Fatih Altaylı Galatasaray'ın Molde'yi 3-2 mağlup ettiği karşılaşmada 1 gol 1 asist yaparak yıldızlaşan Mauro Icardi'yi değerlendirdi. Altaylı, deneyimli golcü ile ilgili flaş itirafta da bulundu.
İşte Fatih Altaylı'nın o açıklamaları;
"Galatasaray, Molde karşısında fark yemesi daha muhtemel bir maçı 2-3'lük bir galibiyetle kapattı ise bunu bir Icardi'ye borçlu.
Arjantinli muhteşem golcü Galatasaray tarihinin belki de Türk futbolunun bugüne kadar gördüğü en iyi santrfor olduğunu her maçta biraz daha kanıtlıyor.
Erdem Timur Habertürk'teki odamda "Icardi'yi bitirmek üzereyim" dediğinde "Alma. Çok sorunlu bir adama benziyor" dediğim günü hatırlayıp utanıyorum ve kendimi Michael Jordan'ı seçme hakları varken almayan Houston Rockets yöneticilerine benzetiyorum. (Bu arada zatürre başlangıcı teşhisi nedeniyle birkaç gündür Amerikan Hastanesi'nde yatan Erdem Timur dün hastaneden kaçarak maçı Galatasaray Adası'nda izledi)
Icardi benim hayatımda izlediğim en müthiş santrfor ve aldığı her kuruşu sonuna kadar hak ediyor. İkinci sezonunda bir Galatasaray efsanesi olmayı başardı.
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne veda edebileceği bir maçı Şampiyonlar Ligi'ne katılım biletine çeviren Icardi oldu. Bir imkansız gol, bir akıl almaz asist. Gole çevrilemeyen ama yüzde yüz gollük bir diğer asisti de cabası.
Okan Buruk ise bu maçta hiç de iyi bir sınav vermedi. Çok daha önce yapması gereken değişikleri çok geç yaptı. İlk yapması gereken değişikliği sonra, sonra yapması gereken değişikliği ise önce yaparak zaten zor durumdaki takımın güç kaybı yaşamasına neden oldu.
Galatasaraylıların anlamadığı bir başka mesele ise yeni transferlerin niye oynatılmadığı. Mesela Tete varken, formsuz Barış Alper'de niye ısrar edildiği.
Transfer konusunda takımın en kilit oyuncusu olduğu iyiden iyiye anlaşılan Torreira'ya niye bir alternatif üretilmediği, iyi niyetli, çalışkan ama yeteneği sınırlı Berkan ile Şampiyonlar Ligi'nden fazla umutlu olmamak gerektiği de ayrı bir muamma."
İşte Fatih Altaylı'nın o açıklamaları;
"Galatasaray, Molde karşısında fark yemesi daha muhtemel bir maçı 2-3'lük bir galibiyetle kapattı ise bunu bir Icardi'ye borçlu.
Arjantinli muhteşem golcü Galatasaray tarihinin belki de Türk futbolunun bugüne kadar gördüğü en iyi santrfor olduğunu her maçta biraz daha kanıtlıyor.
Erdem Timur Habertürk'teki odamda "Icardi'yi bitirmek üzereyim" dediğinde "Alma. Çok sorunlu bir adama benziyor" dediğim günü hatırlayıp utanıyorum ve kendimi Michael Jordan'ı seçme hakları varken almayan Houston Rockets yöneticilerine benzetiyorum. (Bu arada zatürre başlangıcı teşhisi nedeniyle birkaç gündür Amerikan Hastanesi'nde yatan Erdem Timur dün hastaneden kaçarak maçı Galatasaray Adası'nda izledi)
Icardi benim hayatımda izlediğim en müthiş santrfor ve aldığı her kuruşu sonuna kadar hak ediyor. İkinci sezonunda bir Galatasaray efsanesi olmayı başardı.
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne veda edebileceği bir maçı Şampiyonlar Ligi'ne katılım biletine çeviren Icardi oldu. Bir imkansız gol, bir akıl almaz asist. Gole çevrilemeyen ama yüzde yüz gollük bir diğer asisti de cabası.
Okan Buruk ise bu maçta hiç de iyi bir sınav vermedi. Çok daha önce yapması gereken değişikleri çok geç yaptı. İlk yapması gereken değişikliği sonra, sonra yapması gereken değişikliği ise önce yaparak zaten zor durumdaki takımın güç kaybı yaşamasına neden oldu.
Galatasaraylıların anlamadığı bir başka mesele ise yeni transferlerin niye oynatılmadığı. Mesela Tete varken, formsuz Barış Alper'de niye ısrar edildiği.
Transfer konusunda takımın en kilit oyuncusu olduğu iyiden iyiye anlaşılan Torreira'ya niye bir alternatif üretilmediği, iyi niyetli, çalışkan ama yeteneği sınırlı Berkan ile Şampiyonlar Ligi'nden fazla umutlu olmamak gerektiği de ayrı bir muamma."