Beşiktaş'ın Süper Lig'de Kayserispor'u 4-2 yendiği karşılaşmayı Önder Özen değerlendirdi. İşte Önder Özen'in yorumları...
İlk yarı Rıdvan Yılmaz çok etkiliydi. Dört tane çok önemli hücum işi yaptı. İki tane net gol pozisyonu yarattı. Bir sol bek ne zaman, nasıl bindirir? Bunları gösterdi. Bu performans 60 dakika sürdü. İlk yarı Cyle Larin savunmaya yardımcı olmadı. Miralem Pjanic de savunma işlerinde yoktu. Josef de Souza'nın olması orta sahaya etkiledi
Beşiktaş maç sonlarına doğru enerjisi düşerdi, havlu atardı. Ancak bu kez son dakikalarda enerjisi daha da yükseldi. 2-2'den sonra daha da enerji arttı. 10 dakika daha olsa, ağır bir hezimet olurdu.
Önder Hoca'yı kutlarım. Oyuna aldığı Güven Yalçın ve Oğuzhan Özyakup sonucu değiştirdi. Güven Yalçın'dan 2 asist, 1 gol geldi. Oğuzhan Özyakup da kıpır kıpırdı.
Maçın 74. dakikasına kadar her şey yolunda değildi ama Önder Hoca bekledi. Oyuna attığı iki oyuncu, maçı da oyunu da değiştirdi. Güven Yalçın'dan 20 dakikada çok özel bir performans sergiledi.
Önder Hoca'yı kulübeye yakıştırdım. Her kulübün zaman zaman geçiş dönemlerinde kullanabileceği birkaç antrenöre ihtiyacı vardı. Ayrıca Önder Hoca, U19 Takımı ile de çok çok başarılı oldu. Beşiktaş'ın altyapılarda milli takımlara giden bir tane bile oyuncusu yoktu. Ancak sonra 30'lara kadar çıktı. Önder Karaveli'yi uzun yıllar Beşiktaş tutmalı. Hangi pozisyon olur, bilemem. Bir maç ölçü müdür? Evet ölçüdür. Kenarda kafasını kulübeden dışarı çıkaramayan geçiş antrenörleri oldu. Önder Hoca'nın enerjisi de güzeldi.
Her oyuncu en iyi kontratını 26 yaşında falan alır. Cyle Larin de bu yaşa geldi. Zamanında Atiba Hutchinson'ın tavsiyesiyle alındı. Beşiktaş'ta bir kimlik buldu. Ligde yerel kimlik, arkasında milli takım kimliği. Uluslararası kimlik buldu. Championship'ten, Premier Lig'e yeni çıkan bir ekipten teklif alıyorsa, Beşiktaş'ın katkısı var. Seyirci doğal olarak kolay bir imza bekler. Ancak taraftarlar da, futbolcuları anlamalı.
Dortmund krize girdiğinde, krizin bütün parçaları gitti. Krizin parçaları olmayan genç oyuncular geldi. Sonrasında birkaçı Avrupa şampiyonu olan Dortmund'a kadar işi götürdü. Bayern Münih, Juventus, Milan... Bu genç oyuncular, krizin parçası değilse, çözümün parçası olabilirler. Şampiyonluk büyük oyuncularla kaybedildiyse, ikincilik genç oyunculara feda edilebilir.
Bu kadro hala çok özel bir kadrodur ve yanlış da değildir. Bizim ligimizde işi görebilirler. Michy Batshuayi'nin çok kaçırmasına bakmasınlar. En çok pozisyona giren olur ama en çok gol atan olamaz. Fakat golünü atar. Chelsea, Dortmund görmüş bir oyuncu. Bu oyuncularla kaybettiyseniz, bırakın gençler çıksın sahneye. İkincilik yarışını gençlerle yapın, gerekirse kaybedin.
Beşiktaş özel bir dönemeçten geçiyor. Bu bir kırılım da olabilir, gerçek bir kriz de olabilir. Büyük kulüpler bir şekilde ayağa kalkar. Fenerbahçe'de her zaman Ali Şen'i destekleyenler olmuştur, tribün kriz döneminde onu istemiştir. Aykut Kocaman'ı destekleyenler, Oğuz Çetin'i destekleyenler... Onları gitmesi, kulübü bölmüştür. Alex'i destekleyenler, Aziz Yıldırım'ı destekleyenler, Ali Koç'u destekleyenler.. Bunlar Fenerbahçe'ye hep zarar verdi. Böyle taraflar, Galatasaray'da ya da Beşiktaş'ta olmadı. Bu iki kulüp gürültüye hiç teslim olmadı. Bugün Beşiktaş bir teknik direktör seçmeyecek, Sergen Yalçın'ın arkasından bir teknik adam getirecek. Beşiktaş'ta Sergen Yalçın tarafı oluştu. Beşiktaş bir proje seçmeli. Bence proje getirmeliler. Fakat bence teknik direktör getirecekler ve bunu seçmeyecekler.