Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, UEFA Avrupa Ligi'nde oynanacak olan Lokomotiv Moskova maçı öncesinde basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
"Muhakkak ki hayaller olmadan hiçbir şey olmaz. Bu gruptan çıkarsak bizim de söyleyeceğimiz çok şey olacak. Gruptan çıkarsak birçok şeyi hayal edebiliriz, neden olmasın? Çok zorlu bir grupta yarışıyoruz. Neredeyse bir Şampiyonlar Ligi grubu çektik. Son 16'ya çıkacağız çıktığımız zaman. Arkası 8, 4. Bundan sonra çıkacak olan rakibimiz, aşağı yukarı burada karşılaştığımız rakipler ayarında olacaktır. Her şey olabilir."
"Özellikle teknik direktörleri geldikten sonra yukarı doğru bir ivme kazandı Lokomotiv. 4 maç oynadılar sadece bize yenildiler. İyi yere gittiklerinin önemli göstergesi. Gisdol göreve geldikten sonra 1 mağlubiyetleri bize karşı. Kolay geçeceğini kimse beklemesin. 1 puanları var ama matematiksel olarak iddiaları da var. Moskova'daki maç, planladığımız şekilde gitti. Belki de o gecenin en güzel golünü attık. Bu gruptan 1. çıkmak için bu maç stratejik bir önem taşıyor. Bizden sonra Marsilya - Lazio maçı var. Kazanırsak 10 puan yapıyoruz. Oradan çıkacak sonucun da önemi var. Belki de 1 puan bile grup liderliği için bize yetecek. Grup liderinin direkt gittiği bir ortamda 2.'nin Şampiyonlar Ligi'nden gelecek takımlarla oynayacağı düşünülürse liderlik çok önemli. Smolov, Rifat Zhemaletdinov gibi oyunculara sahipler. Nerede zayıf, nerede güçlü yanları var iyi tespit ettiğimizi düşünüyoruz. Bu maçın ilk maça göre daha zor geçeceğini tahmin ediyorum. Buna göre çalışmalarımızı yaptık."
"Biz, Galatasaray Kulübü olarak pandemi başladığından itibaren tüm mevzuatlara uyduk, uymaya da devam ediyoruz. Başlangıçtan itibaren düşünecek olursanız, rakiplerimizin 3'er 4'er bin aldığı yerlerde biz uyduk. Yine de uyarız. 9 Kasım'da yüzde 100 kapasiteye geçiliyor ama 4 Kasım'da geçilmiyor. Demek ki bu 5 gün için bir bildiği var federasyonun. 4 Kasım erken demek ki. Yarın yaklaşık 25 bin kişinin, 50 bin kişilik bir efekt yaratacağını düşünüyorum. Ali Sami Yen'de biz bunlara alışkınız. Öyle bir oluşturacaklardır ki 50 bin sesi çıkacaktır. Hepimiz heyecanlıyız, onların da heyecanlı olduğunu biliyorum."
"Kolay değil, makasın açıldığını daha önce söylemiştim ama makas tabii sadece skorlarla ilgili değildi. Ekonomik güç, idari mekanizma, teknik davranış ve birçok sebebi vardı. Bir örnek vereyim; Brighton takımı, 11 milyona oyuncu alıyor. Diyor ki "Sizde kalsın" sezon sonunda alırım. Yukarılara falan da çıkmıyorum örnek olarak. İşin ekonomik gücü çok önemli bir yer kaplıyor manasında söylemiştim. Şu anki gençlerimiz, ortaya koyduğumuz transfer politikamız inşallah devam edecek ve plan proje bizi bir yerlere götürecek inşallah."
"Arkadaşlarım bana Crystal Palace'ın akademi yapılanmasını, fotoğraflarını gönderdiler. A Takım, Spor Center'ından daha önde. Tavsiye ederim, çoğunuz görmüşsünüzdür belki. 2000'de de makas vardı. Makas hep vardı ama açılıyor demek istiyorum. Ben akademiyi böyle yaparsam, normal takımı ne yaparım demek istiyorlar orada. Her zaman makas olmaya devam edecek. Yine başarılı olabiliriz ama makası da kapatmamız lazım.
"Şu andaki durum bile Avrupa'da oynadığımız futbol, gençlerin durumu ve gol yemeden liderliği konuşulduğunda Galatasaray, ilk defa bir maça favori çıkıyor. Bu bile bizim nereye gittiğimizi gösteriyor. Duramayız. Başkanımızla da konuştuk. Ocak ayı için planlarımız var. Herkes de değişime hazır olmalıdır. Gençlerimizin her geçen gün tecrübelendiğini de düşünecek olursak, gelenlerle beraber kaynaşma sıkıntısı olmadığına göre tekrar güçlü, eksik olan yerlere de kendine göre takviye yapacağız. Mevcut takımdan memnunuz ama her zaman bir daha iyisi vardır. O felsefeyle düşünerek hareket edeceğiz ocak ayında."
"Arkadaşlar, futbol direktörüyken uygulayan, planlayan ekibin başında olan biri olarak, 50'den fazla Türk oyuncunun Avrupa'nın en yüksek kulüplerinde oynadığını düşünecek olursak, bunu kulüplere anlatırken de büyük para almayan Türk oyuncuların Avrupa'ya gitmek istemeyeceğini söylemiştik. Ben ana kuralın 14 Türk olduğunu bir türlü anlatamamıştım kimseye. Bu bir bakış açısı, bu bir anlayış. Yasaklarla hiçbir yere varamayız. Bugün Rusya, yabancıyı serbest bırakma aşamasında. Oyuncuyu yabancı yerli diye ayıramazsınız. Ben geçen sene aşağı yukarı 10-11 tane Türk'le oynadım, yabancı serbestti. Parayı kulüplerin verdiği bir yerde kararı da onların vermesi gerekir. Bunun için UEFA ve TFF'nin kriterleri var zaten. Sattığınız kadar almanın ne kadar zor olduğunu gelin bize sorun. Ben, bu kadar fazla yabancı olduğu zaman Türk oyuncusu yetişmiyor anlayışına hiçbir zaman inanmadım ve buradan zarar görecek olan da bendim o dönem. Biz 2016'ya gittik. AB vatandaşlarının zaten dolaşımının serbest olduğu Avrupa'da yabancı oyuncular serbest. Dünya şampiyonu Fransa, Avrupa Şampiyonu Fransa, İspanya, Almanya... Anlatabiliyor muyum? Türk oyuncuların kaybolmasına göz yumabilir miyim? Hayatım boyunca Türk oyuncularla başarı kazanmış biri olarak. Anadolu takımları, bu kuraldan dolayı hepimize kafa tutmuyorlar mı? Daha zevkli geçmiyor mu? Gidiyorlar, en ekonomik fiyata oyuncuyu buluyorlar ve bizi de başka takımları da her yerde yeniyorlar. Favoriyi kaldırdılar neredeyse."
"Bunlar fazla olduğu için Türk Milli Takımı'na oyuncu bulamıyoruz demek inandırıcı değil. 21 kişi çağıracaksak 15'i dışarıdan geliyor. Ne güzel. Çeşitli spekülasyonlarla, yanlış yönlendirilerek anlatılması doğru değil. Biz geriden çok karışmıyoruz. Futbol dinamik bir oyun ve her gün değişime ayak uydurmalısınız. Çok yaşlı oyunculara gereksiz paralar diyorlar. Kardeşim, kulübün tasarrufu seni ne ilgilendirir? UEFA karışmıyor, uymazsan ceza veririm diyor. Kulüplerin ikna olması lazım. Yerli yabancı rekabeti değil bu. Her oyuncu bizim için aynı dildedir, aynı mesafededir. Ben 4+2'de de oynadım, 6+3'te de oynadım, ağzımızı da açmadık. İnandırıcı, mantıklı, makul olmak lazım. Ortak bir konsensus sağlayarak kararı almak lazım. Bu, Türk futbolcularına zarar veren bir hadise değildir asla."
"Boey, yaşadığı kas sakatlığından dolayı Marsilya maçına kadar oynamadı, Marsilya maçında 65 dakika çok çok iyi oynadı ve riske girmeden oyundan aldık. Milli maç arasını da fırsat bilerek kendine getiririz diye düşündük. Moskova maçından evvel Beşiktaş maçında bizimle olabilir diye ben söylemiştim. Son testlere girmişti. Bu tip kas sakatlıklarında belli hızlardaki vücut reaksiyonlarının iyi takip edilmesi gerekiyor. Bu testlerde biraz ağrı hissetti Sacha. Maalesef biraz daha kendisinden faydalanamayacağız. Genç bir oyuncu ve kendisinden beklentilerimiz büyük. Sezonu en erken açan ve en az kas sakatlığı yaşayan takım da biziz. Sağlık ve atletik performans ekibinin de hakkı verilmeli. Onlara teşekkür ediyoruz."
"Kamerun Milli Takımı konusunda bir bilgimiz yok. Boey, Fransa'da tedavi olabilir miyim dedi. Ben de makul karşıladım. Devre arası, Afrika Kupası'nı hepimizin düşünmesi gerektiği de bir gerçek."
"Forvetleri bazen takımlara göre, bazen oyundaki skora göre değiştiriyorum. Hepsinin de değişik meziyetleri var. Bazen ikisini aynı anda koyuyoruz sahaya. Takımın minimum 7-8 oyuncusu aynı zaten, değişmiyor."
"Bilek sakatlığı denince hafif bir şey gibi algılandı herhalde. Arda çok ağır bir sakatlık geçirdi. Adamın altında kaldı ayağı ve bileği. Sağlık heyetimize sorduğumda cevapladığı şeyi paylaşayım. Arda koşmaya başladığı an ağrısı var. Dedikleri şudur; böyle bir durumda çok küçük bir eşik var. Ağrılarla o eşiği atlattığımızda 1 hafta gibi bir sürede takıma bile katabiliriz. Sahanın içinde halledebileceği maçlar vardı Arda'nın. Oynamasa da gerek antrenmanda, gerek soyunma odasında görevini fazlasıyla yapıyor. Biz de özledik, inşallah yakın zamanda dönecek."
"Ben, Gaziantep maçından sonra konu ile ilgili yorumumu yaptım. Söyleyeceğim yeni bir şey yok. Rakiplerinin kaybettiği haftada kazandığı bir Galatasaray var, Avrupa'da gol yemeden lider olan bir Galatasaray var, genç kadrosuyla dikkat çeken bir Galatasaray var. İlk defa Avrupa maçına favori çıkan bir Galatasaray var. Ben bunun konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Müsaade ederseniz ben sadece sahaya konsantre olmak istiyorum."