Ara transfer döneminde Fenerbahçe’den kiralık olarak Karagümrük’e geldin. Puan durumunu göz önünde bulundurduğumuzda Fenerbahçe iki şampiyonluk adayından biri. Seni bu tercihi yapmaya iten şey neydi?
''İstanbul çok büyük, iki evim olabilir. Buraya gelmeyi seçmemin nedeni söylediğim gibi sakatlık geçirdim. O dönem özgüven eksikliği yaşadım ve bunlardan sonra konfor alanımda olmak istedim. Buraya gelmek beni daha rahat hissettirdi. Bütün sezon oynamadım ve burada tekrar oynamaya başladım. Benim için gel, oyna, iyi hisset, rahat hisset, formuna kavuştan ibaret. Ve tabii ki benimle kontağı geçtiklerinde kulübe karşı bir sevgi bağım vardı. Buraya gelip onlara yardım etmek istedim. Hepsi bu. Kazan kazan sistemi. Ben onlara onlar da bana yardım edebilir.''
Shota Arveladze, Pendikspor maçının ardından senin hakkında, “Emre çok özel bir oyuncu, topa her dokunduğunda beklentiyi yükseltiyor” dedi. Senden beklentileri ne yönde ve aranızdaki ilişki nasıl?
''İmza atmadan önce küçük büyük konuşmamız oldu iyi hissettirdi. Gerçekten iyi bir adam, beni anlıyor ve içinde olduğum durumu da anlıyor. Yüzde yüz hazır olmadığımı biliyor. Antrenmanda yüzde yüzümü veremediğimi biliyor. Çünkü küçük sakatlıklarım olduğunun farkında. Çok iyi bir adam ve onun hakkında söyleyebileceğim her şey pozitif. Mütevazi, iyi bir kariyeri olmasına rağmen çok mütevazi bir adam, herkes için bir baba figürü gibi.''
Peki, geçtiğimiz hafta antrenmanınıza A Milli Takım teknik direktörü Vincenzo Montella bir ziyaret gerçekleştirdi. Yayınlanan fotoğraflarda da seninle özel olarak ilgilendiğini gördük. Neler konuştunuz?
''Onu kişisel olarak çok iyi tanımıyorum. İki sefer karşılaştık, ilki Fenerbahçe’de antrenmanı ziyaret ettiği zamandı ve bir de burada. Çok düzgün ve iyi bir adama benziyor. Fenerbahç'ye geldiğinde de konuştuk ama uzun bir konuşma değildi çünkü farklı oyuncular da vardı. Onu burada da tanıyan bir çok oyuncu var. Kötü bir düşüncem yok iyi bir adam. Her zaman söyledigim gibi eğer beni ararlarsa her şeyimi vereceğim ve tabii ki o aramayı da almak isterim. Ama tabii ki milli takımda benim pozisyonum da büyük bir yarış olacak. Yine de imkansız diye bir şey yoktur. Sadece önümüzdeki 10 ya da 12 oyuna odaklanmam gerekiyor. Herkes için en iyisini umuyorum.''
Süper Lig’de sezonun hatırı sayılır bir kısmını geride bıraktık. Galatasaray ve Fenerbahçe’yi bir kenara bıraktığımızda da puanlar birbirine çok yakın. Kim düşecek, kim kalacak bilemiyoruz. 29 puanla 14. sıradasınız. Bu sezon hedef ne?
''Süper Lig’De bu yıl masayı çevirdiğinizde işler daha heyecanlı. Alt sıralar üst sıralardan daha heyecanlı. Türk futbolunun 50 yıl öncesini bilmiyorum tabi ama Galatasaray ve Fenerbahçe’nin bu yıl yaptıkları şey biraz çılgınca. Neredeyse her maçı kazanıyolar. Yani onlar şampiyonluk için savaşıyorlar, aynı zamanda alt sıralarda da bir savaş var. Ben kendi takımına baktığımda bir an bile endişelenmiyorum. Son maçları gördüyseniz, sadece son maçlar hakkında konuşabilirim çünkü o zaman bu takımın bir parçası oldum. Çoğu oyunu kontrol ediyoruz, son maçta maalesef bir kırmızı kart aldık aksi halde 3-0 ya da 2-0 kazanacağımıza eminim çünkü kırmızı karta kadar o momentuma sahiptik. Yani küme düşme konusunda endişeli değilim. Bunu sadece buraya geldiğim ve takımın parçası olduğum için söylemiyorum, karşılaşmalarda küme düşmeye yakın diğer takımlarla aramızdaki seviye farkını görüyorum.''
EURO 2024 ülkemiz için şüphesiz çok önemli bir turnuva olacak. Her Türk futbolcu o turnuvada forma giymek ister. Tabi şimdi kıyasıya da bir rekabet var, herkes gaza basmış durumda. Sen dışarıdan bir göz olarak baktığında o formalardan birini alacağını düşünüyor musun?
''Ben düz ve dürüst bir adamım. Fenerbahçe'deyken sakatlandığında benim pozisyonumdaki kişi İrfan’dı aynı zamanda Cengiz. Teknik Direktör ile dürüstçe konuştum, “İrfan çok iyi, ilk tercih, anlıyorum” dedim. Eğer milli takıma gitmeyi hak ediyorsam o zaman gitmeliyim. Eğer değilsem, “Neden milli takıma gitmedim?” demeyeceğim. Çünkü bu ben değilim. Ama sahip olduğum kalite sayesinde her zaman milli takıma gitme ihtimalim olduğuna inanıyorum. Evet, benim pozisyonumda iyi oyuncular var ama takımınızda her zaman benim yapabileceğim şeyleri yapabilen birine ihtiyaç duyarsınız. Tabii ki inanıyorum ama ilk önce sahada bunu göstermeliyim. Eğer bunu yapabilirsem giderim, bu harika olur ama yapamazsam da olmak zorunda değil.
Kariyerinde en iyi anlaştığın takım arkadaşın?
"Alioski. Eğer bir erkekle evlenmek zorunda kalsaydım onunla evlenirdim. Hala görüşüyoruz."
Kariyerindeki en iyi gol?
"Rennes maçında attığım gol. Gol kalitesi olarak normal bir goldü ama golü attığım an stadyum sallanıyordu."
En üzüldüğün maç?
"Geçen seneki Fenerbahçe Beşiktaş maçı. O maç bizi geri itti, kazansaydık her şey farklı olabilirdi." [Hürriyet]