunu düşünüyorum.