Beşiktaş'ın dünyaca ünlü yeni transferi Miralem Pjanic, İstanbul'a iniş yaptı ve hareketli geçen 2 saatin ardından resmi imzalar atıldı.
Orta saha transferi yapmak için girişimlerini sürdüren Beşiktaş, sürpriz bir isimle anlaşma sağladı. Siyah-beyazlılar, Barcelona'da gözden çıkarılan Miralem Pjanic'i kadrosuna kattı.
Siyah-beyazlılar, Bosnalı yıldız için Barcelona ile 1 sezonluğuna kiralama üzerine görüşmeler yaptı ve Katalan kulübüyle ortak bir noktada buluşuldu.
Boşnak yıldızın Kartal'dan 2.75 milyon Euro alacağı ve maaşının geri kalanını Barcelona'nın üstleneceği açıklandı.
2 Nisan 1990'da, o dönem Yugoslavya'ya bağlı olan Bosna'nın Tuzla şehrinde doğdu. Süper Lig'de Pjanic'in doğduğu yılın şampiyonu Beşiktaş'tı.
Pjanic'in babası Fahrudin de futbolcuydu. Yugoslav 3. Ligi'nde FK Drina Zvornik forması giyiyordu.
Bosna Savaşı'nın patlak vermesinin eşiğindeyken babası Lüksemburg'da yarı profesyonel bir ekiple sözleşme imzaladı. Bu da bebek Miralem'in ve annesinin güvenli bir şekilde yaşamasını sağladı.
Bir müslüman olan Miralem Pjanic, Lüksemburg milli takımının alt yaş gruplarında oynadı. Daha sonra Bosna Milli Takımı'nı seçti. Bosna Milli Takım tarihinin en iyi futbolcularından biridir.
Beşiktaş ile Şampiyonlar Ligi'nde boy gösterecek olan Miralem Pjanic, Devler Ligi'ndeki ilk maçına 2009 yılında Barcelona'ya karşı Son 16 Turu ilk maçında çıktı. Fransa'daki o maç 1-1 sona ermişti.
Miralem Pjanic'in lakabı 'ressam'. Roma'daki takım arkadaşları bu lakabı, topla muazzam işler yapabildiği için taktı.
Frikikleriyle efsane olan Lyonlu Juninho Pernambucano, kendisinden sonra gördüğü en iyi frikikçinin Pjanic olduğunu söylemişti.
Miralem Pjanic, 5 dili akıcı şekilde konuşmaktadır. Boşnakça, İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca ve Lüksemburgca.
İşte Miralem Pjanic'in çeşitli röportajlarından toparladığımız ilgi çekici sözleri...
"Ben topukla paslar atan, 10 tane hareket çekip 1 çalım atanlardan değilim. Ben futbolda basitliğe hayran olan biriyim. Sade futboldan daha çok etkileniyorum. Bence futbolu güzel yapan şey de bu."
"Ayağa paslar yapan, topu havaya kaldırmayan ve kollektif oynayan takımları seyretmeyi çok severim."
"Bir gün babama özenip gece yarısı garajda futbol oynamaya başladım. Babam eve bir hırsızın girdiğini düşünmüş. Beni gördüğünde çok şaşırdı ama çok da sevindi."
"Güzel oynayıp mağlup olmanın bir anlamı yok. Bir maçı kaybediyorsan hem boşa yorulmuş hem de vaktini harcamış olursun."
"Hayatım boyunca Bosna'dan uzakta yaşadım ama evimin içinde Boşnakça konuştum, ülkemin adetlerini yaşattım. Çünkü Bosna benim içimde ve yüreğimin en derin yerinde."