Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu 9. maçında Türkiye, konuk ettiği Cebelitarık'ı 6-0 mağlup etti ve puanını 18'e yükseltti. A Milli Takımımız, Norveç'in Letonya ile 0-0 berabere kalması sonucunda 2. sıraya yükseldi. Spor yazarları bu mücadeleyi köşesinde yorumladı. Yazar görüşlerinin tamamını okumak için paragraf sonunda ismi verilen gazeteyi satın alabilirsiniz.
BİLAL MEŞE: Dedik ya, bu oyunda her zaman evdeki hesap, maalesef çarşıya uymuyor! Hiç aklınıza gelir miydi, Letonya ve Karadağ’a puan kaybedeceğimiz? O kayıplar bizi bu hale düşürdü! Yani nehir de değil, çayda boğulduk, çayda! Şu sıralarda elde kalem, hesaplar yapıyoruz. Demem o ki, kendi göbeğimizi daha önceden kesebilirdik, beceremedik, başkalarından yardım bekler hale gelmiştik. Şimdi sonuna kadar bu şansımızı kovalayacağız. Kaldı ki bu ekip, zor günlerin takımıdır. Bu özellik genlerimizde var, bunu dün bir kez daha kanıtladılar bize... (MİLLİYET)
GÜRCAN BİLGİÇ: Değişiklerin skora %100 yansıdığını görmek, kolay rakibin iyi analiz edilmesi anlamına geldi. Sinir bozan, inatçı bir takıma karşı oynuyorduk. Ne kadar "kolay" derseniz, size o kadar "zorluk" çıkartacak oyuncular. Taktik disiplin dediğimiz nokta burada ortaya çıktı. Korner atışları haricinde top hep yerde kaldı. Bu noktada pas yerine şut tercih edenler veya orta isabetinin düşüklüğü, tecrübe eksikliğinin, gerilimin getirdiği aceleciliğin yarattığı sıkıntılardı. Artı 10'a çıkan averaj ile Letonya ile berabere kalan Norveç'in önüne geçtik, puanları eşitledik. Son maçlar öncesinde ipler yeniden elimizde. Karadağ'ı yendiğimizde play off kapısını açıyoruz. Yeniden diriliyoruz... (SABAH)
SERDAR SARIDAĞ: 2022 Dünya Kupası yolunda sadece kalan maçların kazanılması değil, atılacak olan gollerin bile hesabının kitabının yapıldığı grubumuzda, Cebelitarık maçını dev kazançla kapattık. Dün gece Hollanda karşısındaki mağlubiyetimiz ile Norveç karşısında alınan beraberliğin telafisi için değil, evimizdeki Letonya ve Karadağ maçındaki kayıpların telafisi için oynadık. Sadece bu maçı kazanmak yetmiyor. Önümüzde çok zorlu bir labirent var. O labirentten çıkabilecek miyiz bunu hep birlikte göreceğiz. (MİLLİYET)
TURGAY DEMİR: Altı attık, maçın büyük bölümünde top gezdirip, uzak yan ortalarla boğuşmak yerine, dikine oynasak, son çizgiye inip savunmanın dengesini bozmayı denesek bir düzine atardık. Neyse ki, Kerem'in çabukluğu ve zekası sayesinde attığımız ilk golden sonra adamlar gevşedi de ondan sonra yanlış oyunumuz bile bol gol getirdi. O ilk gol biraz daha gecikse, yanlış oyuncu tercihlerimiz nedeniyle şu maçta bile gerim gerim gerilebilirdik. Çok şükür öyle olmadı, farklı kazandık… İş averaja kalır, kalmaz bilinmez ama kalırsa en azından tedbirimizi aldık. Bugün için görev tamam, darısı Salı oynayacağımız Karadağ maçına… (FOTOMAÇ)
LEVENT TÜZEMEN: Milli Takım farklı kazanmak için baskının her türlüsünü yaptı. Kalemize ayak bile basmayan Cebelitarıklı oyuncular savunmada etten duvar oluşturdu. Bu duvarı Kerem'in becerisi sonucu attığı golle aştık. Rakibin 10 kişi kalmasından sonra rakibin kalesinde gol için adeta kamp kurduk. Halil'in iki güzel golüyle farkı üçe çıkardık. Burak coşkulu, istekli ve çok hırslıydı ama depar atmadan önce çevre kontrolü yapmadığı için fazla ofsayta düştü. Eğer dikkatli olsaydı gol rekoru kırardı. Norveç'in berabere kalması sonucu Milli Takım'a play-off kapısı açıldı. Umutlarımızı Letonya'da son dakika kazanarak yeşertmiştik. O Letonya Norveç'e çelme takarak bizi sevindirdi. Teşekkürler Letonya. (SABAH)
İLKER YAĞCIOĞLU: Dün gece sahaya çıkan ilk 11'imizin yaş ortalaması 24.5'tu. İkinci devreye başlarken yapılan değişikliklerle yaş ortalaması 23.18'e düştü. Şöyle düşünelim Burak Yılmaz'ın son zamanları olduğu için Burak'ın bu takımdan çıkıp yerine Abdülkadir Ömür'ün dahil olduğunu düşünürsek yaş ortalamamız 22'lere düşüyor. Yani yepyeni bir büyük beklenti içinde olduğumuz bir nesille karşı karşıyayız. Bu çocukların da bir tek sabra ihtiyacı var. Umarım onu da gösteririz. Maça gelecek olursak, kazanacağımız zaten belliydi. Gözümüz maçta kulağımız Norveç maçındaydı. 6 farklı galibiyet sonrası Norveç'ten de beklediğimiz sonuç geldi ve Milli Takım ilk 2 için önemli bir adım attı. (TAKVİM)
ENGİN VEREL: Beşiktaş ve kadrosunda bulunan golcüler varken, Almanya liginde gol makineleri olmalarına rağmen neden 70'lerde oyuna alındılar. Bu tür maçlarda eğer farka gitmek istiyorsanız, gole yakın ve gol vuruşunu iyi yapan futbolculardan oluşan bir kadroyu çıkartmak bana göre daha doğru olurdu. Örneğin Abdülkadir diye topla çabuk olan ve rakibi zorlayıcı, hatta penaltı bile yaptırabilecek bir özelliğe sahip bir futbolcuyu niye düşünülmedi merak ediyorum. Yavaş yavaş emekliye ayrılması gereken Burak Yılmaz'ın böyle bir maçta bile ofsayta düşmesini yadırgadım. (AKŞAM)
UĞUR MELEKE: Cebelitarık 32 bin nüfuslu, yani neredeyse Hakan’ın memleketi Bayburt’un şehir merkezi kadar insana ev sahipliği yapan bir ülke. 7 kilometrekare, yani yaklaşık bin futbol sahası kadar bir yüzölçümü var. FIFA sıralamasın da 198’inci konumdalar. St.Lucia, Montserrat, Makao gibilerin gerisinde son derece mütevazı bir futbol ülkesiydi dünkü rakibimiz. Elbette böyle bir maçın teknik analizini yapmak çok anlamlı değil. Ancak dün çok ihtiyacımız olan o farklı galibiyeti tutkulu ve disiplinli bir oyunla hanemize yazdırmamız önemli. Peş peşe olumsuz sonuçların ardından gelen Letonya ve Cebelitarık galibiyetleri, bizi salı akşamı Karadağ deplasmanına ciddi bir umut ve heyecanla götürüyor. (HÜRRİYET)
REHA KAPSAL: İkinci devre Kuntz'un iki kenar bekini çıkarması gayet doğaldı. Barış Alper'i çıkartıp Serdar-Burak yapıp Halil'i arkada oynatabilirdi. Barış'ın yerine de Orkun'u çekebilirdi. Feyenoord'da bazen orada oynadı. Takımın odaklanma ve motivasyonu rakip zayıf da olsa iyiydi. İşin bilincinde olan görüntüsüyle farklı bir skor aldık. Keşke gönül isterdi ki bu turnuvada özellikle öndeyken 4 puan kaybettiğimiz Letonya ve Karadağ'a da bu konsantrasyonla oynasaydık. O zaman bu hesaplara da gerek kalmayacaktı. Karadağ maçını da bu yakaladığımız bu pozitif havayla kazanacağımızdan şüphe yok. Tabii ki kulaklarımız Hollanda-Norveç maçında olacak. (FOTOMAÇ)
FATİH DOĞAN: Akdeniz'in giriş-çıkış kapısı, dünya deniz ticaretinin yarısının geçtiği Cebelitarık Boğazı 1713'ten bu yana Birleşik Krallık'ın 2006'da tanımladığı özerklikle birçok alanda uluslararası temsil hakkı kazandı. 2 kez gitme fırsatı bulduğum yaklaşık 35 bin kişinin yaşadığı Cebelitarık'ta "boğaz" darphane gibi para basmasına rağmen İngilizler'in futbola yatırım yaptığını söylemek zor. Toplam piyasa değeri 1 milyon Euro olan, içinde amatör futbolcular da barındıran Cebelitarık normalde averaj takımı… Ancak gollerden bağımsız yine iyi direndiler.Norveç, Letonya'yla 0-0 berabere kalınca artık son maçlar öncesinde ipler de bizim elimize geçti. Artık salı günü Karadağ'ı yenersek Katar yolu açılacak... (SABAH)
RIDVAN DİLMEN: Okyanusu geçmiştik, derede boğuluyorduk daha önce. Bundan sonra okyanusu geçtik, derede boğulmayalım. Letonya maçından önceki kara bulutlarımız gitti, masmavi bir gökyüzü geldi. Şenol Güneş hoca zamanında bir avantaj yakalamıştık, sonlara doğru zorlandık.Yeni bir hocayla, yeni bir ekiple işimizi yapmaya devam ediyoruz.
AYHAN AKMAN: Cebelitarık'ın seviyesi belli. Avrupa Şampiyonası'ndan sonra bizim takımda bir ölü toprağı vardı. Bu tarz maçlarla mutlu olursun, ölü toprağını üstünden atarsın. Bu tip maçlar öz güven sağlar, bundan sonraki maçlar için de öz güven sağlar. Rıdvan, Barış, Halil, herkesin bu tarz maçlara ihtiyacı vardır.
NİHAT KAHVECİ: Ben son zamanlarda bu kadar keyifli bir milli takım izlemedim. Özeti kaç dakika sürmüştür bilemem. Grup ikincisi olduk, ipleri elimize aldık artık. Skora bakmadan da tatmin olmamız lazım dedik. Ben tatmin oldum. Böyle oynayalım, istekli, hareketli. Bugünkü oyunun %60'ını Karadağ'a taşıyalım, kazanırız. Bastık, pozisyon bulduk, her şeyi yaptık. 4 4'lük oynadık biz bugün.