Fenerbahçe'den Tokyo 2020'de mücadele eden sporcularına ve ailelerine özel yemek

Fenerbahçe Kulübü, 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda mücadele eden Fenerbahçeli milli sporcular ve aileleri için Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde özel bir yemek düzenledi.

Fenerbahçe'den Tokyo 2020'de mücadele eden sporcularına ve ailelerine özel yemek
Fenerbahçe Kulübü, 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda mücadele eden Fenerbahçeli milli sporcular ve aileleri için Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde özel bir yemek organize etti. Programa Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve Fenerbahçe Başkanı Ali Y. Koç da katıldı.

Organizasyona 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda ülkemizi temsil eden boksörler Buse Naz Çakıroğlu (Ülkemize Olimpiyatlarda kadın boksundaki ilk madalyasını kazandırarak Olimpiyat ikincisi oldu) ve Batuhan Çiftçi; atletler Ramil Guliyev, Ersu Şaşma, Tuğçe Şahutoğlu, Eda Tuğsuz, Özkan Baltacı, Kayhan Özer, Oğuz Uyar; kürekçi Onat Kazaklı; yüzücüler Emre Sakçı ve Deniz Ertan; yelkenciler Deniz ve Ateş Çınar; voleybolcular Eda Erdem Dündar, Naz Aydemir Akyol ve Meliha İsmailoğlu da katılım gösterdi.



Yemekte yer alan diğer isimler Yüksek Divan Kurulu Başkanı Vefa Küçük, Başkan Vekili Erol Bilecik, Genel Sekreter Burak Çağlan Kızılhan, Yönetim Kurulu Üyeleri Simla Türker Bayazıt, Mustafa Kemal Danabaş, Fethi Pekin, Nüket Küçükel Ezberci, Selma Altay Rodopman, Ahmet Ketenci, Özgür Özaktaç, Bekir İrdem, Ruşen Çetin, Can Gebetaş, Ömer Okan, İlker Dinçay'ın yanı sıra Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Genel Sekreteri Neşe Gündoğan, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Burhanettin Hacıcaferoğlu, Kürek Federasyonu Başkanı İlhami İşseven, Atletizm Federasyonu Başkanı Fatin Çintımar, Yüzme Federasyonu Başkanı Erkan Yalçın, Boks Federasyonu Başkanı Eyüp Gözgeç, Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, Yelken Federasyonı Başkanı Özlam Akdurak, Tarihin Sanatı Vakt-i Fener tablosunun yaratıcısı Sanatçı Burak Karavit, Amatör Şubeler Koordinatörü Fikret Çetinkaya, Atletizm Şube Sorumlusu Gürsel Özyurt, Boks Şube Sorumlusu Selahattin Atasever, boks antrenörleri Tuncay Tavukçu ve Nazım Yiğit, Kürek Şube Sorumlusu Ozan Bayülken ve antrenör Erhan Ertürk, Yüzme Şube Sorumlusu Orel Oral ile yüzme antrenörleri Gjon Shyti, Türker ve Bahar Oktay, Voleybol Şube Sorumlusu Abdullah Paşaoğlu, Fenerbahçe Opet'in menajeri Pelin Çelik ve istatistik antrenörü Artun Aksan oldu.



Programın açılış konuşmasını yapan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Genel Sekreteri Neşe Gündoğan şöyle konuştu:

"Sayın Bakanım, Fenerbahçe Spor Kulübü'nün Divan Kurulu Başkanı Sayın Vefa Küçük, Sayın Başkan Ali Y. Koç başta olmak üzere kıymetli Fenerbahçe yöneticileri, federasyon başkanlarımız, çok değerli sporcularımız, onlara emek veren antrenörleri ve kıymetli aileleri merhaba. Bugün bu güzel etkinlikte aranızda bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle siz sporcularımızı, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'ndaki başarılarınızdan ve Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmenizden dolayı Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi adına kutluyor ve teşekkür ediyorum. Tebrik ve teşekkürlerimi sadece madalya kazanan sporcularımıza değil, Olimpiyatlara katılma başarısı gösteren, bize birçok ilkleri yaşatan ve sportif geleceğimizin umudu olan siz sporcularımızın her birisine… Ülkemizde binlerce kız ve erkek çocuğumuza ilham kaynağı ve moral oldunuz. Sizlerle gurur duyuyoruz. Bünyesinde yetiştiğiniz Fenerbahçe Spor Kulübü de aynı teşekküre fazlasıyla layık, çünkü Fenerbahçe 22 sporcuyla Tokyo Olimpiyat Oyunları'na en fazla katılımı sağlayan kulübümüz oldu. Spor kulübünü altını çizerek söylüyorum. Zira bu başarı Fenerbahçe'nin sadece futbolda değil diğer olimpik spor branşlarında da ülkemiz sporunun en önemli ve en değerli paydaşlarından biri olduğunu gösteriyor. Öte yandan Fenerbahçe, cinsiyet eşitliğini de ön planda tutan, gözeten bir kulübümüz olarak öne çıkıyor. Olimpiyatlara katılan Fenerbahçeli sporcuların neredeyse yarısı kadın! Bu bağlamda Fenerbahçe'nin onuncu branş olarak Kadın Futbol Takımı da kurmuş olmasını önemsiyor, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi ve iş birliği içerisinde olduğu HeForShe hareketine katılmasını ve Fenerbahçe Spor Kulübü Toplumsal Cinsiyet Eşitliği analizini ilk yapan kulüp olmasını da alkışlıyorum. Yine spor ve sporcunun gelişimine büyük katkı yapan Gençlik ve Spor Bakanlığımız, Federasyonlarımız, kulüplerimiz tabii ki sponsorlarımızın desteğiyle TMOK' da bir sivil toplum kuruluşu olarak kendi öz kaynaklarından aralarında sizlerin de olduğu yaklaşık 114 sporcumuza Olimpiyatlara en iyi şekilde hazırlanabilmesi için maddi destek sağladı. Başarılarınızla bunu ve daha fazlasını hak ettiğinizi bizlere gösteriyorsunuz. Son olarak Türk sporunun sürdürülebilir gelişimi için spor kulüplerinin en önemli lokomotif olduğu gerçeğini bir kez daha ifade ederken, Fenerbahçe Spor Kulübü'nü bu yöndeki katkıları ve başarıları için bir kez daha tebrik ediyor ve Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nda başarılar diliyorum. Teşekkür ederim."

Gündoğan'ın ardından kürsüye gelen Başkan Ali Y. Koç ise şu ifadeleri kullandı:

"Spor Bakanımız aynı zamanda çok iyi bir Fenerbahçeli olan Sayın Muharrem Kasapoğlu, Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Sayın Vefa Küçük, Milli Olimpiyat Komitesi'ni temsilen Genel Sekreterimiz Neşe Hanım'a, tüm federasyon başkalarımıza bugün burada 5 federasyon başkanımız var, biz 6 branşta katılmıştık, Amatör Şubelerimizden Sorumlu Sayın Fikret Çetinkaya,  Yönetim Kurulundaki arkadaşlarım ve  özellikle günün en önemli katılımcıları sporcularımız ve  ailelerine bugüne katıldığınız için hepinize çok çok teşekkür ederim, zahmet edip vakit ayırdığınız için..

Biz bu toplantıyı aslında sizi uğurlamak için yapacaktık. Ailelerini çağırıp dışarıda Sayın Bakanımızın da himayesinde yapmayı planlıyorduk ama Covid-19 önlemleri, Sayın Bakanımızla yaptığımız konuşmalar çerçevesinde sporcularımızın sağlığı açısından bu toplantıyı erteleyelim, dönüşte yapalım diye karar aldık. Çok da isabetli bir karar oldu, iyi ki de öyle yapmışız. Neticesiyle bugün buradayız, tekrar hoş geldiniz, hepinizi sevgi ve saygıyla kucaklıyorum.



FENERBAHÇE MÜCADELE ETTİĞİ HER BRANŞTA TÜRK SPORUNUN LOKOMOTİFİDİR

Az önce de ifade edildiği gibi Fenerbahçe Spor Kulübü, Türkiye'nin bana göre dünyanın en büyük sporcu fabrikası olma misyonuyla geride bıraktığımız Olimpiyatlara altı branşta 22 sporcuyla katıldık. Yani diğer bir bakış açısıyla Olimpiyatlarda Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden her 5 sporcudan 1'i Fenerbahçe'nin sporcusuydu. Bu da bizim ülkemiz için, sporun gelişmesi için, sporcunun gelişmesi için elimizi taşın altına nasıl koyduğumuzun en güzel örneğidir diye düşünüyorum. Kendimizi öveceğim, affınıza sığınarak; Fenerbahçe var olduğu müddetçe bu konumu devam ettirecektir. Mücadele ettiği 9 branşta yorumsuz ve tartışmasız olarak Türkiye'nin, Türk sporunun lokomotifidir. Fenerbahçe, Cumhuriyetimizin hedefleri, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkeleri doğrultusunda her zaman zeki, çevik ve ahlaklı sporcular yetiştirmeyi kendisine öncelikle görev olarak edinmiştir. Salon sporlarına bakalım; voleybolda, basketbolda özellikle bu sporlara ilginin artmasında, ülkemizdeki spor bilincinin gelişmesinde, gençlerin sporla buluşmalarında kulübümüzün büyük bir payı olmasına bizler de doğal olarak onur duyuyoruz, gurur duyuyoruz ve bu bizim en büyük motivasyon kaynağımız! Uzun senelerdir benden önceki başkanımız, ondan önceki başkanlar, yönetim kurulları, uzun yıllardır amatör şubelerimize verdiğimiz destekle bugünün şartlarında çok çok da zorlansak da sporcu yetiştirmek, sporcularımızın yanında olmak için var oluşumuzdan beri yani kurulduğumuzdan beri elimizden geleni yaptığımızı düşünüyorum. Bu Olimpiyatlarda bir kez daha sporu kendilerine hedef seçen siz gençlerin yanında olmak, onları Fenerbahçe'nin birer sporcusu olarak bayrağımızı temsil etmek için Olimpiyatlara uğurlamış olmak bizim için çok büyük bir anlam ifade ediyor. Ve biz bu fotoğrafla gurur duyuyoruz! Bizlere bu gurur yaşattığınız için sizlere ve ailelerinize ne kadar teşekkür etsek azdır. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak da her daim yanınızda olmaya devam edeceğiz! Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bu gururu, sorumluluk olarak üstlenip daha fazla çalışıp, daha fazla fedakarlık yapıp Atatürkçü ve spor sevgisi yüksek gençleri yetiştirmeyi kendimizin en önemli vazifelerinden biri olarak saptadık.

EN BÜYÜK SORUMLULUĞUMUZ ELİT SPORCULAR KAZANDIRMAK

Bizim işimiz ve omuzlarımızdan en büyük yük, en büyük sorumluluk Türkiye Cumhuriyeti'nde sporun yayılması, sporcu sayısının artması ve elit sporcuları kazandırmak. Bu sadece devletimizin yaptığı girişimler, kulüplerin yaptığı yatırımlar, desteklerden olmuyor. Bu yolda kulübümüzün ve sporcularımızın yanındaki en önemli desteklerden biri de yeri gelip günlerce, haftalarca, aylarca çocuklarını görmeyen, aylarca diyorum çünkü voleybolcularımız 18 haftada 3 turnuvaya katıldılar, hiçbir zaman aileleri yanlarında yoktu. Yeri geldiğinde üzüntülerine ortak oldunuz, sevinçleri sizlere umut oldu, ruhu her zaman onların yanlarından olan sporcularımızın kıymetli aileleri sizlere hem ülke olarak hem de kulübümüz olarak ne kadar teşekkür etsek azdır. Sizler yeri geldi çocuklarınızı az önce de söylediğim gibi haftalarca göremediniz, yeri geldi maddi manevi eşsiz fedakarlıklar yaptınız, belki de günlerce uyumadınız, işinizden gücünüzden feragat edip çocuklarınızı idmanlara, maçlara götürdünüz, evlatlarınızı bugünlere getirmek için verdiğiniz eşsiz mücadele ve bu mücadelenin ardında gizli kim bilir ne hikayeler var. Bazılarınızı iyi tanıyorum, bazılarınızı az tanıyorum, tanıdıklarımın hikayelerinin bir kısmını biliyorum ama bilmediğimiz ne gibi hikayeler vardı. Ama eminim ki evlatlarınızın başarıları, geldikleri nokta, ülkemizin bayrağını temsil etme şansını yakalamaları, onurunu yakalamaları… bütün yorgunluklarınızı, çabalarınızı, yaşadıklarınızı her şeyi unutturmuştur, 'iyi ki bu işleri yaptık' demişsinizdir. Ülkemizi ve bizleri gururlandıran bu pırıl pırıl gençleri yetiştirdiğiniz için, bizlere kazandırdığınız için sizlere ne kadar teşekkür etsek azdır. İyi ki varsınız!  Tabii ki hocalarımıza da bir parantez açmak istiyorum; onlar da perde arkasındaki gizli kahramanlar. Sınırlı imkanlarla ellerinden gelenleri yaptılar, sizleri yetiştirdiler. Dolayısıyla tüm hocalarımıza ve teknik kadrolarımıza da  tüm emekleri için teşekkür ediyorum, emeklerinize minnettarız. Fikret Çetinkaya, zamanında Atletizm Federasyon Başkanlığı yaptı, yıllardır kulübümüze hizmet ediyor. Kendisi bütün amatör şubelerimizin sorumlusu. Ona ve ekibine de tüm çalışmaları için teşekkür ediyorum.

Olimpiyat yolculuğunda Kulübümüzün ve sporcularımızın her daim yanında olan, biz kulüplere elinden gelen tüm desteği veren sorumlu oldukları spor branşının gelişmesi için bir federasyondan beklenen her şeyi yaptığınız için sizlere de teşekkür ediyorum.

Deminde ifade ettiğim gibi biz olimpiyatlara 6 branşta katıldık. Voleybol, atletizm, kürek, boks, yüzme ve yelken. Bugün Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Sayın Mehmet Akif Üstündağ da aramızda. Ona da teşekkür ediyorum. Bana göre spor takımları söz konusuysa bana göre açık ara tartışmasız Türkiye'nin en başarılı federasyonu ve federasyon başkanı. Keşke her alanda bu tarz bir yönetim anlayışı vizyon ve stratejiye sahip federasyonlarla muhatap olabilsek.

Atletizm Federasyonu Başkanımız Fatih Çintimar Bey size de teşekkür ediyorum. İlhami İşseven yıllardır Kürek Federasyonu Başkanımız. Dostum Erkan Yalçın Yüzme Federasyonu Başkanımız. Keza yine yakın dostum Eyüp Gözgeç Boks Federasyonu Başkanımız. Çoğunuzda Ankara'dan geldiğiniz. Yoğun zamanınızdan bizlere vakit ayırdığınız için bizlerle beraber olduğunuz için çok çok teşekkür ediyorum.

Tabi sponsorlar olmadan bu işleri yapmak zor. Mevcut koşullarda sponsorlar varken de zor ama sponsorlarımıza da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Tüm branşlarımızda sağlık sponsoru olan Acıbadem Grubu'na, su tedariğimize sağlayan Pürsu'ya, Yelken Şubemize olan destekleri ile ki biz onlarla özdeşleştik bizim ailemizin parçası Doğuş Grubu'na, kadın voleybol şubemize verdikleri destek için Opet, Corendon Airlines, Bilcee'ye, Gürsel Turizme, erkek voleybol ve kürek şubemize verdikleri destekler için HDI Sigorta'ya ve tüm branşlardaki hijyen sponsorumuz Diversey'e, özetle bu yolda bizimle olan desteklerini hiçbir zaman desteklerini esirgemeyen tüm sponsorlarımıza sizlerin huzurunuzda teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun inşallah yaptığınız bu yatırımların karşılığını da sizler alıyorsunuzdur.

Sporu çok seven ve destekleyen bir nevi sporcularla aynı ruhu ve heyecanı paylaşan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Spor Bakanı Sayın Mehmet Kasapoğlu nezdinde Spor Bakanlığımıza spora ve sporculara verdiği değer kıymet ülkemizde kültür haline gelmesi için gösterdikleri çaba, vizyonlar ve yaptıkları yatırımlar çözüm odaklı ve samimi yaklaşımları için Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birini temsilen çok çok teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanımıza da bir özel parantez açmamız lazım, Fenerbahçeli olmasının dışında neredeyse televizyonlara kitlendiğimiz her müsabaka sonrası kendisini gördük. Yanılmıyorsam tüm olimpiyatlar boyunca sporcularımızın yanı başında oldunuz. Onları yalnız bırakmadınız. Bizlere ve sporcularımız göstermiş olduğunuz bu kıymetli destek için Fenerbahçe Spor Kulübü adına şükranlarımızı sunarım.

Biz Fenerbahçe Spor Kulübü olarak amatör branşlara desteğimizi sürdürmek, 1924 Paris olimpiyatlarından itibaren üstlendiğimiz olimpiyatlara sporcular hazırlama sorumluluğumuzu Fenerbahçe var olduğu müddetçe gururla devam ettirmek, 1924'ten itibaren olimpiyatlara yolladığımız 155 sporcuyu her yıl daha da yükseltmek, bugüne aldığımız 6 madalyanın sayısını daha da çoğaltmak, Türk bayrağını Olimpiyatlarda, Dünya'da, Avrupa'da her zaman dalgalandırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Ancak geldiğimiz noktada özellikle büyük kulüplerin içinde bulunduğu malum finansal sebeplerden dolayı artık bunu tek başımıza yapacağımızın mümkün olmadığını en azından uzun vadede söyleyebilirim. Biz önümüzdeki 3 yıl boyunca rekabet ettiğimiz tüm olimpik branşlarda sponsorluğumuzu imzaladık. 3 yıl boyunca sizlerin içinde bulunduğu branşlarda herhangi bir finansal sıkıntı yaşamayacağız. Sonrasında tünelin sonundaki ışık çok parlak değil. Bu konuda devletimizle adımlar atmaya ve planlar yapmaya ihtiyacımız var.


STOPAJ KONUSU

Sayın Bakanım stopaj konusu iki sene evvel sporda devrim niteliğinde olan ve profesyonel futbolcularımız için ödediğimiz vergilerin her ay içinde 5-7 gün içinde bizlere iade edilmesi ve bu meblağın sizlerin içinde bulunduğunuz branşlara aktarılması bizim için müthiş bir nefes ve can suyu idi. Sebeplerini halen bilemediğim nedenlerden dolayı bu uygulama durduruldu. Yenisi geleceği söylendi, bir sene bekledik. Bir sene kaybımız oldu. Yeni bir sistem geliştirildi, sistemi de anlamakta güçlük çekiyoruz ama sistemin de bize şu an fayda sağlamadığını söylemek istiyorum. Uygulamanın başladığı tarih 2018 mayıs. 2019 Aralık ayına kadar Fenerbahçe Spor Kulübü'nün yapmış olduğu vergi ödemelerinden 125 milyon lira iade aldık. Bu iade basketbol, voleybol ve diğer olimpik branşlarımız için çok büyük fayda sağladı. 2020 yılı için, geriye dönük olarak bir sene beklemiştik demiştim. Yeni uygulama yürürlüğe girdi. Ve geçen gün hakkımıza düşen payı aldık. Bu payda 157 bin liraydı. 1.5 yılda 125 milyon lira olan stopaj iadesi, 157 bin lira olarak geldi. Nasıl hesaplandı? Tabi uygulama durunca kulüpler vergilerini de doğru dürüst ödeyemediler. Bu konuya dikkatinizi çekmek istedim çünkü bu uygulama özellikle 3 büyük kulübe çok büyük fayda sağlamıştı. Bakanlığımızın her zaman olduğu gibi çözüm konularında da bizlerle önerilerini paylaşacağına, bize vazife düşüyorsa bizleri yönlendireceğini, bu köprüyü hep birlikte sağlam temellere dayandıracağımızdan hiç şüphemiz yok.

Evet, futbol ana branşımız. Avrupa'ya gidiyoruz maçlar yapıyoruz. Çok çok az kulüp var ki bu kadar çok branşı ve sporcusu olsun. Niye bu üç büyük kulüpte bu kadar spor var? Cumhuriyetimizden önce kurulan bu kulüplerin misyonların da bir tanesi bu genç ülkede sporun yayılması, sporcunun yetiştirilmesi, spor kültürünün yaygınlaştırılması. Genç ülkemizde sporu yayma, sporcu yetiştirme misyonu üstlenmiş kulüplerin şu an çok ihtiyacı olan sorunlarında da başta Cumhurbaşkanımızın ve Bakanlığımızın bizlerin yanında olacağına dair inançlarım sonsuzdur. Bu vesileyle şu mesajı iletmek istiyorum. Hazır olimpiyatlar yeni bitmişken, büyük coşkuyla yüksek sayıda sporcuyla katıldık. Kendimize göre madalya sayımızda iyiydi. Tabi ki bunu çok çok arttırmamız lazım. Dünyanın en önemli ülkelerinden biriyiz, sporda da öyle olmalıyız. Bu farkındalık oluşmuşken gelecek adına yüzlerce sporcu yetiştirmek, Türk gençlerini sporla buluşturmak adına el ele, omuz omuza verelim. Bizleri destekleyin ki bizde ülkemizin geleceği adına maddi kaygılarımız olmaksızın olimpiyatlara elit sporcu yetiştirmeye devam edebilelim.

Buse Naz'ı da tebrik ediyorum. Olimpiyatlardaki gözyaşları, gümüş madalyayı alma sevinci değil, altın madalyayı kaybetmenin üzüntüsüydü ama Fransa'da telafi edeceğinden hiç şüphem yok. Seni ve aileni tüm sporcularımız gibi kutlamak istiyorum. Sayın Fikret Çetinkaya, 2024 olimpiyatlarına 30 sporcu hedefi koyalım. Madalya sayısını arttıralım ki bu katılımı madalyalarla taçlandıralım.

Bu yemek, bu birliktelik bundan sonrası içinde sporcularımıza, tüm amatör branşlarımızı ve en önemlisi Türk sporunun tüm paydaşlarına başarı getirir.

Sayın Bakanım, Sayın Federasyon başkanlarımız tekrar şahsım ve kulübüm adına hepinize teşekkür ederim. İnşallah pekçok başarıyı her daim kutlayabiliriz. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu da organizasyondaki son konuşmayı yaptı. Kasapoğlu şunları söyledi:

"Fenerbahçe Spor Kulübü'nün çok değerli yöneticileri, federasyonlarımızın, Olimpiyat Komitemizin değerli yöneticileri, değerli hocalarımız, antrenörlerimiz, gözbebeğimiz çok kıymetli sporcularımız, onların değerli aileleri sizleri en içten duygularımla saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Tabii bizim bugün bir araya gelmemize vesile olan Fenerbahçe Spor Kulübü'ne, çok değerli yöneticilerine teşekkür ediyorum. Az önce Ali Bey bahsetti; aslında Olimpiyat öncesi planladığımız bu buluşmayı maalesef pandemi koşulları vesilesiyle, sebebiyle Olimpiyatların sonrasına ertelemiş olduk. Ama iyi ki de ertelemişiz, sizlerle her zaman buluşmak, sizlerle birlikte olmak, sizlerin heyecanını hissetmek bizler için her zaman bir mutluluk. Ben bu vesileyle bugün burada olan herkese katılımları, burada olmaları nedeniyle de ayrıca teşekkür ediyorum. Tabii dünya zor bir süreçten geçiyor. Pandemi şartları her geçen gün değişse de daha normal bir süreçteyiz ve bu süreçte biliyorsunuz Tokyo 2020 bir yıl ertelenerek gerçekleşti. O süreçte hep ifade ettik; 'bizim sporcularımız  her zaman olduğu gibi bu süreci bir fırsata dönüştürecek ve motivasyonuyla, heyecanıyla, inancıyla daha güçlü bir şekilde bu süreci büyük başarılarla taçlandıracak' diye. Bunu boş yere ifade etmedik. Diyorduk ki, 'bizim sporcularımız, bizim hocalarımız her zorluğu bir imkana dönüştürür. Daha iyi, daha güçlü bir şekilde bir fırsat oluştururlar'. Hamdolsun, öyle de oldu.


TOKYO PEK ÇOK AÇIDAN İLKLERİN OLİMPİYATIYDI

Kendilerine güvenen 84 milyonu hiçbir şekilde mahcup etmedi, bizim kıymetli sporcularımız! Madalya alsın almasın, Olimpiyatlardaki duruşlarıyla, varlıklarıyla, karakterleriyle, asaletleriyle, inançlarıyla bizi gururla temsil ettiler. Tüm sporcularımızla, onları bu süreçlere hazırlayan değerli antrenörleriyle, çok kıymetli aileleriyle, kulüpleriyle, bu güzel süreçte onlara destek olan federasyonlarıyla, bu güzel ailenin tüm fertleriyle gurur duyuyoruz! Biliyorsunuz, Tokyo'ya 50 kadın, 58 erkek olmak üzere 108 sporcumuzla katıldık. 18 branş ve sonuç itibariyle 2 altın, 2 gümüş ve 9 bronzla tarihimizin en çok madalyasını aldık. Tokyo, pek çok açıdan ilklerin olimpiyatıydı. Branşlar açısından olsun 6 farklı branş, madalya sayısından olsun jimnastik, okçuluk ve karate gibi yeni branşlarda hakikaten yeni, önemli ilklere imza attık. Daha önce sporcumuz dahi olmayan tabiri caizse sporcu dahi bulamadığımız branşlarda iddialı bir şekilde mücadele ortaya koyduk. Bu bir emeğin neticesi. Türk sporuna omuz veren, en uzatan, destek olan, Türk sporu için ter döken herkesin ortak emeğinin bir neticesiydi. Branş çeşitlerinin önemini hep vurguladık. Bunu vurgularken ve tesisleşme hamlemizi gerçekleştirirken hep inanarak konuştuk. Ezberlenmiş kalıplardan değil, inanmış bir motivasyon, bir ilhamla bunları ifade ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ülkenin gençlerine, bu ülkenin sporcularına duyduğu ilgi, onlara sevgisi hepimizin malumu. Ve sporu tanıyan, sporun içinden gelen, spora her daim en güzel, en güçlü desteği veren bir lider olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu vesileyle O'nun öncülüğünde 19 yılda Türkiye'nin dört bir yanında gerçekleştirdiğimiz tesisleşme hamlesi pek çok branşta hamdolsun meyvelerini verdi, vermeye devam edecek. İddiamızı hep güçlenerek, artırarak, hedeflerimizi hem bir yandan gerçekleştirerek hem de bir yandan hedeflerimizi büyüterek az önce Başkanımız da ifade etti, çok daha büyük başarılara koşacağız! Çünkü millet olarak bunu yapabilecek kapasitedeyiz, potansiyeldeyiz ve Allah'a şükür bugün itibariyle her türlü imkanımız da var. Tabii ki bundan sonraki süreçte, bundan sonraki mücadelelerde, Olimpiyatlarda bu emeklerin karşılığını hep birlikte daha güçlü bir şekilde alacağız. Bu çok uzun bir yol. Elbette kısa vade hedefler var, orta vade hedefler var ama bizler hep birlikte, camia olarak, bir aile olarak sürdürülebilir bir başarının peşindeyiz, bunu hedefliyoruz. Şükürler olsun, bu yıl hep birlikte, bu ailenin bugün bir kısmı burada, 108 sporcu, onların kulüpleri, aileleri, antrenörleri… hep birlikte bu başarıya giden yolun ilk tohumlarını attık. Bazı meyvelerini topladık ve inanıyorum ki bun sporcularımızın, yöneticilerimizin gözündeki ışıktan da hissediyorum, bu başarı katlanarak artacak! Sporcularımız, yöneticilerimiz sağ olsunlar her ifadelerinde bize teşekkür ediyorlar ama ben asıl sizlere teşekkür ediyorum. Değerli sporcularımıza, onların ailelerine, hocalarına, kulüplerine, yöneticilerine, federasyonlarına teşekkür ediyorum. Bu gururu bizlere yaşattınız. Ailelerimiz, sporcularımız içim her türlü özveriyi yıllardan beri ortaya koydular. Hocaları, onlar için gecelerini gündüzlerine kattılar. Hocalarımızın gayretini Olimpiyatlarda sporcularımızın yanlarında o heyecanı, o motivasyonu, o inancı en güçlü şekilde hissettim. İnanın bu aile olmasa pek çok başarıyı gerçekleştirmek mümkün değildi. Allah sizlerin gücünü, sizlerin imkanını artırsın. Sporumuza değer katan emekleriniz, katkılarınız, tüm varlığınız için sizlere minnettarız. Tabii bugünün ev sahibi Fenerbahçe Spor Kulübü; 1924'ten beri Fenerbahçe'nin her Olimpiyatta ortaya koyduğu mücadele, performans… Yine bu yıl Tokyo'ya da en çok sporcuyu, 22 sporcu, gönderdi. Atletizm, boks, kürek, yüzme, yelken ve voleybol olmak üzere çok farklı branşlarda temsil edildi.

FENERBAHÇE AİLESİNE TEŞEKKÜR EDİYORUM

Ben bu tarihi başarı ve destek için, varlık için Fenerbahçe'nin tüm yöneticilerine, değerli başkanına, divan kurulu başkanımıza, tüm ekibe, tüm Fenerbahçe ailesine teşekkür ediyorum. Tabii ki sporcularımız, her biri birbirinden değerli! Şükürler olsun ki Olimpiyat sürecinde işte voleybolda takımımızın her bir maçı bizler için bir gurur tablosuydu. Son ana kadar, son saliseye kadar mücadele ruhu, azim, kararlılık… Bunun şahidi olmak, sizlerin yanında olmak; boksta tüm sporcularımız burada Buse Naz, Esra onların heyecanı; kürekteki sporcularımız; yüzmedeki değerli sporcularımız; yelken sporcularımız; atletizm sporcularımız…her birinin heyecanı.. Benim için unutulmaz anıları, çok güzel hatıraları biriktirme sebebi oldu. İnanın apayrı bir tecrübe, apayrı bir inanç. Gerektiğinde hüznü gerektiğinde o güzel sevinçleri, o büyük heyecanları paylaşmak apayrı bir duyguydu. Bizlere bunları yaşatan tüm sporcularımızı can-ı gönülden kutluyorum, tebrik ediyorum. Bakanlığımız adına, hükümetimiz adına, devletimiz adına, bu aziz millet adına sizlerle gurur duyduğumuz bir kez daha ifade ediyorum. Ve tabii bundan sonraki süreç, az önce de ifade ettim; uzun bir yol, bu uzun yolu yine birlikte yürüyeceğiz. Bu yolda her zaman desteğimiz, varlığımız, tüm imkanlarımız yine gençlerimizin, sporcularımızın ve bu yola gönül veren hiçbir özveriden kaçınmayan değerli kulüplerimizin yanında olacak. Kulüpler hakikaten bu anlamda önemli bir misyon ifade ediyor, bir lokomotif ve bu gücü inşallah az önce başkanımız da söyledi, destekleri, çabaları, gayretleri büyüterek çok daha yukarılara taşıyacağız. Ben, bu vesileyle tekrar bizlere bu gururu yaşatan tüm sporcularımızı, bugün bu salonda olan değerli gençlerimizi can-ı gönülden kutluyorum. Nice başarılar sağlıkla, afiyetle uzun yıllar Türk sporu için, bu Ay-Yıldızlı bayrak için temsil edeceğiniz tüm  müsabakalarda sizlere gönülden başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın, sağ olun."



Konuşmaların ardından T.C. Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, Başkan Ali Y. Koç ve Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından sporculara plaket takdim edildi.

Etkinlikte Fenerbahçe tarihinin özel bir görsel çalışmayla anlatıldığı Vakt-i Fener tablosu da sanatçı Burak Karavit tarafından T.C. Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu'na hediye edildi.

Organizasyon, Olimpik sporcular ve tüm katılımcıların yer aldığı bu özel günün anısına çekilen hatıra fotoğrafıyla sona erdi.


Sporx Anasayfasına Dön