Hatırlayacağınız gibi geçen sezon şampiyonluk yarışı son haftaya kadar sürmüş, Trabzonspor ligin son haftasında Saraçoğlu'nda Fenerbahçe'ye eski Fenerbahçeli Burak ile çelme takarak Bursaspor'u şampiyon yapmıştı. Geçen sezon Trabzonspor'un yaptığının aynısını yapan Bursaspor, Saracoğlu'nda sarı-lacivertli ekibe hazmı zor bir beraberlik tattırarak Trabzonspor'un liderlik koltuğunu geri almasında pay sahibi olmuştur.
İki hafta önce Bursaspor'a puan kaybederek ligin sonlarına doğru aldığı liderliği bu maçla Trabzonspor'a tekrar devreden Fenerbahçe bu hafta oynadığı Gaziantep maçında hakem Halis Özkahya'nın maçın kontrolünü kaybetmesiyle rakibini yendi ve şampiyonluk yarışında kalmayı başardı.
Ligde son 5 haftaya girilirken Fener'in yenemediğini yenen Trabzonspor şampiyonluk yolundaki rakibi karşısında bu galibiyetle psikolojik baskı da yaratmıştır. Bursaspor maçı ile liderlikten olan Fenerbahçe, şampiyonluk yarışındaki rakibi Trabzonspor'un da kendileri gibi Bursa maçında takılacağını düşlediler. Ancak Fenerbahçe'den adeta kovulur gibi gönderilen ve Trabzonspor'da futbol hayatında yeni bir sayfa açan Burak'ın insan üstü performansı Trabzonspor'a şampiyonluk için son 5 dedirtti.
Pazar gecesi oynanan ve Trabzonspor'un üstünlüğü ile biten maçın ilk yarısında iki takımda kontrollü futbol oynamak isteyince pozisyon sayısı bir elin parmakları kadar bile olmadı. Bordo-mavililerin maçın 13. dakikasında Burak'ın yüzde yüz net pozisyondan yararlanamamasına 25. dakikada önce Ozan İpek'in kafa şutunun direkten dönmesi ve pozisyonun devamında Batalla'nın şutunu Giray'ın çizgiden çıkarmasıyla karşılık verdiler. Tam ilk yarı bitti bitecek denilirken Trabzonspor için bu sezon bir futbolcudan daha fazlası denilen Burak'ın son haftalarda olduğu gibi tekrar sahneye çıkmasıyla soyunma odasına önde gittiler.
Maçın ikinci yarısı ilk yarıya göre çok daha tempolu geçti. Trabzonspor orta sahasında Jaja'nın tutuk futbolu, forvette Umut'un top tutamayışı, Cale'nin Trabzonspor sol kanadında devamlı yalnız kalışı Trabzonspor'u maçın ikinci yarısında zor duruma soktu. Buna rağmen Colman'ın top rakipte olduğu her an yaptığı müthiş pres, Serkan'ın oynadığı kanattaki insanüstü performansı, Selçuk'un Trabzonspor ortasahasında iyi top saklaması ve ikili mücadelelerde devamlı ayakta kalması, Giray ve Egemen'in defanstaki müthiş uyumu bordo-mavililerin galip gelmesine yetti.
Hakem Fırat Aydınus diğer yönettiği maçlardaki performansının çok uzağındaydı. Trabzonspor taraftarı her zaman ki gibi takımları şampiyonluğa değil de küme de kalmaya oynuyormuş gibi sus pus oturmaya devam etti. 22.661 biletli seyircinin olduğu maçta 22.000 kişi maçı sadece seyrederken geriye kalan küsurat doğru olanı yapıp takımına ateşleyici güç olmayı seçti. Trabzonspor'a yeni bir stadyum yapmanın yanı sıra ilk yapılması gereken Trabzonspor'un maçlarda tribündeki insanları kameraya kaydedip bağırmayanlara önümüzdeki sezon ne kombine ne de bilet satmamalı. Kim ne derse desin 26 yıldır çekilen hasretin bitmesine şurada 5 hafta kalmışken böyle bir ruhsuzluğun izahı yoktur.
Eskişehir, Gaziantep, Buca, İstanbul B.B., Karabük maçlarının kayıpsız geçildiğini düşünmek bile insanın içini hoş ederken Trabzonspor'un 7. şampiyonluğu Trabzon şehrinde yaşanabilecek en büyük ve en yüce mutluluktur. O zaman ne diyoruz; kaldı 5...
İki hafta önce Bursaspor'a puan kaybederek ligin sonlarına doğru aldığı liderliği bu maçla Trabzonspor'a tekrar devreden Fenerbahçe bu hafta oynadığı Gaziantep maçında hakem Halis Özkahya'nın maçın kontrolünü kaybetmesiyle rakibini yendi ve şampiyonluk yarışında kalmayı başardı.
Ligde son 5 haftaya girilirken Fener'in yenemediğini yenen Trabzonspor şampiyonluk yolundaki rakibi karşısında bu galibiyetle psikolojik baskı da yaratmıştır. Bursaspor maçı ile liderlikten olan Fenerbahçe, şampiyonluk yarışındaki rakibi Trabzonspor'un da kendileri gibi Bursa maçında takılacağını düşlediler. Ancak Fenerbahçe'den adeta kovulur gibi gönderilen ve Trabzonspor'da futbol hayatında yeni bir sayfa açan Burak'ın insan üstü performansı Trabzonspor'a şampiyonluk için son 5 dedirtti.
Pazar gecesi oynanan ve Trabzonspor'un üstünlüğü ile biten maçın ilk yarısında iki takımda kontrollü futbol oynamak isteyince pozisyon sayısı bir elin parmakları kadar bile olmadı. Bordo-mavililerin maçın 13. dakikasında Burak'ın yüzde yüz net pozisyondan yararlanamamasına 25. dakikada önce Ozan İpek'in kafa şutunun direkten dönmesi ve pozisyonun devamında Batalla'nın şutunu Giray'ın çizgiden çıkarmasıyla karşılık verdiler. Tam ilk yarı bitti bitecek denilirken Trabzonspor için bu sezon bir futbolcudan daha fazlası denilen Burak'ın son haftalarda olduğu gibi tekrar sahneye çıkmasıyla soyunma odasına önde gittiler.
Maçın ikinci yarısı ilk yarıya göre çok daha tempolu geçti. Trabzonspor orta sahasında Jaja'nın tutuk futbolu, forvette Umut'un top tutamayışı, Cale'nin Trabzonspor sol kanadında devamlı yalnız kalışı Trabzonspor'u maçın ikinci yarısında zor duruma soktu. Buna rağmen Colman'ın top rakipte olduğu her an yaptığı müthiş pres, Serkan'ın oynadığı kanattaki insanüstü performansı, Selçuk'un Trabzonspor ortasahasında iyi top saklaması ve ikili mücadelelerde devamlı ayakta kalması, Giray ve Egemen'in defanstaki müthiş uyumu bordo-mavililerin galip gelmesine yetti.
Hakem Fırat Aydınus diğer yönettiği maçlardaki performansının çok uzağındaydı. Trabzonspor taraftarı her zaman ki gibi takımları şampiyonluğa değil de küme de kalmaya oynuyormuş gibi sus pus oturmaya devam etti. 22.661 biletli seyircinin olduğu maçta 22.000 kişi maçı sadece seyrederken geriye kalan küsurat doğru olanı yapıp takımına ateşleyici güç olmayı seçti. Trabzonspor'a yeni bir stadyum yapmanın yanı sıra ilk yapılması gereken Trabzonspor'un maçlarda tribündeki insanları kameraya kaydedip bağırmayanlara önümüzdeki sezon ne kombine ne de bilet satmamalı. Kim ne derse desin 26 yıldır çekilen hasretin bitmesine şurada 5 hafta kalmışken böyle bir ruhsuzluğun izahı yoktur.
Eskişehir, Gaziantep, Buca, İstanbul B.B., Karabük maçlarının kayıpsız geçildiğini düşünmek bile insanın içini hoş ederken Trabzonspor'un 7. şampiyonluğu Trabzon şehrinde yaşanabilecek en büyük ve en yüce mutluluktur. O zaman ne diyoruz; kaldı 5...