"Benim adaylıklarım son 20-25 güne sığdı, hazırlıklıyım bu konularda. İşin aslında hazırlıklarımız mayısta tekrar aday olabilir miyim diye konuşuyorduk. Son 1 aydır geçirdiğimiz hoş olmayan kaos ortamı, mayıstaki düşüncemizden aralıktaki seçimlere aday olma kararını aldırdı. Tekrar söylememe gerek yok, yaşadığımız kaos ortamında Beşiktaş ile yan yana gelmeyecek tabirler komisyonlar, sahte evraklar, sahte imzalar... Haliyle bunlar yaşanırken kayıtsız kalmak imkansızdı. Kayıtsız kalamadım."
"Seçim kararı alınınca, aday olmaya hemen karar verdim. Hasan Bey'in kaos ortamı... O da çok enteresan. Zamanlaması manidar derler ya, iki gün önce bu kararı alsalar başka bir ortam olacaktı. Tüzüğün verdiği süreci geçip ikinci başkanın devam edeceği bir dönem başlayabilirdi. Üzülerek de olsa seyrettik, yaşadık. Beşiktaş'a yakışmadı."
"Size matruşka dediler."
Serdal Adalı: "Ben üstüme almadım. Yakıştırmayı yapmalarına sebep insanlarla ben karşı karşıya seçime girdim. Tekrar saymayayım. Ancak, ben de işin açıkçası 1.5 senedir hazırız, Beşiktaş'ın her şeyini biliyoruz dedikleri seçimden sonra şu geldiğimiz noktaya gelmemiz hem üzücü hem şaşırtıcı. Hem kırıldım hem kızgınım. Şuralara gelmemesi lazımdı bu işlerin. Sebeplerini az çok biliyorum. Onun için de Hüseyin Bey ondan, bundan haberim yoktu gibi söylemler ile kendini bir şeylerden kurtarmak istiyor. Beşiktaş'ta yaşanmamış bir eşbaşkanlık devresi yaşadık. Bunların buralara gelebileceğini hissettim. Beşiktaş'ta bir tane başkan olur, kararları o alır. Beşiktaş'ın bir tane önderi olur, o da başkandır. Hasan Bey'in bizzat ağzından Hüseyin Bey'in önderliğinde, Hüseyin Bey'in başkanlığında duyduk, eşbaşkanlık karmaşası yaşadık."
"Hüseyin Bey'in ben olmasam kulüp 3 ay dönmezdi dedi"
Serdal Adalı: "Ben de bu rakamları verdim, üstünden yıllar geçti. Hiç telaffuz etmedim. Parayı sen veriyorsun, niye başkanlık yapmıyorsun diye Hüseyin Bey'i dolduruşa getirdiler yakınındakiler, biliyorum. Laf olsun diye ibra edip, etmeme düşüncesinde değilim. Bu hesaplar kitaplar ortaya çıksın. Küçücük bir şey görsem ibra etmeyeceğim ve 'bu işi böyle geçirelim' düşüncesinde değilim. Sonuna kadar gideceğim. Hukuk'a gitmek gerekiyorsa, Savcılık'a verilmek gerekiyorsa yapacağım. Herkesin içi rahat olsun. Denetlettireceğim. Ben ne devralıyorum, bunu bilmek için özel şirkete denetlettireceğim dedim. Geçtiğimiz 1 sene içinde ne yapıldı, edildi... İşte borç rakamları, Mali Genel Kurul'da anlatılanla bugün önümüze gelen farklı."
"80-85 milyon euro futbol takımının maaşları var. 2 milyon euro faiz ödemesi var. 10 milyon euro Beşiktaş'ın aylık ödemesi var. Biz buna hazırız."
"İnsanların birazcık aklı karıştı. Enflasyon muhasebesine göre yapılan hesap kitap... Denetleme Kurulu, bu rakamları Enflasyon muhasabesi yapılmadan anlatmaya çalışsa da, herkesin aklında kalan diğer rakamlar. Bugün önümüzde gelen rakamlar, hepsinden daha farklı. Göreceğiz. Bildiğimiz rakamlar, hepimizin bildiği ödemelerin kaç lira olduğu rakamı. Borç kısmında çok enteresan bir şey çıkar mı? Bilmiyorum. Detaylı inceleme şansımız yok."
"Korkunç rakamlar! Dün de söyledim; birileri dese ki, Hasan Bey'i de Hüseyin Bey'i de tanırım, tanımadığım iki tane insan olsa, gidin bu kulübe başkan olun, ikinci başkan olun, yönetim, 100-120 milyon euro zarar edin, buranın artık kıpırdayacak hali kalmasın, burayı satın alalım gibi bir icraat var ortada. Normal ödemelerde 40 milyon euro açık var, 100 milyon euro daha... 100 milyon euro'nun sebebi, 50 milyon euro'su faiz diyor. Ben ondan bahsetmiyorum. Bu sene, 3 senelik de olsa, 4 senelik de olsa bu sene yapılan transferlerden dolayı, bonservis ücretleri olsun, maaşlar olsun, bunları toparlayınca 100 milyon euro para harcamışlar ya da yükümlülüğün altına sokmuşlar Beşiktaş'ı. Ben bundan bahsediyorum."
"Bu paraları ödeyeceğiz, kaçarı göçeri yok. Hüseyin Bey '50 milyon euro para lazım' diyor. Sanki ben yaptım. Seçime gidiyorum, rakibim bu icraati yapan yönetici."
"Hüseyin Bey verdiği paranın bir bölümünü sponsorluk, bir kısmını geri alacağım, bir kısmı hibe dedi."
Serdal Adalı: "Ben çok duydum, onu yapacağım, bunu vereceğim. Senede 25 milyon euro getiren bir aplikasyon yok. Ben bunu ifade etmeye çalıştım. Yapılanı kötülüyor denildi. Çok güzel bir uygulama, çok faydalı. Senede 25 milyon euro gelir getirecek bir şeyi yok, hayali. Hüseyin Bey'in daha önceden, Fikret Orman Bey'in yönetiminde çalışırken de böyle taahhütleri vardı. Fikret Bey'e sorsunlar, hangisini yaptı."
35 milyon euro para verilmiş Hüseyin Bey'den.
Serdal Adalı: "O kadar değil, 13-14 milyon euro civarında bir nakit akışını denkleştirmek için getirilmiş para var. Kendi şirketlerinin bloke edilmiş 600 milyon lira karşılığı Beşiktaş'ın kullandığı kredi var. Faizini de Beşiktaş ödüyor. Bunları sayınca 35 milyon euro sağlamış. Öyle ya da böyle sağlamış."
"Beşiktaş'ın geliri yok, sponsor gelirleri kırdırıldı."
"Beşiktaş'ın 3.5 sene gelecek 1 liralık geliri yok. Sponsorların hepsini ziyaret edeceğiz, baştan gezeceğiz. Oturacağız konuşacağız, ne yapabiliriz, bir artırıma gidebilir miyiz? Kullanabileceğimiz ne varsa düzlüğe çıkmak için her türlü enstrümanı kullanacağız."
"Ben Adana Demirspor maçına gitmedim. Adanalılar Gecesi'ne katıldım. Gecenin sonunda Ankara'ya geçtim. Adana Demirspor yenilgisi inanılacak gibi değil. Adana Demirspor'un durumunu biliyoruz. Ne diyeyim! Sadece futbolcuları, teknik direktörü suçlamak doğru değil. Bu işler saha dışı ve saha içi iyi yürürse, saha içi iyi oluyor. Çok üzgün, çok kızgınım."
"Yaşadığımız kaos ortamını hepsi seyrediyor. Hüseyin Bey 'Bu futbolcuları cezalandıracağım, temizleyeceğim' diyor. Hepsi bizim futbolcularımız, sezonu bu oyuncularla bitireceğiz. Biz de kızgınız ama bu söylemler başkana, yöneticiye yakışan söylemler değil. Ben de kızgınım. İçerideki uyumsuzluğun sebeplerini de biliyorum. Futbolcular arasında bölünmüşlük var ama Ümraniye'de 'ağabey' yok. İlk önce konuya yüzde yüz hakim olmak istiyorum. Şimdiden şunu, bunu yapacağım deyip yeni bir polemik yaratmanın manası yok. Beşiktaş'a başkan olacak kişinin şirin görünmek için asacağım, keseceğim, kovacağım doğru söylemler değil. Ben yaşayacağım bu futbolcularla. Hüseyin Bey, belki yaşamayacağını düşünüyor. Ben sahip çıkacağım, biz bu futbolculara sezonu geçireceğiz."
"Geçen sene Afrikalılar ile yapılan kadro mühendisliği, bu sene farklı şekilde hatalar yapıldı. 5-6 tane orta saha varken 1 orta saha daha alırsanız böyle olur. Kanadımı yok, bekimiz yok. Buralara ilk önce... Sezon başında biz niye eleştirdik bir önceki yönetimi, çok kötü kadro mühendisliği yaptı. 12-13 tane Beşiktaş'ta oynayamayacak futbolcu aldı. Ekonomik kriz, böyle bir kaos yaşandığı için Ahmet Nur Çebi bırakmadı ki... Sebebi neydi? Futbol takımının kötü idare edildiği, yönetildiği için bıraktı. Hasan Bey'in 'Seçime gidelim, biz daha iyisini yapacağız' sözleri vardı. 'Beşiktaş'ı zarara soktunuz' diyerek seçimi kazandı. Aynı hataların tekrarı. Altı tane Afrikalı değil de altı orta saha varken yedincisi alındı. 40 milyon euro bu sene ödemelerde açık görünürken, maaşı 6 milyon eurolardan başlayan, 50-55 milyon euro ile yönetilen futbolu çıkardılar 80-85 milyon euro'ya. Birileri sanki 'git burayı imha et' demiş. Beşiktaş'ta bunu ilk defa gördüm. Resmen bir eşbaşkanlık seyrettik 1 sene. İki tane başkan, iki tane sportif direktör, 5-6 tane scout ekibi ayrı ayrı. Kaan Bey'in transferi bu, bunu Samet Bey istemedi ama biz aldık, kim söyledi? Hoca söyledi. Hoca 'Haberim yok' diyor. Bu şekilde bir yönetimle, parça parça herkesin aklına göre yaptığı transfer. Futbol aklınız kim olacak? Bu yönetimde 6 tane futbol aklı var. Beşiktaş'ta futbol aklı 1 tane olur. Teknik direktör ile beraber sportif direktör müessesi olmuyor. Diğer takımlarda denediler, olmuyor. Özellikle Türk hocalar ile olmuyor."
"Sergen Hoca ile anlaştık diye bir şey yok. Hayır, anlaştım diye bir konu yok. Bu kaos hadisesi başladığında telefonla konuştuk. Sonrasında seçim atmosferine girdik. Bugün yarın görüşeceğim. Hazırladığımız 3-3.5 senelik plan var. O projeksiyonu kendisiyle paylaşmak istiyorum. Bu şartlarda farklı projesi olabilir. Bizim projemize uyarsa, 3 sene Sergen Hoca ile devam etmek istiyorum. Çok iyi gideriz inşallah, 3 seneyi tek hocayla bitirme hedefini bize yaşatır. Birinci adayımız Sergen Yalçın."
"Mehmet Özdilek Hoca ile beraberdik, yine beraberiz. Mayıs ayına kadar bir TV anlaşması var. Şurada önümüzdeki 4-5 ay için hocanın düzenini de bozmanın manası yok. Konuşuyoruz, danışıyoruz yine. Bizim için, camia için çok kıymetli. Bir sonraki mayıs ayına kadar dışarıdan bize yardımcı olacak, vakti olduğu kadar."
"Ben Ümraniye'yi çok iyi bilirim, nasıl yönetileceğini de çok iyi bilirim. Ben oraları ço kısa zamanda, herkesin zevkle gittiği eski haline, evinde oturmayıp gidip Ümraniye'de oturayım dediği atmosfere getiririm. Şu an öyle değil. Herkes bitsin de kaçayım diyor. Bu bozulunca takımlarda, aile ortamı, eski tabirle kolej havasını bozduğunuz zaman direkt sahaya yansır bu."