Beşiktaş’ta büyük umutlarla takımın başına getirilen Fernando Santos’un hayal kırıklığı yaratmasında, Portekizli teknik adamın hatalarının yanı sıra kendisinin dışında gelişen ve çözüm bulunamayan bazı sorunlar etken oldu. İşte Fernando Santos'un sonunu hazırlayan olaylar...
Teknik direktör değişiklikleri genelde futbolcularda doping etkisi yaratır ama Santos’ta bu olmadı. Takımda kaybolan enerjiyi yerine koyamadı. Selefi Serdar Topraktepe’nin hazırladığı 11’le çıktığı ilk maçında Karagümrük’ü 3-0 yendi, ancak hemen ardından kendi kurduğu 11’le Pendikspor’a 4-0 mağlup oldu.
Beşiktaş gibi büyük takımların şartlar ne olursa olsun hücum ağırlıklı oynaması gerektiği gerçeğini bir türlü kabullenemedi. İç sahadaki maçlarda bile ‘önce savunma güvenliği’ dedi. Bu da temposu düşük, izleyene tat vermeyen, kısır bir Beşiktaş takımı ortaya çıkardı.
Oyun sistemini oturtabilmek için çok fazla futbolcuya şans tanıdı. Kadroda istikrar sağlayamadı. Bazı maçlarda futbolcuları orijinal mevkilerinden farklı yerlerde oynattı. Ancak zamanı da kısıtlı olduğundan; ne sistemini yerleştirebildi ne de oyunculardan beklediği verimi alabildi.
Santos, ekibinin tamamını yurt dışından getirdi. Halbuki ne kendisi ne de yardımcıları Türk futbolunu tanıyordu. Böyle olduğu için de rakip analizlerinde ciddi hatalar yapıldı. Çoğu maçın ilk yarısı bu nedenle kötü skorlarla kapandı. Rakipler çözülene kadar iş işten geçmiş oldu.
Kendisinden önce kadro dışı bırakılan beş futbolcunun durumlarının belirsizliği Santos’un elini kolunu bağladı. Bir süre hiç faydalanamadığı bu oyuncuları kazanmak istedi. Ancak bu isimlerin kulüple bağlarının kafaca kopmuş olması, beklediği verimi almasını engelledi.
Kulüp tarihin en pahalı yabancıları olan 12 milyon Euro’luk Al Musrati ve 10 milyon Euro’luk Muci’yi takıma oturtamadı. Herkes onların, takımın lideri olmasını bekliyordu ama Santos bunu yapamadı. Özellikle de Al Musrati’nin performansının vasat kalmasında payı büyüktü.
