Beşiktaş 16. kez şampiyonluğa ulaştı! Peki tarihi şampiyonluk nasıl geldi? Teknik direktör Sergen Yalçın, ilk kupasını kazandı. Beşiktaş için lig aslında 39. haftada sahasında Hatayspor'u 7-0 yendiği maçta bitmişti. Ama Beşiktaş, Hatayspor'a ne kadar binbir zorluğa göğüs gerdi. Sergen Yalçın'ın gelişinden, şampiyonluğa uzanan yolda neler oldu neler... Şimdi şampiyonluk öyküsüne yeniden bir göz atalım...
Beşiktaş'ta Abdullah Avcı ile beklenen başarının gelmemesinin ardından taraftarlar, adeta boğazları patlayana kadar "Sergen Yalçın" tezahüratları yaptı. Bu talebin ardından, beklenen o gün geldi ve Sergen Yalçın, dünya futbol tarihine geçene imza töreniyle, 20 binin karşısında, Beşiktaş'ına, yuvasına geri döndü. O gün camianın da öne gelen isimlerinden birçok isim "Erken oldu, zamanı vardı" derken; Sergen Yalçın "Bugün değilse, ne zaman?" diyerek kellesini değil gövdesini ortaya koydu.
Yıllar sonra Sergen Yalçın'a, Türk futbol tarihinin en büyük efsanelerinden birine kavuşan Beşiktaş taraftarı, ne yazık ki koronavirüsün, ülkemizde de baş göstermesinin ardından, yeni teknik adamlarına pek fazla destek vermedi. Sergen Yalçın her zaman "Taraftar olsa, işimiz daha kolay olurdu" derken, yarıda geldiği sezonda, Beşiktaş'ı Şampiyonlar Ligi'ne taşımak için elinden geleni yaptı.
Beşiktaş, Sergen Yalçın ile istediği Şampiyonlar Ligi biletini aldı ama ekonomik sorunların tavan yapması, Loris Karius, Victor Ruiz'in sezon devam ederken gitmesi, kalanların maddi sıkıntıları ön plana çıkarması, teknik heyetin önünde en büyük engeldi. Herkes, Sergen Yalçın'ın bu kadar sorun arasında nasıl başarılı olacağını düşünüyordu...
25 Temmuz 2020'de sezonu kapatan Beşiktaş, 25 Ağustos 2020'de PAOK maçıyla sezonu açacaktı, ancak ortada bir değil, adeta bin sorun vardı. Gökhan Gönül ve Caner Erkin'in takımdan ayrılması, taraftarları kara kara düşündürürken, üstüne 'Kral' Burak Yılmaz da alacakları feda ederek Lille'in yolunu tuttu. Fabrice N'Sakala, Bernard Mensah ve Welinton geldi ama kimsenin ileriye dönük pek umudu yoktu.
Bu sırada Sergen Yalçın'ın Sivasspor'daki kiralık sözleşmesi biten ve Beşiktaş'a geri dönen Fatih Aksoy'u Alanyaspor'a göndermesi, taraftarların bir bölümünün tepkisine yol açtı. Böyle bir dönem, Süper Lig tecrübesi kazanan isimle yolların ayrılması, bazı çatlak seslere neden oldu. Ancak Sergen Yalçın bildiği yoldan vazgeçmedi, tepkilere yanıt verdi "Bana güvenin" diyerek destek istedi.
PAOK maçı geldiğinde, Beşiktaş bir şekilde 11'ini kurdu ve sahaya çıktı. Ekonomik olarak sıkıntılı süreçte, olası bir Şampiyonlar Ligi geliri, Beşiktaş'a hayat verebilirdi ama olmadı. Pandemi nedeniyle tek maç oynana turu Beşiktaş kaybetti, UEFA Avrupa Ligi'nde yoluna devam etmek zorunda kaldı. Rio Ave ile eşleşen Beşiktaş, gruplara kalabilmenin hayalini kurdu. Ancak takımın oturmayan iskeleti, oyunu, Beşiktaş'ın hayallerini gerçekleştirmesine engel oldu.
Beşiktaş her şeye rağmen transfer yaparak, kadrosunu güçlendirme hamleleri yaptı. Altınordu'dan Atakan Üner ve Atletico Madrid'den kiralanan Francisco Montero gençlere yatırım olarak kadroya katıldı. Gökhan Töre en azından zor günlerde katkı yapabilir ümidiyle yeniden Beşiktaş'a döndürüldü. Ancak Josef de Souza transferi, Beşiktaş'a bir anda heyecan getirdi. Al Ahli ile olaylı şekilde ayrılan Josef de Souza'ya Fenerbahçe ve Galatasaray sıcak bakmadı. Ancak Sergen Yalçın, Josef de Souza'yı istediğini açıkladı. İşte o hamle ile Atiba-Josef orta sahası, Beşiktaş'ın rakiplerini kıskandıran bölgelerden oldu.
Transfer dönemi devam ederken, Loris Karius transferiyle istediğini bulamayan ve Alman kalecinin kaçmasının ardından Ersin Destanoğlu ve Utku Yuvakuran'a kalan Beşiktaş kalesi de büyük soru işareti oluşturuyordu. Yönetim, Sergen Yalçın'a tecrübeli bir kaleci transferi için ne gerekiyorsa yapılacağını iletti. Ancak Sergen Yalçın, Türkiye'de neredeyse çok az teknik adamın, belki de hiçbir teknik adamın veremeyeceği kararı verdi; "Kaleci istemiyorum" diyerek bütün tepkilere yine kucak açtı. Bu kararını kamuoyuyla paylaşan Sergen Yalçın, iki genç isme de güvendiğini duyurarak, kaleci tartışmalarına son noktayı koydu.
Beşiktaş'ta taraftar Mario Balotelli hayaliyle yanarken, Sergen Yalçın'ın inadı kırılmadı. Taraftarlar, Burak Yılmaz'ın ardından sadece Cyle Larin'e kalmışken, Mario Balotelli'nin hem takıma heyecan getireceğini, hem de İtalyan ismin, golleriyle takıma katkı yapabileceği savunuldu. Ancak Sergen Yalçın böylesine kritik bir bölgede risk alamayacağını belirterek; Mario Mandzukic'i istedi. Hırvat golcü, yüksek maaş talebinden vazgeçmeyince, Vincent Aboubakar defteri yeniden açıldı. Aboubakar'ın tüm sağlık raporları istendi, araştırmalar yapıldı. Sözleşmeye sakatlıkların uzun süreli olması halinde fesih bile yazıldı. Ve Beşiktaş ile Aboubakar yeniden buluştu.
Vincent Aboubakar geldi ama Cyle Larin'e camiada bakış açısı hala olumsuzdu. Belçika'da bir önceki sezonu kiralık geçiren Cyle Larin'in yeniden kiralanması gündemdeydi ama Sergen Yalçın, Kanadalı isimle konuşmak istediğini yönetime aktardı. Sergen Yalçın, Cyle Larin'e, kendisini sezonun büyük kısmında sol kanatta; az da olsa forvette oynatacağını söyledi. Larin'e açık açık fikirlerini anlattı. Kanadalı ise Beşiktaş'ta tutunabilmek adına son şansını iyi kullanacağını belirterek; "Her görevi en iyi şekilde yapmaya hazırım" yanıtını verdi.
Beşiktaş'ta Gökhan Gönül'ün yerine Sporting Lizbon'da şans bulmakta zorlanan Valentin Rosier bir anda transfer edildi. Taraftarlar, şimdi deliler gibi sevdiği Rosier'e o günlerde soru işaretiyle baktı. Artık zaman daralıyordu, transferin sonu yaklaşırken, Sergen Yalçın mutlaka kanada bir yıldız istedi. Tyler Boyd ve Jeremain Lens ile yapamayacağını anlayan Sergen Yalçın, Rachid Ghezzal'ın raporu ve gelen görüntülerinin ardından "Hemen alalım" yanıtını verdi. Ve belkide Beşiktaş'ın kaderi, son gün gelen bu imzanın ardından değişti.
Beşiktaş'ta yönetim ve Sergen Yalçın, oldukça sancılı transfer dönemi geçirdi ama ligin ilk haftasında, Türkiye Kupası ve Süper Kupa'yı kazanan Trabzonspor'u deplasmanda 3-1 yenmek, camiada büyük bir sevinç yaşattı. Ancak Beşiktaş'ın sevinci pek uzun sürmedi. Antalyaspor berabere kalınması, arkasında Rio Ave'ye İstanbul'da elenmek ve üstüne Konyaspor ile Gençlerbirliği mağlubiyetlerinin gelmesi, camiada şok etkisi yaşattı. Herkes transfer şampiyonu Fenerbahçe ve geniş kadrosu olan Galatasaray karşısında Beşiktaş'ı yarış dışında görüyordu.
Beşiktaş'ın beklemediği şekilde arka arkaya şok skorlar alması, camianın bir bölümünde olduğu gibi yönetimde de hayal kırıklığı yarattı. "Sergen Yalçın için erkendi, zor dönemde geldi" sözleri yükselirken, yönetimden bazı isimlerin, yeni teknik adamlarla görüşmeye başladığı konuşuldu. Bazı yöneticiler, Sergen Yalçın ile devam etmenin kötü sonuçlar getireceğini savunurken; duruma başkan Ahmet Nur Çebi el koydu. Başkan Çebi, Sergen Yalçın'a arkasında olduğunu ve takımı ayağa kaldırmak için vereceği her kararı da onaylayacağını bildirdi.
Sergen Yalçın durumun farkına vardı, güvendiği isimlerin yanına birer büyük soru işareti koydu. Milli arada Beşiktaş'ı toparlayacağını dile getiren Sergen Yalçın, dediğini de yaptı. Denizlispor ve Yeni Malatyaspor galibiyetleri, Beşiktaş'ın kafasını kaldırmasını sağladı ama tam Başakşehir ile Fenerbahçe maçları öncesinde Gazintep FK'ya kaybetmek, yeniden takımın havasını bozdu. Başta Domagoj Vida ve Adem Ljajic'i 11'den kesen Sergen Yalçın, beklediği performanslara ulaşamayan Welinton ve Fabrice N'Skala'ya da sağlam uyarılar verdi.
Başakşehir maçının 11'i açıklandığında; kalede Utku Yuvakuran, sağ bekte Dorukhan Toköz, sol bekte Rıdvan Şimşek ve stoperde Necip Uysal ile Francisco Montero olduğunu pek çok kişi hatırlamayacaktır bile... Sergen Yalçın "Benim için isim fark etmez, 11 kişi varsa yeter" sloganıyla Başakşehir karşısına çıktı. En iyi gününde bile Başakşehir'i yenmekte zorlanan Beşiktaş, korkulu rüyasını 3-2 ile geçerek, olumlu sinyaller verdi.
Başakşehir'in hemen arkasından Fenerbahçe deplasmanına konuk olan Beşiktaş'a kimse şans vermiyordu! Ancak derbileri iyi bilen, derbileri seven, sayısız derbi galibiyetine imza atan Sergen Yalçın, Fenerbahçe maçına oldukça iyi hazırlanmıştı. Kenarda adeta maçı yaşayan Sergen Yalçın'ın gollerde sevinmesi bile bu kez bambaşkaydı. Transfer şampiyonu Fenerbahçe'yi Kadıköy'de bozguna uğratan Beşiktaş, zafere giden yolda en büyük adamı bu galibiyetle attı. Takım ruhunu, arkadaşlığı, birlik olmayı Fenerbahçe deplasmanında en iyi şekilde gösteren Beşiktaş, derbi zaferinin ardından şampiyonluk yolunda her şeye rağmen sonuna kadar gideceğine hem kendini, hem de kamuoyunu inandırdı.
Beşiktaş, Fenerbahçe derbisinden sonra yoluna, hedefine daha güçlü adımlarla ilerlerken, zaman zaman açıklamalarda bulunan futbolcular, Sergen Yalçın'ın bireysel performanslarına büyük katkılarda bulunduğunun altını sık sık çizdi. Ayrıca takımadaki arkadaşlık ruhunun üst seviyede olduğunu dile getiren futbolcular, bunun en iyi örneğini; Vincent Aboubakar'ın annesinin cenazesinin ardından gösterdi. Cenaze işlemlerinin ardından İstanbul'a geri dönen Aboubakar'ı tesislerin kapısında yöneticiler ve personel, antrenman sahasında arkadaşları ve teknik heyet karşıladı. Aboubakar'ın acısını paylaşan ve ona sımsıkı sarılan Beşiktaş ailesi, aslında bir bütün olduğunun en iyi örneğini hiç farkında olmadan ortaya koyuyordu. Bu sezon Beşiktaş'ı rakiplerinden ayıran en büyük özellik ise buydu.
