Galatasaray'daki başkanlık yarışı kızıştı mı desem... tavsadı mı desem... bilemiyorum. Her kafadan bir ses çıkıyor. Dün toplantının nabzını tutmak istedim bir de ne göreyim benim nabzım 3'e düşmüş! Başkan sayısı hala 6! Neden Divan toplandı' Bir önceki Divan Kurulu Toplantısı'nda Hayrettin Kozak'ın teklifi üzerine Divan toplandı. Teklif şuydu; Galatasaray başkanları seçimden on gün önce programlarını ve yönetim kurulu listelerini ismen açıklasınlar. İşte kürsüye geliş sırasına göre başkan adayları;
Alp Yalman
Benim Galatasarayım bu değil, sorunları da çözümleri de biliyorum. Eğer bilmeseydim, bu kadar ağır bir mali yükümlülüğün altından kalkacak gücüm olmasa idi aday olmazdım. Ali Sami Yen'i hemen yaparız, sosyal tesisleri ve de eğer Ünal Aysal geri verirse Ada'yı da 1.5 ay içinde bitiririz. (Yalman kendine has sakin ve olgun tavrıyla üzüntülerini belli ediyordu. Her zamanki gibi konuşmak istediği kadar konuştu ve yönetimindeki isimleri açıklamadı)
Yılmaz Toköz
Ben daha çekilmedim hala adayım... Ancak "Beni öldürürlerse o zaman olmaz. Bu yarışı yine birilerine bırakır mıyım bilemiyorum. Kararımı son gün vereceğim." Borçlardan da korkulmaması gerektiğini vurgulayan Toköz; Kulübün 500 trilyon liralık taşınmazları var. Riva projesi Kemer Country şeklinde gerçekleştirilebilir. Aynı şeyi Florya'da yapabiliriz. Galatasaray Adası'nı da Dubai'deki otel gibi yapabiliriz. Şöyle yelkenli gibi... Ayrıca Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarımın isimleri de belli, Muammer Ekonom, Çetin Kumbasar, Vedat İrden... Sporcu kişiler de olacak tabii ki. Diğerlerini açıklamayacağım, yoksa başkaları kapar. (Toköz kendine has tavrıyla ve yarı alaycı ifadelerle Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumu hicvederken, gülüşmelere yol açıyordu. Listesi belli değildi...)
Semih Haznedaroğlu
Göreve ben talip olmadım, beni talep ettiler. Sen icraatçı olacaksın dediler, başkanlık benim aklımdan bile geçmiyordu. Ben konsensüs için varım, başaramazsam Galatasaray'a hizmet etmek çok zor olur. Ünal Aysal'ın adamı değilim. Ancak iyi tanırım devre arkadaşımdır. Aysal, Galatasaray'a hizmet etmek için gönüllü bir kişidir, onu bu hevesten soğutmazsak Galatasaray kazanır. Ünal Aysal'ın Divan Başkanlığı'na verdiği ve benim okumamı istediği şu mektubunu sizlere okumak istiyorum; (Mealen şöyle deniyor mektupta) Sevgili Galatasaraylılar bugüne kadar Galatasaray için hiçbir zaman negatif olmadım. Her isteneni yapma gayreti içinde oldum ve Başkan Özhan Canaydın'a bir çok konuda yardımcı oldum. AIG hisselerinin alımı için de 23.5 milyon dolar verdim. Temettülerimi de almadım. Hisse devir süresi dolmazdan önce bir yazı yazarak devir işlemlerinin yapılmasını istedim. Canaydın da benden bir miktar süre daha istedi. Bu güne kadar Canaydın'a çok yardımcı oldum. Ancak; Medyanın son günlerde beni yıpratmak için üzerime gelmesi ve gerçeklerin dışında tanımlamalarla beni "Galatasaray'ı kullanıyormuş ya da Galatasaray'ın sırtından para kazanıyor" konumuna sokmasına Özhan Canaydın'ın suskun kalması beni ziyadesiyle üzdü. Canaydın'ın cevap vermesini beklerdim. Canaydın'ın bütün medyaya gerçekleri açıklamasını beklerdim. Çok üzüldüm. Susarak beni zor durumda bıraktı. (Ünal Aysal'ın bu mektubundan anlaşıldığı üzere Aysal, Canaydın'a çok kırgın, söylemiyor ama beni kullandı ve bıraktı demeye getiriyor. Semih Haznedaroğlu ve tek liste ile seçim yapmak isteyenler de hala yeni bir oluşum içindeler, ama bu saatten sonra nasıl olacak' Haznedaroğlu da bunu vurguladı zaten. Olmazsa çekilirim demeye getirdi... Listesindeki isimleri ise hiç söylemedi çünkü Haznedaroğlu hala konsensüs peşinde, ancak daha sonra kürsüye gelen Canaydın da "konsensüs lideri" olmak istediğini söyledi. Tuhaf değil mi!)
Turgay Kıran
Ortak akıl, ortak duygu ve çağdaş bir Galatasaray için varım. Artık tek kişilik bir yönetim olmamalı. Görev bölümü işini bilen insanlara göre yapılmalı. Ben işime kimseyi karıştırmam demekle Galatasaray yönetilmemeli. Galatasaray bu durumlara böyle geldi. Gerekirse AIG hisselerini hemen yarın alabilecek konumdayız. Ekibime güveniyorum ve ne olursa olsun yarıştayım. (Hitabeti, nazik sunumu ve ses tonu Turgay Kıran'ın avantajları, o da listesini açıklamadı. Söylemleriyle herkesin bildiği şeyleri tekrarladı. AIG hisselerini geri alırım demesi heyecan uyandırdı, daha sonra kürsüye gelen Canaydın da teklifi hemen kabul etti. Aman hemen al dedi...)
Yiğit Şardan
Canaydın yönetimi iyi niyetle çalıştı ancak bu kadar yapabildi, yine de kendilerine teşekkür borçluyuz. Kendimi tanıtmak istiyorum. 43 yaşındayım, 11yaşında Galatasaray lisesine girdim, liseyi Robert Kolej'de bitirdim, İTÜ'yü bitirdim ve okurken 19 yaşımda hayata atıldım. İletişim sektöründe Yönetim Kurulu Başkanıyım. Basket oynadım. Evliyim, eşim de yüzücüydü. 24 yıldır markalarla uğraşıyorum. Arçelik, Tofaş, Eti, Sütaş gibi dev kuruluşlara hizmet verdim. Benim için "daha yaşı genç" diyorlar ama Efsane Başkan Selahattin Beyazıt Başkanım da başkan olduğunda benim yaşımdaydı... Galatasaray bir sevgidir. Şirketlerdeki sermaye paradır, Galatasaray'ın sermayesi de sevgidir. Sevgi büyürse gelir artar. Bugün Galatasaray'da sevgisizlik var onu güçlendirmek gerek. Sportif başarı şart! Real Madrid Başkanı bile sportif başarısızlıktan gitti. Oysa ne kadar da para harcamıştı ama sportif başarıyı ve sevgiyi getiremiyorsanız görevinizi yapamıyorsunuz demektir. Ekonomiyi büyütmek gerek. Gerekli olan sevgi sermayesi Galatasaray'ın ilk 100 yılında birikmişti. Onu iyi kullanmak istiyorum. Değişim şart! Dünya takımları son sekiz yılda 4 misli büyürken Galatasaray, UEFAKupası almasına rağmen son on yılda 6-7 misli küçüldü! Galatasaray kan kaybediyor. Yönetim zafiyeti var. Dünya klasmanında; 2001 yılında Galatasaray 1. sırada 2006 yılında Galatasaray; Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın gerisinde 100. sırada... Nasıl oluyor bu iş' Galatasaray Avrupa'da kupalara en çok katılan takımken son iki yılda Avrupa'da yok! Ne olduk da buralara geldik! Onun için diyorum ki; Değişim şart! Plan, program şart! Galatasaray'da 100 yıllık birikim ve kültür var. Kulübün şirket gibi yönetilmesi gerek, mali disiplin şart, 10 yıllık stratejik planların yapılması lazım. Nasıl değişim olacak' 1- Kulüple futbolu ayıracağız. 2- 250 milyon YTL'lik Futbol A.Ş.'nin sermayesini 100 milyon YTL artıracağız. Bu gelirin bir kısmıyla Ünal Aysal'a olan borcumuzu ödeyeceğiz, bir kısmı ile stat yapacağız kalanını da futbol şubesine vereceğiz. 3- Spor Kulübü gayrimenkullerimizi değerlendirmekle uğraşacak 4- Futbol A.Ş. Gelir-gideri denk olacak. Ada ve Kalamış'a çivi çakılmadı. Buralar Galatasaray için müstesna noktalar. Ya biz değişeceğiz ya devlet bizi değiştirecek! 31 Marttan sonra herkes Galatasaray Spor Kulübü'nde tek tip hesap görecek. Uluslararası denetleme kurumları bizi 3 ayda bir denetleyecek. Yönetim Kurulumuz her kongrede genel kurulun önüne "bana 20 milyon dolar borçlanma yetkisi verin" diye gelmeyecek! Yönetim kurulum; Akılcı Profesyonel Şeffaf Cesur Kararlı olacak... Hamle ve projelerimiz için katılımcı bir üye profiline ve 25 milyon Galatasaraylıya güveniyoruz. Bugünkü duruma gelişte birinci suçlu biziz. Zararın neresinden dönersek kardır! BU DEĞİŞİM YA BÖYLEYAPILACAK YA DA BU DEĞİŞİMİ BORÇLARIN TAHSİLİ İÇİN DEVLET YAPACAK! Son sözüm ise şu olacak; Galatasaray'ın haklarını korumak, Ben bilirimci olmamak Sportif başarı kazanmak Hedefimizdir. Artık sevgi yeşerecek; ASLA GEÇMİŞLE HESAPLAŞMAYACAĞIZ İşte Yönetim Kurulum; Mehmet Cansun, Mümtaz Tahincioğlu, Eşref Hamamcıoğlu, Hasan Mingü, Mete Başol, Fırat Karakimseli, Sedat Doğan, Murat yalçındağ, Abdurrahim Albayrak, Jerfi Fıratlı, Burak Elmas, Cem Ataç. ÇOK ÖNEMLİ NOT! Yönetim kurulumda üç kişilik boş yer bıraktım. Önümüzdeki günler birleşim olur diye... (Divan'ın çağrısında gereğini yerine getiren tek aday Yiğit Şardan'dı.. Eee ne de olsa reklamcı. Bütün yapılması gerekenleri peş peşe sıraladı. Galatasaray markasının nasıl olması, nasıl yönetilmesi gereğini ortaya koydu. Bütün salondan büyük alkış aldı. Söylemleri, ses tonu, kişiliği, olaya hakimiyeti genç yaşına rağmen güven vericiydi. Doğrusunu isterseniz Özhan Canaydın bile böyle bir sunum beklemiyordu. Yiğit Şardan adaylar içinde favori konuma gelen isimdi. Toplantı sonrası koridorlarda en yaşlısından en gencine kadar herkesten tebrikler aldı. Listesinde üç isim için boş yer bırakması da" bir uzlaşma ortamı sağlamak istiyor" diye şık bir davranış olarak yorumlandı...)
Özhan Canaydın
Bu kritik dönemde 6 başkan adayı çıkması bile çok güzel. Ünal Aysal'a hep teşekkür ettim. Ne zaman yardım istediysem yaptı. Kendisini tvlerde ve basında hep methettim. Ünal Aysal şu an hep veren konumunda ama ileriye dönük projeleri olan bir isim. Kimsenin Ünal Ağabey hakkında menfi düşüncesi olamaz. Hiç kapısından dönmedim, bütün arzularımı hep karşıladı. Kendisine teşekkür ediyorum. Son kez yine görüştüm ve AIG hisseleriyle ilgili süreyi uzatmasını istedim. Yiğit Şardan'ı çok eskiden tanırım, küçüklüğünü bilirim, aile dostumuzdur, aramızdaki sevgi köprüsünü kuramadığımız doğrudur. Mehmet Cansun yönetimindeyken kısa dönemde %16 hisseyi halka açtılar... Yiğit kardeşim o dönem; Msj'la gelir elde etmek istedi 22 milyar para toplandı. Yiğit kardeşim çok çalışkandır. Günde beş saat uyur, inşallah Galatasaray ondan istifade edecektir. Şardan yönetimdeyken Ada'yı da vermişti... Ünal Aysal ise bugün Ada'yı, yaptığı bütün masrafları silerek geri veriyor. LÜTFEN İYİ BİR ALKIŞ BEKLİYORUM ÜNAL AYSAL İÇİN Konsensüs Başkanı olmak istiyorum Eski başkanlarla toplantı yapacağım. Tek liste ile seçime girmek için son çabalarımı da sarfedeceğim. Ünal Aysal'ın kızgınlığını da yok edeceğiz. Sportif başarının şart olduğunu biliyorum, Yiğit'in sözleri moral verici ama tatbikatta zorluklar var ben bilirim... Selahattin Ağabey'e de teşekkür borcumuz her zaman var, Riva'nın alınışında da değerlendirilmesinde de yine o var. Yiğit kardeşimin listesini gördüm hepsi birer pırlanta! (Canaydın konuşurken çok sakindi ama bu sükunetin altında yatan başka şeyler de vardı. Canaydın, Yiğit Şardan'ın bu kadar güçlü çıkacağını hesap etmemişti. Yine de kontrolü elden bırakmadı ve "konsensüs başkanı olacağım"diyerek seçim yolunda başkanlık koltuğuna giden yolda kendisinin en önemli konumda olduğunu vurguladı. Söylemleri Ünal Aysal'a övgü doluydu. Canaydın her zamanki nezaketiyle Galatasaray adabı içinde kalmayı yeğledi ama ne kadar zorlandığı vücut dilinden belliydi. Yiğit Şardan'ın söylemlerine cevap verirken yine kendini alamadı ve ince iğnelemelerle durumu idare etti. Görünen o ki Canaydın yeni oluşumları takip edecek...)
Comedie Française
Toplantıdan sonra çok kişinin fikrini aldım. Bu insanlar işi bilenlerdi... Çoğu düşündüğünü değil, genel beklentileri dile getirdi. Ama Galatasaray da buydu işte! Galatasaraylı düşünür ama üzerine şimşek çekmemek için konuşmaz, fikrini sandıkta belli eder. İşte sizlere söylemlerden potburi; - Başkanımız yiğit biri olmalı, artık geriye dönüp enkaz edebiyatı yapanları istemiyoruz. - Galatasaray'ı bu durumlara düşürenleri de listelerde görmek istemiyoruz. - Çok adaylı seçimde Canaydın kesin kazanır. - Hala birleşme ümidi taşıyorum. - Ünal Aysal gibi adamı bile harcadılar. - Bu kadar çok adayla seçime gidilirse, kim seçilirse seçilsin kavga bitmez. - Alp Yalman'ın altında birleşilsin. - Bravo Yiğit Şardan'a listesine kadar açıkladı. Konuşması da çok güzeldi. - Canaydın sendeledi, listesine isim bulamıyor. - Semih Haznedaroğlu birleşme olsun diye yırtınıyor ama nafile... - Turgay Kıran AIG hisselerini alsın gelsin bir de benim oyumu alsın. - Canaydın'ın hala şansı var, Galatasaray kolay karar vermez her şey sandık başında belli olur.
Bilirkişiler ne dedi'
Selahattin Beyazıt: Değişim vakti geldi. Şardan'ın "Biz değişmezsek devlet gelir el koyar o değiştirir" sözünden çok etkilendim. Gözlerime bakın kime oy vereceğimi bilin. Faruk Süren: Aylardır Canaydın'a birleşme için toplantı yap diyorum. Son olarak geçen Pazar evde konuştuk. Bu toplantıyı düzenlemek başkan olarak sana yakışır gel eski başkanları topla birleşme mesajları ver yine sen başkan ol, dedim. Her zamanki gibi ha ha dedi aldırmadı. Galatasaray'ın artık çağdaş adımlar atması gerek, küçük hırsçıklarla Galatasaray yönetilemez. Yiğit Şardan ilk adımı çok iyi attı. Ali Dürüst: Yiğit Şardan'ın söylediği lafı bir açın bakalım; 2001 yılında Galatasaray, futbol dünyasında 1. sırada 2006 yılında Galatasaray; Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın gerisinde 100. sırada Bu cümle bütün gerçekleri gözler önüne seriyor. Ne oldu da Galatasaray bu hale düştü. 1996 ruhu geri gelmeli.
Sonuç;
Dün; Ali Dürüst ve Mehmet Cansun'dan bahsetmedim, bekleyin demiştim. Cansun, Şardan'ın listesinde... Galatasaray'ın gülen yüzü... Ali Dürüst ise hiçbir listede yok. Girmemeye de kararlı. Ancak Ali Dürüst, birleşim bekliyor. Tek liste olursa varım diyor. Canaydın'ın da son şansı Ali Dürüst'tür. Eğer Başkan Özhan Canaydın kendine yardım etmek isteyenlerden yardım alırsa Ali Dürüst'e benim için uğraş ekibi kuralım derse "bir konsensüs hükümeti" kurabilir. Aksi takdirde seçim ibresi Yiğit Şardan'dan yana. Bir ihtimal; Çok adaylı seçimde yine de Özhan Canaydın şanslıdır. Canaydın'ın hiç dağılmayacak kemik oyları 1000'in üzerindedir. Seçime katılım sayısı 3500-3600 olarak beklenmektedir.
Üç boş koltuk kimin'
Yiğit Şardan her hangi bir birleşime karşı listesinde üç ismi boş bıraktı. Kimler bu isimler acaba' Katılımcılardan aldığım izlenim; Semih Haznedaroğlu, Alp Yalman, Özhan Canaydın Bana göre; Alp Yalman geri adım atmaz! Canaydın, başkanlıktan vazgeçmez. Yiğit Şardan da bir başka başkanın altına girmez! Semih Haznedaroğlu ise uyumludur. Ünal Aysal'ın olduğu her koşulda vardır, zira Galatasaray'ın kurtuluşunun Ünal Aysal'la olduğunu görmektedir. Yılmaz Toköz ise aslında Divan Kurulu Başkanlığı'na adaydı. Benim medyam Divan başkanlığı ile kulüp Başkanlığını karıştırdığı için Yılmaz Toköz'ü de başkan adayları arasına soktu, Toköz de gitti renk çekti... Haydi hayırlısı... Daha çok şey değişebilir... Değişmeyen tek şey de değişimdir...

Benim Galatasarayım bu değil, sorunları da çözümleri de biliyorum. Eğer bilmeseydim, bu kadar ağır bir mali yükümlülüğün altından kalkacak gücüm olmasa idi aday olmazdım. Ali Sami Yen'i hemen yaparız, sosyal tesisleri ve de eğer Ünal Aysal geri verirse Ada'yı da 1.5 ay içinde bitiririz. (Yalman kendine has sakin ve olgun tavrıyla üzüntülerini belli ediyordu. Her zamanki gibi konuşmak istediği kadar konuştu ve yönetimindeki isimleri açıklamadı)

Ben daha çekilmedim hala adayım... Ancak "Beni öldürürlerse o zaman olmaz. Bu yarışı yine birilerine bırakır mıyım bilemiyorum. Kararımı son gün vereceğim." Borçlardan da korkulmaması gerektiğini vurgulayan Toköz; Kulübün 500 trilyon liralık taşınmazları var. Riva projesi Kemer Country şeklinde gerçekleştirilebilir. Aynı şeyi Florya'da yapabiliriz. Galatasaray Adası'nı da Dubai'deki otel gibi yapabiliriz. Şöyle yelkenli gibi... Ayrıca Yönetim Kurulu'ndaki arkadaşlarımın isimleri de belli, Muammer Ekonom, Çetin Kumbasar, Vedat İrden... Sporcu kişiler de olacak tabii ki. Diğerlerini açıklamayacağım, yoksa başkaları kapar. (Toköz kendine has tavrıyla ve yarı alaycı ifadelerle Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumu hicvederken, gülüşmelere yol açıyordu. Listesi belli değildi...)

Göreve ben talip olmadım, beni talep ettiler. Sen icraatçı olacaksın dediler, başkanlık benim aklımdan bile geçmiyordu. Ben konsensüs için varım, başaramazsam Galatasaray'a hizmet etmek çok zor olur. Ünal Aysal'ın adamı değilim. Ancak iyi tanırım devre arkadaşımdır. Aysal, Galatasaray'a hizmet etmek için gönüllü bir kişidir, onu bu hevesten soğutmazsak Galatasaray kazanır. Ünal Aysal'ın Divan Başkanlığı'na verdiği ve benim okumamı istediği şu mektubunu sizlere okumak istiyorum; (Mealen şöyle deniyor mektupta) Sevgili Galatasaraylılar bugüne kadar Galatasaray için hiçbir zaman negatif olmadım. Her isteneni yapma gayreti içinde oldum ve Başkan Özhan Canaydın'a bir çok konuda yardımcı oldum. AIG hisselerinin alımı için de 23.5 milyon dolar verdim. Temettülerimi de almadım. Hisse devir süresi dolmazdan önce bir yazı yazarak devir işlemlerinin yapılmasını istedim. Canaydın da benden bir miktar süre daha istedi. Bu güne kadar Canaydın'a çok yardımcı oldum. Ancak; Medyanın son günlerde beni yıpratmak için üzerime gelmesi ve gerçeklerin dışında tanımlamalarla beni "Galatasaray'ı kullanıyormuş ya da Galatasaray'ın sırtından para kazanıyor" konumuna sokmasına Özhan Canaydın'ın suskun kalması beni ziyadesiyle üzdü. Canaydın'ın cevap vermesini beklerdim. Canaydın'ın bütün medyaya gerçekleri açıklamasını beklerdim. Çok üzüldüm. Susarak beni zor durumda bıraktı. (Ünal Aysal'ın bu mektubundan anlaşıldığı üzere Aysal, Canaydın'a çok kırgın, söylemiyor ama beni kullandı ve bıraktı demeye getiriyor. Semih Haznedaroğlu ve tek liste ile seçim yapmak isteyenler de hala yeni bir oluşum içindeler, ama bu saatten sonra nasıl olacak' Haznedaroğlu da bunu vurguladı zaten. Olmazsa çekilirim demeye getirdi... Listesindeki isimleri ise hiç söylemedi çünkü Haznedaroğlu hala konsensüs peşinde, ancak daha sonra kürsüye gelen Canaydın da "konsensüs lideri" olmak istediğini söyledi. Tuhaf değil mi!)

Ortak akıl, ortak duygu ve çağdaş bir Galatasaray için varım. Artık tek kişilik bir yönetim olmamalı. Görev bölümü işini bilen insanlara göre yapılmalı. Ben işime kimseyi karıştırmam demekle Galatasaray yönetilmemeli. Galatasaray bu durumlara böyle geldi. Gerekirse AIG hisselerini hemen yarın alabilecek konumdayız. Ekibime güveniyorum ve ne olursa olsun yarıştayım. (Hitabeti, nazik sunumu ve ses tonu Turgay Kıran'ın avantajları, o da listesini açıklamadı. Söylemleriyle herkesin bildiği şeyleri tekrarladı. AIG hisselerini geri alırım demesi heyecan uyandırdı, daha sonra kürsüye gelen Canaydın da teklifi hemen kabul etti. Aman hemen al dedi...)

Canaydın yönetimi iyi niyetle çalıştı ancak bu kadar yapabildi, yine de kendilerine teşekkür borçluyuz. Kendimi tanıtmak istiyorum. 43 yaşındayım, 11yaşında Galatasaray lisesine girdim, liseyi Robert Kolej'de bitirdim, İTÜ'yü bitirdim ve okurken 19 yaşımda hayata atıldım. İletişim sektöründe Yönetim Kurulu Başkanıyım. Basket oynadım. Evliyim, eşim de yüzücüydü. 24 yıldır markalarla uğraşıyorum. Arçelik, Tofaş, Eti, Sütaş gibi dev kuruluşlara hizmet verdim. Benim için "daha yaşı genç" diyorlar ama Efsane Başkan Selahattin Beyazıt Başkanım da başkan olduğunda benim yaşımdaydı... Galatasaray bir sevgidir. Şirketlerdeki sermaye paradır, Galatasaray'ın sermayesi de sevgidir. Sevgi büyürse gelir artar. Bugün Galatasaray'da sevgisizlik var onu güçlendirmek gerek. Sportif başarı şart! Real Madrid Başkanı bile sportif başarısızlıktan gitti. Oysa ne kadar da para harcamıştı ama sportif başarıyı ve sevgiyi getiremiyorsanız görevinizi yapamıyorsunuz demektir. Ekonomiyi büyütmek gerek. Gerekli olan sevgi sermayesi Galatasaray'ın ilk 100 yılında birikmişti. Onu iyi kullanmak istiyorum. Değişim şart! Dünya takımları son sekiz yılda 4 misli büyürken Galatasaray, UEFAKupası almasına rağmen son on yılda 6-7 misli küçüldü! Galatasaray kan kaybediyor. Yönetim zafiyeti var. Dünya klasmanında; 2001 yılında Galatasaray 1. sırada 2006 yılında Galatasaray; Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın gerisinde 100. sırada... Nasıl oluyor bu iş' Galatasaray Avrupa'da kupalara en çok katılan takımken son iki yılda Avrupa'da yok! Ne olduk da buralara geldik! Onun için diyorum ki; Değişim şart! Plan, program şart! Galatasaray'da 100 yıllık birikim ve kültür var. Kulübün şirket gibi yönetilmesi gerek, mali disiplin şart, 10 yıllık stratejik planların yapılması lazım. Nasıl değişim olacak' 1- Kulüple futbolu ayıracağız. 2- 250 milyon YTL'lik Futbol A.Ş.'nin sermayesini 100 milyon YTL artıracağız. Bu gelirin bir kısmıyla Ünal Aysal'a olan borcumuzu ödeyeceğiz, bir kısmı ile stat yapacağız kalanını da futbol şubesine vereceğiz. 3- Spor Kulübü gayrimenkullerimizi değerlendirmekle uğraşacak 4- Futbol A.Ş. Gelir-gideri denk olacak. Ada ve Kalamış'a çivi çakılmadı. Buralar Galatasaray için müstesna noktalar. Ya biz değişeceğiz ya devlet bizi değiştirecek! 31 Marttan sonra herkes Galatasaray Spor Kulübü'nde tek tip hesap görecek. Uluslararası denetleme kurumları bizi 3 ayda bir denetleyecek. Yönetim Kurulumuz her kongrede genel kurulun önüne "bana 20 milyon dolar borçlanma yetkisi verin" diye gelmeyecek! Yönetim kurulum; Akılcı Profesyonel Şeffaf Cesur Kararlı olacak... Hamle ve projelerimiz için katılımcı bir üye profiline ve 25 milyon Galatasaraylıya güveniyoruz. Bugünkü duruma gelişte birinci suçlu biziz. Zararın neresinden dönersek kardır! BU DEĞİŞİM YA BÖYLEYAPILACAK YA DA BU DEĞİŞİMİ BORÇLARIN TAHSİLİ İÇİN DEVLET YAPACAK! Son sözüm ise şu olacak; Galatasaray'ın haklarını korumak, Ben bilirimci olmamak Sportif başarı kazanmak Hedefimizdir. Artık sevgi yeşerecek; ASLA GEÇMİŞLE HESAPLAŞMAYACAĞIZ İşte Yönetim Kurulum; Mehmet Cansun, Mümtaz Tahincioğlu, Eşref Hamamcıoğlu, Hasan Mingü, Mete Başol, Fırat Karakimseli, Sedat Doğan, Murat yalçındağ, Abdurrahim Albayrak, Jerfi Fıratlı, Burak Elmas, Cem Ataç. ÇOK ÖNEMLİ NOT! Yönetim kurulumda üç kişilik boş yer bıraktım. Önümüzdeki günler birleşim olur diye... (Divan'ın çağrısında gereğini yerine getiren tek aday Yiğit Şardan'dı.. Eee ne de olsa reklamcı. Bütün yapılması gerekenleri peş peşe sıraladı. Galatasaray markasının nasıl olması, nasıl yönetilmesi gereğini ortaya koydu. Bütün salondan büyük alkış aldı. Söylemleri, ses tonu, kişiliği, olaya hakimiyeti genç yaşına rağmen güven vericiydi. Doğrusunu isterseniz Özhan Canaydın bile böyle bir sunum beklemiyordu. Yiğit Şardan adaylar içinde favori konuma gelen isimdi. Toplantı sonrası koridorlarda en yaşlısından en gencine kadar herkesten tebrikler aldı. Listesinde üç isim için boş yer bırakması da" bir uzlaşma ortamı sağlamak istiyor" diye şık bir davranış olarak yorumlandı...)

Bu kritik dönemde 6 başkan adayı çıkması bile çok güzel. Ünal Aysal'a hep teşekkür ettim. Ne zaman yardım istediysem yaptı. Kendisini tvlerde ve basında hep methettim. Ünal Aysal şu an hep veren konumunda ama ileriye dönük projeleri olan bir isim. Kimsenin Ünal Ağabey hakkında menfi düşüncesi olamaz. Hiç kapısından dönmedim, bütün arzularımı hep karşıladı. Kendisine teşekkür ediyorum. Son kez yine görüştüm ve AIG hisseleriyle ilgili süreyi uzatmasını istedim. Yiğit Şardan'ı çok eskiden tanırım, küçüklüğünü bilirim, aile dostumuzdur, aramızdaki sevgi köprüsünü kuramadığımız doğrudur. Mehmet Cansun yönetimindeyken kısa dönemde %16 hisseyi halka açtılar... Yiğit kardeşim o dönem; Msj'la gelir elde etmek istedi 22 milyar para toplandı. Yiğit kardeşim çok çalışkandır. Günde beş saat uyur, inşallah Galatasaray ondan istifade edecektir. Şardan yönetimdeyken Ada'yı da vermişti... Ünal Aysal ise bugün Ada'yı, yaptığı bütün masrafları silerek geri veriyor. LÜTFEN İYİ BİR ALKIŞ BEKLİYORUM ÜNAL AYSAL İÇİN Konsensüs Başkanı olmak istiyorum Eski başkanlarla toplantı yapacağım. Tek liste ile seçime girmek için son çabalarımı da sarfedeceğim. Ünal Aysal'ın kızgınlığını da yok edeceğiz. Sportif başarının şart olduğunu biliyorum, Yiğit'in sözleri moral verici ama tatbikatta zorluklar var ben bilirim... Selahattin Ağabey'e de teşekkür borcumuz her zaman var, Riva'nın alınışında da değerlendirilmesinde de yine o var. Yiğit kardeşimin listesini gördüm hepsi birer pırlanta! (Canaydın konuşurken çok sakindi ama bu sükunetin altında yatan başka şeyler de vardı. Canaydın, Yiğit Şardan'ın bu kadar güçlü çıkacağını hesap etmemişti. Yine de kontrolü elden bırakmadı ve "konsensüs başkanı olacağım"diyerek seçim yolunda başkanlık koltuğuna giden yolda kendisinin en önemli konumda olduğunu vurguladı. Söylemleri Ünal Aysal'a övgü doluydu. Canaydın her zamanki nezaketiyle Galatasaray adabı içinde kalmayı yeğledi ama ne kadar zorlandığı vücut dilinden belliydi. Yiğit Şardan'ın söylemlerine cevap verirken yine kendini alamadı ve ince iğnelemelerle durumu idare etti. Görünen o ki Canaydın yeni oluşumları takip edecek...)
Comedie Française
Toplantıdan sonra çok kişinin fikrini aldım. Bu insanlar işi bilenlerdi... Çoğu düşündüğünü değil, genel beklentileri dile getirdi. Ama Galatasaray da buydu işte! Galatasaraylı düşünür ama üzerine şimşek çekmemek için konuşmaz, fikrini sandıkta belli eder. İşte sizlere söylemlerden potburi; - Başkanımız yiğit biri olmalı, artık geriye dönüp enkaz edebiyatı yapanları istemiyoruz. - Galatasaray'ı bu durumlara düşürenleri de listelerde görmek istemiyoruz. - Çok adaylı seçimde Canaydın kesin kazanır. - Hala birleşme ümidi taşıyorum. - Ünal Aysal gibi adamı bile harcadılar. - Bu kadar çok adayla seçime gidilirse, kim seçilirse seçilsin kavga bitmez. - Alp Yalman'ın altında birleşilsin. - Bravo Yiğit Şardan'a listesine kadar açıkladı. Konuşması da çok güzeldi. - Canaydın sendeledi, listesine isim bulamıyor. - Semih Haznedaroğlu birleşme olsun diye yırtınıyor ama nafile... - Turgay Kıran AIG hisselerini alsın gelsin bir de benim oyumu alsın. - Canaydın'ın hala şansı var, Galatasaray kolay karar vermez her şey sandık başında belli olur.

Selahattin Beyazıt: Değişim vakti geldi. Şardan'ın "Biz değişmezsek devlet gelir el koyar o değiştirir" sözünden çok etkilendim. Gözlerime bakın kime oy vereceğimi bilin. Faruk Süren: Aylardır Canaydın'a birleşme için toplantı yap diyorum. Son olarak geçen Pazar evde konuştuk. Bu toplantıyı düzenlemek başkan olarak sana yakışır gel eski başkanları topla birleşme mesajları ver yine sen başkan ol, dedim. Her zamanki gibi ha ha dedi aldırmadı. Galatasaray'ın artık çağdaş adımlar atması gerek, küçük hırsçıklarla Galatasaray yönetilemez. Yiğit Şardan ilk adımı çok iyi attı. Ali Dürüst: Yiğit Şardan'ın söylediği lafı bir açın bakalım; 2001 yılında Galatasaray, futbol dünyasında 1. sırada 2006 yılında Galatasaray; Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın gerisinde 100. sırada Bu cümle bütün gerçekleri gözler önüne seriyor. Ne oldu da Galatasaray bu hale düştü. 1996 ruhu geri gelmeli.
Sonuç;
Dün; Ali Dürüst ve Mehmet Cansun'dan bahsetmedim, bekleyin demiştim. Cansun, Şardan'ın listesinde... Galatasaray'ın gülen yüzü... Ali Dürüst ise hiçbir listede yok. Girmemeye de kararlı. Ancak Ali Dürüst, birleşim bekliyor. Tek liste olursa varım diyor. Canaydın'ın da son şansı Ali Dürüst'tür. Eğer Başkan Özhan Canaydın kendine yardım etmek isteyenlerden yardım alırsa Ali Dürüst'e benim için uğraş ekibi kuralım derse "bir konsensüs hükümeti" kurabilir. Aksi takdirde seçim ibresi Yiğit Şardan'dan yana. Bir ihtimal; Çok adaylı seçimde yine de Özhan Canaydın şanslıdır. Canaydın'ın hiç dağılmayacak kemik oyları 1000'in üzerindedir. Seçime katılım sayısı 3500-3600 olarak beklenmektedir.

Yiğit Şardan her hangi bir birleşime karşı listesinde üç ismi boş bıraktı. Kimler bu isimler acaba' Katılımcılardan aldığım izlenim; Semih Haznedaroğlu, Alp Yalman, Özhan Canaydın Bana göre; Alp Yalman geri adım atmaz! Canaydın, başkanlıktan vazgeçmez. Yiğit Şardan da bir başka başkanın altına girmez! Semih Haznedaroğlu ise uyumludur. Ünal Aysal'ın olduğu her koşulda vardır, zira Galatasaray'ın kurtuluşunun Ünal Aysal'la olduğunu görmektedir. Yılmaz Toköz ise aslında Divan Kurulu Başkanlığı'na adaydı. Benim medyam Divan başkanlığı ile kulüp Başkanlığını karıştırdığı için Yılmaz Toköz'ü de başkan adayları arasına soktu, Toköz de gitti renk çekti... Haydi hayırlısı... Daha çok şey değişebilir... Değişmeyen tek şey de değişimdir...