Fenerbahçe'nin efsane oyuncularından Diego Lugano, açıklamalarda bulundu.
Fenerbahçe 'nin unutulmaz isimlerinden biri olan Diego Lugano, Sivasspor maçını izlemek için tribündeki yerini almıştı. Uruguaylı eski futbolcu, çok özel ve samimi açıklamalarda bulundu. İşte Lugano'nun Fanatik'e verdiği röportaj:
-Şu an neler yapıyorsun?
“Geçtiğimiz Mart ayında Brezilya kulübü Sao Paulo’da yönetim değişince, ben de oradaki sportif direktörlük görevimden ayrıldım. Uruguay Futbol Federasyonu’nda Oyuncular Derneği’nin başkanıyım. Hem futbolun gelişmesi hem de ekonomik anlamda federasyona önemli katkılar yapıyoruz. Seçimlerde yüzde 25 oy oranımız var. Oyunculuk döneminde de futbolun ticari kısmıyla ilgileniyordum. Bu çalışmalarım değer görüyor ki, Güney Amerika Futbol Federasyonu Başkanı, bir sonraki seçim için bana Genel Sekreterlik teklif etti.”
-İstanbul’a geliş sebebin nedir?
“Buraya zaten arkadaşlarımı görmeye ve Fenerbahçe ile bağlantılarımı sıkı tutmak için sık sık geliyorum. İki ülke arasında da zaten elçi gibiyim. Buradaki ilişkilerin artması hem kültürel hem de ticari anlamda her iki tarafa olumlu yansıyacak. Örneğin Türk dizileri, ülkemde çok izlenmeye başlandı. Futbol oynadığım dönemde Uruguay’dan, Türkiye’ye 10 milyon ineğin gelmesine aracılık etmiştim. Uruguay’a da buradan çeşitli malzemeler göndermiştim. Bundan daha fazlasının olacağına inanıyorum.”
Bu sezonki Fenerbahçe’yi nasıl buldun?
“Sivas maçında takımı iyi buldum. Daha önce isimli yaşlı oyuncularla bir takım kuruluyor gibiydi. Gençlerin daha fazla sahada olması çok hoşuma gitti. Bu sayede hem iyi performans alınabilir hem de oyunculardan gelir elde edilebilir. Vitor Pereira da iyi başladı ve umarım böyle devam eder.”
-Attila Szalai ve Kim için yorumun?
“Szalai’nin 23 yaşında olduğunu bilmiyordum. Sahadaki öz güveni, olgun tavrı, duruşu, teknik kapasitesi ve kararlılığı beni çok etkiledi. Bunu oyunun her anında hissettiriyor. Eğer bu yaşta Fenerbahçe için oynuyorsa, birkaç sene sonra Avrupa’nın devlerinden birinde oynamaması için hiçbir sebep yok.
"Kim’i de çok beğendim. O da Szalai gibi çok kararlı bir oyuncu. Kim de daha fazla oynadıkça takıma alışacak ve kendisini daha çok geliştirecektir.”
-Diego Rossi, taraftarları mutlu edecek mi?
“Diego, ne yapmak istediğini bilen bir karakter. Genç yaşta Uruguay’dan ayrıldı ve ABD’de Los Angeles FC Kulübü’nün simgesi, en çok gol atan ismi oldu. Hatta ligin sembol oyuncularından biriydi."
Transferi öncesi bana burayla ilgili sorular sordu ve ona olumlu şeyler söyledim. Diego, başarıya aç ve kendisini tüm dünyaya göstermek istiyor. Bunu yapabileceği en iyi yerlerden biri Fenerbahçe. Taraftarla da bütünleşince, çok iyi işlere imza atacak.”
-Mesut Özil hakkındaki düşüncelerin?
“Dünya futbolunda yeri olan bir yıldız. Fenerbahçe’ye gelmesi benim için sürpriz oldu. Oyun bilgisi çok yüksek bir oyuncu. Çok çabuk düşünüyor ve uygulayabiliyor. Ben nasıl buraya geldiğimde meydan okumak ve kendi tarihimi yazmak istiyordum, aynısı onun için de geçerli.”
-Muslera’nın, Türkiye’de uzun yıllar kalacağını tahmin ediyor muydun?
“Muslera çok iyi arkadaşım. Galatasaray’a gelmeden önce burayla ilgili sorular sormuştu. Olumlu düşüncelerimin yanı sıra ona, ‘Düşündüğünden çok daha uzun yıllar burada kalacaksın’ demiştim. Türkiye’de çok başarılı olmasından dolayı onun adına mutluyum.”
-Oyunculuk döneminde Beşiktaş’tan teklif aldığın doğru mu?
“Evet doğru. PSG’ye transfer olduktan sonra Beşiktaş beni istemiş ve çok iyi bir teklif yapmışlardı. Elbette Türkiye’nin önemli bir kulübünden böyle bir şeyin gelmesi güzel bir durumdu. Ancak o dönem kendilerine ilgileri için teşekkür edip, ‘Türkiye’de sadece Fenerbahçe’de oynarım’ mesajını iletmiştim.”
Türk futbolu, Avrupa’da neden başarılı olamıyor?
“Türkiye futbola aşık bir ülke. Futbola tutku anlamında belki de dünyada 1 numara. Ancak işler böyle gitmiyor. Uruguay’da bir futbol kültürü var. Sonuçta Dünya Kupası’nı ilk kazanan ülkelerdeniz. Bu kültürün oluşması biraz zaman alıyor. Türkiye’de her şey var gibi gözüküyor ama sıkıntı organizasyon eksikliği. Örneğin oyun çok sık duruyor. Avrupa’daki ritmi yakalamanız gerek. Her temas faul olmamalı. Yerde yatan yatsın ama oyun devam etsin. Seyir zevkini etkiliyor. Bu değişmeli.”
-A Milli Takımımız neden istikrarlı değil?
“EURO 2008’deki Milli Takım çok başarılıydı. Aynı dönemlerde biz Fenerbahçe’de, Sevilla ya da Chelsea ile oynarken, ‘Bu maçı alacağız’ diyorduk ama bunu kendimize söylerdik, dışarıya değil. EURO 2020’deki Milli Takım final oynayamazdı ama turnuvada iyi işler yapabilirdi. Örneğin Uruguay’da biz, karşımızda Ronaldo ya da Messi bile olsa, ‘Onu gömeceğim ve duvara asacağım!’ psikolojisiyle sahaya çıkarız. Bu bir futbol kültürü. Bunu içten hissetmek gerek.”
“Rakibe elbette saygı duyacaksın ama burada rakibe karşı fazla saygı ve gözünde büyütme var. Fazla saygı, normalde yapabileceğin şeyleri engeller. EURO 2020’de bu açıdan Türkiye’de bir sorun gördüm.”