Galatasaray'da ocak ayı olağan divan kurulu toplantısı gerçekleştiriliyor. Canlı aktarıyoruz.
Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk: "Ahmet Şenkal Ağabeyim, sadece benim ağabeyim değil geçmiş dönem ikinci başkanım. Tüm yöneticiler, sporcular kulübe emek sarf ediyor. Şahsi görüşümü söylüyorum, başkanımız burada olmadığı için. Dursun Aydın Özbek Başkanımız rahatsızlığı sebebiyle burada değil. Bulunduğu noktada da Galatasaray için önemli şeyler yapmaya devam ediyor. Birkaç güne onların müjdelerini verecek."
Metin Öztürk: "Galatasaray, ananeleri gereği bir başkanlık, başkan ayrı yönetim denetleme sicil ayrı seçiliyor, müessesi var. Divan teamülünde başkan gelir konuşur önce, fikirler, katkılar, eleştiriler sonra gelir. Mükerrerlik olmaz. Şahsi düşüncem, başkan zaten tecrübeli ve neleri söyleyeceğini net biliyor. Hazirundan işi olup ayrılanlar oluyor. Sonuna kadar kalamayabiliyor. Başkan gelir konuşur, sizlerin önerilerini alır, kapanış konuşması yapar. Şahsi görüşümü söyledim. Ben başkan değilim zaten."
Metin Öztürk: "Tüzük bildiğiniz gibi Divan'ın konusu. Onlar bize getirir, biz de genel kurula gideriz. Bundan sonraki toplantılar için söylüyorum, o günkü seçilmiş başkanımız kim ise gelir kısa açıklamalarını yapar, hepimiz burada yönetimin faaliyetlerini bildirilmesi, sınanması, eleştirilmesi... Galatasaray'da eleştiriler hep yapıcıdır."
Metin Öztürk: "Bugün borçsuzluğun son günü. Bir yandan Florya var. Dursun Özbek başkanımızın notlarından okuyacağım. Birçok kişi bu dönemde sağlık sorunları yaşıyor. Şu an hasta yatağında Galatasaray ile ilgileniyor. Tüm başkanlarımız kıymetlidir. Yakın zamanda göreceksiniz ki Dursun Aydın Özbek bunu çok başka bir yere taşıdı."
Metin Öztürk: "Galatasaray Adası, iki sosyal tesisimizden biri. 32 günde hizmete açıldı. Her sene üstüne koya koya devam ediyor. Teras alanı genişletildi. Restoran tamamen yenilendi, bitti. 1957'den beri altyapı aynen kalmış. Sonra gelen işletmeciler de bir şey yapmış. 4 elektrik hattını 3'ü, 4 su hattının 3'ü arızalı. Elden geçiyor. Arka alanda etkinlik düzenleniyor. O üstüne bastığımız iskeleler çürümüş vaziyette. Tamamına kazık çakılıyor. Belki de hata ettik diyor başkanımız, 4-5 dönemde yapılacak işi 1 döneme sığdırmaya çalışıyoruz dedi. Galatasaray bu kadar büyük olmasa, üyelerimiz arkamızda olmasa bunları yapamayız. Galatasaray, sadece 44 kişiyle değil tüm üyeleriyle bunlarla yönetiliyor."
"FLORYA KONUSU TAMAMLANDI"
Metin Öztürk: "Geçmiş dönem başkanlarımızdan Adnan Polat'ın ne kadar yoğun olduğunu biliyoruz. Adnan Başkanımız, bir komiteyle birlikte Florya konusunu tamamladı. Nihai toplantıyı dün yaptı. Birkaç hafta içinde oranın da ihalesi başlayacak. Katkısı olan herkese teşekkür ediyorum."
Metin Öztürk: "Kemerburgaz'ı herkes merak ediyor. Futbolcularımız merak ediyor. Şunu müjdeleyebilirim, Kemerburgaz'da her şey bitti. Bu tamamen bir sponsorla değil kulübün imkanlarıyla yapıldı. Bu inanılmaz bir başarı. Diğer kulüplerde bir ismi bir şeyi görüyorsunuz. Burada yazan tek isim Galatasaray. Başka bir şey yok. Okan Hocamız karar verecek ay sonu mu, öbür ayın ortası mı geçilecek. Onun düşüncesi çok kıymetli. Bizim için tamam olan bir yer, onun açısından farklı olabilir. 14.500 metrekare... Florya'nın tamamı 4.500 metrekare kapalı alan, basketbol var, altyapı var. Burası sadece a takım. İnşaatın başlaması için Florya'da bir süre var. İhale sonuçlansa da alan firmanın ruhsat ve diğer konuları. O arada altyapıyı da tamamlayacağız. Galatasaray'a yakışır, çok modern, Avrupa'daki rakiplerimizin çok ötesinde bir tesis. 2 sahası bitti. 4 saha ve altyapı yapılacak."
Metin Öztürk: "Galatasaray, 1 milyar 80 milyon TL olan sermayesini tamamı ödenmiş 5.4 milyar liraya çıkarttı. Bu gelen kaynağın 1.7 milyar lirası, biliyorsunuz Bankalar Birliği'ne faizle birlikte 2.6 milyar borcumuz var. Buranın kapatılması için kullanılacak. Kalan paranın yüzde 13'ü futbolcu ödemeleri, yüzde 7 diğer borçlar, yüzde 3 vergi diyoruz. Çok önemlisi, büyük ihtimalle başkanımızı bir sonraki Divan'da Bankalar Birliği'nden çıkmış bir başkan olarak alkışlayacaksınız. Ben şimdiden peşinen başkanımı alkışlıyorum."
Metin Öztürk: "Tüm branşlarda rekabetlerin yoğunlaştığı bir dönem. Gerek futbol gerek kadın futbol gerek basketbol, voleybol, diğer branşlar... Mali genel kurulda, bütçe genel kurulunda başkanımızın çizdiği rotada ilerliyor. Futbolda zaten uzak ara öndeyiz. Okan Hoca ve futbolcu kardeşlerimizi kutluyorum. Onları alkışlıyorum."
Metin Öztürk: "Amatör branşlarda bütçemiz, birçok müessese kulübünün gerisinde. Buna rağmen orada da çok önemli işler yapılıyor. Devletin, futbolcu vergilerinden kaynaklanan stopajlardan son 1 yıldır önemli katkısı var. Bu da devam edecek. Bu da başarımıza ivme kazandırdı. Oralarda bütçemiz 3 kat arttı."
"KİMSE O KUPAYI BİZDEN ALAMAZ!"
Metin Öztürk: "Yüzmeyle ilgili konu şöyle; biz bunla ilgili kamuoyuna bir duyuru hazırladık. Burada Galatasaray'ın bir kusuru yok. Şampiyonluk şampiyonluğumuz, kupa bizimdir, o kupayı kimse alamaz. Duyuruyu metinden okuyacağım.
Son günlerde yüzme takımımız ve sporcumuz Doğa Çelik'in adının geçtiği asılsız haberler yayınlanmıştır. Bu haberlerde 26 yıllık milli yüzücü Doğa Çelik'in yaklaşık 2 sene önce müsabakalarda lisanssız yüzdüğüne dair iftira atılmış, hatta kişisel veri barındıran bir belge gazetelerde paylaşılmıştır. Bu yalan haber, olmayan bir yönetmeliğe bağlanıp takımımızın puan silinmesine kadar gidilmesi gerektiğine dair bir hava yaratılmaya çalışılmıştır. Doğa Çelik'in belirtilen tarihlerde lisansı mevcut olup vize başvurusu yapılmıştır. Kendisi belirtilen tarihin öncesinde ve sonrasında aktif olarak müsabakalara katılmıştır. Bu asılsız haber, erişilememesi gereken vize bilgisiyle dökümanı ve şahısların hayal bilgisine dayandırılmaktadır. Kulübümüz, bu belgeyi üçüncü şahıslara veren ve gazetelerle paylaşanlar hakkında gerekli hukuki girişimlere bulunmuştur. Bu yalan ile takımımızın başarısına gölge düşürmeye çalışanları kınıyoruz. Galatasaray Yüzme Takımı, tüm bu spekülasyonlara rağmen her kulvarda şampiyonluğa koşmaya devam edecektir."
Metin Öztürk: "Yüzmede ve kürekte çok ciddi atılımlar oldu. Geçemeyince ne yapıyorsunuz? Karıştırmaya çalışıyorsunuz. Rakiplerde bu var. Kupamız, anamızın ak sütü gibi helal. Bu kupayı kimse elimizden alamaz. İçiniz rahat olsun."
Galatasaray Kulübü Divan Üyesi Süheyl Batum: "MHK bitmiş vaziyette. Adamın hukukla ilgisi yok MHK Başkanının. Ben Abdülkadir'i attım, gerekçe bende saklı. Onu aldım. Sen kimsin ya! Ali Koç istedi diye oraya getirilmiş bir adamsın. 'Yürü oradan' dediğinde gideceksin. Hepsi korktuğu için bir şey yapamıyor, TFF başkanı da yapamıyor. UEFA'nın statülerini biliyoruz. Fair-Play, eşit davranma ve siyasete karıştırmama. MHK, PFDK... PFDK'nın tek kararı hukuksal değil. Hukukçu olanlar bilir. Geçen sene verdiği 'nefsi müdafaa vardır' dediği karar rezil bir karardır. Yok böyle bir şey. TFF'nin Disiplin Talimatı'nda nefsi müdafaa diye bir şey yok. Onu bırakın, Icardi'ye 1 maç ceza verdiler, şikayet var dediler. Şikayete tabii suçlar vardır deyin kurallarda. Mert Hakan'a niye vermedin, şikayete tabii değilmiş. Hukuktan uydurmadın, yukarıdan mı uydurdun. Tahkim en kötüsü. AİHM karar verdi, sen mahkeme falan değilsin dedi. Siyasete bağlı bir kurumsun dedi. Bunun üzerine değiştirdiler sözde. İki şeye dokundular. Yemin edeceklermiş. Dört senelik atayacağız değişmeyecek dediler. Dört yıl kaldı mı kalmadı. Neyin hukuku! Bunu söyledim. Bence artık durmamalıyız. Galatasaray, UEFA'ya bile verebileceği bu işin siyasetini... Siyaset, doğrudan bir parti değil. Hepsinin seçilmesini götürmeli. Ben Adalet Bakanı'yım diyen kişiyle, öyle gizli de değil, bütün basının geldiği, 'Biz şikayetçiyiz kardeşim, iç kurumlarda arıyoruz ilk önce, burası Türkiye CUmhuriyeti, bak bunlara, ver kararını, Osman Aşkın Bak Sayın Spor Bakanı da dahil, yeter artık ya'. Namuslu gazeteciler bile 'Reis bir el atsa iyi olur' diyorlar. Aynen böyle demiyorlar mı? Neyin reisi. Reis benim yerime görev yapsın diye iki tane adam atamış. İki adamı saklanın diye atamamış, saklanacaklarsa biz bunu çıkartmak zorundayız, yoksa UEFA'ya götürmek zorundayız. UEFA'nın en kızdığı şeyi hepimiz biliyoruz, 3 şey. Fair-Play, siyaset ve eşitliğe aykırılık. Galatasaraylıyız, onur duyuyoruz."
Galatasaray Kulübü Divan Üyesi Süheyl Batum: "Neden bakanlar dedim, çünkü savcıların çok net, çok net ödleri patlıyor. Yukarıdan ödleri patlıyor, net söylüyorum. Biz saha basan adamı, saha basan Ali Koç'u 'Bana bak karşıma durma, dayak yersin' bizim genel sekreterimize dedi, savcılığa şikayet etti. Savcı iki ay yırtındı. En son takipsizlik verdi. En son söyleyeceğim şu. Lütfen biz de artık bazı şeyleri tarihi bir program yaptıralım bir yerde. Çok pırıl pırıl insanlar var yapmak isteyen. Gerçekten bizler dürüst insanlarız. Bilmiyoruz bazı şeyleri. Geçenlerde bir yazışma gördüm. 'Galatasaray 8-0 şikeciler' diyor. Biz itibar etmezdik bunlara. Beşiktaş'ın Genel Kurul Divan Başkanı söylüyor, yöneticisi söylüyor, '8-0 sahtekarlar' diyor. Biz efendi insanlarız, efendilik efendi ortamda olur."
Galatasaray Kulübü Divan Üyesi Süheyl Batum: "3 Temmuz'dan sonra Aziz Başkan istiyor dediler, bütün yasa değişti. Bütün yargılayan makam değişti, değiştirildi. Biliyorsunuz. Mahkeme diretti. 17-25'e kadar diretti. Sonradan elinden zorla alındı ve kararlarını verdi. Şimdi herkes beraat etti. CAS'a gitti, Avrupa'ya gitti. CAS ne yaptı, hepimizin bildiği, yok saysalar da hem de öyle güzel koyuyor ki... Şike nedeniyle bir kulübe ceza verilebilir mi, 'Evet, yöneticileri işin içindeyse, burada evet için' diyor. 'Şikeye girer' diyor. 'Bir daha yargılanma, TFF belli cezalar verdi, bir daha yargılamayın, hayır diyor. Kesin hüküm yok. Siz orada karar vermişsiniz, bana şu kadarlık ceza ver işi çözeyim' diyor. 'Hayır kabul edilmez, ben ceza veririm' diyor. Şike davalarında ispat standartını söylüyor. 'Ceza hukukunda kesin gerçek ortaya çıkması lazım. Kuvvetli şüphenin ötesine geçmelidir. Disiplin soruşturmalarında bu kadar sert değildir, makul şüphe yeterlidir' diyor. Burada da vardır diyor. CAS kararı 11 Nisan 2014 tarihli, orada duruyor. Biz UEFA'ya FIFA'ya bağlıyız. 'Şerefsizler, ahlaksız, bize şikeci diyen köpekler' diyor. Ne kadar güzel ortam ya. Adalet Bakanı'nı buraya çağıralım bir gün. Spor Bakanı'nı çağıralım buraya. 'Gel buraya, gel buraya, söyle önümüzde bir şey söyle' diyelim. 'Durun bir dakika tuvalete gidiyorum, işim çıktı yarın geleceğim' değil. Net bir şey söyle. Eğer böyle bankacılık, başka bir şey yürürse futbol da yürür. Yeter artık."
Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk: "Ahmet Şenkal Ağabeyim, sadece benim ağabeyim değil geçmiş dönem ikinci başkanım. Tüm yöneticiler, sporcular kulübe emek sarf ediyor. Şahsi görüşümü söylüyorum, başkanımız burada olmadığı için. Dursun Aydın Özbek Başkanımız rahatsızlığı sebebiyle burada değil. Bulunduğu noktada da Galatasaray için önemli şeyler yapmaya devam ediyor. Birkaç güne onların müjdelerini verecek."
Metin Öztürk: "Galatasaray, ananeleri gereği bir başkanlık, başkan ayrı yönetim denetleme sicil ayrı seçiliyor, müessesi var. Divan teamülünde başkan gelir konuşur önce, fikirler, katkılar, eleştiriler sonra gelir. Mükerrerlik olmaz. Şahsi düşüncem, başkan zaten tecrübeli ve neleri söyleyeceğini net biliyor. Hazirundan işi olup ayrılanlar oluyor. Sonuna kadar kalamayabiliyor. Başkan gelir konuşur, sizlerin önerilerini alır, kapanış konuşması yapar. Şahsi görüşümü söyledim. Ben başkan değilim zaten."
Metin Öztürk: "Tüzük bildiğiniz gibi Divan'ın konusu. Onlar bize getirir, biz de genel kurula gideriz. Bundan sonraki toplantılar için söylüyorum, o günkü seçilmiş başkanımız kim ise gelir kısa açıklamalarını yapar, hepimiz burada yönetimin faaliyetlerini bildirilmesi, sınanması, eleştirilmesi... Galatasaray'da eleştiriler hep yapıcıdır."
Metin Öztürk: "Bugün borçsuzluğun son günü. Bir yandan Florya var. Dursun Özbek başkanımızın notlarından okuyacağım. Birçok kişi bu dönemde sağlık sorunları yaşıyor. Şu an hasta yatağında Galatasaray ile ilgileniyor. Tüm başkanlarımız kıymetlidir. Yakın zamanda göreceksiniz ki Dursun Aydın Özbek bunu çok başka bir yere taşıdı."
Metin Öztürk: "Galatasaray Adası, iki sosyal tesisimizden biri. 32 günde hizmete açıldı. Her sene üstüne koya koya devam ediyor. Teras alanı genişletildi. Restoran tamamen yenilendi, bitti. 1957'den beri altyapı aynen kalmış. Sonra gelen işletmeciler de bir şey yapmış. 4 elektrik hattını 3'ü, 4 su hattının 3'ü arızalı. Elden geçiyor. Arka alanda etkinlik düzenleniyor. O üstüne bastığımız iskeleler çürümüş vaziyette. Tamamına kazık çakılıyor. Belki de hata ettik diyor başkanımız, 4-5 dönemde yapılacak işi 1 döneme sığdırmaya çalışıyoruz dedi. Galatasaray bu kadar büyük olmasa, üyelerimiz arkamızda olmasa bunları yapamayız. Galatasaray, sadece 44 kişiyle değil tüm üyeleriyle bunlarla yönetiliyor."
"FLORYA KONUSU TAMAMLANDI"
Metin Öztürk: "Geçmiş dönem başkanlarımızdan Adnan Polat'ın ne kadar yoğun olduğunu biliyoruz. Adnan Başkanımız, bir komiteyle birlikte Florya konusunu tamamladı. Nihai toplantıyı dün yaptı. Birkaç hafta içinde oranın da ihalesi başlayacak. Katkısı olan herkese teşekkür ediyorum."
Metin Öztürk: "Kemerburgaz'ı herkes merak ediyor. Futbolcularımız merak ediyor. Şunu müjdeleyebilirim, Kemerburgaz'da her şey bitti. Bu tamamen bir sponsorla değil kulübün imkanlarıyla yapıldı. Bu inanılmaz bir başarı. Diğer kulüplerde bir ismi bir şeyi görüyorsunuz. Burada yazan tek isim Galatasaray. Başka bir şey yok. Okan Hocamız karar verecek ay sonu mu, öbür ayın ortası mı geçilecek. Onun düşüncesi çok kıymetli. Bizim için tamam olan bir yer, onun açısından farklı olabilir. 14.500 metrekare... Florya'nın tamamı 4.500 metrekare kapalı alan, basketbol var, altyapı var. Burası sadece a takım. İnşaatın başlaması için Florya'da bir süre var. İhale sonuçlansa da alan firmanın ruhsat ve diğer konuları. O arada altyapıyı da tamamlayacağız. Galatasaray'a yakışır, çok modern, Avrupa'daki rakiplerimizin çok ötesinde bir tesis. 2 sahası bitti. 4 saha ve altyapı yapılacak."
Metin Öztürk: "Galatasaray, 1 milyar 80 milyon TL olan sermayesini tamamı ödenmiş 5.4 milyar liraya çıkarttı. Bu gelen kaynağın 1.7 milyar lirası, biliyorsunuz Bankalar Birliği'ne faizle birlikte 2.6 milyar borcumuz var. Buranın kapatılması için kullanılacak. Kalan paranın yüzde 13'ü futbolcu ödemeleri, yüzde 7 diğer borçlar, yüzde 3 vergi diyoruz. Çok önemlisi, büyük ihtimalle başkanımızı bir sonraki Divan'da Bankalar Birliği'nden çıkmış bir başkan olarak alkışlayacaksınız. Ben şimdiden peşinen başkanımı alkışlıyorum."
Metin Öztürk: "Tüm branşlarda rekabetlerin yoğunlaştığı bir dönem. Gerek futbol gerek kadın futbol gerek basketbol, voleybol, diğer branşlar... Mali genel kurulda, bütçe genel kurulunda başkanımızın çizdiği rotada ilerliyor. Futbolda zaten uzak ara öndeyiz. Okan Hoca ve futbolcu kardeşlerimizi kutluyorum. Onları alkışlıyorum."
Metin Öztürk: "Amatör branşlarda bütçemiz, birçok müessese kulübünün gerisinde. Buna rağmen orada da çok önemli işler yapılıyor. Devletin, futbolcu vergilerinden kaynaklanan stopajlardan son 1 yıldır önemli katkısı var. Bu da devam edecek. Bu da başarımıza ivme kazandırdı. Oralarda bütçemiz 3 kat arttı."
"KİMSE O KUPAYI BİZDEN ALAMAZ!"
Metin Öztürk: "Yüzmeyle ilgili konu şöyle; biz bunla ilgili kamuoyuna bir duyuru hazırladık. Burada Galatasaray'ın bir kusuru yok. Şampiyonluk şampiyonluğumuz, kupa bizimdir, o kupayı kimse alamaz. Duyuruyu metinden okuyacağım.
Son günlerde yüzme takımımız ve sporcumuz Doğa Çelik'in adının geçtiği asılsız haberler yayınlanmıştır. Bu haberlerde 26 yıllık milli yüzücü Doğa Çelik'in yaklaşık 2 sene önce müsabakalarda lisanssız yüzdüğüne dair iftira atılmış, hatta kişisel veri barındıran bir belge gazetelerde paylaşılmıştır. Bu yalan haber, olmayan bir yönetmeliğe bağlanıp takımımızın puan silinmesine kadar gidilmesi gerektiğine dair bir hava yaratılmaya çalışılmıştır. Doğa Çelik'in belirtilen tarihlerde lisansı mevcut olup vize başvurusu yapılmıştır. Kendisi belirtilen tarihin öncesinde ve sonrasında aktif olarak müsabakalara katılmıştır. Bu asılsız haber, erişilememesi gereken vize bilgisiyle dökümanı ve şahısların hayal bilgisine dayandırılmaktadır. Kulübümüz, bu belgeyi üçüncü şahıslara veren ve gazetelerle paylaşanlar hakkında gerekli hukuki girişimlere bulunmuştur. Bu yalan ile takımımızın başarısına gölge düşürmeye çalışanları kınıyoruz. Galatasaray Yüzme Takımı, tüm bu spekülasyonlara rağmen her kulvarda şampiyonluğa koşmaya devam edecektir."
Metin Öztürk: "Yüzmede ve kürekte çok ciddi atılımlar oldu. Geçemeyince ne yapıyorsunuz? Karıştırmaya çalışıyorsunuz. Rakiplerde bu var. Kupamız, anamızın ak sütü gibi helal. Bu kupayı kimse elimizden alamaz. İçiniz rahat olsun."
Galatasaray Kulübü Divan Üyesi Süheyl Batum: "MHK bitmiş vaziyette. Adamın hukukla ilgisi yok MHK Başkanının. Ben Abdülkadir'i attım, gerekçe bende saklı. Onu aldım. Sen kimsin ya! Ali Koç istedi diye oraya getirilmiş bir adamsın. 'Yürü oradan' dediğinde gideceksin. Hepsi korktuğu için bir şey yapamıyor, TFF başkanı da yapamıyor. UEFA'nın statülerini biliyoruz. Fair-Play, eşit davranma ve siyasete karıştırmama. MHK, PFDK... PFDK'nın tek kararı hukuksal değil. Hukukçu olanlar bilir. Geçen sene verdiği 'nefsi müdafaa vardır' dediği karar rezil bir karardır. Yok böyle bir şey. TFF'nin Disiplin Talimatı'nda nefsi müdafaa diye bir şey yok. Onu bırakın, Icardi'ye 1 maç ceza verdiler, şikayet var dediler. Şikayete tabii suçlar vardır deyin kurallarda. Mert Hakan'a niye vermedin, şikayete tabii değilmiş. Hukuktan uydurmadın, yukarıdan mı uydurdun. Tahkim en kötüsü. AİHM karar verdi, sen mahkeme falan değilsin dedi. Siyasete bağlı bir kurumsun dedi. Bunun üzerine değiştirdiler sözde. İki şeye dokundular. Yemin edeceklermiş. Dört senelik atayacağız değişmeyecek dediler. Dört yıl kaldı mı kalmadı. Neyin hukuku! Bunu söyledim. Bence artık durmamalıyız. Galatasaray, UEFA'ya bile verebileceği bu işin siyasetini... Siyaset, doğrudan bir parti değil. Hepsinin seçilmesini götürmeli. Ben Adalet Bakanı'yım diyen kişiyle, öyle gizli de değil, bütün basının geldiği, 'Biz şikayetçiyiz kardeşim, iç kurumlarda arıyoruz ilk önce, burası Türkiye CUmhuriyeti, bak bunlara, ver kararını, Osman Aşkın Bak Sayın Spor Bakanı da dahil, yeter artık ya'. Namuslu gazeteciler bile 'Reis bir el atsa iyi olur' diyorlar. Aynen böyle demiyorlar mı? Neyin reisi. Reis benim yerime görev yapsın diye iki tane adam atamış. İki adamı saklanın diye atamamış, saklanacaklarsa biz bunu çıkartmak zorundayız, yoksa UEFA'ya götürmek zorundayız. UEFA'nın en kızdığı şeyi hepimiz biliyoruz, 3 şey. Fair-Play, siyaset ve eşitliğe aykırılık. Galatasaraylıyız, onur duyuyoruz."
Galatasaray Kulübü Divan Üyesi Süheyl Batum: "Neden bakanlar dedim, çünkü savcıların çok net, çok net ödleri patlıyor. Yukarıdan ödleri patlıyor, net söylüyorum. Biz saha basan adamı, saha basan Ali Koç'u 'Bana bak karşıma durma, dayak yersin' bizim genel sekreterimize dedi, savcılığa şikayet etti. Savcı iki ay yırtındı. En son takipsizlik verdi. En son söyleyeceğim şu. Lütfen biz de artık bazı şeyleri tarihi bir program yaptıralım bir yerde. Çok pırıl pırıl insanlar var yapmak isteyen. Gerçekten bizler dürüst insanlarız. Bilmiyoruz bazı şeyleri. Geçenlerde bir yazışma gördüm. 'Galatasaray 8-0 şikeciler' diyor. Biz itibar etmezdik bunlara. Beşiktaş'ın Genel Kurul Divan Başkanı söylüyor, yöneticisi söylüyor, '8-0 sahtekarlar' diyor. Biz efendi insanlarız, efendilik efendi ortamda olur."
Galatasaray Kulübü Divan Üyesi Süheyl Batum: "3 Temmuz'dan sonra Aziz Başkan istiyor dediler, bütün yasa değişti. Bütün yargılayan makam değişti, değiştirildi. Biliyorsunuz. Mahkeme diretti. 17-25'e kadar diretti. Sonradan elinden zorla alındı ve kararlarını verdi. Şimdi herkes beraat etti. CAS'a gitti, Avrupa'ya gitti. CAS ne yaptı, hepimizin bildiği, yok saysalar da hem de öyle güzel koyuyor ki... Şike nedeniyle bir kulübe ceza verilebilir mi, 'Evet, yöneticileri işin içindeyse, burada evet için' diyor. 'Şikeye girer' diyor. 'Bir daha yargılanma, TFF belli cezalar verdi, bir daha yargılamayın, hayır diyor. Kesin hüküm yok. Siz orada karar vermişsiniz, bana şu kadarlık ceza ver işi çözeyim' diyor. 'Hayır kabul edilmez, ben ceza veririm' diyor. Şike davalarında ispat standartını söylüyor. 'Ceza hukukunda kesin gerçek ortaya çıkması lazım. Kuvvetli şüphenin ötesine geçmelidir. Disiplin soruşturmalarında bu kadar sert değildir, makul şüphe yeterlidir' diyor. Burada da vardır diyor. CAS kararı 11 Nisan 2014 tarihli, orada duruyor. Biz UEFA'ya FIFA'ya bağlıyız. 'Şerefsizler, ahlaksız, bize şikeci diyen köpekler' diyor. Ne kadar güzel ortam ya. Adalet Bakanı'nı buraya çağıralım bir gün. Spor Bakanı'nı çağıralım buraya. 'Gel buraya, gel buraya, söyle önümüzde bir şey söyle' diyelim. 'Durun bir dakika tuvalete gidiyorum, işim çıktı yarın geleceğim' değil. Net bir şey söyle. Eğer böyle bankacılık, başka bir şey yürürse futbol da yürür. Yeter artık."
Galatasaray
