Ünlü yorumcu Mehmet Demirkol, beIN Sports Haber'de yayınlanan beIN Manşet programında gündemle ilgili değerlendirmeler yaptı.
En çok konuşulan, en çok tartışılan sözler Mustafa Cengiz'den geldi. "Tek suçlu benim" diyorsak eğer, burada neyi kabul etmiş oluruz? "Tek suçlu benim" dediğiniz zaman, bir suç olduğunu kabul ediyorsunuz demektir. Ciddi bir hata olduğunu kabul ediyoruz demektir bu. Laf olsun diye söylenmez. Fakat, "Tek suçlu benim." dediğini duymadım ben. Ben kaçırdıysam kusura bakmasınlar.
Fatih Hoca'nın ne dediği belli. Aklımdan geçmedi gibi bir şey söz konusu değil. Transfer yaparsın. Başkan'ın dediğine göre Modeste, Florya'ya gelmiş. Bir oyuncunun transferi, tamamen teknik direktör veya sportif direktörün işi midir? Transferi bitirmek başkanın veya başkanın delege ettiği kişinin görevidir.
Yönetimin şöyle de bir görevi vardır. Teknik direktöre veya sportif direktöre, şunu söyleyebilir, "Biz memnun değiliz futboldan, bizim istediğimiz bu değildi, bir rapor istiyoruz." diyebilir. Öyle bir durum olması halinde. Yönetim, başkan futbola karışmaz değildir. %100 böyle değildir bu iş, karışır.
Benim söylemek istediğim, söylenmek istenen şeylerin tam söylenememesi. Keza Şampiyonlar Ligi gelirleri, önemli konulardan biri. "0 puan alsak bile 55 milyon Euro alacağız." denildi. Biz bunun yaptık hesabını, olmuyor. Çünkü, yani 0 puanın karşılığı maksimum 30 gibi görünüyor. Ne yaparsak yapalım bütün hesaplar 55 etmiyor.
Ödüllerde artış var ama market pool düştü. Biz yapıyoruz hesapları, diğer meslektaşlara da baktım çıkmıyor o para. Tabii yeni bir durum varsa UEFA mail attı, 55 milyon Euro diyorsa, ıskalıyorsak, onun açıklanması lazım, nereden 55. Başkan, maç günü gelirleri, bilet gelirleri diye düşünüyorsa yine olmaz. Arada 20 milyon Euro kalıyor, bugünkü kurla 150 milyon Lira gibi bir para.
150 milyon Lira zaten sezonluk stadyum gelirlerinin üzerinde. 34 artı 6, 3 Şampiyonlar Ligi, kupası falan. Başkan birçok şey anlattı ama anlattığı şeyleri tekrar anlatmaya ihtiyaç var.
Troll hesaplar değil ama post-root zamanında yaşadığımız için dünyada, ne olursa olsun bir hata görsen de, gönlünü verdiğin kimse hiç hata yapmayacağını, sürekli arkasında durman gerektiğini düşünüyorsun. Böyle bir dönemde yaşıyoruz.
Başkan'ın anlattıklarından şu çıkıyor. Bizim bu finansal sıkışıklık haberleri doğru değil. CFO, 4 milyon Euro dedi ama 400 bin Euro çıktı haberleri doğru değil. Burada bir dizi senaryosu var diyor. Biz belli oyuncularla görüştük, Modeste geldi tesislere gelmiş diyor, anlaşamadık diyor. Hep yek geldi diyor. Yalanlama ve başka kaynaktan çıktığını, doğru olmadığını söylüyor.
Bunu Dursun özbek'e yakın çevreler yaptığını anladım ben. O kaynaklı medyaya bu şekilde sızdı diyor. Bizim kaynağımız vardı, kullanmadık diyor. Bir gerçeklik üretiliyor, senaryo yazılıyor başka kaynaklarca, başkanın ifadesine göre. Ben üç aşağı beş yukarı kaynağı tahmin edebiliyorum. Net bilmediğim için söyleyemiyorum. Bir şey saklamıyorum.
Başka bir tarafı var bu işin. Bir taraftan daha kötü. Kaynağımız vardı, forvet alamadık oluyor. Altını özellikle çizdiğim bir şey var, Türkiye'de oyuncu konusunda yapay kıtlık oluşturuluyor. Galatasaray, forvet alacak. Bir tek Modeste var. Dünyada başka santrafor yok. Terim'in listesinde 1 numara Modeste olabilir ama Terim'in listesinde 10 oyuncu vardır, olmalıdır. Birincide, ikincide, üçüncüde hep yek mi oluyor.
Bir tane oyuncu oluyor, Türkiye'deki bütün kulüpleri dolaşıyor. Fiyat artırılıyor. Kıtlık varsa fiyat artışı vardır. Bu yapılıyor, problem çıkıyor. Olunca büyük hayal kırıklığı oluyor. Çünkü, yapay kıtlık içerisinde oyuncu şişiriliyor, Ronaldo oluyor. Bilen bilmeyen, bekleme süresi 1 aya çıkınca oyuncudan beklentiler artıyor.
Emre Akbaba da aynı şey oldu. Şimdi Trabzon maçında kötü oynadı, 'Ya bu muymuş?' Türkiye'de başka orta saha mı yok. Fakat, mayıstan beri Emre Akbaba, Emre Akbaba. Tamam Emre Akbaba iyi oyuncu. İnşallah, Galatasaray'da da iyi oynayacak, milli takımda da başarılı olacak. Bir tek o mu var? 2 milyondu, 3 milyondu, 1 milyondu, 4 milyon oldu birden. Yapay kıtlık işte bu.
Fiyat spekülasyonu yapılıyor. Galatasaray Şampiyonlar Ligi'ne katılacakken, tek santraforla giriyorsa bir hata var demektir. Kaynağın varken hem de. Modeste tamam iyi oyuncu. Tamam. Fakat, Drogba değil. Drogba Çin'den geldi ama Drogba'ydı.
Modeste iyi oyuncu kabul. Gomis'in geçen sezon verdiği performansı Gomis bile veremeyebilir. Fakat, adam gitmek istiyor, gitmek isteyen adamı ne yapacaksın. Gitmek isteyip kalanların performansını görüyoruz zaten.
Bizim çözmemiz gereken şey şut. Terim'in listesinde 15 tane oyuncu vardır, hepsi hep yek gelemez. İngiltere 2. Ligi'nden gider alırsın bir Afrikalı İngiliz, hiç olmadı 'Bunu getirdim' dersin bari. Burada bir problem var, bu suç değil. Zaten 'suç' da dememiş. Suç ve hata birbirinden farklı şeyler.
Vagner Love'ın (700 bin Euro bonservisi kendi ödemesi hakkında), Şampiyonlar Ligi'nde oynarım, prim alırım, o açığı kapatırım diye düşünmüş olabilir. Buradan Beşiktaş'ta fazla mı alıyor, o mu çıkıyor. Hepsi fazla ödüyor.
Mustafa Başkan, çok az bağlantımız oldu ama TV'de görüldüğü gibi. Neyse o. Bu güzel bir huy. Ben severim, dışarıda neyse içeride öyle. TV'de pek rastlanır bir şey değildir. Şöyle bir gerinirler, başka türlü davranırlar. Mustafa Başkan öyle değil.