Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Yargıtay kararının ardından sarı lacivertli kulübün resmi internet sitesinden açıklama yaptı.
İşte Yıldırım'ın o açıklaması;
Öncelikle 3 Temmuz’dan bugüne kadar şahsım ve yönetimlerim nezdinde Fenerbahçe’ye verdiğiniz ‘yıkılmaz’ destekten ötürü hepinize ayrı ayrı şükran ve sevgilerimi sunarım.
Bilmenizi isterim ki;
Ben Aziz Yıldırım olarak bu hukuka aykırı karara saygı duymuyorum ve bu siyasi kararı tanımıyorum.
Fenerbahçe’yi, siyasi ve hukuk dışı kararlarla ve en önemlisi pusu geleneklerinden gelen uygulamalarla teslim almaya çalışanlar yine tarihi bir hatanın eşiğindedirler.
Aziz Yıldırım üzerinden Fenerbahçe’ye kumpas kuranlar, Fenerbahçe’yi lekelemek isteyenler şunu iyi bilmelidirler ki;
aziz yıldırım için tek gerçek Fenerbahçe’dir.
Ve Fenerbahçe’nin adının yanında Aziz Yıldırım’ın başkanlığı, özgürlüğü ve hatta varlığının hiçbir önemi yoktur.
Bir kez daha tarihe not düşerim ki; Aziz Yıldırım gerekirse başkan değil bu kulübün kapısında bekçi dahi olur ama ne Fenerbahçe’den koparılabilir, ne de onlara teslim olur.
Bunu sağlayabilecek hiçbir makam ve karar henüz görülmemiştir ve görülmeyecektir.
Bununla birlikte;
Kumpaslar, paralel devletler, tükenmiş yanlı yargılar, ele geçirilmiş devlet mekanizmalarına dair söylemler havada uçuşurken,
Emniyet ve yargının aldığı her karar artık yok hükmünde ilan edilmişken ve bunun önlemi olarak ‘adil ve yeniden yargılanma hakkının’ tartışıldığı bu süreçte, apar topar verilen bu karar, Aziz Yıldırım’ın ve tüm kamuoyunun nezdinde sadece bir siyasi manevradır ve 3 Temmuz’un altına atılan ıslak imzadır.
Fenerbahçe’nin adil yargılanmasını dahi bekleme tahammülü gösteremeyen bu zihniyet, işbirlikçileri ve rantçıları ile birlikte 3 Temmuz’un bizzat kendisidir.
Ve Aziz Yıldırım’ın bu zihniyetle mücadelesi her zaman ve her yerde devam edecektir.
İster kulübünün başında ister cezaevinde…
Kaldı ki bizler, arkamızdan iteni de elini uzatmayanı da çok iyi bilmekteyiz…
Tüm Fenerbahçeliler emin olsunlar ki; “süreç onların istediği gibi bitmeyecektir.”
Ve son sözü Fenerbahçe söyleyecektir.
Gelinen bu noktada, gerek bu karar ve gerekse süreçle ilgili artık susmak ve ötelemek yersiz ve anlamsızdır.
Bunun sonucu olarak gerek şahsım gerekse yönetim kurulum tarafından ilerleyen günlerde çok daha kapsamlı ve ayrıntılı açıklamalar kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Zira aziz yıldırım, Fenerbahçe ve Türkiye Cumhuriyeti için bugüne kadar ödediği bedellerle yetinmemekte kararlıdır.
Saygılarımla,
AZİZ YILDIRIM
İşte Yıldırım'ın o açıklaması;
Öncelikle 3 Temmuz’dan bugüne kadar şahsım ve yönetimlerim nezdinde Fenerbahçe’ye verdiğiniz ‘yıkılmaz’ destekten ötürü hepinize ayrı ayrı şükran ve sevgilerimi sunarım.
Bilmenizi isterim ki;
Ben Aziz Yıldırım olarak bu hukuka aykırı karara saygı duymuyorum ve bu siyasi kararı tanımıyorum.
Fenerbahçe’yi, siyasi ve hukuk dışı kararlarla ve en önemlisi pusu geleneklerinden gelen uygulamalarla teslim almaya çalışanlar yine tarihi bir hatanın eşiğindedirler.
Aziz Yıldırım üzerinden Fenerbahçe’ye kumpas kuranlar, Fenerbahçe’yi lekelemek isteyenler şunu iyi bilmelidirler ki;
aziz yıldırım için tek gerçek Fenerbahçe’dir.
Ve Fenerbahçe’nin adının yanında Aziz Yıldırım’ın başkanlığı, özgürlüğü ve hatta varlığının hiçbir önemi yoktur.
Bir kez daha tarihe not düşerim ki; Aziz Yıldırım gerekirse başkan değil bu kulübün kapısında bekçi dahi olur ama ne Fenerbahçe’den koparılabilir, ne de onlara teslim olur.
Bunu sağlayabilecek hiçbir makam ve karar henüz görülmemiştir ve görülmeyecektir.
Bununla birlikte;
Kumpaslar, paralel devletler, tükenmiş yanlı yargılar, ele geçirilmiş devlet mekanizmalarına dair söylemler havada uçuşurken,
Emniyet ve yargının aldığı her karar artık yok hükmünde ilan edilmişken ve bunun önlemi olarak ‘adil ve yeniden yargılanma hakkının’ tartışıldığı bu süreçte, apar topar verilen bu karar, Aziz Yıldırım’ın ve tüm kamuoyunun nezdinde sadece bir siyasi manevradır ve 3 Temmuz’un altına atılan ıslak imzadır.
Fenerbahçe’nin adil yargılanmasını dahi bekleme tahammülü gösteremeyen bu zihniyet, işbirlikçileri ve rantçıları ile birlikte 3 Temmuz’un bizzat kendisidir.
Ve Aziz Yıldırım’ın bu zihniyetle mücadelesi her zaman ve her yerde devam edecektir.
İster kulübünün başında ister cezaevinde…
Kaldı ki bizler, arkamızdan iteni de elini uzatmayanı da çok iyi bilmekteyiz…
Tüm Fenerbahçeliler emin olsunlar ki; “süreç onların istediği gibi bitmeyecektir.”
Ve son sözü Fenerbahçe söyleyecektir.
Gelinen bu noktada, gerek bu karar ve gerekse süreçle ilgili artık susmak ve ötelemek yersiz ve anlamsızdır.
Bunun sonucu olarak gerek şahsım gerekse yönetim kurulum tarafından ilerleyen günlerde çok daha kapsamlı ve ayrıntılı açıklamalar kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Zira aziz yıldırım, Fenerbahçe ve Türkiye Cumhuriyeti için bugüne kadar ödediği bedellerle yetinmemekte kararlıdır.
Saygılarımla,
AZİZ YILDIRIM