2011 yazında Galatasaray’a Lazio’dan transfer olan, 13 yılda kazanmadık kupa bırakmayan 38 yaşındaki efsane kaleci Fernando Muslera, Avusturya kampında Fanatik'e konuştu.
Galatasaray’la yeni sözleşme imzalayan Muslera, futbola ne kadar devam edeceği konusunda kesin bir kararının olmadığını belirterek, "Futbol artık evrildi. Beslenme, çalışma metotları değişti. Artık 38 yaşındaki bir futbolcuya ‘yaşlı’ diyemeyiz. 38 yaşındaki bir oyuncu 'Önümde 3-4 sene daha var' diyebiliyor. Bu konu ile alakalı bir kararım yok. Çalışmaya devam" açıklamasını yaptı.
Aktif futbol hayatının ardından ne yapacağını henüz düşünmediğini kaydeden deneyimli eldiven, kalecilerden çok az teknik direktör çıkmasını şöyle yorumladı: 'Sebebini bilmiyorum. Şunu da söylemek gerek ki, kaleci futbolda daha az değer verilen bir pozisyon. Kaleci sakatlanınca oyun durur. Futbolcu sakatlanırsa oyun devam eder. Bana göre futbol tarihinin en iyi ve en belirleyici pozisyonu. Kalecilerden neden teknik direktör çıkmıyor bilmiyorum. Çocuklara sorsan "9 numara mı oynarsın, 10 numara mı veya kaleci mi oynarsın? diye, çoğu 9 veya 10 olmak ister. Kaleci olmak isteyen çok azdır. Kalecilere ‘deli’ derler. Yüzünüze top gelmesi için deli olmanız lazım!"
Fernando Muslera, Türk Bayrağı’nı vücuduna dövme yaptırma kararını ise şu sözlerle açıkladı: 'Eşimle planlamıştık. İlerisi için hatıra olsun, bize inanılmaz sevgi gösteren bir halkın bayrağının hatırası kalsın istedik. Sadece sportif anlamda değil. İlk 2 çocuğumun dünyaya geldiği yer olarak da çok sevdiğimiz bir ülkeden bizlere hatıra kalsın istedik.'
İlk transfer parasıyla ne aldın?
"Aileme ev aldım. 3 yıl o evde yaşadık."
En çok sevdiğin kurtarışın hangisi?
"Copa America’da, Uruguay Milli Takım forması ile 2011’de Arjantin’e karşı çeyrek final oynarken... Tevez serbest atışı kullanıyor, top barajdan sekiyor ve ayağımla çıkarıyorum. Ardından top Higuain’in önüne düşüyor. O şutu da kurtarıyorum. En çok sevdiğim kurtarış bu diyebilirim."
Kaç yaşında profesyonel oldun? Hiç yedek kaldın mı?
"2004 yılında 18 yaşında profesyonel oldum. Tabii ilk yıllarda yedek bekledim. 2009’dan bu yana ilk 11’de oynuyorum. Lazio’da ilk yıllarımda Marko Ballotta vardı. Ben 21, o ise 43 yaşındaydı. Ligin ilk 5 maçını ben oynadım. Fakat sonra kötü bir Milan maçı ile işler ters gitti, ardından yedek kaldım. Hayatımın en zor zamanı ama en çok ders çıkarıp, çok şey öğrendiğim bir yıl oldu. Ardından çok çalıştım, hiç vazgeçmedim. O sene benim için her şeyin başlangıcı oldu ve bugünlere gelmemde çok büyük katkısı oldu."
Rakip futbolcuları izliyor musun?
"Günümüzde oyuncu bazında analizler yapılmıyor. Haftada 2 kez karşılaşacağımız rakibin genel durumu hakkında çalışma yapıyoruz. Özel olarak futbolcuları takip etmiyorum."
Panenka penaltısı hakkında ne düşünüyorsun?
"Topa vurmanın bir biçimi. Kimi sert vuruyor kimi köşeye vuruyor. Önemli olan sonuç, yani gol olup olmaması."
Bir kaleci gözüyle Icardi nasıl bir golcü?
"Şöyle özetleyeyim size, evimde başka futbolculara ait 3 çift krampon var. Suarez, Drogba ve Icardi’nin. Aslında Burak Yılmaz’dan da istemiştim ama ondan alamadım."
Fenomen kaleciler azaldı. Sebebi nedir?
"Artık çok yakın seviyede kaleciler var. Eskiden Buffon’la diğerleri arasında fark çok fazlaydı. Şimdi oynayan kaleciler birbirine çok yakın. Martinez, Simon, Donnarumma birbirine yakın, iyi kaleciler. Tabii Donnarumma her zaman Donnarumma’dır. O da ayrı."
EURO 2024’te favori kalecin kimdi?
"Şampiyon oldukları için değil, gerçekten de İspanya’nın kalecisi Unai Simon diyebilirim."
Uruguay Milli Takımı’nı erken bıraktığını düşünüyor musun?
"Hayır. Tam zamanında bıraktım. Milli takımda rüyalarımın gerçek olduğunu gördüm. Bu sene ABD’de yapılan Copa America’yı izlerken de ‘keşke’ demedim hiç. Keyifle izledim."
Torreria’yı takıma sen önermiştin. Şu an var mı başka oyuncu?
"Keşke olsa ama şu an öyle bir şey yok. Ben de Torreira’nın gelmesini çok istemiştim."
Nasıl Muslera olunur?
"Kendimden bahsetmekten hoşlanmıyorum. Ama özetlemek gerekirse, eleştirilere karşı çok çalışmak, büyümek ve güçlenmek işin sırrı. Hiçbir başarı kendiliğinden gelmiyor. Çalışmak, çalışmak ve çalışmak..."