Milliyet yazarı Osman Şenher, Galatasaray'ın Kasımpaşa'yı 4-3 mağlup ettiği maçı köşelerinde değerlendirdi.
Kasımpaşa, Süper Lig’in en zor deplasmanı... Kalecisinden santrforuna kadar gerçekten performansları, top teknikleri, ikili mücadeleleri harika bir takım. Golcü Da Costa mükemmel ötesi bir futbolcu ve dün Galatasaray’ın orta sahası ile defansını epey hırpaladı.
Evet lacivert-beyazlılar da maçı kazanabilirdi. Okan Buruk’un son andaki Tete ve Vinicius hamleleri, rakip de 10 kişi kalınca galibiyeti getirdi. Önce şunu söyleyelim; sarı-kırmızılılar sezonun en çok pas hatasını yaptığı maçı oynadı. Bir hafta önce, Kerem Demirbay ve Torreira’ya büyük övgüler söyledik. Kasımpaşa karşısında ise bilhassa Demirbay’ın bir tek pası yerini bulmadı. Kaptırdığı toplar da Muslera’nın koruduğu kalede tehlike yarattı.
Sağ bekte Kaan Ayhan çok ağır kaldı. Bilhassa rakip ataklarda etkisizdi. Sol bekte Köhn, hücuma fazla çıkamadı, defansif olarak da oldukça yıprandı. Kerem Aktürkoğlu iyi niyetle mücadele etmesine rağmen, takımına hiç bir katkısı yok. Barış Alper gibi tempolu bir isim bile Yasin ve Porozo ikilisinden çok zor kurtuldu. Yine de görevini yapanlardandı.
Mauro Icardi, dün gecenin kilit oyuncularındandı. Kendi kalesine gol attı, penaltıyı kaçırdı, iki gol attı, galibiyet golünde de onun direkten dönen topunu Vinicius filelere gönderdi. Bu sezon ilk defa ligde bu kadar tempolu, heyecanlı, yedi golün atıldığı bir maça şahit oldum.
Kasımpaşa Teknik Direktörü Sami Uğurlu’yu kutlamak lazım. Çok yürekli bir teknik adam. Süper Lig’de hiç bir takım Galatasaray’a karşı bu kadar yürekli bir şekilde galibiyet için oynamaz. Takımı on kişi kaldığı halde devamlı golü düşündüler.
Sonuçta Galatasaray bu karşılaşmada gitti, geldi. Berabere de bitirebilirdi, mağlup da olabilirdi. Okan Hoca’nın özellikle orta sahada biraz daha temkinli olması gerekir. Bu ikinci bölgeye tedbir almazsa dünkü gibi tüm maçlarda sorun yaşayabilir.