Rıdvan Dilmen, Galatasaray'ın Çaykur Rizespor'u 3-2 mağlup ettiği maçı TRT Spor'da yayınlanan %100 Futbol programında değerlendirdi.
Futbol tarihine geçecek çok önemli maçlardan bir tanesi. İlk 10'a sokabilirim. 10 kişi Galatasaray. Rizespor, penaltı kaçırıyor. Rizespor üst üste 3 tane korner attı. Uzatmalar bitmiş. 99'da Rizespor iki korner attı. Döndü. Faul tartışması. Derken golle sonuçlanan ve santrası olmayan bir maç. Hakikaten de izlemeyenler için şunu söyleyeyim, çok tartışılacak bir maç. Heyecanlı da bir maç yani. Uzatmalar ile sadece bir program yeriz.
Oyuna giren Tarık önce sarı kart gördü. Daha sonra hakem uyardı. Hakem uyarınca demek istiyor ki, ben 98'de bitirmeyeceğim. İkinciyi uyardı, saatini gösterdi. Bitirmeyeceğim derken izleyiciler Galatasaray'ın avantajı olarak yorumlayabilirdi. 98 küsürde korner kazandı Rize. Bir teknik direktör düşünün. Ben Fatih Terim'im. 2-2 bitirmemek için Diagne'yi de sokuyorum. Çünkü rakiplerim sürekli kazanıyor. 98 oluyor. 8 dakika uzamış ama 99'da rakip korner atıyor. Yahu bitirse bari, attırmasa. İki Rizeli oyuncu atmaktan vazgeçiyor ya, Ali Palabıyık sinirlenip bitirebilir. Yedlin'e çarpıyor korner, sonra bir korner daha. Fatih Hoca da 'Bitir be' kardeşim derken dönüyor 3 puanı alıyor. Böyle bir duygu olduğuna emin ol. Hoca 2-2'den memnun değildi. 98-99 arası atılan 3 kornerde de 'Yahu kardeşim bu kadar uzar mı, bitir' derken, acayip bir atak ve tartışmaya çok açık 2 pozisyonla kazandı. Galatasaray'ın yediği golden önce de faul vardı. Orada faul verse belki böyle saçma sapan bir maç yönetmezdi.
Rizespor için çok dramatik. Penaltı kaçırıp mağlup oldu, 1 puanda kaldı. 1-0'dan 2-1 öne geçtiğiniz maçta yenildiniz.
Kazanan haklıdır. 10 kişiyken Diagne'yi sokuyorsa bir teknik direktör... Galatasaray, bazen kendisi yiyor yalnız. Geçen hafta Luyindama. Bu hafta Muslera ve Berkan. Daha önce Taylan...
Maçtan önce aylardır başlayan tansiyon, öyle bir maç bitişi oldu ki o tansiyonun devamı niteliğindeydi. Galatasaray yenilmiş olsaydı dahi Rizespor yenildiği için hakemin tartışılması gereken bir maçtı. Maç çok sağlıklı bitmedi. Hakem maçı bitirdiği anda anlaşıldı zaten. Oynattığı veya oynatmadığı pozisyonlarda. Çok zamanları varken çok rahat karar alabilecekken 2 gole sebep oldular. Galatasaray'ın yediği ilk gol ve attığı son gol.
Galatasaray öylesine bir 3 puan aldı ki Trabzon gibi 5. deplasmanını bitirdi. Karadeniz'i bitirdi. Giresun, Trabzon, Rize. Karadeniz'den döndü, 7 puanı var.
Galatasaray, gelişmekte olan bir takım. Çok çaylak oyuncular var. Santrforları netleşmemiş. Merkez orta sahası netleşmemiş. Forvet arkası netleşmemiş. İkinci stoperi netleşmemiş. Sol içi netleşmemiş. Sağ beki ikinci oyuncusu oynuyor. Bir şekilde 14 puanı buldu.
Türk futboluna Ali Palabıyık diye yepyeni bir hakem gelmişti. Bu Ali Palabıyık maalesef her yıl geriye gidiyor, her yıl! Hep iyi olsun istiyorum.
VAR hakeminin yanında bir de yardımcı VAR hakemi var. Müdahale edebileceği pozisyonlar var. Hakemin olduğu pozisyona sen müdahale etme diyorlar. Bu bana ucuz savunma gibi geliyor. Edeceksin, müdahale edeceksin. 'Ben gördüm, düşmesi için yeterli değildi' dediği an çağıramıyorsun. İnisiyatif kullanacak hakemler. Hep bir savunma mekanizması geliyor. Nedir bu? 'Ama kural böyle diyor' Avantaja oynatıp sarı kart vermiyor. Neden diyorsun? 1 hafta sonra veriyor. Bugün de verdi. Halil Umut Meler mesela. Ne değişiyor? Bu esneklikler kuralda yazmıyor. VAR hakemi netse her türlü çağıracak. Her hafta cümleler değişebilir. 15 dakika hakemi konuşuyorsak problem var.
Aslında maç beraberliğe kitlendi. Kırılma anı oldu. Muslera'nın tıpkı Marsilya deplasmanında çıkardığı gibi bir top vardı. Daha sonra penaltı kaçtı.
Galatasaray adına her türlü risk alındı. Fatih Terim için de kolay değil. Berabere kalsa lig lideriyle 7 puan fark olacaktı. 5 deplasmanı bitirdi. Yeni takımı var. Yanında Necati oturuyor ya, 10 kişiyken iyiysen seni de sokayım diyecekti. Rize'de oynuyor, 2 forvetle oynuyorsun. Orta sahalardan biri savunma yapmayı bilmeyen Cicaldau. Diagne golü kendi ceza alanı önünden alıp attırdı.
Felsefeniz önemli. 1 saat önce biten maçta çok önemli rakibiniz kazanmış. 24 ve 28 saat önce diğer iki rakibiniz kazanmış. Sizin içeride Alanya mağlubiyetiniz var. Onu telafi etmeniz lazım. Sonra yoğun bir maç fikstürüne giriyorsunuz. Futbolun doğrusu yanlışı başka bir şeydir. Oyuncunun ne hissettiği önemlidir. Sürekli hücumcu alıyor. Rus ruletini Galatasaray kazandı. Kaybetmiş olsa Ali Palabıyık sebep olacaktı. Çok acayip pozisyonlar oldu.
Hakem bugün darmadağındı. Aslında ikinci yarının bir 20 dakikasında kendini toparlamıştı. Mustafa'nın bir sarı kartlık pozisyonu var, göremedi. İkinci sarıdan gidebilir. Galatasaray müthiş başlamış, kendi sahasında böyle pozisyonlar bulmuyor. Şak şak oynuyor. Berkan'ın pozisyonunda hakem faul vermiyor Galatasaray lehine, o da gidiyor gol oluyor. Üstüne 7 dakika sonra bir gol daha oldu. Hakem falan kalmadı maçta. Hakem gitti. Her iki takıma da yanlış kararlar verdi. Bu maçın bu kadar uzama meselesi, kafasındaki ilk gol. O kaleciye 2. uyarıyı yaptı ya uzatmada. O kafasına koymuştu maçı uzatmayı. 10 dakika uzatacaktı zaten.
Gülen taraf Galatasaray oldu. Ben risk alan teknik direktörleri severim. Terim o yüzden Terim olmuştur. Penaltı gol olsa yenilecek miydi, yenilecekti. Eleştiriyor muyuz, eleştiriyorum sezon başından beri. Galatasaray daha iyi top oynamalı, evet. Bu maçı antrenör kazanır veya fark yer. Çünkü kafa kafaya gitmiyor bu maç. Kafa kafaya gitse hoca tamam derdi. Rizespor ile Galatasaray arasındaki maçlar hep bir tuhaf olur zaten.
Herkes eleştirdi ama Terim doğru yaptı, Kasımpaşa maçında 2-2 yakalandı. Herkes eleştirdi ama Terim doğru yaptı, Trabzonspor maçında 2-2 yakalandı. Hoca doğrusunda ısrar ediyor. Kendi inandığına inandırıyor. Hem oyuna hem haksızlık var veya yok ona inandırıyor. Oyuncu sokarken de ona inanıyor. Verdiği demece inandırıyor. O yüzden de Fatih Terim oluyor.
3-1 mağlup olsa bugün mesela, sezon başından beri beğenmiyorum, bugün de beğenmedim ama kazanmak için her türlü çılgınlığı yaptı. Bir gün döner bu iş derdim.
Rakiplerine göre daha mı iyi durumdalar, değiller ama isteklerine, felsefelerine bakıyorum. 4 büyüğün futbolunu birbiriyle kıyaslayınca, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın sabırsız oyunları var ama sabır bekliyorlar. Galatasaray takımı sabırlı oynayamaz. Sabırlı oynadı, 2 sene şampiyon olamadı. Bu takım set oynayamaz sabırlı ama içeride dışarıda çok puan kaybedebilir. Öyle bir sırat köprüsünden geçti ki cümleler yetmez.