Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Hukukçu Fenerbahçeliler Derneği'nin Ankara'da düzenlediği iftar yemeğine katıldı ve dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalar...
"Şahsım ve burada bulunan Yönetim Kurulundaki arkadaşlarım adına tek tek hoş geldiniz diyemeyeceğim çünkü devletimizi devlet yapan çok önemli kurumların, çok önemli temsilcileri burada. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, gecemize icabet ettiğiniz için şahsım ve arkadaşlarım adına tek tek teşekkür ediyorum. Gerçekten burada devletimizin yapı taşlarını oluşturan önemli kurumları temsil eden, gönlünde sarı lacivert aşk yanan dostlarla beraberiz. Bu da bizim için çok çok önemli bir akşam."
"Derneğimizin kısa ismi HUFEDER. Bizim en genç derneklerimizden biri. Onlara özellikle teşekkür etmek istiyorum. Sadece bu geceyi üçüncü kez organize ettikleri için değil. Yaptıkları işte gerçekten çok çok iyi oldukları için. İşlerini o kadar iyi yaptılar ki başkanları Alper Alpoğlu’nu yönetim kurulumuza aldık. Hukuk konularında ne kadar rahatladığımızı, desteklerini ve katma değer kattıklarını anlata anlata bitiremem. Bilmeyen için söyleyeyim, bir maç varsa illa orada hukuki bir şey çıkıyor. Ya taraftarla ilgili bir şey ya girişlerde bir problem oluyor. Onun dışında da kulübümüzün çok mevzuları var. 3 Temmuz var, hala 4 Nisan’ın peşinde koşuyoruz."
"Fenerbahçemiz ülkemizin her bir köşesinin önemli olduğuna inanır. Fenerbahçemiz gittiği her yere bereket götürür. Büyük takımlar da öyle. Bir Anadolu şehrinde Süper Lig maçına çıktığı zaman oraya bereket gelir. Bizim için ülkemizin dört bir yanı çok çok kıymetli ama Ankara’nın tahmin edebileceğiniz gibi ayrı ve önemli bir yeri var. Milyonlara hitap eden ve milyonların kalbinde yer edinmiş Fenerbahçemizin ülkemiz ve milletimiz için gecesini gündüzüne katarak çalışan sizlerle kurduğu sevgi, saygı ve güven temelli iletişimi her zaman çok kıymetli bulduğumuzu bugün burada bir kez daha vurgulamak istiyorum. Zaman zaman tenkit edildiğimiz bir alan oluyor bu konu ama bizler için çok çok önemli. "
"Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, ülkemizin bugünleri ve yarınları için üzerimize düşen sorumlulukları olduğumuz her alanda yerine getirmek için uğraşıyoruz, çalışıyoruz ve çabalıyoruz. Tıpkı dünyanın en güzel ülkesi olan Türkiye’nin hem kurtuluşunda hem de kuruluşunda aldığımız roller gibi. Bilen bilir, Fenerbahçe bu Cumhuriyetin kurulmasında çok önemli vazifeler edinmiş, gayretiyle yerine getirmiştir. Pek çok sporcusu şehit edilmiştir. "
"Fenerbahçe çalışmaya ve üretmeye devam ederken, bizi biz yapan değerleri de sahiplenmeyi, korumayı ve geliştirmeyi de en önemli sorumluluk alanlarından biri olarak görür. Biz Fenerbahçe olarak bu şekilde yaşamaya ve bunu devam ettirmeye azami hassasiyet gösteririz. Fenerbahçe, milli değerleri benliğinde hisseden Türkiye’nin spordaki gururu, ülkesini dünyada sayısız branşta temsil eden Dünyanın En Büyük Spor Kulübü. Biz bu vizyon ve hedef doğrultusunda Fenerbahçe’de hayatımızı sürdürürüz. Bu spor kulübü kurulduğu günden bugüne yani 118 yıldır aynı hedefler ile tüm sporcuları ve profesyonelleri ile spor alanında ülkemizi temsil etme sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirmek için çalışmaktadır."
"Hepimiz futbolun peşindeyiz ama bardağa nasıl baktığınıza bağlı. Nasıl olur da bir kulüp mücadele ettiği her branşta en tepeye oynar, yeri gelir olimpiyatlara en çok sporcu verir, yeri gelir Avrupa’da şampiyonluklar yaşar, yeri gelir dünya rekorlar kırar, yeri gelir birkaç gün önce olduğu gibi Dünya Şampiyonası’nda 4 kızımız bir altın, üç gümüş madalya kazanır ama ne hikmetse futbolda şans bir türlü yaver gitmez. Gece yatarken bunu bir kendinize sorun. Yönetimler gelir geçer, her alanda bunu başarır ama söz konusu futbol olduğunda ne hikmetse işler tıkanır. Veya başka türlü de bardağa bakabiliriz. Nasıl olur da bir takım hiçbir alanda başarılı olamaz ama bir tek söz konusu futbol olduğu zaman hele belirli bir dönemde son derece başarılı olabilir. O başarıyı sağlayan yöneticiler nasıl olur da diğer alanlarda başarıyı sağlayamaz. Düşünmenizi istediğim konulardan bir tanesi de bu."
"Fenerbahçe ana faaliyet alanı olan sporda en iyisini yapmak için elinden geleni yapar, ekonomik koşullar ve konjonktür ne olursa olsun biz rekabet ediyorsak en tepe için mücadele ederiz. Mesela olmuyor dediğimiz futbol alanında son 10 senenin tablosuna bakın Fenerbahçe bir veya iki puanla ikinci sıradadır. 5 seneye bakın üç puan öndeyiz. Tabloda yer alan diğer takımların şampiyonlukları var bir tek Fenerbahçe’nin yok. Bir de bu matematiği kafanızda düşünün. Çalışmaya mücadele etmeye ve armamızı en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz."
"Sadece sportif anlamda faaliyet göstermiyoruz. Sportif anlamda çalışırken bir diğer öncelik alanı gördüğümüz alan sosyal sorumluluk ve toplumsal fayda alanıdır. Toplumsal fayda sağlamak adına ülkemizin hangi alanda ihtiyacı varsa; yeri gelir afet olur, yeri gelir eğitim ihtiyacı olur, yeri gelir ormanlara ağaç dikmek olur, yeri gelir Anadolu’nun bir ücra köşesine kütüphane yapmak olur. Bizler de bu alanlarda gücümüzün yettiği kadar neye ihtiyaç varsa o alanda katma değer katmayı da kendimize felsefe edinmiş bir kulübüz. Derneklerimizle, kongre üyelerimizle, taraftarlarımızla, taraftar gruplarımızla, bireysel sporcularımızla attığımız adımlarla toplumumuza dokunmak ve fayda sağlamak adına en iyi örnek kulüp olmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz."
"Fenerbahçemizin ülkemizin ve dünyanın her köşesinde 182 derneği var. Her dernek buluşmamızda bizimle olan tüm taraftarlarımıza ortak bir cümle kullanıyoruz. ‘Kendinizi Fenerbahçe’nin bir temsilcisi olarak görüp olduğunuz şehirde, mahallede, köyde ihtiyaç olan her yerde gücünüzün yettiği kadar bu ihtiyaçlara destek olmaya çalışın. Sizin de çorbada tuzunuz olsun. Vatandaşlarımıza fayda sağlayın ve her daim iyi bir birey olun.’ Biz insanlara böyle bakarız. Biz insanlara iyi mi kötü mü diye bakarız. Geçen hafta Diyanet İşleri Başkanlığının başlattığı “İyilik Haftası” vardı. Ben ona çok çok önem veriyorum. Çünkü ülkemizde kötülüğün azalması iyiliğin çoğalmasına ihtiyaç duyulduğu bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla Diyanet’in bu haftasına çok büyük önem veriyorum. Biz de kendi dünyamızda, kendi çevremizde, kendi çocuklarımıza ne olursanız olun iyi insan olmayı öğretmeye çalışıyoruz."
"Özel ve güzel ülkemiz bu bilinç ve hassasiyetle kuruldu. O şekilde bugünlere geldik. Millet olarak bu değerlerimizi sahiplenmek ve geliştirmek de hepimizin; hangi takımı tutarsanız tutun. Hangi partiye oy verirseniz, verin. Ülkenin hangi köşesinde yaşarsanız yaşayın ama topyekûn bizim ülkemizin gelişmesi için çorbada tuzumuz olmalı. Bu akşamki buluşmamıza katıldığınız için şahsım ve kulübüm adına her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Çocuklarını getirenlere ekstra teşekkür ediyorum. Biz Fenerbahçe, çocuklarla daha farklıyız. İyi ki geldiniz. Hayırlı Ramazanlar diliyorum. Bayramınızı bir kez daha tebrik ediyor; aileniz ve sevdiklerinizle birlikte sağlıkla, huzurla nice bayramlar diliyorum. Sağ olun, var olun."