Golden State Warriors forveti Draymond Green, merhum NBA efsanesi Kobe Bryant'ın bir maç öncesinde yaptığı antrenmanının kendisine nasıl ilham verdiğine dair bir hikaye paylaştı.
Warriors forveti, basınla yaptığı bir sohbette Mamba hakkında konuştu ve Los Angeles Lakers efsanesinin bir maç öncesi ritüelini izlemenin, ligde kendisinin genç bir oyuncu olduğu dönemde kendisine nasıl ilham verdiğini anlattı:
"NBA'e ilk geldiğim dönemde, yalnızca iki kişiyi gördüğümde resmen çarpılmıştım. Biri Kobe, diğeri de Grant Hill'dı. Kobe'ye karşı ilk kez oynadığım gün, maç öncesinde yaptığı o antrenmanı asla unutamam.
Ben o gün maç öncesi ısınmamı erkenden bitirmiştim ve bir çaylak olarak 7:30'daki maç için oraya 3:30, 3:45 gibi gidersiniz. Isınmamı bitirir bitirmez o gelmişti ve kendi kendime 'Neden 7:30'daki maç için 4:00'te ısınıyor ki?' demiştim.
Orada oturup tüm ısınmasını izlemiştim ve en sonunda çok uzun süre çalıştığını fark etmiştim. Yaklaşık 40 dakika ısınmıştı ve tüm antrenmanını seyretmiştim. Hatta bu yüzden kendi antrenmanlarımı bile kaçırmıştım.
Lakin o anda Kobe'yi seyretme şerefine nail olduğum için, başka hiçbir şeyin önemi yoktu."
Warriors forveti, basınla yaptığı bir sohbette Mamba hakkında konuştu ve Los Angeles Lakers efsanesinin bir maç öncesi ritüelini izlemenin, ligde kendisinin genç bir oyuncu olduğu dönemde kendisine nasıl ilham verdiğini anlattı:
"NBA'e ilk geldiğim dönemde, yalnızca iki kişiyi gördüğümde resmen çarpılmıştım. Biri Kobe, diğeri de Grant Hill'dı. Kobe'ye karşı ilk kez oynadığım gün, maç öncesinde yaptığı o antrenmanı asla unutamam.
Ben o gün maç öncesi ısınmamı erkenden bitirmiştim ve bir çaylak olarak 7:30'daki maç için oraya 3:30, 3:45 gibi gidersiniz. Isınmamı bitirir bitirmez o gelmişti ve kendi kendime 'Neden 7:30'daki maç için 4:00'te ısınıyor ki?' demiştim.
Orada oturup tüm ısınmasını izlemiştim ve en sonunda çok uzun süre çalıştığını fark etmiştim. Yaklaşık 40 dakika ısınmıştı ve tüm antrenmanını seyretmiştim. Hatta bu yüzden kendi antrenmanlarımı bile kaçırmıştım.
Lakin o anda Kobe'yi seyretme şerefine nail olduğum için, başka hiçbir şeyin önemi yoktu."