Mart 2021'de Galatasaray'da sansalyonel bir şekilde ayrıldınız. Birçok teklife rağmen Adana Demirspor'u tercih ettiniz. Türkiye'de kalmak mantıklı mıydı sizin için?
Ben her zaman Montpeiller'e dönmek istemişimdir. Bu yaz, boştaydım. Galatasaray ile ayrılığımın üzerinden 3 ay geçmişti. Hatta, Fransa'ya dönmek için hazırlanıyordum. Sonra kendi kendime Fransa'da Türkiye gibi rahat olamayacağımı ve çocuklarımın okulları açısından da karmaşık olduğunu düşündüm. Sonunda Montpellier ile olmadı, benim transferim takımdan bir oyuncunun satışı ile ilgiliydi. Ama bundan memnunum, burada eğleniyorum. sahadaki rolüm gelşti, daha fazla sorumluluğum var. Seçimlerimde her zaman sportif meydan okumular ön planda yer almıştır. Tıpkı Montpelliler'den ayrıldığım 2013 yılındaki gibi.
Fransa'da şampiyon olduktan sonra Dinamo Kiev'e imza attınız. Bu o dönem farklı anlaşılmalara neden oldu. Bunun için ne söylersiniz?
Her şeyden vazgeçtiğim, bıktığım bir dönemdeydim. 2012'de şampiyonluğun ardından, yaptıklarım kimsenin dikkatini çekmemiş gibi, iyi teklifler alamamıştım. Inter'le birkaç temas oldu ancak bir sonuç çıkmadı. Menajerim benden teklifleri sakladı mı? hiç sanmıyorum, buna inanmıyorum. Benim için kötü bir dönemdi, Giroud ise Arsenal'e transfer oluyordu. Gerçekten daha ne yapmam gerekiyordu? Bu egoyla ilgili bir soru değil, sadece bir tanınma sorunu.
Montpelliler'de bir sezon daha kaldınız?
Montpellier'deki işimi tamamladığımı düşündüm. 4 yılın ardından başka bir şey yapmam gerektiğini düşündüm. Adapte olmak zorundaydım ama bu zordu. 2012-2013 sezonu öncesinde ise Gambiya maçında ayak bileğim kırıldı. Bir sonraki sezon, önceki sezonun altında kaldı çünkü hücumdaki rolüm değişmişti ve Giroud'u kaybetmiştim. Giroud, senin için oynayan ve sana pası geri verebilen bir isim. Giroud'un ardından Emanuel Herrera, daha derinde oynayan bir isimdi. Onun oyun tarzında 10 numaraya daha az ihtiyaç vardı. O sezonun sonunda, 10 tane gol atmıştım ancak yine teklifler yoktu.
Eğer oraya transfer olsaydınız, kariyerini erken bitirdiğiniz söylenebilir miydi?
Nereye gidersem gideyim, ben bir yarışmacıyım. Ukrayna'ya transfer olduğumda, bana düşüşte olduğumu söylediler ama ben orta sıralarda yer alan bir kulübe gitmiyordum. Prestijli maçlar oynadık. O zamandaki seviyemiz, Fransa Ligi'ndeki takımların seviyesinden daha fazlaydı. Şampiyonlar Ligi'nde ve Avrupa Ligi'nde oynadık. Bir şeyler yapabildik.
Galatasaray'a transfer olmadan önce Türkiye'de ortamı biliyor muydunuz?
Bazı merak ettiğim sorular vardı ve bunlar sadece futbolla ilgiliydi. Geri kalan şeyler beni korkutmuyordu. Benden önce giden insanların da bir nedeni vardı. Hayat tehlikeli olsaydı buraya bir kulübe ya da tatil için gelmezlerdi. Fenerbahçe'de oynayan Moussa Sow ve Issiar Dia ile araştırma yaptım mesela. Onlar daima Türkiye'de tatil yapıyorlar. Hepsi bana çok eğleneciğimi söyledim. Ben de kendime "Başlıyoruz" dedim.
Haziran 2017'de Galatasaray'a transfer oldunuz ve sizden önce Wesley Sneijder'in giydiği 10 numaralı formayı aldınız bu sizin için bir baskı oluşturdu mu?
Evet, çünkü Galatasaray Sneijder hala orada oynarken numarayı ondan aldı. Bu taraftarlar tarafından büyük bir yanlış anlaşılmaya yol açtı. Ben hiçbir şey sormadığım halde Sneijder'den fomasını almışım gibi bir durum oluştu. 10 numara bana gerçekten teklif edildi ve ben de kabul etttim. Beni neyin beklediğini bilmiyordum. Ben futbolla mutluyum, numara ile değil. Nice'te 5 numara giydim mesela. Beni 10 numarayla görünce Sneijder gibi şeyler yapacağımı sanabilirsin. Ben Snijder değilim, golcü de değilim. Ben oyun kuran bir futbolcuyum. O numaranın üstünü çizmeliydim.
Türk futbolunda sosyal medyanın önemi çok büyük, hakkınızda yazılan her şeyi okudunuz mu?
Taraftarların yalnızca küçük bir kısmı karışıktır. Çoğu beni sevdi, ben de onları sevdim. Nereye gitsem beni daha sonra da gördükleri için mutlu oldular. Adana'da olduğum için bunu daha da hissediyorum. Sosyal medya söz konusu olduğu, ben o dünyaya girmek istemiyorm. Instagram adresim bile yok. Biri benim adıma paylaşım yapıyor. Bir keresinde ona Twitter şifremi sordum. Tüm yorumlara cevap vermeye çalıştım, bu da karışıklığa neden oldu. Bir daha yapmadım zaten. Twitter'da çok fazla vakit geçirirsem, hapse girme riskim var (Gülerek)
Galatasaray'daki antrenörnüz Fatih Terim?
Fatih Terim, benim için bir baba gibidir, gerçekten. Onun hakkında beni her zaman mutlu eden şey, oyuncularını zor zamanlarda da olsa korumasıdır. Kendini eleştirilerden sakınabilir ancak o eleştiriye karşı durabilecek cesareti var. 2019'da Real Madrid maçında ıslıklanarak oyundan çıktım, bu bana göre haksız bir durumdu ve kötü bir tepki verdim. Fatih Terim, bundan sonra yine beni herkesin önünde savundu.
Fenerbahçe ile oynadığınız derbilerde her zaman ön planda oldunuz, gerilimlerin de..?
Bilerek yapmıyordum, ben Galatasaray'a aşığım. Fenerbahçe maçları futbolu neden sevdiğimin maçlarıydı. Tıpkı Montpellier-Nimes maçlarındaki gibi ama daha yoğun. Bu rekebetin bir parçası oldum. Rakibe saha dışında da saygı duyduğumu hissettirmek benim için önemliydi. Ancak rekabet, rekebattir ve beslenmesi gerekir. Fenerbahçe'ye karşı oynadığımızda onları delirtirdim. Fenerbahçeli futbolculara söyledim, "Ben burada olduğum sürece şampiyon olamayacaksınız" demiştim. Fenerbahçe'ye karşı üst üste 8 maç kaybetmedik. Ben ayrıldıktan sonra ise ilk maçta kaybettiler.
Galatasaray'dan ayrılışın?
Her şey, benim hayran olduğum başkan yardımcısı Abrürrahim Albayrak'ın bana gelip, beni 3 yıllık yeni bir sözleşmenin beklediğini ancak ücretimi yarıya indirmem gerektiğini söylemesi ile başladı. Gerçekten mutlu oldum. Detayları kesinleştirmek için başkan Mustafa Cengiz'in ofisine gittik. Ondan sonra Abdürrahim Albayrak oradan ayrıldı ve başkanın karşısında yalnız kaldım. Bana ne istediğimi sordu. Başkana sözleşme uzatmak için orada olduğumu söyledim. O da bana, "Sözleşme uzatmak mı, ne sözleşmesi?" dedi.
Sivasspor maçındaki tepki ve ardından takımdan ayrılış?
Şu an bunu konuşmak benim için bir karışık çünkü hala onlara karşı FIFA'da dava mevcut ama bir 'pislik' gibi kovuldum. Hayatımın bir parçası olan kurumu suçlamıyorum. Mustafa Cengiz, kısa bir süre önce öldü, Allah rahmet eylesin. Yani ben de her şeyi söylemek istemiyorum. Basitçe söylemek gerekirse, kulübün ve avukatların tavsiyesine rağmen beni gönderdi, kimse ne olduğunu anlamadı. Fatih Terim kalmamı ve halledeceğini söyledi.