Mert Hakan Yandaş: "Türkiye'nin en büyüğü Fenerbahçe"

Buraya geldiğim ilk günden beri ayrıcalıklı olduğumu hissediyorum. Fenerbahçe formasıyla mücadele etmek için can atıyorum. Bir an önce maçların başlamasını bekliyorum. Fenerbahçe çatısı altında olmak büyük gurur. İnşallah, karşılığını verebilirim. İlk 11'de oynamak için elimden geleni yapacağım.

Yönetimimiz inanılmaz şeyler yapıyor. Her şeye rağmen mükemmel işler yapıyorlar. Bu rekabetin farkında olarak geldim. Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük kulübü. Takım için rekabet her zaman olacak. Ben de kendimi bu rekabette geliştirmek istiyorum. Takdir hocamızın. İnşallah Fenerbahçe'nin kazandığı ortam olur.

Sosyal medyaya düşen konuyla ilgili konuşmaya gerek yok. Savcılığa suç duyurusun bulundum. Vermiş olduğum kararın ne kadar doğru olduğunu gördüm. Mutluyum.

Emre Ağabey, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından biri. Onun ağzından futbolcuğumla ilgili duyduklarım beni çok etkiledi. Çok samimi ve içten biri. Onu uzaktan tanıyan herkes onu bilir. Yakından tanıyınca da inanılmaz biri. Tanıdığım için çok şanslıyım. Saha içerisinde mücadele etsek daha harika olabilirdi. İnşallah, her şey Fenerbahçe için çok güzel olacak.

Fenerbahçe'yi tercih ettim demeyelim Fenerbahçe beni seçti. Bu aile ortamı beni çok mutlu etti. Konuşulan her şeyin arkalarında durdular. Tercih demeyelim ama Fenerbahçe'ye gelmemde etkili oldu diyelim.

Samandıra'da hocamın yanına gittim. Sarıldık. İkimiz için de yeni başlangıç. Doğum günümde oluşan ortamı herkes görmüştür. Sivas'ta yakaladığımız çıkışta en önemli etken aile ortamıydı. Herkes bir şeyler yapmak için can atıyordu. Burada da kısa sürede bu ortamı yakaladık. Başarıda en önemli etken aile olabilmek. Birlikte olduğunuzda kimse sizin önünüze geçemez. Fenerbahçe'nin en büyük şansı bu sezon o. Yıllardır buradaymışım gibi hissediyorum. Biz aile ortamını oluşturduk. Başarı kaçınılmaz.

Profesyonel hayat. Emre Kılınç, her zaman görüşeceğim biri. Görüşmeye de devam edeceğiz. Kardeşim olarak görüyorum. İstediği her şeye inşallah ulaşır bulunduğu ortamda. Ayrıldığımız anlamına gelmiyor bu.

Benim ilginç bir serüvenim var futbol hayatmda. Zor dönemlerden geçirdim. 3. Lig, 2. Lig, Süper Lig, sakatlıklar. Hiçbir zaman pes etmedim, çalıştım. Çalıştığımda buralara gelebileceğini hayal ediyorsun. Ancak, şanslı olmak zorundasın. Bir gün bunların olabileceğini düşünüyordum. Hiçbir zaman çalışmaktan ve hayal etmekten vazgeçmedim.

Fenerbahçe ile beni çok bağladı bu yaşanan olaylar. Beni sahiplendiler, ben de sahiplendim. Bu tatsız şeylerin yaşanması bizi daha çok bağladı. Asıl önemli olan şey Fenerbahçe'nin bana olan bağlılığını saha içinde göstermem gerekiyor. Transfer süreci. Yaşanmamalıydı. Başkanımız güzel açıklamalar yaptı. Benim daha fazla bir şey söylemem uygun olmaz. Polemiklerden uzak kalmak ve Fenerbahçe'ye odaklanmak istiyorum. Temennim böyle şeylerin bir daha yaşanmaması. Hepimiz bu ülkenin insanlarıyız. Yarın öbür gün yüzyüze bakacağız.

Fenerbahçe için taraftar çok önemli. Diğer takımlarla Kadıköy'e gittiğimizde en çok baskının, atmosferin olduğunu takım içinde söylerdik. Şu an çok büyük bir heyecan var. Şampiyonluk için heyecan, coşku yaşıyoruz. Taraftarımız olsa çok büyük bir etken olacak. Onların desteğini dışarıdan da hissedeceğiz. Malum bir süreç yaşıyoruz. Her takım için aynı ortam var aslında. Fenerbahçe için çok farklı bir heyecan var. Taraftarımızın olması daha da fakrlı olabilirdi ama onların desteğini hissediyoruz.

İlk öncelikle futbolun içinde şanssızlıklar yaşadım. Bir türlü toparlayamadım. İyileşme sürecim 3 haftaydı, 6-7 ay oldu. Seneyi boş geçtim. Hayat... Kimse bilemez. Belki, daha önce de yaşayabilirdik. Sivas ile o sezon kötü gitmiştik. O sezon oynasaydım daha kötü gidebilirdi. Her şerrin hayrı vardır derler. Kötü zamanlardan sonra hep güçlü döndüm. Bu da onlardan biri. Ben onu kendimde bir şans olarak görüyorum.

Bugüne kadar hep 10 numara oynadım. Klasik 10 numara değil çalışan, gezen, arayan bir 10 numarayım. Kendimi orada rahat hissediyorum ama 10 numara oynarken insanlar beni 8 zannediyor. Ben saha içinde bıkmadan arayan biriyim. 8 olur, 10 olur ama ben hep 10 numara oynadım.

Bence ülkemizde futbol daha çok coşku ve o anki duyguyla oynandığından takım içi ortam çok önemli. Bu 15 günlük süreçte inanılmaz bir orta oluştu. Başını Caner çekiyor. Çok neşeli birisi. Çok güzel bir ortam var. Gökhan Abi, Ozan da öyle...  Bu aile ortamı saha içine de yansır inşallah. Saha içinde mücadele ettiğimiz, dışarıdaki gibi olduğumuz sürece başarı kaçınılmazdır.